12 Eylül'ün nedeneri 12 Eylül sonrasına haline getirilen Türk Halkı'nın kaldırabileceğine inanmıyorum. Hoş izlemesi gerekenleri haberi bile olmaz zaten de 12 Eylül'ün sebebi Halktan gelen devrimi bitirmekti. 80'den sonra da halktan devrim falan gelemez bu ülkeye. O zaman da 70 yaşında emekli de olursun, ülkenin her biri karışı da çeyrek, hatta onda bir fiyata da satılır, sen (seni kastetmiyorum code, genel kullandım bu "sen"i, halk manasında) de anca aferin paşalar başörtüsünü özgürleştirdiler, kadınlarımız özgür oldu diye gider oy verirsin.. Sonra da oy için dağıtılan kömürlerin yarattığı bütçe açığını nasıl kapatırım diye ağlarsın..

Kimse kaldıramaz code'cum, söylemedi deme sonra..

Eglaia'ya katılıyorum. Ayrıca dünyanın yakın geçmişine bakarsak, bizdekinin çok benzeri darbe süreçlerini, kukla diktatör dönemlerini özellikle Güney Amerika'da da çok görürüz. Örneğin Arjantin, uçaktan atılan sol görüşlü insanlar, kayıplar, kayıp anneleri vs. Sebepleri de açıkça ortadadır.

Küba'da da deneyip başaramadıkları, halkın özgür iradesine müdahele edememeleri sonucu şu an Küba'nın durumu. Kimse Küba'nın durumu kötü demesin. Dünyada üniversite mezunu halkın oranına vurulduğunda en yüksek çıkan ülkedir. Michael Moore'un son belgeseli 'Sicko'da Amerika sağlık sisteminin içler acısı durumu ve çöküşe doğru gidişi, geleceği ipotek altına alınmış amerikan halkının nelerin döndüğünün pek de farkında olmadığı, buna mükabil karşılaştırmalı şekilde Küba'ya bakınca bu işlerin nasıl yapılması gerektiği çok açık ortada.

Filmi bugün izledim, Beyaz Melek kadar olmasa da kötü bir filmdi. İngilizler böyle filmler için cheesy tabirini kullanıyor. Zargan cheesy terimini adi diye çevirmiş Türkçe'ye. Tam olarak öyle olmasa da şöyle ki: vasatın altında bir senaryo, annemizi oynayan yan rol dışındaki tüm rollerde kötü oyunculuklar (hadi Demet Akbağ ablamızı kenara koyalım, yer yer bayağı iyiydi), bana göre filme hiç ama hiç gitmemiş müzikler ve bu müziklerin acayip kötü kullanımı..

Hele Code'un dediği bir güldürelim bir ağlatalım, hakkaten öyle bir modda ki, ciddi manada bir güldürüp bir ağlatıyor 15 dakikalık periyodlarla..

Ama yine Code'un dediğin 80e artık farklı baksınlar kısmına katılmıyorum. 80'e bakılmamış filmde, dekor olarak kullanılmış ama o da becerilmemiş.

Yani benim gözümde her şeyiyle kötü bir filmdi, sonlara doğru sıkıldım ama genelinde çok da baymadan izledim. Sıcak bi film ama kötü işte. Film okullarında, hele de senaristlere böyle şeyler yapmayın diye izletilip öğretilmesi lazım.

Yalnız benim izlediğim salondan mı kaynaklanıyordu bilmiyorum (İstanbul Cevahir) filmde herkes hasta gibiydi, tüm suratlar sapsarı. Renk düzeltme düzgün mü yapılmadı yoksa filmin kopyasından veya projeksiyondan mıydı bilmiyorum ama herkes kusmak üzereymiş gibi duruyordu..

Ben yapımcının tutumundan bahsettim.Yapımcının tutumundan belliydi kötü bir film olacağı.Sırrı Süreyya Önder'e acıdım 🙂