Ellerine sağlık diyerek başlamak istiyorum ve direk olarak bir şey söyleyeceğim. Geleceğin bankacılığı temasında burada açık biçimde görüldüğü üzere çağrı merkezindeki adamları rahatlatmışın. Sanırım banka çağrı merkezindeki adamın değil, müşterilerin rahatlamasını istiyor. Sen banka müşterine sağlanan imkanlar üzerinden gitmemişsin benim mantığıma göre banka bunu istemez.
Başarılar diliyorum sana

Bence iyi bir çalışma olmuş eğlenceli, görüntüler de güzel ayrıca izmirde çekmiş olman da benim beğenmemi destekledi. Emeğine sağlık dostum. . .

Çok iyi bir kamera ile çektiğin için hataları sanırım yeterince fark edilmemiş filmin. Varyanttaki çekimlerde sesteki rüzgar uğultusunu çözmek için mikrofonun üzerine çorap ya da tüylü bir şeyler koyabilirdin. Açıların 1-2'si hariç hatalı ve kurguda da çok hata yapmışsın.

Kısa film değil reklam filmi olmuş bir kere bu. Benim bildiğim kısa film yarışmasıydı fakat banka düzenleyince herkes reklam çekmeyi düşünüyor galiba.

En önemli soruna gelecek olursak, arkadaşın da bahsettiği gibi çağrı merkezi çalışanlarına ne kadar kolaylık sağladığının üzerinde durman çok büyük bir hata. Bir bankanın en son umursayacağı insanlar kendi çalışanları olur herhalde. Tek amaçları daha çok para kazanmak olduğu için müşteri memnuniyeti odaklı reklamlar çekerler. Ayrıca gelecekle ilgili öngörün çantasında netbookla gezen bir adamsa bu filmi 1985 yılında falan çekmiş olman lazımdı. Çünkü bırak geleceği zaten günümüzde bile sisteme bağlı laptop ve çağrı cihazı ile gezmek yerine sadece bir PDA ve sürekli kulağında durması gereken (çağrı geldiğinde takacağı kocaman bir kulaklık değil) bluetooth kulaklık sayesinde bahsettiğin sistem zaten yapılabilir.

Çok denizbank filmi izlemenin verdiği sıkıntıdan olsa gerek çok olumsuz konuştum kusura bakma.

Ayberk'e katılıyorum.

ayberk ben açılar ile ilgili eleştirilerine katılmıyorum. filmlerimde sürekli kamerayı kendim kullanmayı tercih ederim. kimsenin kamera kullanımına güvenemediğim için. bu yüzden de açılarımı özenle belirlerim. ben seçtiğim açıların ortalamanın üstünde ve gayet düzgün açılar olduğunu düşünmekteyim. kurgu ile ilgili eleştirilerine gelince de maalesef onlara da katılamayacağım. çünkü ben filmi çekmeden önce kafamda kurgularken kafamda seçtiğim müziğe uyumlu bir kurgu yapmayı planlamıştım, çekimleri bitirdikten sonra da seçtiğim müziğe uygun, geçişlerin kesmelerin ritme ve hisse uyumlu olduğu bir kurgu yapmayı uygun gördüm. senaryoya gelince tüm eleştirilere hak verebilrim o konudaki. filmi yazmam ve çekmem çok az bi zaman dilimi içerisinde gerçekleşti bu yüzden de üstünde düşünmeye pek vakit olmadı. reklam şekinde çekmek de bilinçli bir tercihti benim için. absürt bir şeyler yapmak istediğim için senaryo tercihimde çalışan üstünden gitmeyi düşündüm diyebilirim. zaten konunun temeline inildiğinde kapitalist düzenin işlemesinde önemli çarklardan biri olan bankanın kendini, düşüncelerini ifade etmek için en etkili araçlardan biri olan kısa filmi seçmiş olması yeterince düşüncesiz ve absürt. sonuç olarak ben de bu absürtlüğü bi katkıda bulunmak istedim. benim için önemli olan bu proje için; kafamda filmi çekmeden önce hayal ettiğim şeyi bire bir gerçekleştirebilmiş olmam ve 5d'yi omuzlukluksuz elde daha iyi kullanabildiğimi daha iyi anlamamdı.

handezerkin filmi izlememiz mümkün mü, okuduğum onca eleştiri bir anlam kazansın.

handezerkin filmi izlememiz mümkün mü, okuduğum onca eleştiri bir anlam kazansın.

Videoyu tekrar paylaşabilir misiniz?

eleştiriye kızmış ve kaldırmış işte, boşa beklemeyin.

eleştiriye kızmış ve kaldırmış işte, boşa beklemeyin.
bekleme yapma ticari 😀

8)))) niye eleştiriye kızıp filmi kaldırayım, başka nedenleri var. izlemeyenler de bi şey kaybetmeyecek zaten 8)) teaserını yenilediğim Bağ belgeseline beklerim.

8)))) niye eleştiriye kızıp filmi kaldırayım, başka nedenleri var. izlemeyenler de bi şey kaybetmeyecek zaten 8)) teaserını yenilediğim Bağ belgeseline beklerim.

ya bugün cahit çeçen di sanırım onun kısa filmlerini izledim, izlemesem çok şey kaybederdim, ne güzel filmlerdi onlar ya 🙂
gerçi bu yarışma filmiydi demi, o zaman kısaların hayata dair içeriği vasat oluyor genelde 🙂