Ya neden sevinmiyoruz ? kötü işler bunlar dimi ne zaman iyi bir işi başardı ki Türk sineması ne zaman oscar aldı bu millet ? ya yerden yere vurmak çok basit,ben hiç kimsenin avukatlığını yapmıyorum.bizim ülkede sinema televizyon bir sektör, sanat değil. Sanatsal bir çok filmimizin Yüzüne bile bakılmıyor.Örneğin semih kaplan oğlu benim dünyada benim gibi düşünen izleyen 50 bin kişi var diyor. Ben onlara sinema yapıyorum diyor.Nuri Bilge ceylan dayıyor kadrajları Bol bol Fotograf kareleri ve uzun uzadıya metaforları olan bir film ? Herkesin bir tarzı var. Kimi ben parayı kaldırayım diyor.Dayıyor filmi, nasıl olsa her şeyi yer bu millet diyor. Edirne'den dışarı gidemiyor.Bu halkı bilinçlendirmesi gereken sinemacılar'mı Halk ne anlar efektten dimi ? Ne kadar köfte okadar ekmek zihniyetindeyiz. Zihniyetleri değiştirmek kolay mı ? Çok uzatmayacağım.Bir çok para harcayıp eline yüzüne bulaştıran yönetmenler yapımcılar vardır elbette. Örnekleri de ortada Ben bu forumdan
Bu zihniyetleride değiştirecek Türk sinemasını da değiştirecek Kabiliyetli arkadaşların varlığından haberdarım.Ve bir gün bir çok şeyi başaracakları na da inancım tam. Sektörü ele geçiribilinirse tekele dönüştürülebilir ise bence o zaman Türk sineması doğru yere ulaşır. Unutmadan her yönetmende olduğu gibi egolarınızı bir kenara bırakırsak.Herkes den yönetmen herkes'den senarist olunca böle işler çıkyor demek çok basit. Zaten onların basit ve saçma işlerini görüyoruz ne diye tartışıyoruz. İş gelip para dönüyor.Paradan kastım da şu İyi bir ekip,Ekipman kiraları,Kalma konaklama,Yeme içme mazot paraları gibi,Oyunculara ödenen ön avans paraları,En son aşama post prdodiksiyone harcanan para,Sonra vizyona girecekse oraya giden bir para, Eminim her arkadaşımızın kısa metraj olsun uzun metraj olsun bir çok projesı vardır.Ama iş para olmadığından ne yazıkki yaptığımız işleri gösteremeyip Rüştü'müzü ispatlayamayıp. Anca bekliyoruz.Biz beklersek Türk sineması bekler..Daha çok bekler.Zenginler parasına para,saçma sapan filmler devam,bir elinn parmağını geçmeyen kişiler olur.Sektör layığını bulamaz.18 saniye gözüküen bir adam 150 bin lira alır.Bizler kös kös seyreder.Yorum yapmaya devam ederiz. Birliktelik sağlanırsa bu forumdan Türkiyeyi sallayacak adamlar burada benim şahsi görüşüm. Birlikteliğe'de gerek yok o adamlar ne yapar yapar sonunda yapar.Herkese sevgiler saygılar.
Gecenlerde ankaraya arın ınan aslan ve adını hatırlamadığım fransız bi yönetmen gelmişti. Aranızda gidenler vardır belki. 8 kısa gosterildi sonra kısa bi söyleşi. Fransız eleman 1 yılda beş yüz film çektiklerinden bahsediyordu. Filmfabrik diye polonya merkezlimi fransa mi tam bilmiyorum bizim forum yapısında bi internet formunun üretimi bu. hasılı hocam yazilir cizilir, konu uzar, laflar lastiklesir, bi adım öteye gidemeyiz. Bu forumda bana göre sinema sanat ve tekniği üzerine muazzam bir bilgi deryası oldu. Güncel ve gelişmeye açık. Fakat artık bir şeyleri laftan öteye götürmek gerekir. Reele dökmek gerek. Bunun nasılı üzerine kafa patlatmak lazım. Birşeyler çekmeli bu forum. Olmadı bi daha yapmalı. Düzenli olarak.plan program çerçevesinde. 500 değil yılda 10 film çekelim, kendimizi eleştirelim. Milletin filmlerine kafa patlatmak yetmedi mi?
"Su Akar, Yatağını Bulur."
Gecenlerde ankaraya arın ınan aslan ve adını hatırlamadığım fransız bi yönetmen gelmişti. Aranızda gidenler vardır belki. 8 kısa gosterildi sonra kısa bi söyleşi. Fransız eleman 1 yılda beş yüz film çektiklerinden bahsediyordu. Filmfabrik diye polonya merkezlimi fransa mi tam bilmiyorum bizim forum yapısında bi internet formunun üretimi bu. hasılı hocam yazilir cizilir, konu uzar, laflar lastiklesir, bi adım öteye gidemeyiz. Bu forumda bana göre sinema sanat ve tekniği üzerine muazzam bir bilgi deryası oldu. Güncel ve gelişmeye açık. Fakat artık bir şeyleri laftan öteye götürmek gerekir. Reele dökmek gerek. Bunun nasılı üzerine kafa patlatmak lazım. Birşeyler çekmeli bu forum. Olmadı bi daha yapmalı. Düzenli olarak.plan program çerçevesinde. 500 değil yılda 10 film çekelim, kendimizi eleştirelim. Milletin filmlerine kafa patlatmak yetmedi mi?
helall muhammeta, bence de forumun isminin hakkını vermesi gerekiyor, fabrika gibi çalışmalı bu forum, inşallah ben de işçilerinden biri olabilirim 🙂
forum nezaman yapacak.....
bence lafta kalacak...
dalında en iyi olanlar liderliğinde çalışmalar yapılabilir...
önce kim elini taşın altına koyacak ?
senaryo,alt yapı çalışmaları,yönetmen,g.yönetmeni,ışıkçı....vs.
hadi.... hadi 🙂
Genelde ortalıkta fink atanlar böyle tartışmalarda sessizleşir, mezarlıktaki kabirlere bakar gibi yazılanları okurlar. @kezzap bildiğim kadarıyla Ankaradasın. Yakınız yani. Abi burada amatör profesyonel vs vs insalar bir yerlerde toplanıyorlar haberin var mı? Ankara film ekibi olarak sizde bir şeyler yapıyorsunuzdur mutlaka. bizi de çağırın, gel lan de şu tripodu taşıyacaksın, uzatma kablosunu tutacaksın, niye demiyorsunuz? Ben her hafta birileri ile görüşüyorum. Birşeylerle uğraşıyoruz didiniyoruz. Geçenlerde copenle gittik alet edevat ekipmanı deneyelim dedik. Kurduk, bi kaç deneme, hava karardı, soğuktan donacaz, kalktık hiç bişey çekmeden döndük. Bi daha gittik yine bi şey çekmedik. Ama en azından copenin tabiriyle yanımıza çift çorap almamız gerektiğini öğrendik. Dün kalktık mogana gittik. Maketlerle çalıştık. Güzel planlarla, hareketler keşfettik. Yine üşüdük, yine hava karardı ama güle güle bir şeyler üretmeye doğru gidiyoruz. Ankara film evindeki arkadaşlarla görüşüyoruz sürekli. Güm yapımla, diğer arkadaşlarla ayda bir düzenli toplanıyoruz. Gelin abi. Siz niye gelmiyorsunuz. FF'deki camia niye yoksunuz? İstanbuldakiler ne yapıyor? Akşam eve gelip kim bakmış kim engellemişe dönüyor forum yahu. Herkes birbirine laf çakmanın derdinde. Gelin bir araya gelelim. AME diyen arkadaş, VFX öyle olmaz diyen arkadaş, gelin kezzap'ın linkini verdiği olayı yapalım abi. 4 günde çekmiş elemanlar, biz 2 günümüzü ayıralım yarısını yapalım, görelim marifetimizi, . Değerli insanlar var diyoruz, bilgi birikim tecrübe, sabahtan akşama kadar frame rate, diyaframı, stopu bilmem ne ıvır zıvırı konuşuyoruz. Teknik ekip, sanatçı , laf gırla, iş yok, sıfır. Ne oluyoruz yaw, birileri açıklasın hocam, sanal masturbasyon mu olay nedir?
