Forum

JJ Abrams ve karın ...
 

JJ Abrams ve karın ağrısı flashbackleri

2 Gönderi
2 Üyeler
0 Reactions
1,969 Görüntüleme
(@greenfire)
Gönderi: 0
Başlığı açan
 

Şu, tek bir bölümünü bile izlemediğim, hatta izlememeye yemin ettiğim "Lost" dizisi peydah olana kadar flashback olayıyla alıp veremediğim hiçbirşey yoktu. Sevgili JJ Abrams sağolsun, beni Flashback olayından soğutan yönetmendir.

Bir olur, iki olur, üç olur, dört olur, beş olur ama beş bin olmaz sayın Abrams.

Bir yönetmen, elini değdirdiği her filmin en az 80%'sini flashback şeklinde çevirir mi? Tamam bu bir tekniktir ama suyunu çıkarmaya ne gerek var? Yönetmen ortaklığı yaptığı filmlerde bile zorla da olsa filme flashback sokuyor adam! ne iş?

Cloverfield (producer) --> Film flashback ile başlıyor zaten! "Bu kamera, eskiden Central Park olarak bilinen yerde bulunmuştur"

Lost (TV Series) --> dizi baştan sona flashback tir (Duyduğum ve okuduğum kadarıyla)

Star Trek (producer) --> İki Mr. Spock'un (Genç ve yaşlı olanlar) yine bir flashback geçirerek aynı zaman aralığında bir araya gelmeleri

Super 8 (producer) --> Metal fabrikasında hayatını kaybeden kadın işçinin Flashback i ile filme giriş yapılır

Undercovers (TV series) --> Baştan sona Flashbackler ile örülüdür

Mission: Impossible III (Director) --> Bu film de flashback ile başlayıp (Ethan Hunt'a işkence: "Davşan ayağı nirde lannnnn?") belirsiz aralıklarla sıkça tekrarlanan flashbacklerle devam etmektedir.

Elinin değdiği diğer yapımları bilmiyorum ama eminim ki bir flashback furyası koymuştur ortaya.

 
Gönderildi : 07/05/2012 6:30 pm
(@jupiter)
Gönderi: 0
 

Bilirsiniz hikaye anlatımında iki ana tarz vardır.Biri Maupassant tarzı hikaye anlatımı,diğeri Çehov tarzı hikaye anlatımı.Maupassant tarzı anlatım klasik,zaman çizgisi içinde olayları zaman sırasına göre anlatan bir ekoldür.Çehov anlatımı ise lineer değildir.İleri geri gidişler vardır.Fonksiyonel bir tasvir vardır.Okurken bu ileri geri gidip gelmeler takibi çok olumsuz etkilemiyor belki ama film izlerken falshbackler fazla olunca filmin takibi de zorlaşıyor.

Açıkçası benim ilk izleyişimde anlamakta en çok zorlandığım,takibini kaçırdığım ikinci hatta üçüncü izleyişimde bazı ayrıntıları yakalayabildiğim filmler hep böyle bol falshbackli filmler oluyor.Bazı filmlerde flashback kullanımı dramatik yapıyı ve ifadeyi güçlendirirken bazı filmlerde olayı bir Picasso Resmi haline sokuyor.Sanıyorum falshback kullanımında kurgusal problemleri de beraberinde getiriyor ve işlerin arap saçına dönmemesi için epey güçlü bir kurgu uygulanması gerekiyor.

Uygun serpiştirilmiş anlatımı güçlendiren flashbackleri seviyorum.Ama aşırı kullanılan ve bende labirent içine girmişim hisssi oluşturan falshbacklerden ibaret filmleri pek sevmiyorum.Tabii bunu söylerken,falshback tekniğinin ustalılkla kullanıldığı sinema sanatında önemli yere sahip iyi filmleri hariç tutuyorum.

 
Gönderildi : 09/05/2012 1:55 pm
Paylaş: