Forum

Panavision Kameralar

32 Gönderi
8 Üyeler
0 Reactions
7,638 Görüntüleme
(@osmanxx)
Gönderi: 0
Başlığı açan
 

Türk filmlerinde hiç kullanılmıyor sanırım. Ama internetten araştırdığıma göre satış yapmayıp kiralıyorlarmış ve bir forumda Türk filmlerinde ki renk ve derinliğin kalitesiz oluşunda da bir etkisi olduğunu söylemiş.

Yani oyuncusunu tanımadığınız ve daha konuşmaların olmadığı zamanda bile daha ilk karede yanacı bir film olduğunu anlamamızın önemli nedenlerinden biri de Panavision kameraları mı?

 
Gönderildi : 04/06/2009 2:33 pm
 Mino
(@mino)
Gönderi: 0
 

Kullanılan stoklar, (en günceli Vision 3 tü Kodak'ta tabi yenileri çıktı mı bilmiyorum), lenslerin optik kalitesi, laboratuar, renk işlemleri gibi bir sürü parametre var. Telesinenin çıkmamasından önce görüntü yönetmenlerine daha fazla iş düşüyormuş çünkü renk hataları ancak laboratuarda yazıcı makineleri ayarlanırken yapılabiliyormuş. Hollywood, Hazeltine Printer Lights kullanıyormuş.

Hazeltine Advantages (iyi yanları)
a. has predictable, quantifiably repeatable results (tekrarlanabilir ve öngörülebilir sonuçlara imza atıyormuş)
b. enables exact communication among many different parties (farklı laboratuarlarla bile iletişim istenen şekilde tam oluyormuş, -burada sonuç istikrarıyla paralel bir avantaj sözkonusu)
c. provides the option of removing the timer’s opinion from the process (zaman ayarlaması kullanıcı inisiyitafinde - işlem yapılırken cihaz sınırlamasıyla karşılaşılmıyor)
d. printer lights help determine/personalize precise film-speed rating (filmin hızını ve kendine özgü dokusunu belirlemede yardımcı oluyor)
e. makes anomalies easy to isolate/correct (hataları çözüp ayırmak kolay oluyor)
f. time-tested, established standard (uzun zamandır standart)
g. simple, reliable, easy to use (basit, güvenilir ve kullanımı kolay)
h. 6-stop range of correction (6 f stop luk bir düzeltme performansı)
i. printer lights tell all you need to know about color, density and lab controls (kendisi renk, yoğunluk ve laboratuar kontrolleri hakkında her şeyi anlatıyor)

Hazeltine Limitations (kısıtlayıcı unsurlar)
a. no immediate feedback (anında görüntü yok)
b. lack of secondary correction (ikincil renkler denen renk işlemleri yok)
c. no gamma, gain, lift, luminance or chroma control (renk ve gamma kontrolleri yok)
d. corrections are general; no Power Windows or specific treatments available (vignette işlemleri yok, yapılan düzeltmeler bütün kareyi kapsıyor)

ASC asıllı bir görüntü yönetmeni, eski ve güncele göre geri kalmasına rağmen, görüntü yönetmenlerinin istediğini aynen yapabildiği için bu yöntemin iyi olduğunu söylüyor. Şimdi biraz renkçilerin olaya müdahalesi söz konusu. (kendisi renkçileri eleştirmediğini belirtmiş bu arada)

Burada daha çok istenen rengin yazıcı ışıklarıyla öngörülmesi sözkonusu iken dijital ortama geçilmesiyle istenen kesinliğin (burada kesinlik görüntü sonucu manasında) her zaman gerçekleşmemesi sorunu yaratan mevzuymuş. Bu kısımlar daha çok pelikülle çalışanlar için geçerli. Biz sayısalcılar için olay dijital ortam ve LUT (look up table) ler arasında geçecek (tabi girişen varsa)

Bu fazla yayıldı biz kameraya geri dönelim.
--------------------------------------------------------------------------

Panavision is by far, hands down, no question, irrefutably the best cinematic camera maker in the world. The innards and mechanics aren’t too special. The only thing is Panavision does not sell their cameras, you can only rent them, and after every rental they are serviced by the house, so they are almost always in top shape. The biggest thing is the lenses. Pana’s standard primes are about 6 to 8 inches in diameter while an Arri is only about 3 or 4. This means that there is more available light for the lens, and any imperfections will be less noticeable. Basically, the cameras are fine, the mags are sometimes finicky, but the lenses are always superb.

panavision vs arri diye arattığınızda bir forumda çıkan bir yorum. Çeviriyorum direk.

Panavision açık arayla tartışılmaz biçimde en iyi sinema kamerasını yapan kurum. Sadece Panavision, kameralarını satmıyor, onları sadece kiralıyorsunuz ve her kiralama sonrası şirket tarafından bakımları yapılıyor, bu yüzden de kameralar hep en iyi durumda tutuluyor. En büyük farklar lensler. Panavision'un prime lensleri çap olarak 6 ile 8 inç arasında değişirken (1 inç= 2.54 cm) Arri'de sadece 3-4 inç oluyor. Bu ise lensin daha fazla ışık almasını ve görüntü bozulmalarının daha az olmasını (varsa da az görülebilmesini) sağlıyor. Basit olarak, kameralar iyi, magazinler bazen başa iş açsa da lensleri her zaman süper oluyor.

Demiş bir kullanıcı.

Sayısal teknoloji işi kolaylaştırsa filme bastırmak sözkonusu olduğunda yine teknik ekipmanlar ve terimler devreye giriyor. Pelikülle çalışanlar yılların getirdiği bir iş akışına çok alıştıkları için yeni teknolojilerin devreye girmesiyle istediklerini her zaman alamamanın sıkıntısını yaşıyorlar. Sonuçta 50 seneden beri aşırı değişmeyen temellere sahip bir iş akışından bahsediyoruz. Panavision ve stüdyo filmciliği bu anlamda mevzuyu oturttuğu için yılların da getirdiği birikimle teknik olarak daha iyi işler çıkarması doğal gözüküyor (ki ARRI'nin kuruluşu Panavision'dan daha önce) ama olay stüdyo akışı olunca Hollywood, Avrupa'ya göre daha tecrübeli. Bu bağlamda teknik gereklilikler de ona göre şekilleniyor.

Uzun olmuş yaw, neyse uzun yazmayı özlemişim zaten.

Makalenin orjinali için link

http://www.theasc.com/magazine_dynamic/September2006/DigiPrinterLights/page1.php

 
Gönderildi : 04/06/2009 4:45 pm
(@osmanxx)
Gönderi: 0
Başlığı açan
 

Gerçekten ilgilenip zaman ayırdığın için teşekkür ederim.

Filmlerin kamera arkası fotoğraflarına baktığımdan he bu Panavision kamerları ve İMDD'de filmlerin hangi kamera ile çekildiklerine baktığımda "Panavision Cameras and Lenses" yazıyordu. Terminator 2'ye bakıyım dedim Arriflex ile çekilmiş. Bu da eğer bir film dahisi iseniz çoğu kamera ile harikalar ortaya çıkarabilirsiniz. Ama Panavision'un gördüklerime ve seninde anlattıklarına göre en iyi kamera olduğu su götürmez. Vimeo'da da baktım Panavision kameraları ile çekilmi görüntülere ve hiç bir amatörlük sezmiyorsunuz, yüksek bütçeli bir filmin sıradan bir sahnesi gibi.

 
Gönderildi : 04/06/2009 6:47 pm
 Düd
(@dud)
Gönderi: 0
 

Vimeo'da da baktım Panavision kameraları ile çekilmi görüntülere ve hiç bir amatörlük sezmiyorsunuz, yüksek bütçeli bir filmin sıradan bir sahnesi gibi.
Cevap komik gelebilir ama bunun sebebi amatör birinin panavision ile bir şey çekemeyecek olması. Herhangi filmi bir makineyle amatör çekim çok zor, saçmasapan şeyler çıkması çok muhtemel. Film sayısal gibi değil. Yapacağınız her etkinin ne ile sonuçlanacağını bilmek zorundasınız. Gerçek uzmanların film ile yaptıklarını gördüğünüz zaman telesine gelmeden önce bile neler yapıldığını, Photoshop'un falan hiç de yeni bir şey olmadığını farkediyorsunuz.

Çekim sırasında ve karanlık odada öyle numaralar yapılıyordu ki inanmak mümkün değildi bunlara. Günümüzde ne yazık ki çoğu sayısal ortama taşındı, sette kullanılan hileler ve numaralar yavaş yavaş yokoluyor. Bir yandan ekonomik açıdan ferahlatıcı ancak yaratıcılık açısından körelme kaçınılmaz..

Bildiğim kadarının, anlatabildiğim kadarı.. Eylem Planı.
Ömrünüzde duymadığınız bir sporla ilgili Türkiye'de ve dünyada neler yaşanıyor diye meraktan çatlıyorsanız Laff Ultimate'a beklerim.

 
Gönderildi : 12/06/2009 3:36 pm
(@baco)
Gönderi: 0
 

Vimeo'da da baktım Panavision kameraları ile çekilmi görüntülere ve hiç bir amatörlük sezmiyorsunuz, yüksek bütçeli bir filmin sıradan bir sahnesi gibi.
Cevap komik gelebilir ama bunun sebebi amatör birinin panavision ile bir şey çekemeyecek olması. Herhangi filmi bir makineyle amatör çekim çok zor, saçmasapan şeyler çıkması çok muhtemel. Film sayısal gibi değil. Yapacağınız her etkinin ne ile sonuçlanacağını bilmek zorundasınız. Gerçek uzmanların film ile yaptıklarını gördüğünüz zaman telesine gelmeden önce bile neler yapıldığını, Photoshop'un falan hiç de yeni bir şey olmadığını farkediyorsunuz.

Çekim sırasında ve karanlık odada öyle numaralar yapılıyordu ki inanmak mümkün değildi bunlara. Günümüzde ne yazık ki çoğu sayısal ortama taşındı, sette kullanılan hileler ve numaralar yavaş yavaş yokoluyor. Bir yandan ekonomik açıdan ferahlatıcı ancak yaratıcılık açısından körelme kaçınılmaz..

Bu "sayısal tü kaka" söylemlerine ben feci gıcık olmaya başladım. Yahu bu iş 35'de kalsa ne bu site olurdu ne kısa çeken bu kadar adam. Tamam gelişme aşaması sürüyor ama biraz da vefakar olmak lazım, masabaşında oturup kurgu yapıyoruz burda... Sanki hepimiz 35 ile sayısalın farkını zorlayacak aşamada filmler yapıyoruz, muhteşem senaryolar, oyunculuklar, aydınlatmalar, kurgular, müzikler var da geriye 35'in kalitesi olayı kaldı... Yaratıcılık açısından körelme diyorsun ama esas en yaratıcı çağdayız belki de... Dolmuşum be 😀

- baço

 
Gönderildi : 12/06/2009 8:01 pm
 Düd
(@dud)
Gönderi: 0
 

Bana 100 milyar versen filmle film çekmem Türkiye'de. Yazımın bir yerinde sayısal tü kaka demedim ki. Sadece bu karanlık oda sihri kayboluyor dedim. Yaratıcığı kısıtladığı alan ise sadece setteki hileler. Ki film hileleri kreliyor ama yerine sayısal hileler geliyor tabii. Onun dışında sinemanın kendisi başlıbaşlına bir hile olduğundan ve tabii ki sayısal alanda silahlar çok daha fazla olduğundan çok daha fazla hile yapılabilir ve zaten yapılıyor da, hatta tamamen hileden oluşan filmler izliyoruz, adları da animasyon :D.

Film hakikaten inanılmaz ustalık isteyen bir iş, o nedenle zaten ülkemizde görüntü anlamında daha tek film yok üstün kalitede diyebileceğimiz. Olamayacak da muhtemelen bu tarihten sonra, film üzerinde o kadar özgürce uğraşabileceğimiz bütçeler çok uzun süre daha olamayacak çünkü bu topraklarda ne yazık ki.

Bildiğim kadarının, anlatabildiğim kadarı.. Eylem Planı.
Ömrünüzde duymadığınız bir sporla ilgili Türkiye'de ve dünyada neler yaşanıyor diye meraktan çatlıyorsanız Laff Ultimate'a beklerim.

 
Gönderildi : 12/06/2009 8:39 pm
(@karatasa)
Gönderi: 0
 

Vimeo'da da baktım Panavision kameraları ile çekilmi görüntülere ve hiç bir amatörlük sezmiyorsunuz, yüksek bütçeli bir filmin sıradan bir sahnesi gibi.
Cevap komik gelebilir ama bunun sebebi amatör birinin panavision ile bir şey çekemeyecek olması. Herhangi filmi bir makineyle amatör çekim çok zor, saçmasapan şeyler çıkması çok muhtemel. Film sayısal gibi değil. Yapacağınız her etkinin ne ile sonuçlanacağını bilmek zorundasınız. Gerçek uzmanların film ile yaptıklarını gördüğünüz zaman telesine gelmeden önce bile neler yapıldığını, Photoshop'un falan hiç de yeni bir şey olmadığını farkediyorsunuz.

Çekim sırasında ve karanlık odada öyle numaralar yapılıyordu ki inanmak mümkün değildi bunlara. Günümüzde ne yazık ki çoğu sayısal ortama taşındı, sette kullanılan hileler ve numaralar yavaş yavaş yokoluyor. Bir yandan ekonomik açıdan ferahlatıcı ancak yaratıcılık açısından körelme kaçınılmaz..

Bu "sayısal tü kaka" söylemlerine ben feci gıcık olmaya başladım. Yahu bu iş 35'de kalsa ne bu site olurdu ne kısa çeken bu kadar adam. Tamam gelişme aşaması sürüyor ama biraz da vefakar olmak lazım, masabaşında oturup kurgu yapıyoruz burda... Sanki hepimiz 35 ile sayısalın farkını zorlayacak aşamada filmler yapıyoruz, muhteşem senaryolar, oyunculuklar, aydınlatmalar, kurgular, müzikler var da geriye 35'in kalitesi olayı kaldı... Yaratıcılık açısından körelme diyorsun ama esas en yaratıcı çağdayız belki de... Dolmuşum be 😀

Kısaca yaşasın sayısal medya :mrgreen:

 
Gönderildi : 12/06/2009 8:41 pm
(@baco)
Gönderi: 0
 

Kısaca yaşasın sayısal medya :mrgreen:

Deşifre oldum :mrgreen:

- baço

 
Gönderildi : 12/06/2009 10:04 pm
(@enjeksiyon)
Gönderi: 0
 

Vimeo'da da baktım Panavision kameraları ile çekilmi görüntülere ve hiç bir amatörlük sezmiyorsunuz, yüksek bütçeli bir filmin sıradan bir sahnesi gibi.
Cevap komik gelebilir ama bunun sebebi amatör birinin panavision ile bir şey çekemeyecek olması. Herhangi filmi bir makineyle amatör çekim çok zor, saçmasapan şeyler çıkması çok muhtemel. Film sayısal gibi değil. Yapacağınız her etkinin ne ile sonuçlanacağını bilmek zorundasınız. Gerçek uzmanların film ile yaptıklarını gördüğünüz zaman telesine gelmeden önce bile neler yapıldığını, Photoshop'un falan hiç de yeni bir şey olmadığını farkediyorsunuz.

Çekim sırasında ve karanlık odada öyle numaralar yapılıyordu ki inanmak mümkün değildi bunlara. Günümüzde ne yazık ki çoğu sayısal ortama taşındı, sette kullanılan hileler ve numaralar yavaş yavaş yokoluyor. Bir yandan ekonomik açıdan ferahlatıcı ancak yaratıcılık açısından körelme kaçınılmaz..

çoğu bir çok şeyine katılmama rağmen bu yazdıklarına acayip katıldım. Bizim Film making diye bir yapım aşaması dersimiz var hep senin orda olmanı istiyorum. Sevgili Tolga Esmer'le çok iyi anlaşırdınız.Yapımcılığa soyunmaya ne dersin Eylem'cim? (Ciddiyim)

şimdi daha çok seviyorum seni hayat, hadi...