"Su Akar, Yatağını Bulur."
ff istanbul toplanmasında ; herşey konuşuldu...
bu konuşulmadı....
toplanmak,neler yapabiliriz,hadi birşeyler çekelim...vs.
kimseyi yadırgamamak gerekir,herkesin işi gücü var...
ama handi maça gidelim diyince zaman ayrılıyorsa....
program dahilinde herkes bir projede bulunmak istemeli...
ankara bizden daha hızlılar....
utansakmı ne yapsak 🙂
Abi çünkü İstanbul'da herkes ekmek derdinde :).
Ankara'da simit bile buranın yarı fiyatına. Bak ben işte az biraz para kazanayım diye günde 8 saat çeviri yapıyorum. İşim bu oldu lan.
Ankara'dakilerin işi kolay anlamında demiyorum, yanlış anlaşılmasın. Biz bu heyecanları 5 6 yıl önce yaşadık, benim bugün burada samimi olduğum herkesle samimiyetim birlikte yapılan projelerden gelir. Payi ve Kezzo'yla (Fuat abimiz de vardı, Hegel, yok ne zamandır ortalarda), Mecidiyeköy'de çekim yaptıktan sonra çıkıp Metallica konserine gitmiştim hatırlarım, yıl 2008. Neydi la o film, iki kurgusu çıkmıştı onun mesela. Kezzo Bizik'i çektikten sonra gelmişti bana izletmişti, konuşmuştuk üzerine. Bidıl'la ben verbalkint'in film setinde tanıştım zaten. Yine Payi'nin filmi için gidip eski su kanalının içinde 2 saat yerde yatmıştık, iki kere de para bağışlamıştım o filme. Bak o zaman öyle rahattı ki durum aradı beni Payi, "abi" dedi "filme para lazım". Tamam dedim 100 lira gönderdim. 2 hafta sonra yine aradı "abi" dedi, "para lazım" 100 lira daha gönderdim. Ve mesela ben o filmi hâlen izlemedim. O değil de su kanalına gittiğimizde çekime, deli muhafazakar bir bölgedeydi, millet oruçlu, bizon açmış sokakta bira içiyodu kenar kenar, yarım saat bekledim eli satırları abileri.. Ne günlerdi lan..
sickman'le ilk tanışmam, başka forumların buluşmalarıyla, sonra da birlikte çektiğimiz filmlere müzik ses falan yapmakla başlar.
eserdem'le tanışmam bu forumda çektiği filme yorum yapmamla başladı mesela, "abi" dedim, "bu film niye kare? böyle bir format yok" dedim, hakkat adam kare film çıkarmıştı bak 4:3 değil bildiğin 4:4. O eleştiriyle başlamıştı her şey.
Anlatayım daha kimlerle nasıl tanışmışım, kaydıraklıyılan'dan tolga abi'ye (neydi abi senin lakap unuttum bak), alice'dir, Tolga'dır (onun da lakabı unuttum bak), ercane, mordevrim, eski forumdan mustafa abiler, şimdinin tv meşhurlarından İtalya meşhurlarına hep forumlardan yaptığımız organizasyonlardan tanıdık biz.
Daha pek çok filmle, projeyle, buluşmayla tanıştık biz, şimdi herkes bir taraftan para kazanmaya, geçinmeye çalışıyor. Biri evlendi, diğerinin 2. çocuğu doğdu, diğeri artık ana parası yemek istemiyor falan filan..
Sonra da herkes gelip bir bok olmuyor diyor.
Ulan olmuyor diyeceğiniz yapsanıza? Biz zamanında yaptık, başka dertler çıktı geldi onlarla uğraşıyoruz. Sıra sizde.
Görüyorsunuz ben bir buluşma başlığı açtım aylar önce, 4 ay sonra falan anca yapıldı, o da benim hayal ettiğimin 20'de biri boyutta. Bizde artık bunları organize edecek vakit yok, siz yapacaksınız, biz destekleyeceğiz, ya da benim için öyle en azından.
Bunlar neden olmuyor demesi kolay zira, olmuyorsa yapacaksın.
Bildiğim kadarının, anlatabildiğim kadarı.. Eylem Planı.
Ömrünüzde duymadığınız bir sporla ilgili Türkiye'de ve dünyada neler yaşanıyor diye meraktan çatlıyorsanız Laff Ultimate'a beklerim.
tutmayın beni....
bende açıklayayım... 🙂
aslında bende tanışmak ve görüşmek istiyorum.birilerine faydam yada birilerinin bana faydası olsun istiyorum...
KHARON la görüşmüştüm bir zamanlar.pazar günü birşeyler çakicem istersen sende gel dedim.olur kesin gelirim dedi....
gelmedi...
muhammeta senaryo istedi.bende gönderdim.beğendiğini ve çekmek istediğini söyledi... bende nezaman isterseniz ankaraya bile gelirim.oturur senaryo üzerinde tartışırız dedim...
falan dı filandı derken herhalde 6 ay geçti ... ses seda yok... 🙂
işin hakkını verecek arkadaşlarla birşeyler yapmak.ekip çalışmasının tecrübesini kazanmak .... hep ,ulaşılamaz bir arzu olarak kalmaya devam ediyor...
bende elimi taşın altına koymaya hazırım.... ama işini iyi yapmaya çalışan insanların bulunduğu ortamlarda....
iletisi 10 u geçmeyen arkadaşlar ekip kuralım diyor... ciddiyet arz etmiyor...
napsak ne etsek....
lensleri yada 600d mi yoksa 60d mi tartışmaya devammı etsek ...
Hadi hep biraraya gelelim bir film çekelim diyerek film çekilmez. Defalarca denendi iyi olmuyor.
Ben film çekiyorum şu şu konularda yardıma ihtiyacım var denirse en verimlisi bu şekilde oluyor.
tutmayın beni....
bende açıklayayım... 🙂
aslında bende tanışmak ve görüşmek istiyorum.birilerine faydam yada birilerinin bana faydası olsun istiyorum...
KHARON la görüşmüştüm bir zamanlar.pazar günü birşeyler çakicem istersen sende gel dedim.olur kesin gelirim dedi....
gelmedi...
muhammeta senaryo istedi.bende gönderdim.beğendiğini ve çekmek istediğini söyledi... bende nezaman isterseniz ankaraya bile gelirim.oturur senaryo üzerinde tartışırız dedim...
falan dı filandı derken herhalde 6 ay geçti ... ses seda yok... 🙂
işin hakkını verecek arkadaşlarla birşeyler yapmak.ekip çalışmasının tecrübesini kazanmak .... hep ,ulaşılamaz bir arzu olarak kalmaya devam ediyor...
bende elimi taşın altına koymaya hazırım.... ama işini iyi yapmaya çalışan insanların bulunduğu ortamlarda....
iletisi 10 u geçmeyen arkadaşlar ekip kuralım diyor... ciddiyet arz etmiyor...
napsak ne etsek....
lensleri yada 600d mi yoksa 60d mi tartışmaya devammı etsek ...
Trade senaryonun üzerinde ne kadar kafa patlattığımı biliyorsun, her gördüğüm adama soruyorum şu şekil yaşlı bir oyuncu lazım diye. Kasvetli havaları beklediğimi de söyledim sana. Bizim binanın yaşlı yöneticilerine sordum belki tanıdık tiyatrocu dostları var diye, adamlar biz oynarız oğlum tribine girdiler. Senin hikayenin hakkını vermek için gerçek oyuncu olması lazım. Birini bulduk, görüşmeye gittim herif bildiğin abaza. Sette meme var mı diye soruyor. Unuttum yada bi kenara attım muhabbeti yok. Sadece araya başka şeyler girdi biraz ertelemek gerekti.
Düd, geçmiş tartışmalarınıza az buçuk aşina, yaptıklarınızı kıyısından köşesinden takip etmeye çalışıyorum. Sinema hayatın belli bir döneminde gelip geçen bir heyecan değil. Anlattıklarını zevkle okudum fakat askerlik anılarını anlatan bir kore gazisini dinler gibi 🙂 Abi, bizden geçti muhabbeti yapmışsın resmen. Gençler sıra sizde, haydi sizi sahalarda görelim tarzında bir değerlendirme yapmışsın 🙂 Yani, tripodun keşfini iki günce yapmışız gibi başımızı okşamışsın. Sürecinizi az çok biliyoruz, bir çok arkadaş daha vakıf tabiki. Benim kastım, film fabrikası artık kurumsal bir kimlik kazanmalı. Senaryo grubu, ışık, makyaj, koordinasyon, teknik vs gruplara bölünmeli. Çok dağınık ve bu dağınıklık sonuçsuzluğu ortaya çıkarıyor. Reele dökmenin zamanı geldi diyorum. Kimse kendine emekliye ayrılmış muamelesi yapmasın hocam. Hepimizin ayrı hayat hikayeleri var. Hepimizin bir yaşam telaşı var. Burdaki çoğu insanın sinemanın dışında ayrı bir uğraşı var. Ayrımını yapmamız gereken nokta şu, sinemaya tutkun musun yoksa meraklı mı? Meraklılara seslenmiyorum ben. Tutkun adamlardan bahsediyorum.
@kezzap hocam sana sanalda cevap vermeyecem. Bu haftasonu görüşelim seninle, olmaz mı ??? 😀
"Su Akar, Yatağını Bulur."
Hadi hep biraraya gelelim bir film çekelim diyerek film çekilmez. Defalarca denendi iyi olmuyor.
Ben film çekiyorum şu şu konularda yardıma ihtiyacım var denirse en verimlisi bu şekilde oluyor.
istersen sebeplerini de açıkla da öğrensinler. isterseniz ben açıklayayım o şekilde neden iyi olamayacağını 🙂
Abi çünkü İstanbul'da herkes ekmek derdinde :).
Ankara'da simit bile buranın yarı fiyatına. Bak ben işte az biraz para kazanayım diye günde 8 saat çeviri yapıyorum. İşim bu oldu lan.
Ankara'dakilerin işi kolay anlamında demiyorum, yanlış anlaşılmasın. Biz bu heyecanları 5 6 yıl önce yaşadık, benim bugün burada samimi olduğum herkesle samimiyetim birlikte yapılan projelerden gelir. Payi ve Kezzo'yla (Fuat abimiz de vardı, Hegel, yok ne zamandır ortalarda), Mecidiyeköy'de çekim yaptıktan sonra çıkıp Metallica konserine gitmiştim hatırlarım, yıl 2008. Neydi la o film, iki kurgusu çıkmıştı onun mesela. Kezzo Bizik'i çektikten sonra gelmişti bana izletmişti, konuşmuştuk üzerine. Bidıl'la ben verbalkint'in film setinde tanıştım zaten. Yine Payi'nin filmi için gidip eski su kanalının içinde 2 saat yerde yatmıştık, iki kere de para bağışlamıştım o filme. Bak o zaman öyle rahattı ki durum aradı beni Payi, "abi" dedi "filme para lazım". Tamam dedim 100 lira gönderdim. 2 hafta sonra yine aradı "abi" dedi, "para lazım" 100 lira daha gönderdim. Ve mesela ben o filmi hâlen izlemedim. O değil de su kanalına gittiğimizde çekime, deli muhafazakar bir bölgedeydi, millet oruçlu, bizon açmış sokakta bira içiyodu kenar kenar, yarım saat bekledim eli satırları abileri.. Ne günlerdi lan..
sickman'le ilk tanışmam, başka forumların buluşmalarıyla, sonra da birlikte çektiğimiz filmlere müzik ses falan yapmakla başlar.
eserdem'le tanışmam bu forumda çektiği filme yorum yapmamla başladı mesela, "abi" dedim, "bu film niye kare? böyle bir format yok" dedim, hakkat adam kare film çıkarmıştı bak 4:3 değil bildiğin 4:4. O eleştiriyle başlamıştı her şey.
Anlatayım daha kimlerle nasıl tanışmışım, kaydıraklıyılan'dan tolga abi'ye (neydi abi senin lakap unuttum bak), alice'dir, Tolga'dır (onun da lakabı unuttum bak), ercane, mordevrim, eski forumdan mustafa abiler, şimdinin tv meşhurlarından İtalya meşhurlarına hep forumlardan yaptığımız organizasyonlardan tanıdık biz.
Daha pek çok filmle, projeyle, buluşmayla tanıştık biz, şimdi herkes bir taraftan para kazanmaya, geçinmeye çalışıyor. Biri evlendi, diğerinin 2. çocuğu doğdu, diğeri artık ana parası yemek istemiyor falan filan..
Sonra da herkes gelip bir bok olmuyor diyor.
Ulan olmuyor diyeceğiniz yapsanıza? Biz zamanında yaptık, başka dertler çıktı geldi onlarla uğraşıyoruz. Sıra sizde.
Görüyorsunuz ben bir buluşma başlığı açtım aylar önce, 4 ay sonra falan anca yapıldı, o da benim hayal ettiğimin 20'de biri boyutta. Bizde artık bunları organize edecek vakit yok, siz yapacaksınız, biz destekleyeceğiz, ya da benim için öyle en azından.
Bunlar neden olmuyor demesi kolay zira, olmuyorsa yapacaksın.
vayy, çok tatlı anlatmışsın be abi 🙂
inan film çekmeyi bilsem kalkıp çekicem ama, bilmiyom lanet olsun!!
kendime güvensizliğimden ekibimi kuramıyorum...belki daha ciddi arasam kuracam ama bir şekilde kendime güvenememek durduruyor beni...bu güveni sağlamak için uğraşıp duruyorum işte...belki de hiçbir zaman yakalayamayacağım 🙁
düd'e kısmen katılıyorum ama biraz arabesk bir durum var buna katılmıyorum. Arabesk derken biz yaptık yapmaya çalıştık sıra sizde diye umutsuz bir durum yok. Mesela muhemmeta ya "şiştim bir şeyler çekelim, konuşmayalım öff pöff " dedim adam dediğim gün geldi benden ses kaydedicisini öğrenmek için ödünç aldı akşamına bir şiir kaydetmiş kendi sesiyle, gece 1 de bana gönderdi dinle dedi çok begendim tam kliplik olmuş dedim - demez olaydım hehehe günlerden cumartesiydi uyudum pazar sabah kalktım bir mesaj "yoldayım abi sana geliyorum" ( ben sehirden uzak oturuyorum adamın arabası yok en son merkezi yere gelip beni arıyor gel al diyor ) hadi abi malzemeleri al gidelim "nereye " diyorum gidelim bir seyler bulalım cekelim diyor ben/asistanım ve muhemmeta pazar ankara soğugunda yollardayız ( yanımızda iki kamera - bir stedicam - iki tripod - bir elektronik kafa - bir slider - bir reflektor - maket oyuncaklar - iki telsiz - bir shotgun mikrofon ) neyse sonuc evet bir seyler cektik ama olmadı bizim filitremizden gecmedi. Peki ne oldu guzel bir idman, sohbet bir suru eksik belirlenmesi ve tamamlanma yolları vs vs
Şimdi diyeceksiniz ki bunda ne var, onuda anlatmaya calışayım öncelikle benim cumartesi pazar dahil vaktim yok vaktim yok değilde çok planlı nerede ne zaman ne yapacağım belli, maddi durumum geçindirmek zorunda oldugum bir ailem var, vucut / biyoloji olarak yaş gereği çabuk yorulur/üşür/bunalır/sinirlenir haldeyim vs vs bu durumdayım ve buna ragmen forumdan tanıştığım bir arkadaş ( muhemmeta ) "forumda yazmışsın söylemişsin" şimdi ispatla der gibi bir seyler için kucukte olsa bir adım atabiliyor ve bana attırabiliyor, uzaktan değil kendimden örnek verdim yani vakitte yaratılabiliyor para da bulunabilir neyse Kadir Köymen nin forumda biryerlerde yazan bir nasihati var abi istekli olacaksin biraz da yüzsüz olacaksın vs diye vallahi doğru. Sen istekli olunca birileride bulunuyor, vakitte bulunuyor, diğerleride... Ama gel gelelim duruma haklısınız adam gelecem diyor gelmiyor, yapacam diyor yapmıyor, diğer taraftan sen yardım etmek istiyorsun daha seni bilmeden tartmadan abuk subuk seyler söyleyerek senide soğutabiliyor.
Benim teklifim hadi film çekelim değil Düd' ün aylar önce yaptığı gibi "hadi buluşalım " daha sık goruselim demek uzerine olacak. Çünkü daha çok ve gercek yasamda bir kaç ayda bir de olsa birbirimizi görebilirsek sanıyorum sonrasında ikili ya da birebir ilişkiler daha çok artacak ve daha farklı projeler daha cok proje için birliktelikle doğmaya baslayacak..
Not: Düd Ankarda simit istanbulun yarısı kadar herkesi bekleriz :)) bu arada ben istanbulda yaşıyor çalışıyordum ankaraya yerleştim tavsiye ederim, üstelik hala istanbula çalışıp iş üretiyorum ....Düd yaşam kavgası her yerde yaşam kavgası eldeki imkanlarla senin ne kalitede yaşayacağına yien sen karar veriyorsun bir buluşma olursa bunlarıda konusuruz :)))))
kötü iş kötü iştir en iyi teknoloji kullanılsa bile; iyi iş iyi iştir sadece kağıt kalem olsa bile....
Konu darmdağın oldu birader :D. Yöneticiler gereğini yapsın 🙂
Bu arada ben Şubat'ın ilk haftası (7'sinden sonra) birkaç günlüğüne Ankara'dayım. Cumartesi tam gün turnuvada olacağım, Pazar da milli takım antrenmanım var, ancak ondan kalan vakitlerde boşum, daha erken derseniz daha erken, daha sonra derseniz de daha sonra 1 gün falan daha ekleyebilirim programa buluşalım sohbet edelim falan diyen Ankaralılar varsa.
Frizbiye merakı olan varsa da turnuvayı izlemeye de beklerim tabii.
Onun dışında yazdığım şeye dönersem, bir noktayı vurgulayamamışım. Orada bahsi geçenlerden hiçbiri öyle "hobalooooooooo bir araya gelip film çekiyoruz yaşasınnn" modunda değildi. Projesi olan birileri projeyi üretiyor ve eksik olan kişileri buradan buluyordu, öyle öyle de tanışıyorduk. Olması gereken bu. Mesela daha bugün bana forumdan bir teklif geldi, sadece lakabını bildiğim, ara sıra forumdaki yazılarını okuduğum bir arkadaştan, daha hiç tanışmadık, ama güvenmiş ki teklif etti sağolsun. Önümüzdeki hafta yoğun olduğumdan bakamadım ancak haftaya onu da değerlendireceğim, umarım ben de uzun zamandan sonra bir projeye dahil olacağım, dur bakalım.
Ben kendi açımdan çok arabesk ve benden geçmiş gibi yazıyorum (bizden orada hatalı olur, burada odak benim) çünkü benim için şu anda başka öncelikler var, hayatımda daha büyük yer tutan ve uğruna uğraştığım şeyler var-dı, dolayısıyla bir süreliğine sinema ikinci planda kaldı, bir süre daha da kalacak gibi. Şu an mesela ülkemi Avrupa Şampiyonası'nda temsil edebilmek için hem kendimi hem de takımı hazırlamaya çalışıyorum ve açıkcası gün boyunca aklımda sinemadan çok bu var mesela.
Ha bu komple koptum demek değil ama, bir yandan kurgu dersleri veriyorum ve önümüzdeki ay bir film festivalinin eğitimlerinde kurgu koordinatörlüğü yapacağım muhtemelen.
Bahsi geçen isimler, ben dahil, sinemayla uğraşıyor zaten. Yalnız sadece bir yandan da geçinmeye çalıştığımızdan FF ile ilgili projelere fazla vakit ayrılamıyor. Benim bu artık sizin elinizdeden kastım buydu. Yoksa onlar da buralarda, biz de buralardayız. Projeden kastım film çekmek değil bu arada, burada bahsedilen tarzda, çok daha büyük oluşumlar.
FF film okulu, FF Prodüksiyon gibi şeyler yıllardır konuşulan, planlanan şeyler, hatta bir ara ofis bile tutulmuştu. O dönem olmadı, ama eninde sonunda olacak, sonuçta isim hakları Özgür'de :). Bir nefes alacak duruma gelsin de..
Bildiğim kadarının, anlatabildiğim kadarı.. Eylem Planı.
Ömrünüzde duymadığınız bir sporla ilgili Türkiye'de ve dünyada neler yaşanıyor diye meraktan çatlıyorsanız Laff Ultimate'a beklerim.