David Lynch çoğu seveninin bile kabul edeceği gibi deli/dahi, garip bir adam. Hani övgü ya da yergi değil bu. Lynch'le bir yakınlık kurmadan önce attığı yemlere takılıp takılmak arasında bir seçim yapmak, takılıyorsanız sonu gelemeyebilecek "anlaşılmazlıklara" hazırlıklı olmak, psikolojinizi altüst edebilecek imgelere, karakterlere, kurgulara alışkın olmak gibi yükümlülükler sizi bekliyor. Ama yine çoğu sinemasever, gerçek bir seveni olmasa da Lynch'in saygı uyandıran ya da en azından ilgi çekici bir sinemacı olduğunu da kabul ediyor sanırım.

Ama onun da istisna kapsamına giren en az bir filmi var. O da The Straight Story/1999

Bu filmin, bildiğiniz Lynch filmleri ile pek ilgisi yok. Ne birbiri yerine geçen ya da kişiliği değişen karakterler, ne bol simgesel anlatım, ne ürkütücü tipler, ne de şiddet, ne karmaşık bir hikaye.... Hatta bir Lynch filminden çok bir Alexander Payne ya da Wim Wenders filmine benziyor Straight'ın Hikayesi.

KIsaca hikaye:

Filmin baş kahramanını oynayan Richard Farnsworth geniş kitlelerce izlenmiş filmlerde bulunmamış ama oskar adaylığı falan da olan bir oyuncu. 2000 yılında ölmüş ve son filmi de bu zaten. Ve bu filmdeki oyunculuğu çok başarılı. Lynch, her zamanki takıntılarından ve yaklaşımından tamamen sıyrılmış ve ortaya gerçekten duygu yüklü ama duygu yüklü filmlerden alışıtığımız birçok şeyi de içermeyen oldukça farklı bir iş çıkarmış.

Çok sayıda enfes an barındıran, hem düşündüren hem duygulandıran bu filmi görmeyen herkese tavsiye ederim.