https://www.youtube.com/watch?v=
Başrollerini Volkan Keskin, Müge Boz ve Hasan Yalnızoğlu’nun paylaştığı filmin bütçesi 12 milyon TL. Galası, Mecidiyeköy’deki Trump Towers Mall’un sinemasında önceki akşam gerçekleşen ‘Karaoğlan’ bugün vizyonda. Filmin yapımcısı Erol Avcı seyirci rekoru kıracaklarını söyledi. Başrol oyuncularından Hasan Yalnızoğlu ise “Hedefimiz 10 milyon seyirci” dedi.
FİLMDEN NOTLAR:
Çekimler 56 gün sürdü.
6720 figüran kullanıldı.
Film için 12 bin metrekarelik 3 kent kuruldu.
Aksiyon sahneleri için Almanya’dan 8 kişilik ekip geldi.
90 at kullanıldı
----------
Alıntı
http://seyitaliyaprakci.blogspot.com" onclick="window.open(this.href);return false;
http://www.vimeo.com/13771597" onclick="window.open(this.href);return false;
Yahu bu kadar uçmanın ne alemi var abiler yahu 2 milyon de 3 milyon de 5 milyon de tamam da 10 milyonu bu filme çekebilirse helal olsun.
Bu arada bu Avcı dizici Avcı di mi?
Ben sana sinema yapma demiyorum. Yap ama hobi olarak yap!!
Ağbi yani milliyetçi damara işleyecek denyo filmler çekip para peşinde olunmasını anlıyorum, inanılmaz mantıklı bir hareket, yapabilsem ben de yaparım.
Da abi, bari bu kadar leş görünen bir film çekip de 12 milyon harcadık demeyin, yani neye harcadınız 12 milyonu? Action Movie Essentials kullanmış 12 milyon lira diyo bak sinirim bozuldu.
Bildiğim kadarının, anlatabildiğim kadarı.. Eylem Planı.
Ömrünüzde duymadığınız bir sporla ilgili Türkiye'de ve dünyada neler yaşanıyor diye meraktan çatlıyorsanız Laff Ultimate'a beklerim.
Ben de açıkcası pek inanmadım 12 milyon muhabbetine
Peki Zeki Müren de bizi görecek mi?
Bir de hiç alakası yok ama o kadar para harcadınız madem Müge Boz'un kaşları da biraz aldırsaydınız demezler mi adama!!
İdo'nun kaşlarından hiç bir farkı yok!!
Ben sana sinema yapma demiyorum. Yap ama hobi olarak yap!!
bu nedir ulan ya. yazık harcanan paraya. değil 10, 1 milyon bile harcamaya yazık şu filme. hele o "Karaoğlan geliyoooor" olayı yok muydu, beni benden aldı. yapacağınız filmi seveyim sizin. 30-35 sene önceki yeşilçamı al 2013'lere taşı. bol fiüranla efektle film film olmuyor ne zaman anlayacaklar.
hangi 10 milyon izleyecekmiş acaba bunu? Hindistan mı sandılar nedir.
12 Milyon liraya film yapılınca galiba manşete taşınması gerektiğini düşünüyor yapımcılar bilmiyorlarki 12 milyon dışarda low budget -_-*
*our AC-130 in the air
Animasyonlar kötü, oyunculuklar bi o kadar kötü, dekorlar düzenlemeler bildiğin kötü, bi de şu kel her fantastik filmde oynayıp günde 3 paket samsun içmiş gibi niye konuşuyor?
*our AC-130 in the air
Şu fragmandan bile filmin kötü olduğu ortaya çıkıyor. Çok yavan ve itici oyunculuklar sergilenmiş. Abi o nasıl tonsuz, vurgusuz bir konuşma, sanki başka birileri tarafından seslendirilmiş.
Bir de işin komedi tarafına da el atmak istemişler gibi. Mizah bile kendi aramış gibi duruyor.
- Şunu bir dene...
- Nedir bu?
- Tüm dualarının karşılığı diyebilirim.