 
Gönderildi : 13/06/2009 3:06 am
 Düd
(@dud)
Gönderi: 0
 

Beceririm mi diyorsun?

Bildiğim kadarının, anlatabildiğim kadarı.. Eylem Planı.
Ömrünüzde duymadığınız bir sporla ilgili Türkiye'de ve dünyada neler yaşanıyor diye meraktan çatlıyorsanız Laff Ultimate'a beklerim.

 
Gönderildi : 13/06/2009 3:51 am
(@enjeksiyon)
Gönderi: 0
 

Kesinlikle! Öncelikle şunu öğrendik derste. Eğer sağlam bir hikayeniz ve sağlam bir yabancı diliniz(ingilizce) var ise hiç paranız olmasa bile yurtdışı fonlarından kaynak bulabiliyorsunuz. Tabi hikaye bu kadar kısa değil ama başlangıç noktası olarak burası. Sen gerek yurtdışı deneyimi olan, gerek sosyal içerikli gerek sinema alanında bilgi sahibi olan ve de sinema konusunda bu kadar araştırma yapan biri olarak (Tabii bir de yabancı dil çok önemli), bu iş için biçilmiş kaftansın.

Ve benim burda yazdıklarımı sen zaten biliyorsun. Derste hocanın anlattıklarını ilk önce ben burda senden duydum. Hocanın her anlatışında aklıma sen geliyordun. Fakat filme baskı konusunda biraz abartıyorsun o kadar yıh yıh yıh:)

şimdi daha çok seviyorum seni hayat, hadi...

 
Gönderildi : 13/06/2009 4:28 am
 Düd
(@dud)
Gönderi: 0
 

Abartıdan değil de o konuda bizzat gidip fiyat almadığımdandır. Sağdan soldan duyduğum şeylerden derleme olduğundan, umarım bizzat öğreneceğiz yakında baco sayesinde :).

Güzel sözlerin için de teşekkür ederim birader, bildiğim kadarının anlatabildiğim kadarı işte :), biraz da kafa yorma, acele etmeme..

a.

Bildiğim kadarının, anlatabildiğim kadarı.. Eylem Planı.
Ömrünüzde duymadığınız bir sporla ilgili Türkiye'de ve dünyada neler yaşanıyor diye meraktan çatlıyorsanız Laff Ultimate'a beklerim.

 
Gönderildi : 13/06/2009 5:02 am
(@baco)
Gönderi: 0
 

İyi bir hikayemiz var, İngilizce de var. Nasıl yapıyormuşuz?

- baço

 
Gönderildi : 13/06/2009 7:09 am
(@karatasa)
Gönderi: 0
 

Eylem'in yapımcı olması benimde kulağıma hoş geliyor. Bence bunu ciddi ciddi düşün derim Eylem, yurtdışıyla sağlam bağlantılar kur, filmleri finanse et 🙂 Sinemamızı dünyaya kazandır ! Go Eylem Go

 
Gönderildi : 13/06/2009 5:37 pm
(@payitaht)
Gönderi: 0
 

Kesinlikle! Öncelikle şunu öğrendik derste. Eğer sağlam bir hikayeniz ve sağlam bir yabancı diliniz(ingilizce) var ise hiç paranız olmasa bile yurtdışı fonlarından kaynak bulabiliyorsunuz. Tabi hikaye bu kadar kısa değil ama başlangıç noktası olarak burası. Sen gerek yurtdışı deneyimi olan, gerek sosyal içerikli gerek sinema alanında bilgi sahibi olan ve de sinema konusunda bu kadar araştırma yapan biri olarak (Tabii bir de yabancı dil çok önemli), bu iş için biçilmiş kaftansın.

Nedense bana da öyle geldi. Tabi buradan şu anlaşılmasın. Eylem film yapamıyor bari yapımcılık yapsın. Aksine yapımcılığı da çekeceği film kadar iyi yapabilir. Benim de içimdeydi bu fikir ama enjeksiyon dışarı çıkarttı. Helal.

 
Gönderildi : 13/06/2009 6:06 pm
Sayfa 1 / 3
Paylaş: