Kendi içerimde çelişmekten değil. Yani ben bunu söylerken size bir doğru sunmuyorum, bir önerme sunuyorum. Aslında her insanın yaptığı da budur. Hakikat ile gerçek arasındaki fark gibi. Dünya üzerinde hakikatler vardır ama biz bilmeyiz, insanlar hep gerçeği irdelerler ve gerçek bilgiye, kişiye, zamana ve duruma göre değişkenlik gösterebilir. Ben de size bir gerçek öneriyorum, hakikat değil. Bu cümlemin sonuna "olabilir de" diye eklememin sebebi de bu. Bu benim gerçeğim olabilir lakin senin veya bir başkasının gerçeği değildir, hatta üçüncü bir kişi çıkar ve o tamamen farklı düşünüyorum bile olabilir.
"Şifreli yayın neden yapıldı, bilmiyorum" mevzusuna gelirsek benim önermemin temelinde zaten bu olgu yatıyor yani sen ona başka bir önerme getirmeden dediklerimi eleştiremezsin. He ama diyorsun ki ben zaten onu değil, yapma şeklini eleştiriyorum. O zaman ona saygı duyarım ama işte sen daha önceki mesajlarda "böyle de olabilir" demekten daha öte "böyledir" demeye getiriyordun. Yani adamların bu işi para vs. yapmama mevzusunda ve amacın benim eleştirimi değil eleştiri yöntemimi eleştirmekse bu doğru bir yol olmaz. Yoksa eğer niyetin buysa (Yani yöntemimi eleştirmekse) ona böyle karşı çıkamam, sen de kendince haklısındır, sence doğru olan ve gerçek olan budur. Ama şahsen kendi eleştirimi ve yöntemimi gayet yerinde buluyorum çünkü dediğim gibi gayet mantıklı bir çıkış noktam olduğuna inanıyorum, yani "ilk yayın neden şifresizdi?"
Barışferah tutnacak başka dalın kalmadığı için yeni gelin gibi sarıldın "ilk yayın neden şifresizdi" kısmına. Ama yapma bunu. Sabah sabah yine formumdayım ama laf kalabalığına gerek yok, hakikatmiş de gerçekmiş falan bunlar değil mevzu. Sen bir önerme sunmuyorsun. Adamların fikri hakkında fikir yürütüyorsun. Mevzu şu bu adamlar millet keklemeye mi çalışıyor, yoksa ciddiler mi söylediklerinde. Sen ilk yayın milk yayın bilmemne diyerek adamların düşüncesi hakkında fikir yürütüp sonra da kendi ürettiğin düşünce üstünden adamları eleştiriyorsun. Bu internet ishalidir diyorum ben de, bu çağın derdi budur. Dedikodunun geldiği en son nokta budur, kendi kendine dedikodu yapıp milleti suçlamaktır bu.
Yahu bilmiyorsan eğer bırak adamları ne suçluyorsun. Ben bilmiyorum diyorum. Ama bu adamları 10 yıldan fazla bir zamandır dinlerim okurum falan bir yerlerde kesişiyor demek ki olaylarımız, ama ona rağmen 100% böyledir demedim diyemem de. Ama sen daha dün adamları farkettin, sen de bilmiyorsun neden ilk yayın parasızdı falan filan ama oturdun adamları milleti skmeye kalkmakla suçladın hemen falan. Neden? Valla ya neden yani, neden insanlar birbirlerini suçlamak için bu kadar erken kılıçları çekiyorlar ben anlamıyorum. Ya bilmiyorsan bırak sanane yani, seveni vardır alır okur dinler seyreder ama sen hem ilgilenmiyorsun hem bilmiyorsun hem tanımıyorsun fakat eleştiriye geldi mi iş sayfalarca sayfalar. Bu sadece senin için değil diyorum ya tehlikeli bir hal bu gittikçe genişleyen. Ben bunun manasızlığının karşısında durmak için 500 sayfa da yazarım, biliyorum bu da aynı öyle boş iş ama yazarım o "boş" vaktim oldukça çünkü kaldıramıyorum bu hali ben görünce.
Önümüzde klavye ve bastığımız sıralı harfleri kaydeden bir server var diye herkes herşeyi bilemk ve yorumlamak zorunda değil. Bu ishalden kurtulmak lazım, kaybedenler kulübü dinleyin kardeşim bence. Buna katkısı olur yani, eğer eskisi gibiyse ki eskisinden iyi olması lazım artık.
Bir yere tutunduğum yok. Anlamıyorsun galiba abi? O ilk yayınının şifresiz, diğerlerinin neden şifreli olmasının sebebi gerçekten önemli? Bu bir rastlantı olamaz yani altında yatan bir neden olması lazım. Bu neden benim önermeme göre iyi niyetle yapılmış bir şey değil ama diyorum ki iyi de olabilir. Ben sadece bunu merak ediyorum diyorum. Ve dediğim gibi ben eleştirimi yazmakta haklıyım. Eleştirimi yazarken de adamların sadece filmini izleyip, ilk programı dinlediğimi de söylüyorum. Millete yalan atmıyorum ben bu adamları bilirim şerefsiz bunlar diye. Kimseyi kandırma veya aldatma niyetinde değilim. Sadece ve sadece kendi fikrimi paylaşıyorum ve paylaşırken de tüm detayları söylüyorum, hiçbir şeyi saklamıyorum. İsteyen sallamaz veya eleştirebilir ama kimse neden yazıyorsun diyemez. Yani bunun tutulacak dal ile alakası yok. Öte yandan tutulacak dalı olmayan sensin. Adamları tanımamama (Ki zaten bunu açıklıyorum) takıyorsun, senin asıl tek dalın bu. Ki dediğim gibi ben adamları tanımadığımı ve çok az dinlediğimi zaten söylüyorum. Ben adamların o niyette olmayacağına dair eleştirilerine bir şey demiyorum zaten, ben sadece şu "neden yazıyorsun, yazamazsın" zihniyetine karşıyım. Ne senin ne de başkasının bana veya bir başkasına deme hakkı yok! Eleştir, eleştirebildiğin kadar ama "yazamazsın, yazmamalısın" olamaz bunun içerisinde.
😀 😀
Ben yazamazsın demiyorum ki barisferah, yazıyorsun zaten ama ben sebebini anlamadığımı söylüyorum. Yani sanmaki senin yazdıklarını ciddiye alıyorum, ben bu eleştirme motivasyonunun arkaplanının peşindeyim. Nedir bu eleştiriye olan açlık, hem de hiç tanımadan etmeden ben bunun peşindeyim. Tabii ki yazarsın, istediğini yazarsın herkes yazıyor ama yazılanlar çoğaldıkça değeri düşüyor, o kervana katılmak istiyorsan buyur sabaha kadar yaz ama benim neyin peşinde olduğumu hala anlamadıysan Erkan abi'nin dediği gibi Antalya'nın ilçesi kaş bana naş 🙂
Bunun belli bir kervana katılmakla alakası yok ama neyse daha fazla üstelemeyeceğim çünkü konu gerçekten o kadar saptı ki şu an, tekrar bir okusan anlarsın sen de. Neyse en azından katıldığım bir nokta var o da "bana da naş" mevzusu.
Bizde çoğ sakat var.
http://inciswf.com/1302651148.swf " onclick="window.open(this.href);return false;
Bizde çoğ sakat var.
http://inciswf.com/1302651148.swf " onclick="window.open(this.href);return false;
Bunu ilk gördüğümde kopmuştum ya. 🙂
Çoğ sakat var ya, çoğ sakat var. 🙂
Takım hangi takım çözemedim hala. Aydınspor mu acaba?
Filmi izledim ve genel olarak beğendim açılar ,ışık ,konu ele alımı, karakterlerin yaşanmışlık gizemi ve mekanlar vs bana kendini sevdirdi...fakat anlayamadığım bir soğukluk getirdi içime film. Yani birdaha izle derseniz sanırım izlemem. belkide filmdeki hayatların oldukları ruh halleri ve hayat sürdürümleri en olmamak istediğim ruh halleri. bende nedense dediğim baya bir probleme neden oldu... Hayat tarzlarından iğrendiğim ( monotonluk,sadece içkiyi düşünmek, kafayı seks ile tırlatmak, hayatla dalga geçmek kendi akıllarınca vs. ) tipler ve soğukluk duygusu beni biraz ürpertti...
Shut your fucking bloody mouth!!!( çeviri: allah belanı versin! )