bu ne yaa. prison break türk versiyonu mu?

kaçırılmaması gereken etkileyici bir baş yapıt. fragmandan anladıgımız kadarıyla çekimleri için özel mekanlar ve güzide oyuncular seçilmiş. Müziklerin yürek hoplatan uyumu ise harkulade. Umarım gişede yüzleri güler.

Yürekten katılıyorum.

Aslında burada anlamadığım iki şey var. Öncelikle, yorumlara baktığımda çok heyecanlandım. Çok iyi bir şey göreceğim sandım. Sonra, o yorumların dalga geçmek amacıyla koyulduğunu anlayınca da, siteye bir filminin fragmanını koyan birine böyle bir yorum yapılır mı diye düşündüm. Yani "bu sitenin de bir ön jürisi olmalı ve böyle filmlerin foruma koyulması engellenmeli" gibi elisit bir tavır mı var acaba diye düşündüm. Sonra Santral isimli arkadaşın önceki mesajlarına bir bakayım dedim; birinde bir arkadaşın filmine sadece "güzel" yazarak bir yorum yapmış, diğerinde de siteye bir film koymuş ama sonra gelen tepkiler üzerine filmi silip "............" yazmış. Bu da üçüncü mesajı. İlk filmini dolayısıyla izleyemedim ama yorumlara bakınca, filmini silecek kadar kötü olduğunu düşündüm. Sonra da "Acaba," dedim kendi kendime, "o mu bizimle dalga geçiyor?" Bunun gerçekten iyi bir film olabileceğine inanıyor da olabilir, denemiş de olabilir. Bunu göz ardı etmemek gerek ama bunu nasıl ayırt etmeli? Önceki filmini sildiğinde acaba canı yandı mı ya da bu yorumları okuduğunda üzlüyor mu ya da oturup, bir adamın satırlarca onu anlamaya çalışmasıyla gülüp dalga mı geçiyor? Nedir?

Bi bakıma haklısın Ali, ama elle tutulur birşey olmadığını göreceksin, liseli çocukların mafyacılık oyunu:S off niye mafya yine mafya

Bi bakıma haklısın Ali, ama elle tutulur birşey olmadığını göreceksin, liseli çocukların mafyacılık oyunu:S off niye mafya yine mafya
Evet fragman kötüydü. İyi bir film olmasını beklemiyorum ama santral bunun iyi bir film olduğunu düşünüyor mu gerçekten. Eğer bunu düşünüyorsa, o zaman söyleyecek birkaç şeyimiz, onu yönlendirecek birkaç sözümüz olmalı. İşte o zaman da, bunları hiç umursamayacağı olasılığı geliyor insanın aklına. Neyse, ben biraz bir şeyler diyeyim.

Santral kardeş, bir gün bir şair adayı Cemal Süreya'ya yazdıklarını okutmuş. O da kendisine "Bildiğin şeyleri, basit şeyleri yaz. Bugün kuşların uçtuğunu gördüm, hava çok güzel, meyveler gibi şeyler yaz, böyle başla," demiş. Benim de sana söyleyeceğim ilk şey bu olur. Ha diyorsun ki ben silahların arasında yaşıyorum, o zaman derhal uzak dur derim. Bırak iyi bir sinemayı, iyi bir hayat bile kotaramayız buradan. Oyunculuklar, elbette kötü ama öncelikle kurgun çok anlamsız. Yani hiçbir şey çıkaramıyoruz. Kim arkadaş, kim onun arkadaşı, kim kötü adam(!) bilemiyoruz. Kamerana hakim ol, neyi görmek istiyorsan onu göster ki biz de anlayalım sen ne görüyorsun aksi takdirde bize çok çok fazla iş bırakıyorsun. Fragman bile olsa, temel nüveleri çıkarabilmemiz gerekir. Arka planda, üzerine silah doğrultunca yere yatan bir arkadaş var. Yattıktan sonra öylece bekliyor. Çok önceden kesmen gerekir mesela orayı. Öyle yerde yatıyor, "Ne oluyor?" diyoruz içten içe. Anlaşılan kötü adamlar, birinin arkadaşını kaçırmış. O da onu kurtaracak. Para falan da var işin içinde. İlk bakışta çok klişe gibi görünüyor ama sen cididysen, emek harcıyorsan, filmini de aynı cesaretle koy buraya, o zaman bir daha konuşalım. Kolay gelsin.

Santral adlı arkadaş bize yönelse onu yönlendirecek illaki bir çabamız olacaktır inanıyorum.Burada yardımcı olmayan yok biliyorsunuz, ama linki atıp hiçbirşey belirtmediği sürece pek bir yere varamaz.

Zaten site formatına dönüştüğümüzde film izleme ekibi kurmayı düşünüyoruz. Daha sonrasında kategorize edilmiş şekilde sunarız filmleri. zaten seninde farkettiğin gibi sadece kendi filmlerine yorum yapma durumunu sindiremiyorum.

ya hiç üşenmiyorlarda hee. aslında sırf bu yüzden bi yerde tebrik etmek lazım. hiç yoktan ama hiç yoktan hani en kaba tabirle "birşey üretiyorlar". Tama belki üretikleri şeyi üretmelerini istemiyor olabiliriz 🙂 ama ne bileyim bence yine de zaman ayırıp "birşey üretmiş olmaları" bile "birşey". Kahvede okeye dönmelerinden iyidir gibi geliyor bana.

santral hani oralarda bir yerlerde bizi duyuyorsan iki çift lafım var fragmanın için. Heves kırılmasının ne olduğunu çok iyi bilirim ve hiç tanımadığım birsinin durduk yere hevesini kırmak istemem. Ama fragmanının ve aşağı yukarı filminin (ki fragman filmin habercisidir,ön de osla bir yargı oluşturur) çok amatörce ve (kötü demeyelim de) iyi olmadığı aşikar. İlla ki hatların olacak.

ali.ünal'ın verdiği Cemal Süreyya örneği çok yerinde olmuş. Dikkate al derim.

Ne diyeyim başka, kolay gelsin..