https://www.youtube.com/watch?v=
Yazan ve Yöneten: Murat KATARCI
OYUNCULAR
Elif: Burcu Ural
Müdür: Özgür Çepni
Müdür Yardımcısı: Hamza Yatmaz
Görsel Efekt ve Animasyon: Murat KATARCI
Prodüksiyon: Ahmet ANAR
Kostüm Makyaj: Burcu URAL
Yorumlarınızı bekliyorum 🙂
Açıkçası filmi beğendim, müdür bey kendini biraz kasmış ama genel olarak çoğu kimse(eğitim almamış kişiler bunu yapar)Bayan oyuncu bazı yerlerde duyguyu iyi vermiş, fakat ara ara kimi sahnede hızlı girmiş, kimi sahnede ise çok beklemiş.yani anlatım tarzı süper derecede sürükleyici değil.Bekliyoruz vereceği bilgiyi mesajı, beklediğimi hiissediyorum.Ve biz neler söyleyebileceğini tahmin etmeye başlıyoruz.Biz bunları tahmin etmeden verilse duygu ve bilgiler süper olacaktı.Ama çalışmanızdan ötürü bizi aydınlattığınız için ve sanat adına birşeyler paylaştığınız için şahsım adına teşekkür eder, yeni projelerinizde başarılar dilerim.
Yorumunuz için teşekkür ederim. Oyuncunun durumu değişmesi gerekiyordu. Çünkü o durum içerisinde kalan biri sürekli olarak aynı hissetmez. Bir süre sonra alışmaya başlar. O alışmaya başladığı kısımlarda davranışlarını normal olarak yansıttı. Trajedi yaşadığı kısımları ise ona uygun olarak yansıttı. Sürekli trajik hissetseydi yapmacık olurdu diye düşünüyorum. Bundan dolayı bazen hızlı girdi bazen bekledi.
Giriş animasyonunun ardından 2032 yılında olduğumuzu anlıyoruz ve gördüğümüz kadarıyla 2032'nin günümüzden hiçbir farkı yok. Yani teknoloji, giyim kuşam vb herşey aynı. CD bile hala mevcut. Bugün kaset çalacak ekipman bulmakta zorlanıyoruz ve bir teknolojinin ömrü yaklaşık 10 yıl. Bunlar dikkat çeken noktalar. Benzer biçimde kızın çekim yaptığı ortamların hiçbirinde de kızın söylediklerini yansıtan bir durum yok. Ortalık tertemiz, koltuklar, yataklar, perdeler vb derli toplu. Kızın üstü başı dahil herşey dün yıkanmış gibi. Bu nedenle senaryonun ikna ediciliği pek olmamış. Kızı el lambası ışığında ve bir köşeye saklanmış vb çekmek biraz daha ikna edici olurdu. Görüntü olmaması gerektiği kadar net ve temiz ışıklandırılmış. Son efekte kadar durum bu. Bir de sakallı arkadaşın son andaki tepkisinin nedenini anlayamadım. Bu insanlar bu olayları bilmiyorlar mı? Yani yaşamamışlar mı ki böyle bir şok altında kalıyorlar?
Bunlar dışında görüntü temiz, netliklerde sorun vb yok (ki yukarıda dediğim gibi olmaması gerektiği kadar temiz). İçerik biraz gereksiz uzatılmış. Kızın söylediklerinin önemli kısımı aslında tekrar. Bir noktadan sonra artık bitsin demeye başlıyor izleyen. 10 dakika civarında bir süre yeterli olabilir bence.
Sinema hem bir hastalık hem de tedavisinin ortak adıdır.
Sorularınızı özel mesaj yerine forum üzerinden herkese açık sormanızı rica ediyorum.
Ben fulgura'nın etraf derli toplu temizdi, görüşüne katılıyorum.Ama teknolojiyik farklılıkları 2032 dekine göre göstermek bayağı uğraştırıcı ve masraflı olabilirdi.Neticede kendi imkanlarıyla birşeyler çıkarmaya çalışmış bu arkadaşları tebrik ediyorum.Son sahnedeki efekt de çok güzeldi.Gerçekten çok güzel bir konu işlenmiş.Hangi kökenden olursa olsun kimse, filmde geçen cümleleri yalanlayamaz.Doğru her zaman doğrudur.Değişik projelerde veya bu tip projelerde bir sonraki filmin daha çok ses getireceği belli.Başarılarınızın devamını dilerim.
