Bu konuda Bahadır abiye sonuna kadar katılıyorum. Bana sanki Atatürk'ün "olumsuz" -ki aslında olumlu bile olabilir- özelliklerini görmeye katlanamama durumu gibi geliyor bu tepkiler. Filmi izleyip konuşmak lazım tabi ama genel olarak ben de bu filmin ciddi bir cesaret işi olduğunu düşünüyorum. Zaten gelen tepkiler de bunu doğrular nitelikte.

Cesur bir iş mi?Bu belki de cesur bir iş fakat altı boş bir cesurluk.Hani tbmm ye çıkmış geveze bi milletvekilinin kendini kanıtlayamadan insanları etkilemeye çalışması gibi. Bi şeyler anlatmaya çalışılıp, altı boş bırakılmış ve eksik kalmış bir belgesel, bir gevezelik..

Lise kitaplarında belgeselin tamamı yazıyor. Klişe ve yüzeysel,farklılığı yok.Tek farklılık insanların kafalarının karışması gibi...Onun diktatör,kadın düşkünü,içkici,iki yüzlü ve hatta kominist olabileceği.. Belki de ataya bu sıfatların kondurulmasını hazmedemiyorum kimbilir?Belki izlemeden hissettiğini söyleyen kezzap haklıdır.ama izleyince ne düşünecek merak ediyorum.

Siyasi platformlarda boyumdan büyük kelamlar edecek kadar siyasi birikimim olmadığını düşündüğüm için çok fazla dallandırmayacağım. Okumam, araştırmam ve görmem gerek. En azından bu belgesel bana Atatürk'ü gerçekten keşfedip ne yapmak istediğini öğrenme iştahını getirdi.Yalnız bu bahsettiğim iştah belgesel kadar yüzeysel değil, çok derin...

Bu ülkede üç işte güzel para var, terör işi, din işi, Atatürk işi. Bu sektörler çalışır, kriz mriz dinlemez.

Futbolla seksi de unutmamak lazım.

Atatürk'ü yerden yere vurma gibi bi durum göremedim filmde ama kusursuz bir adam gibi gösterilmesine de karşıyım.hepimiz biliyoruz ki onun da hataları oldu.

diktatör gibi davrandığının söylenmesinin yanlış olduğunu düşünmüyorum çünkü o kadar ani ve büyük inkılaplar ancak o şekilde yapılabilir ki bunu ilerde diktatörlük olmasın diye yapıyor.elinde bazı devrim planları vardı ve onları uygulamak için belki de istemediği şeyleri yapmak zorunda kaldı çünkü onları yapabilecek başka kimse göremiyordu.milletinin iyiliği için en samimi arkadaşlarıyla ayrılmayı bile göze aldı...

bir kişinin sadece iyi taraflarını gösterdiğinizde o anlatımın inandırıcılığı kaybolur...olağanüstü bir kişiydi ama o da bir insandı...

Filmin en büyük başarısı reklamı. Öyle ya da böyle adam parayı götürdü.

Can Dündar, büyülü fener kitabında, beatiful mind filmine atıfta bulunarak filmin kahramanlarının rambo raki gibi şişirilmiş kahramanlar değil de zaafları arızaları bulunan insanlar olduğunu yazmıştı. Bu filmi de bu çizgide yapmaya çalışmış.

Daha önceki yorumlarımda belirttiğim gibi, belgeseli teknik açıdan başarılı bulmadım. Duygularımızdan ve ön yargılarımızdan kurtulup bakarsak gerçekten başarısız. Ama reklam ve hedef kitle açısından adam turnayı gözünden vurdu.

İnsanların çoğu; Atatürk'ün üvey babası olduğunu, annesiyle dargın olduğunu, rusyaya kominist yoldaşlarım diye mektup yazdığını, meclis açılışında hilafeti koruduğunu, yasak ilişkilerini, vs. vs bilmiyor. Bu yüzden insanlar da filme gidince aaa atatürke bak diyor. Şaşırıyorlar Çok normal. Az biraz araştırıp okumakla bu bilgilerin hepsi zaten bir iki saat içinde öğrenilebilir.

Şu ana kadar ne verildiyse onu aldığımız için bu anlatılanların ters gelmesi de normal. KAfamızda kodlanmış bir Atatürk var. Bu da filmin reklamı için bir avantaj bence.

Az biraz araştırıp okumakla bu bilgilerin hepsi zaten bir iki saat içinde öğrenilebilir.

sırf bunlar okunarak öğrenilebilir diye bunlar filmde anlatılamaz mı yani?benim girdiğim salon sonuna kadar doluydu ve bunların arasında Atatürkle ilgili en son ilkokulda bir şey öğrenmiş kişiler de vardı. yani bu belgeselde hepimizin bildiği şeyler de anlatılabilirdi bu onun başarısız olduğunu göstermez sadece hitap ettiği kesimi değiştirir.

Teknik açıdan demiş zaten...

"sırf bunlar okunarak öğrenilebilir diye bunlar filmde anlatılamaz mı yani?benim girdiğim salon sonuna kadar doluydu ve bunların arasında Atatürkle ilgili en son ilkokulda bir şey öğrenmiş kişiler de vardı. yani bu belgeselde hepimizin bildiği şeyler de anlatılabilirdi bu onun başarısız olduğunu göstermez sadece hitap ettiği kesimi değiştirir"

evet, bu filmin hedef kitle başarısı.

Bu başarısı kanıtlanmış bir yöntem zaten. An Inconvenient Truth da böyle bir şeydi. İnternette 15 dakika gezerek öğrenebileceğimiz şeyleri araştırmaya o kadar üşeniyoruz ki biri filmde gelip gözümüze sokana kadar farketmiyoruz.

Ha bu filmi başarısız yapmaz, aksine çok başarılı yapar, en azından pazarlama açısından.. İyidir ama, bilenler zaten biliyordu, bilmeyenler de öğreniyor böylece. Üşengeç olmayanları araştırmaya devam ediyor, daha da öğreniyor. Araştırmayanlar da en azından fikir sahibi oluyor işte. Çok da üstüne gitmemek lazım filmin.

Ya zaten araştırma yapıp sıfırdan birşeyler bularak film yapan kim var ki? Bunlar yine baya bi dolaşmış, arşivlere girmiş, resimler vs. bulmuş, o zaman oynanan operaları bile bulmuşlar vs. Fena da emek yok hani. Bundan çok daha ucuzları da var...

Forumu takip eden yetkililerin dikkatine. Bu Kezzap denen şahısla hiçbir ilgim yoktur. 😀

Abi kötü bir şey söylemiyorum ki ben. Aksine Atatürk'ü yücelten şeyler söylüyorum. Yani diyorum ki, Atatürk ne kadar "kötü" özellikleri olsa da Atatürk yine Atatürk'tür. Ne değişir?

Her zaman kötü diyeni almıyorlar zaten. Kanunlara aykırı olması yeterli. İyi ve kötü de göreceli.

Şunu demek istediğini düşünüyor ve o noktada katılıyorum; Atatürk'ün bize gereken ve örnek almamız gereken özellikler başka, kişisel/şahsi hayatı ve özellikleri başka. Onlar kendini ilgilendirir. Örneğin çok içki içmesi. Çıkıp da herkes benim gibi içsin dememiş ki, bu olay tamamen kendi olayı. Dini de, kadınları da, şahsi herşeyi...

Ulu şahsiyet konumunda kimsenin fazla duramayacağı bellidir zaten. Herkes insani özellikler gösterir. Kimse tamamen iyi ya da kötü değildir. Peygamber bile hata yapmış ve uyarılmış Kuran'da ayeti var. Örnek olması gereken yerlere bakmak lazım şahsi hayatına değil.

Her zaman kötü diyeni almıyorlar zaten. Kanunlara aykırı olması yeterli. İyi ve kötü de göreceli.

Şunu demek istediğini düşünüyor ve o noktada katılıyorum; Atatürk'ün bize gereken ve örnek almamız gereken özellikler başka, kişisel/şahsi hayatı ve özellikleri başka. Onlar kendini ilgilendirir. Örneğin çok içki içmesi. Çıkıp da herkes benim gibi içsin dememiş ki, bu olay tamamen kendi olayı. Dini de, kadınları da, şahsi herşeyi...

Ulu şahsiyet konumunda kimsenin fazla duramayacağı bellidir zaten. Herkes insani özellikler gösterir. Kimse tamamen iyi ya da kötü değildir. Peygamber bile hata yapmış ve uyarılmış Kuran'da ayeti var. Örnek olması gereken yerlere bakmak lazım şahsi hayatına değil.

bitmiştir 😀