Gia (1998)
madem bi filme bu kadar para ayırabiliyorsunuz 3. sınıf aksiyon çekeceğinize o paranın daha azına eli yüzü düzgün bi film çekin. ben olsam bu filme 12 milyon dolar harcasam bile daha az derdim çünkü internette amatör olmasına rağmen daha kaliteli yapımlar var. demezler mi adama 12 milyona bunu mu yaptınız diye?
yalnız 12 milyon dolar deyip geçiyoruz ama 12 milyon dolar be. 😀 yani bu filmin yapımcısının bir film için tak diye çıkarıp masaya koyabileceği 12 milyon dolar parası var. bu parayı film için riske atıyorsa bu adamda bi 12 milyon dolar daha vardır. 😀
1. Erol Avcı'dan bahsediyoruz.
2. Bu şişirilmiş bütçe, 5 milyondan fazla harcanmışsa etek giyerim.
3. Hepsi cepten çıkmıyor tabiki..
*our AC-130 in the air
Arkadaşlar bende forum sayesinde filmin fragmanını seyrettim ama siz ne bekliyorsunuz anlamadım arada hiç bir geçiş süreci olmadan bir adamın gelip 100-200-500 milyon dolara film cekip, daha tabanı olmayan studio animasyon vs sektorun birden gizli kalmışta kimsenin haberi yokmuş gibi fırlamasını mı vs mi? ok film fragman vs hosunuza gitmeyebilir dalga gecebilirsiniz ama mantıklı düşünün 5 yıl oncesine bakın bırakın action movie essentialsi handycam le dizi film vs cekip 500.000 lira harcadık diyorlardı asıl ben onlara inanmıyordum ama şimdi durumdan ümitliyim
mesela efektleri begenmeseniz bile boyle bir ihtiyacın sektorun doğmasına ve bu sektorun oyuncularının beslenmesine belki boyle filmler ön ayak olacak, ya da bak aslinda duman efektleri iyi olmamış üç kuruş daha harcayalım 3 ay daha bekleyelim ama daha baba efektler çıkaralım diyecekler, ya da ne bilim 10 lira harcadık filme ve kazandık bi dahakine 100 lira harcayalım ama daha ince eleyip sık dokuyalım diyecekler ne bilim yani bence o kadar da ağır eleştiri gitmemeliyiz konuya bardağın birde dolmakta olan kısmına bakmalıyız. Belki sevinmeliyiz bile...
Ayrıca Düd, Action movie essentials ve bir suru baska videocopilot uygulaması bugun dev dev projelerde uygulanıyor, kullanılıyor. Bu mantığıda anlamıyorum yani 100 liralık film için 1 liralık program kullanılmaz mı ???? Yani bütçe işimi bu beceri maharet, ( bu ayrı bir başlık ayrı bir tartışma konusu bu arada - andrew kramer dediğimiz arkadaşın videocopilot plugin leri hariç hangi projelerde çalıştığına ne iş yaptığına hani bir bak derim )
Hepa yurtdışında low budget dediğin rakam turkiyede birden biremi olacak yani çocuk doğduğu gibi koşacak mı hemen 100 milyon yatıracak yatırımcılar dev studyolar mı açacağız , bulacağız, yaratacağız, sen filme ne kadar film/sanat gözüyle bakarsan bak film dediğin şey ticaretin ta kendisindir, dibidir, filmi bir biyoloji olarak algılarsak yediği beslendiği tek şey paradır...
Ben sizin yerinizde olsam kendimi bu sektorden sayıyorsam ya da bu işi seviyorsam baltalarımı kendi ayağımın dibine vurmazdım, bakış açımı birazda olsa değiştirirdim. Hem de henüz seyretmediğim bir filme...
Yani bırakalım eskisi gibi berbat keloğlanlar karaoğlanlar kanije kaleleri çekilsin, kurcalanmamış çirkinleştirilmemiş konu kalmasın, çoluk çocuk kendi kahramanlarından nefret etsin iğrensin, çizmesin yazmasın, çizeri yazarı çekeri olmasın, banal ve basit bulsun öyle mi? Adamın tarihi kahramanı yok kültürü 200-300 senelik, bir kral arturu bir kılıcı var çevir kazı yanmasın sittin senedir onu cekiyor ceke ceke ustalaştı, öbürünün kahramanı yok oturup spider man spawn vs kahraman yaratıyor, 70 küsür senedir bunları kurguluyor çiziyor, çekiyor, bizde adamların eskiden çektiği yapamadıkları berbat animasyonlu vs filmlerine sanat yenilerine de animasyon sinema vs harikası gözüyle izleyelim, eee kendimize gelince hiç çalışmadan çabalamadan hop dünya kalitesinde iş çıkacak diye bekleyelim, yapmayın bu işler böyle değil , her sey adım adım.
Not: 1.yanlış anlaşılmasın filmle yapımcıyla firmayla vs bir alakam ilişkim vs yoktur, 2. haa haklısınız çok berbat hak etmeyen işlerde çekiliyor ama en kötüsüyle en iyisiyle her sey bu işe hizmet ediyor, daha cok proje cekilsin sektore daha cok kişi ilgi duysun yapımcısı oyuncusu emektarı ilgilisi artsın, kötüyü görerek daha seçici daha disiplinli çalışmayı, görsel estetiği artırabiliyor çabalıyorsak ne mutlu, ama kötü olmasın hoop diye en iyiler olsun diye bir umut ancak hayal olur gerçek dışıdır, hiç bir tabana basmaz bence...not:3 bir adam bir seye 12 milyon harcadım diyorsa yada birileri onun için diyor ve bunu medyada duyuruyorsa inanın bana bu çektiğiniz kısa film bile olsa maliye 2 saatte kapınıza dayanır vergisini ister, yani kimse deli değil
kötü iş kötü iştir en iyi teknoloji kullanılsa bile; iyi iş iyi iştir sadece kağıt kalem olsa bile....
Bir güzel yazı da burada:
Karaoğlan (2012): Epik Bir Hata
Kaan Karsan
11 Ocak 2013
Çizgi romanların büyük bir kısmı doğaları gereği ırkçıdır. Zira çizgi-roman kahramanları, anarşiye karşı düzeni korumaya çalışan safta, sistemin ‘doğru’ kıldığı tarafta yer alırlar. İşin bu kısmının doğruluğu ve yanlışlığı biraz seyircinin bakış açısına kalmıştır. Bazı çizgi-romanlar öykülerini çok ciddiye alarak politik açıdan falsolu taraflarını daha çok açığa çıkarırlar; bazıları ise her şeyi bir eğlence deryası içerisinde takdim edip fazla derinlere dalmaktan imtina ederler. Kudret Sabancı’nın Karaoğlan uyarlaması da kesinlikle ciddi ya da ciddiye alınması gereken bir film değil.
Hollywood’un epik filmlerine her daim özendiğimiz aşikâr. Kendi ‘tarihi başarılarını’, ‘kahramanlıklarını’ perdede görmek isteyen ve kalbi milli duygularıyla beraber akan büyük bir seyirci kitlemiz var. Karaoğlan, Fetih 1453’ün geçen sene oldurduğu rüzgâra kapılmak isteyen filmlerden bir tanesi… Diğer yandan da bir nesli fazlasıyla etkileyen bir çizgi-romanın nostaljik damarından faydalanmak istiyor ve bir taşla iki kuş vurmak istiyor.
Karaoğlan da –doğası gereği- birçok epik ‘öykü’ gibi davranıyor ve bir iyi bir de kötü saf yaratıyor. Tamamen ‘derme-çatma’ tanımı altında yapılandırılan bir hikâyenin üzerinden her çizgi-romanın istisnasız uyguladığı metodu kullanıyor. Dolayısıyla bir tarafta özlerinde dürüstlük, kahramanlık ve doğruluk olan Türkler; diğer tarafta ise işi gücü kötülük olan Moğollar var. İşin bu kısmı filmin söylemindeki karakter noksanlığı sebebiyle göz ardı edilebiliyor. Zaten Karaoğlan filminin öyle büyük sıkıntıları var ki, işin bu yanı hiç mi hiç aklınıza gelmiyor.
Öncelikle filmi ilk saniyesinden itibaren ucuzlaştırmaya ve tüketmeye başlayan seslendirme çalışması filme pek izlenmeyen bir televizyon kanalı için çekilen ‘çöp’ hüviyetini kazandırıyor. Her kötü adamın kalın, iyi adamın ise ipek sesli olması artık hiç kullanılmayan bir karakter tahayyülü çizgisinden ilerliyor. Bu esnada zaten filmin bir senaryosunun olmaması sebebiyle hiçbir şekilde boyut kazanamayan karakterler eriyerek kayboluyorlar. Filmin ilk on dakikasından sonra ise ‘öykü noksanlığı’ nedeniyle öykü takibini zorlaştıran bir hengâme başlıyor.
Genel izleyiciye hitap etmek amacıyla gerçek hayattan olabildiğince uzaklarda seyreden görsellik teknik beceriksizlikler nedeniyle bir dil oluşturamıyor. Özellikle savaş koreografileri ve ses miksajları düpedüz gülünç bir atmosfer yaratıyorlar. Yönetmenin yarattığı karton doku, çizgi-roman estetiğine hizmet etmek yerine icadından itibaren demode olan bir anlatı yaratıyor. Bunun neticesinde de Karaoğlan, ciddi olduğu anlarda güldürüyor; eğlenceli olduğu anlarda ise fazlasıyla hüzünlendiriyor.
Artık Türkiye Sineması’nın bir tür aşağılık kompleksi haline gelen ‘özel efektler’ mevzusu ise beklentisi olan seyircinin gözlerinden birkaç damla yaş getirebilir. Zira Karaoğlan filminin var olduğundan söz edilen bütçesinin tam olarak ne için harcandığı tamamen meçhul. İşin tuhaf ve daha kötü yanı ise filmi üreten ekibin bu türde herhangi bir film izleyip izlemediğinden şüphe duyuyor olmamız. Zira hem metinsel hem de teknik anlamda taş üstünde taş bırakmayan bir film yazımızın konusu.
Filmin akıl almaz oyuncu performansları içinse ayrı bir parantez açmak ve oyunculara geçmiş olsun dileklerimizi iletmek istiyoruz. Senaryosu olduğundan şüphe duyduğumuz bir filmde asla unutamayacakları bir tecrübe yaşadıklarını gözlemlemek pek de zor değil. Bu alanda özellikle öne çıkan Müge Boz’un ise kendi kariyeri için acilen doğru bir iş seçmesi gerekiyor.
Kudret Sabancı’nın Türk z-filmlerine sayesinde yeni bir taş eklediği filmi sinemamızın ilk Karaoğlanlarının yanına dahi koyulamayacak kadar kötü. Daha kötü olan ise bu filmin pre-prodüksiyondan perdeye kadar olan macerasında kimsenin çıkıp da buna engel olmaması.
Benim eleştirim ona değil copen, yanlış anlamışsın. Yapılsın, yapılmasın diyen yok. Ben sadece bunu yaparken şu kadar para harcadıkla gelmeyin diyorum, bu bir övünç değil utanç kaynağı çünkü. Şimdi bana al bunu yaptık diye gelsen, ben de eh bari sektöre iş çıkıyor derim. Ama bana gelip 12 milyon liraya çektikle gelirsen benim de bokuma benzemiş deme hakkım doğar. Öyle sektöre katkı da olmaz olsun.
Yani eleştirinin tam hedefini iyi anlamak lazım.
AME kullanmakta tabii ki sorun yok. Ama bunu aksiyon filmi çekmeye çalışan liseli gençler kalitesinde yaptığın zaman sorun çıkıyor, şu sur sahnelerine bakın, bu forumda daha kaliteli alev efekti yapanları gördüm yani.
O liseli gençler yapsa yine tamam derim, öğreniyo gençler. Ama yok, 12 milyon lira harcamışlar.
E o zaman kimse kusura bakmasın. Boka benziyor. Adamlar sefere çıkıyor hâlen kıyafetlerde tek bir leke, bir kırışıklık yok. Türkiye görsel sektöründe kıyafet eskimiyor arkadaş anlamıyorum ben bu olayı.. 12 milyon liran varken de eskimezse eskimez bu kıyafetler.
Bildiğim kadarının, anlatabildiğim kadarı.. Eylem Planı.
Ömrünüzde duymadığınız bir sporla ilgili Türkiye'de ve dünyada neler yaşanıyor diye meraktan çatlıyorsanız Laff Ultimate'a beklerim.
Düd'e sonuna kadar katılıyorum ve eklemek istiyorum, Videocopilot şuan bir çok uzun metraj ve dizide kullanılıyor.Yani 100 milyonluk yapıma 1 liralık şey olmaz mı oluyor ama "yapınca" oluyor. 🙂
Şuan Amerika'da Kanada'da bir çok özel efekt gerektiren filmlerin yan sahnelerini 25 yaşın altında öğrenciler yapıyor, yani bunun eğitimini alırken bir yandan Hollywood filmlerinde 2ncil efektleri yapıyorlar. Keşke bizde de olsa da özel efektin ateşten, oktan, sisten ibaret olmadığını görsek.
Keşke artık şu birbirine benzeyen vasat yapımlar olmasada kendisini Spiderman çektiğini sanan yönetmenler-yapımcılar bitse..
Daha farklı bir şey istiyorum, bu değil bu yapıldı.. bu sıradan beni anlamıyorsunuz...
*our AC-130 in the air