Günümüz ya da yakın tarihli monitörü, printer'ı telefonu görünce eksiyle başladı film benim için. Sonrasında uzun süre kız filmin başında bize dış sesin Türkiye için söylediklerinin aynısını söyledi, anlattı uzun uzadıya, biraz detaylandırdı, ama farklı bir manası yoktu. Zaten biliyorduk bunları. Bir noktadan sonra ileri almaya başladım. Abinin son cümlesine kadar ileri aldım. Son cümlenin filmin genel yavaşlığını ve uzunluğunu kurtarmaya yetmediğini düşünüyorum.
bu savaş video günlüğünün çok daha iyisini görmüştüm, izmirden bir kızdı galiba o da.çok daha gerçekçiydi..ışıklar makyajlar oyunculuk çok daha iyi idi...aradım bulamadım şimdi....nereden izledim acaba onu..eğer o videoyu gören varsa o videounun adresini koyar mısınız?
bu savaş video günlüğünün çok daha iyisini görmüştüm, izmirden bir kızdı galiba o da.çok daha gerçekçiydi..ışıklar makyajlar oyunculuk çok daha iyi idi...aradım bulamadım şimdi....nereden izledim acaba onu..eğer o videoyu gören varsa o videounun adresini koyar mısınız?
[vimeo] http://www.vimeo.com/22160776 [/vimeo]
saolasın Ayberk, evet bunu diyordum 🙂
Sanırım bu video zaten bu sitede paylaşılmıştı ama ben izlememişim. Bana fazla benzer geldi. Biri çevre diğeri savaş olsa da özgünlük sorunu da çıktı şimdi.
Sinema hem bir hastalık hem de tedavisinin ortak adıdır.
Sorularınızı özel mesaj yerine forum üzerinden herkese açık sormanızı rica ediyorum.
BU YAZIYI EKİP ADINA YAZIYORUM,
BÖYLE BİR İLHAM/ETKİLENME/ESİNLENME İLE KARŞILAŞMAK BİZİ ŞAŞIRTTI HEM DE AÇIKÇASI YÜZÜMÜZDE GÜLÜMSEMEYE NEDEN OLDU. AMA SORUN ŞU Kİ BİZ BURADA ESİNLENMEDEN ÖTE BİR ÖZGÜNLÜK SORUNU OLDUĞUNU DÜŞÜNMEKTEYİZ.
BU DA AKLIMA ŞUNU GETİRDİ. OKULDA GÖRDÜĞÜMÜZ DERSLER ARASINDA VİDEO ÇEKİM TEKNİKLERİ, KURGU, KAMERA VS GİBİ DERSLERİN YANINDA BİR DE ETİK ADINDA BİR DERSİMİZ VARDI. DÖRT SENE BOYUNCA FARKLI BOYUTLARIYLA ALDIK BU DERSİ. MESLEKİ ETİK DE BUNU FARKLI BİR BOYUTU. NEYSE KONUYU ÇOK FAZLA UZATMAYACAĞIM. BİR FİLMİ İZLENİLECEK HALE GETİRMEK KADAR ALDIĞIN SORUMLULUK DA ÖNEMLİ BURADA. GERÇİ BUNUN İÇİN EĞİTİME DE GEREK YOK. AKIL VAR, MANTIK VAR.
NEYSE, ARKADAŞA BAŞARILAR KISA FİLM KARİYERİNDE.
BİZ BU FİLMLE BİRÇOK FESTİVALDE İZLEYİCİ BÖLÜMLERİNE BİLE GİREMEDİK.
EĞER ARKADAŞ GİRERSE, YAKASINDA OLACAĞIZ 8)
http://handezerkin.com/" onclick="window.open(this.href);return false;
Giriş animasyonunun ardından 2032 yılında olduğumuzu anlıyoruz ve gördüğümüz kadarıyla 2032'nin günümüzden hiçbir farkı yok. Yani teknoloji, giyim kuşam vb herşey aynı. CD bile hala mevcut. Bugün kaset çalacak ekipman bulmakta zorlanıyoruz ve bir teknolojinin ömrü yaklaşık 10 yıl. Bunlar dikkat çeken noktalar. Benzer biçimde kızın çekim yaptığı ortamların hiçbirinde de kızın söylediklerini yansıtan bir durum yok. Ortalık tertemiz, koltuklar, yataklar, perdeler vb derli toplu. Kızın üstü başı dahil herşey dün yıkanmış gibi. Bu nedenle senaryonun ikna ediciliği pek olmamış. Kızı el lambası ışığında ve bir köşeye saklanmış vb çekmek biraz daha ikna edici olurdu. Görüntü olmaması gerektiği kadar net ve temiz ışıklandırılmış. Son efekte kadar durum bu. Bir de sakallı arkadaşın son andaki tepkisinin nedenini anlayamadım. Bu insanlar bu olayları bilmiyorlar mı? Yani yaşamamışlar mı ki böyle bir şok altında kalıyorlar?
Bunlar dışında görüntü temiz, netliklerde sorun vb yok (ki yukarıda dediğim gibi olmaması gerektiği kadar temiz). İçerik biraz gereksiz uzatılmış. Kızın söylediklerinin önemli kısımı aslında tekrar. Bir noktadan sonra artık bitsin demeye başlıyor izleyen. 10 dakika civarında bir süre yeterli olabilir bence.
Anladığım kadarıyla çoğunlukla prodüksiyon kısmını eleştirmişsiniz. Evet haklısınız 2032 de bugünün aynı teknolojisi olmaz. Ama bu sıfır bütçe ile çekilmiş bir film. Filme ayırabileceğimiz bir bütçemiz yoktu. Elimizde var olanları kullandık. Bu açıdan bakarsak ortamı 2032'ye benzetmemiz çok zor ki büyük projelerde bile bunu yansıtmanın çok zor olduğunu görüyoruz. Çünkü bahsettiğimiz şey gelecek ve gelecekle ilgili çok az şey biliyoruz.
Ortamın temiz olması konusunda ise bunun bilerek böyle yaptık. Savaşın evin içerisini etkilemesi küçük bi ihtimal. Bizim medyada "savaş" adı altında gördüğümüz şey harabeler, yıkıntılar, kir, duman vs. Ama bu bütün şehrin aynı vaziyette olduğunu göstermez. Savaştan uzakta günlük hayatını yaşayanlarda mevcuttur. Anakarakter ise son bomba patlayana kadar (dışarıya çıktıklarını saymaz isek) savaştan uzakta. Evinin içinin dağılması için bir neden yok. Oyuncunun saçının başının kıyafetinin dağılması gereken yerde ise bunu yaptık (örn: tecavüz edildiğini anlatan sahne)
Son andaki tepkisi içinde şunu söyleyebilirim: Savaşın içinde de olsa böyle birşey ile karşılaşan biri tabiki bir şok geçirir. Herzaman böyle bir görüntü geçmez ellerine. Kızın yaşadıklarını birinci ağızdan dinlemek etkiler. Buna verdiği tapkinin gayet normal olduğunu düşünüyorum. Eleştirileriniz için çok teşekkür ediyorum.
Ben fulgura'nın etraf derli toplu temizdi, görüşüne katılıyorum.Ama teknolojiyik farklılıkları 2032 dekine göre göstermek bayağı uğraştırıcı ve masraflı olabilirdi.Neticede kendi imkanlarıyla birşeyler çıkarmaya çalışmış bu arkadaşları tebrik ediyorum.Son sahnedeki efekt de çok güzeldi.Gerçekten çok güzel bir konu işlenmiş.Hangi kökenden olursa olsun kimse, filmde geçen cümleleri yalanlayamaz.Doğru her zaman doğrudur.Değişik projelerde veya bu tip projelerde bir sonraki filmin daha çok ses getireceği belli.Başarılarınızın devamını dilerim.
Şimdiden tepki görmeye başladım. Yaptığım bu ilk filmin ilk halka açık gösteriminde film "siyasi" olarak etiketlenerek yarıda kesildi. Siyasi olmasının sebebi olarakta, filmde haritanın olmasını öne sürdüler. Aslında buna pek şaşırmadım. Muhafazakar ve milletçi yönetimin olduğu bir ilçede yaşıyorum ve etkinliği belediye düzenliyordu. Yaptığım ilk film halka açık gösterimde sansürlendi. Bilmiyorum bu iyi birşey mi kötü birşey mi. Eleştirileriniz ve iyi dilekleriniz için çok teşekkür ediyorum.
Günümüz ya da yakın tarihli monitörü, printer'ı telefonu görünce eksiyle başladı film benim için. Sonrasında uzun süre kız filmin başında bize dış sesin Türkiye için söylediklerinin aynısını söyledi, anlattı uzun uzadıya, biraz detaylandırdı, ama farklı bir manası yoktu. Zaten biliyorduk bunları. Bir noktadan sonra ileri almaya başladım. Abinin son cümlesine kadar ileri aldım. Son cümlenin filmin genel yavaşlığını ve uzunluğunu kurtarmaya yetmediğini düşünüyorum.
Filmdeki aletlere üstteki yazdıklarımda değinmiştim. Diğer söylediğinize değinecek olursam, benzer şekilde birkaç kişiden daha tepki aldım. Sahnelerin fazla uzatıldığını söyleyenler oldu. Bu konuda haklı olabilirsiniz. Bu benim ilk konusu olan kısa filmim. Daha öncekiler sadece görsel denemelerden ibaretti. İlk yaptığım filmin muhteşem olmasını beklemek pek mantıklı olmazdı bu nedenle bu türlü hataları bekliyordum ben. Üstelik bence küçük hatalar bunlar. Çünkü ilk filminde berbat edenlerde olabiliyor. Bunlardan çok daha iyisini yaptığımı düşünüyorum. Eleştiriniz için çok teşekkür ederim.
BU YAZIYI EKİP ADINA YAZIYORUM,
BÖYLE BİR İLHAM/ETKİLENME/ESİNLENME İLE KARŞILAŞMAK BİZİ ŞAŞIRTTI HEM DE AÇIKÇASI YÜZÜMÜZDE GÜLÜMSEMEYE NEDEN OLDU. AMA SORUN ŞU Kİ BİZ BURADA ESİNLENMEDEN ÖTE BİR ÖZGÜNLÜK SORUNU OLDUĞUNU DÜŞÜNMEKTEYİZ.
BU DA AKLIMA ŞUNU GETİRDİ. OKULDA GÖRDÜĞÜMÜZ DERSLER ARASINDA VİDEO ÇEKİM TEKNİKLERİ, KURGU, KAMERA VS GİBİ DERSLERİN YANINDA BİR DE ETİK ADINDA BİR DERSİMİZ VARDI. DÖRT SENE BOYUNCA FARKLI BOYUTLARIYLA ALDIK BU DERSİ. MESLEKİ ETİK DE BUNU FARKLI BİR BOYUTU. NEYSE KONUYU ÇOK FAZLA UZATMAYACAĞIM. BİR FİLMİ İZLENİLECEK HALE GETİRMEK KADAR ALDIĞIN SORUMLULUK DA ÖNEMLİ BURADA. GERÇİ BUNUN İÇİN EĞİTİME DE GEREK YOK. AKIL VAR, MANTIK VAR.
NEYSE, ARKADAŞA BAŞARILAR KISA FİLM KARİYERİNDE.
BİZ BU FİLMLE BİRÇOK FESTİVALDE İZLEYİCİ BÖLÜMLERİNE BİLE GİREMEDİK.
EĞER ARKADAŞ GİRERSE, YAKASINDA OLACAĞIZ 8)
Burada bir özgünlük sorunu olduğunu hiç sanmıyorum. Çünkü sizin projenizle benzer yanı sadece kamera çekim tekniği. Yani konusunu kesinlikle uzaktan yada yakından bir alakası yok. Tek benzer yanı bir video günlük olayının olması. Video günlük olayıda sadece size özgün birşey değil. Bununla ilgili çok fazla şey bulabilirsiniz internette. Video günlük yapan birçok insan var. Hatta video günlük platformları var. Video günlük püf noktalarını anlatan, eğitimler veren platformlar var. Büyük projelerin içerisinde de video günlükler mevcut (örn: avatar). Hatta bütün filmin video günlüğe benzer çekildiği filmler bile var. Örneğin Paranormal Activity filminde sadece 1 oyuncu olsaydı buna benzer bir görüntü çıkacaktı ortaya. Sizin bahsettiğiniz şey şuna yakın birşey; "Eğer biri ilk olarak helikopterden çekim yaparsa, ondan sonra helikopterden çekim yapan herkez bi nevi hırsızdır." Çünkü filmlerimizin ortak yanı sadece çekim tekniği. Çekim tekniğinde özgünlük nasıl birşeydir ki. Burada var olan şey çok basit bir video günlük. Bununda sadece size ait olduğunu iddia ediyorsunuz. Ortada verilmiş bir emek var, filme ayrılmış zaman var. Sadece bir çekim tekniği ile filmi yargılıyorsunuz. Bence bir daha düşünün.
BAŞARILAR DİLİYORUM.
http://handezerkin.com/" onclick="window.open(this.href);return false;
BAŞARILAR DİLİYORUM.
Araya girip belirteyim ve kaçayım. Büyük harflerle yazmıyoruz forumda. 😉 İyi çalışmalar.
Murat; güneşli güzel bir gün düşün, dışarda kuşlar cıvıldıyor...
şimdi bunalımda birini bu günün içinde düşün...onun algısı nasıl olacaktır günü...? güneşli güzel bir gün, kuşlar cıvıldaşıyor mu olacaktır yoksa yaşadığı sıkıntılı, birbirinden gri günlerden bir gün daha mı? Peki sen filmi çekerken bu aydınlık kuş cıvıltılı gün içindeki bunalımlı adamı çekerken bizim adamla özdeşleşmemizi kelimelerle mi sağlayacaksın? sadece kelimelerle olmaz film işi...
yani demek istediğim ışığı kullanırken görünürlükten daha da önemlisi vereceğin duyguya en iyi hizmet edecek ışık ve görüntüyi bulmaktır.
bak bu toprağın günlüğü görüntüleri kızla özdeşim kurmamızı sağlayacak şekilde...saygıyla...