Forum

To vlemma tou Odyss...
 

To vlemma tou Odyssea/Theo Angelopoulos

1 Gönderi
1 Üyeler
0 Reactions
1,383 Görüntüleme
(@gorkem)
Gönderi: 0
Başlığı açan
 

Uzunca zamandır izleyeyim izleyeyim dediğim ve sonunda izlemeyi başardığım ve resmen büyülendiğim bir filmi sıcağı sıcağına ekleyeyim bu başlığa.

Theo Angelopoulos'tan To vlemma tou Odyssea/Ulis'in Bakışı (1995)
http://www.imdb.com/title/tt0114863/ " onclick="window.open(this.href);return false;

Theo amcayı az çok biliriz. 2 dakikalık bir çekimin kısacık kabul edildiği filmlerin babası. Yunan sinemasının lokomotifi. Kel, fodul, bacak boylu, dörtgöz, geveze, çok bilmiş bir herif. Çırağı olmak için ruhunu satacak "usta yönetmenler!"in listesini bir ara veririm.

Plan sekansın en başarılı uygulayıcısı, daha çok göç, savaş, sosyal çalkantılar gibi konulara eğilen, az öz film yapan accayip entelektüel, accayip analizci, accayip cesur bir sanatçı.

Sonsuzluk ve Bir gün'ünü izlemiştim zamanında. Bu derece uzun sekanslar ve sabite yakın kadrajlar favori görselleme tercihim olmadığı için ve hikayesi çok yavaş ilerlediği ve hatta pek bir hikayesi olmadığı için bu filmi bahsedildiği kadar başarılı bulmamıştım. BU yüzden Theo amca da, ancak üzerine okuduklarım ve duyduklarım sebbei ile ilgi alanımda olan bir isimdi. Ulis'in Bakışı'nı izleyince anladım ki söylenenler boşa değilmiş.

Ulis'in Bakışı, Sonsuzluk ve Bir gün'e göre çok çok daha iyi bir film olmasının sebebi çok açık ve belli. Zaten filmi gerçek bir başyapıt yapan şey de aynı şey: Ulis'in Bakışı, zaten Tho Amca'nın sinemasal tercihleriyle biçimlendirilmiği takdirde hakkıyla anlatılabilecek bir hkaye ve ortaya çıkan iş inanılmaz derecede iyi.

Sürprizbozan
(Dikkatle izlemiş olmama rağmen kaçırdığım bazı şeyler olabilir, filmi bilen arkadaşlar varsa düzeltsinler ya da tamamlasınlar lütfen) Adını öğrenemediğimiz Harvey Kietel'ın canlandırdığı bir adam (Harvi diyelim), Yunanistan topraklarında ve Yunanistan vatandaşlarında çekilmiş olan ilk sinema görüntülerini bulmak için Yunanistana geliyor. İki kardeşmiş bu adamlar. Çektikleri görüntülerden 3 bobin kayıp. Ve bu 3 bobinin banyo edilip edilmediği de meçhul.

Harvi, araştırırken hem bu sinemacıların o zamanlardaki teknoloji hayranlıklarını (o görüntülerin çekildiği tarih 1905. Sinema makinesinin varlığından yeni haberdar olunuyor), sinema aşklarını, yaşadıkları savaşları falan öğreniyor hep. Bobinler oradan oraya yollanmış, satılmış falan. Ve HArvi zaman zaman, fantastik bir biçimde onların yaşadığı olayların içinde buluyor kendisi. Memleketinden sürülüyor kardeşlerden biri. İlk görüntüsünü çekiyor. Annesi tarafından istasyonda karşılanıyor. Evine götürülüyor, akrabaları ile yılbaşını kutluyor. Kutlama sırasında ev basılıyor, hacize uğruyor. Savaş her an kapılarında falan. Yolculuk çeşitli ülke ve yerlerde (Macaristan, Romanya, Bulgaristan) sürüyor. Filmlerin en son ulaştığının söylendiği adamı, Yugoslavya'da Sarabosna'da, iç savaşın sürdüğü dönemde buluyor. Daha bir yarım saatiniz var, sonunu söylemeyeyim, Gerisini kendiniz izleyin. 🙂

Fİlmin görüntü yönetimi, kamera kullanımı inanılmaz derecede iyi. Hero'dakilerle aynı kapsamda değerlendirilebilecek sayısız "tablo gibi kadraj" mevcut. Angelopoulos'un kamerasına, oyuncularına, setine, ışığına, kamera hareketlerine hakimiyeti eşine benzerine rastlanmayacak ölçüde üst düzey. (Valla Kubrick'ten bile daha özenli geldi bana)

Filmin yaşanan çalkantıları, savaşları sunumu enfes. Ne çok uzaktan ne çok yakından bakılmış olanlara. Ama kendi adıma, bu derece "durum odaklı" kamera kullanımına rastşadığımı hatırlamıyorum, hikayenin gerektirdiği bu değil aslında ama Thoe Amca'nın tarzı bu ve burada enfes biçimde işliyor.

Ve filmin hikayesi de muhteşem, finali gerek metin olarak gerek görsel olarak "anlatılmaz yaşanır" kapsamında.

Şöyle kısa bir not daha: Sağda solda gördüm hep. "Fİlm enfes bir balkanlar tanıtımı" Hayır, alakası yok. Yani, alakası var ama işin ası öyle değil. Film, Balkanlar hakkında zaten birşeyler bilenler için tasarlanmış bir film. ŞAhsen ben, Balkanlar tarihi hakkında fazla birşey bilmeyen biri olarak bazı ayrıntıları kaçırdığıma eminim. Film aynı zamanda çok ciddi bir sosyal ve siyasi inceleme.

Filmi uygun bir zamanınızda, (film 175 dakika falan) zamanınız ve enerjiniz varken, yayıla yayıla izlemenizi öneriyorum. Unutabileceğinizi sanmıyorum.
Bir başka "sinema bitti!" programında görüşmek üzre.

Çevremizdeki "önem"leri, önemli görünmeyi başaran önemsizler yüzünden fark edemiyoruz....
https://twitter.com/gorkemoge" onclick="window.open(this.href);return false;

 
Gönderildi : 11/12/2009 1:34 am
Paylaş: