[vimeo] http://www.vimeo.com/6208674 [/vimeo]
http://seyitaliyaprakci.blogspot.com" onclick="window.open(this.href);return false;
http://www.vimeo.com/13771597" onclick="window.open(this.href);return false;
Çalışmaları ilgiyle takip edioyrum. Konya'da hobi için mi yapıyorsun bilmiyorum ama istanbul'da olsan bu işten güzel paralar kazanacak aşamaya geliyorsun. Özellikle iyi bir senaryo ile oturup birşeyler yapsan festivallerin genelde zayıf olan canlandırma kategorisinde ismini çabucak duyurabilirsin. Tebrik ederim eline sağlık.
🙂 ilginç.
özgün bir tarafı var. klişe türkleştirme esprisi değil. sulandırdığın iyi olmuş.
- zaman ne çabuk geçiyor.
- zaman duruyor da içinden biz geçiyoruz galiba.
Kim dondu? Bokum donduu bokum dedi koptum :).
Severek izliyorum ben de işlerini. Benim tavsiyem bir an önce Maya'ya geçmen ve inceliklerini öğrenmen yönünde olacak. Az daha çalışmayla çok rahat piyasaya girebilirsin çünkü.
Bildiğim kadarının, anlatabildiğim kadarı.. Eylem Planı.
Ömrünüzde duymadığınız bir sporla ilgili Türkiye'de ve dünyada neler yaşanıyor diye meraktan çatlıyorsanız Laff Ultimate'a beklerim.
Öncelikle eline sağlık, bir başına böyle bir iş çıkarabilmen oldukça güzel. Bundan sonraki çalışmanın daha iyi olması için aklıma gelen şeyleri söylemek istiyorum.
Öncelikle elinde bulundurduğun imkan altın değerinde bunun farkında olmanı isterim. Bu işlere yeni merak salan arkadaşlar film çekmek deyince bir kamerayı bir kenara koymak önüne aktörleri koyup filmi çekmeyi hesap ederler. Hadi bunu bir derece mazur görürüz, çünkü steadycam, jimmyjib, şaryo ve dahası kolay bulunan aletler değildir velakin senin elindeki imkan tüm kamera hareketlerini yapmaya müsait. Bu işin başında olduğunu anlayabiliyorum, önerilerim de her filminde bir adım ilerleyebilmen için. Kısacası senaryoyu, diyologları, modellemeyi, kaplamayı, animasyonu yaptıktan sonra birde "film çekme" konusuna biraz kafa yormanı isterim. Hikayeni anlatırken kameranı nasıl kullanacaksın, ışıkları ne şekilde vereceksin, nasıl bir dekorasyon kullancaksın vs..
İnce ince düşünüp kafanda filmi çektin diyelim. İş burda malesef bitmiyor. Birde filmin ritmi, duyguları devreye girecek ki bunları kurgu, müzik, renk düzenlemesi ile vermen gerekecek. Tüm bu aşamaları yapmanın en kolay yolu ise hiçbirşeye başlamadan hepsine karar verip kağıt üzerine not almak, ön hazırlık safhasını iyi yapmak.
Kabaca bunlar aklıma geldi izlerken, birde eski şarkılara yapılan yeniden düzenleme (cover) gibi bazı hikayelerin de yeniden düzenlemesi yapılıyor. Senin senaryona konu alan hikayeyle noktayı koymadan önce, bir filmi her şekilde çekebileceğini ancak en iyisi nasıl olur diye düşünülmüş bir filmin diğerlerine göre 10 gömlek üstün olacağını hatırlatmak isterim. Çalışmalarında başarılar dilerim.
La Fontaine'in ünlü hikayesi Ağustos Böceği ve Karınca ;
Günlerden birgün ağustos böceği ormanda göl kenarında oturmuş saz çalmaktadır. Sıcaktan bunalıp sazını yanına koyduğu sırada sırtındaki koca yükle önünden geçen karıncaya laf atar;
A - Yazın bu sıcağında ne taşıyorsun böyle, kafayı mı yedin gidip bir gölge bulsana kendine,
K - Yazın yatarsam kışın ne yiyeceğim? Şimdiden hazırlıyorum yiyeceklerimi,
A - Hayattını yaşa, sonunu düşünen kahraman olamaz, demiş.
Gel zaman git zaman kış kapıya dayanmış. Karınca yuvasında karısıyla şöminenin başında, fındık kırıp yerken bir anda kapı sesiyle irkilmiş. Kapıda gördüğü ağustos böceğinin ne diyeceğini bilerek konuşmasına fırsat vermeden;
K - Bak kış geldi dayandın kapıma, yazın çaldığın saz karnını doyurmuyor mu?
A - Dur yahu bi sakin ol, sana veda etmeye helalleşmeye geldim. Sazdan sonra gitara merak saldım ben, sonra grup kurduk albüm yaptık. Albüm tutunca hemen bir turne organize ettiler şimdi Avrupa'ya gidiyorum. Bir dizi konser vereceğim, gitmeden de sana hoşçakal demek istedim.
K - Vay anasını be bu devird ya topçu ya popçu olacaksın derlerdi de takmazdım, demek doğruymuş. Nerelere gideceksin?
A - İngiltere, Almanya, Fransa, Hollanda ne varsa gezeceğiz işte...
K- Demek Fransa'ya da gidiyorsun! Fransa'da La Fontaine diye bi lavuk varmış, söyle ona gelip anasıyla tanışmak istiyorum...
Bir önceki animasyonuna (karıncanın tv'de izlediği) göre oldukça gelişme var. Biraz daha hızlanmış, karakterlerin rollerinden sonra hala biraz boşluk olsa da ilk filme göre bu süre oldukça azalmış. Bu hızla giderse 1-2 seneye büyük televizyonlara iş yapmaya başlarsın. Tebrikler.
Yapmayın. Aynı Big Bang'in çocuklarıyız hepimiz...
yorumlarınız için çok teşekkürler
http://seyitaliyaprakci.blogspot.com" onclick="window.open(this.href);return false;
http://www.vimeo.com/13771597" onclick="window.open(this.href);return false;
Hocam bunun bir de cell-render'ını alsana denemek için, bence güzel olacaktır.
- baço
Çok eğlenceli ve güzel , tebrikler.
Evet çok gelişme var.
dragon hocam, gerçek ismini bağışlar mısın? benim de konya'da 3d ile uğraşan bi arkadaşım var da o musun diye şeyettim.
ozi sen misin lan?
ozi sen misin lan?
yok değilim. adım Seyit Ali YAPRAKCI.
http://seyitaliyaprakci.blogspot.com" onclick="window.open(this.href);return false;
http://www.vimeo.com/13771597" onclick="window.open(this.href);return false;
ozi sen misin lan?
yok değilim. adım Seyit Ali YAPRAKCI.
Yaklaşık 3 dakika 27 saniye*dir gülüyorum. Toker alemsin 🙂
*Küsuratlı sayı vereyim ki salladığım anlaşılmasın mantığı.
Yapmayın. Aynı Big Bang'in çocuklarıyız hepimiz...
ozi sen misin lan?
yok değilim. adım Seyit Ali YAPRAKCI.
Yaklaşık 3 dakika 27 saniye*dir gülüyorum. Toker alemsin 🙂
*Küsuratlı sayı vereyim ki salladığım anlaşılmasın mantığı.
eheh, abi baya da emindim arkadaşın ozi olduğuna be.
dragon hocam senden de özür diliyor ve de başarılarının devamını diliyorum.