diğer çalışmalarına göre birhayli yol katetmişsin kaliteyi artırma çaban gözden kaçmıyor.bu film senaryo açısından en iyi filmin bence..zoom sahnesi ve en son sahne "profesyonelliğe yakınlık" anlamında en güzelleri olmuş bence..
iyi çalışmalar dilerim
Yorumlarınız için teşekkür ederim. Fiddler çok haklı ve farkındayım söylediğinin. 2008 yazına kadar film çekme işini askıya alıyorum. Aslında bunun iki nedeni var.
1.Öss'ye hazırlanıcam
2. (ve asıl nedeni) Önümüzdeki yaz canon xl2 alıcam (yani o zamana kadar daha gelişmişi çıkmazsa). Handycam ile film çekme devrim kapandı yani. 3-4 senaryo yazdığımı söylemiştim. Tüm yıl birinin üzerinde yoğunlaşıcam ve önümüzdeki yazda çekicem. Hayırlısıylada iyi bir FESTİVALE KATILICAM. Üzerinde çok düşünücem, çok uğraşıcam. Kusursuz bir film çekmeye çalışcam. Elimden geldiğince büyük bir patlama yaratıcam 😀
O yüzden seneye kadar foruma film eklemicem. Ama forumdan da ayrılmicam...
Herkese saygılarımla şimdilik güle güle (Dönüşüm bomba olacak 8) )...
inşallah hayellerine kavuşursun ozan...
ANKARADAN AYDIN
ozan bir nceki filmine gre daha az kamera sarsıntısı var ama konu olarak bir öncekinin finali gibi birşey bekledim ama biraz daha yumuşak bir final olmuş. Herşeye rağmen yinede güzel bir film özellikle başroldeki çocuk konuşurken annnein koşup feneri alması gerçekten çok güzel olmuş.
klişelerden yola çıkan bi senaryosu olsa da çekimleri ile kendini izlettiren bi film olmuş.
tebrik ederim.
http://www.8sanat.com" onclick="window.open(this.href);return false;
bir OZAN KURT filmine bir BİBER eleştirisi =)
byparlak'ın dediğine katılıyorum.keşlke hryeyre bu kadar adını yazmasan
filmin senaryosu zayıf olda da çok başarılı işlemişsin.cidden insan senaryoyu umursamıyor.çok başiarılı olmuş bu bakımdan yani parlak bi fikirle çok güzel bişeyler yapacağın ortada.ben de annenin eve koştuğu slow motion kısma bayıldım..yeni çalışmalarında başarılar
ilk çalışmanıda biliyorum. o filmle bu filme baktığımda baya fark var arasında. senaryo her şeydir billirmisin bilmem. o yüzden daha iyi senaryolarla daha iyi filmler yapacağın kanısındayım.
SÖZ UÇAR YAZI KALIR!
Biliyorum bu dört filmiminde senaryoları zayıftı ama artık güçlü senaryolarım var. Ben dediğine pek katılmıyorum. Tabiki senaryo çok önemlidir ama herşey değildir bence. Senaryoya filmin belkemiği derler ama beyin çalışmadıktan sonra belkemiği ne işe yarasın 🙂
yok senaryo beynidir... geri kalan belkemiği:)
Sen öle diyosan öledir hocam :)....
Saygılarımla...
Gelecek vaadediyo işlerin.Dialog sahnelerini daha özenli çekseymişin..(gerçi diziler de bile yakalıyorum tam kamera döndüğü an sürekli diolog değilde yeni konuşmaya başlıyormuş gibi)
Bu arada kamera altına yay-amortisör düzeneği falan mı yaptın.Çocuk kurttan kaçarken sen de koştun sanırım.Gözü rahatsız eden bi titreme yok.
bir garip ölmüş diyeler,üç günden sonra duyalar,kısa film ile yuğalar,şöyle garip bencileyin
İşte titreşimi oldukça aza indiren, şans eseri bulmuş olduğum 8) tripodu stediecam haline getiren tutuş...
➡ Tekniği kullandığım sahneler; Güneş ihtiyacını gidermek için giderken arkadan çekim, Yağmur'u kaybettikten sonra ona seslenme, kurttan kaçarken koşan ayaklar, Annesine doğru giderken arkadan çekim, kaybolduktan sonra yağmurun yorgun gelişi, ayakları, top sesini duyup şaşırma sahnesi...
Uzun süre böyle tutunca bilekleriniz biraz ağrıyabilir ama çok basit ve işe yarıyor 😛 ...
bu tutuş dediğin gibibileri agrıtır 🙂
ama stady işine yaramaz sadece sallantıyı yumuşata bilir. titreşimsiz bir çekim olmazsa daha yumuşak sallanmalar olabilir
bu bir mushraPPa mesajıdır
Mehmet Oğuz Köroğlu
Oğuz'a katılıyorum.
*our AC-130 in the air
Tabi steadienin yerini tutmaz ama şekildede görüldüğü gibi el kameraları için bir alternatif bu 😛 Filmden merak edenler olduğu için göstermek istedim...