Yanlis hatirlamiyorsam "Yumurta" filmi Semih Kaplanoglu'nun (SM'nin) uclemesinin ilk filmi. Digerleri Bal ve Sut olacakmis galiba. Ben ilk filmi ilginc ve nane ferahliginda buldugum icin diger iki filmi de izlemeyi istiyorum.
Filmin yorumlari detayli sekilde yapilmis kidemli arkadaslar tarafindan zaten, amenna. Ben ilaveten bir iki nokyaya kisaca degineyim:
1) Minimalist sinemayi ben kentten koye olan goce benzetiyorum. Mesela tasrada yetismis bir insan nasil Bruce Willis'in aksiyon filmine agzi acik bakarsa, sehirin vurdumduymaz, vahsi, insan yalitimli atmosferi de sehir insanlarini minimalist sinemaya yonlendiriyor. Artik, kavga dovus, kumpas, kan, cinayet, aldatmaca, siddet, seks etrafinda donen hayatlarimiza "nane ferahligi" veriyor minimalist filmler. Abartmiyorum Yumurta'yi izlemek bende bir sahil kasabasinda 2-3 gun kafami dinlemek gibi bir ruh hali yaratti.
2) SM'nin "Melegin Dususu" filmini pek sevememistim ama hergun agzima, gozume calinan film kirliliginde berrak bir tat birakmisti ben de. Derdini, meramini bana gore biraz fazla metaforik anlattigi icin "Melegin Dususu" beni "Yumurta" kadar etkilemedi.
3) "Yumurta" daki Saadet Işıl Aksoy'un hem inandirici, hem de duru oyunu hakikaten beni etkiledi.
SOn olarak, Reha Erdem'di Semih Kaplanoglu idi, NBC idi, butun bu insanlar Turkiye'mizin yeserme gayretindeki sinema endustrisinde rengarenk cicekler. Sinan Cetin'de bu ciceklerin hepsini kucaklasa ve yaban otu gorevi ustlenmese hersey daha guzel olacak galiba.
Kendinize iyi bakin,
---Bayram Aygun
"It seemed the world was divided into good and bad people. The good ones slept better... while the bad ones seemed to enjoy the waking hours much more" - Woody Allen
Bayram Aygun
http://www.bayramaygun.com/" onclick="window.open(this.href);return false;