Forum

Film Fabrikası En İ...
 

Film Fabrikası En İyi Filmleri Seçiyor!

161 Gönderi
22 Üyeler
0 Reactions
35.3 K Görüntüleme
(@zepra)
Gönderi: 0
 

dediğim gibi "zamanına göre iyi" diye bir şey geçerli değil. tüm zamanlar için, günümüz için de iyi o filmler.

hani bu biraz şey gibi oluyor. "kadınlara saygımız sonsuz, cennet analarımızın ayakları altında.. ama şimdi doğruya doğru kadınla erkek bir mi?" demek gibi. yaşına hürmeten göstermelik bir saygı değil eski filmleri bu listelere sokan.

- zaman ne çabuk geçiyor.
- zaman duruyor da içinden biz geçiyoruz galiba.

 
Gönderildi : 06/07/2009 4:39 am
(@baco)
Gönderi: 0
 

İyi de hocam o filmde yapılanın bin misli güzeli başka bir filmde yapmışlarsa? Onun tek kıymeti ilk olması olabilir... Başka açıklaması yok...

- baço

 
Gönderildi : 06/07/2009 4:44 am
(@zepra)
Gönderi: 0
 

günümüzde bir çok film eski filmlerin yeniden çevrimi oluyor. bin misli güzeline rastlamadım henüz.

ya da şöyle düşünelim. star warsın yeni filmi de var eskisi de. ya da indiana jonesun da. hangisi daha değerli.

- zaman ne çabuk geçiyor.
- zaman duruyor da içinden biz geçiyoruz galiba.

 
Gönderildi : 06/07/2009 4:48 am
(@baco)
Gönderi: 0
 

Eski ya da yeni çevrim olayını demedim ki ben, nerden çıktı o 🙂

- baço

 
Gönderildi : 06/07/2009 4:57 am
(@zepra)
Gönderi: 0
 

hmm yapılan belli bir şeyden bahsediyomuşsun.

onu söyledim sanmıştım söylememişim. belli bir teknik ilk defa bu filmde kullanıldı o yüzden bu film değerlidir gibi bir anlayış yok aslında. vertigonun önemi bir kamera hareketi değil elbette. ya da citizen kanein sinema tarihinde dönüm noktası sayılabilecek özellikleri vardır elbette ama filmin değeri bununla sınırlı değil.

- zaman ne çabuk geçiyor.
- zaman duruyor da içinden biz geçiyoruz galiba.

 
Gönderildi : 06/07/2009 5:05 am
(@lostdream)
Gönderi: 74
 

Peki şimdi bir soru. Popüler kültür, popcorn sinema vesaire bunları hepimiz biliyoruz da, bu bağlamda tırnak içinde klasik olarak değerlendirdiğimiz filmlerin tellalığını yaparak fetişleştirmek yine popüler kültürün bir parçası değil midir? Entelejansiya kendine her zaman malzeme arar ve bu yanılgıya düşmemek lazım. Stalker ancak özümsendiğinde değerlidir. Enetelektüel kesim böyle olduğuna kanaat getirdiği için değil. Nitekim bugün o listelere baktığınızda elbette 20-30 yıl öncesini göreceksiniz çünkü bugün Babil henüz entelejansiya tarafından özümsenmiş değil aynı şey ortadoğu ve asya sinemasının örnekleri içinde geçerli. Kurosawa eğer kendi zamanında değerli olsaydı şimdi daha değerli olurdu. Bu ölen ses sanatçısının birden değer kazanmasına benzer. Biri ilk filminde bir baş yapıt ortaya koyar ama buna ancak kariye bittiğinde kanaat getirilir. Tarkovsky ölürken oğluna burs aramak için sağa sola mektup yazıyorsa bunu oturup tekrar düşünmek lazım. Benim zamanım, benim filmim ve benim sinema anlayışım. 20 yıl sonra Paul Thomas Anderson yada İnnaritu Kubrickten yada Rosseliniden daha değerli olacaksa ve biz bunu bugün ıskalarsak çok yazık olur. Söylemeye çalıştığım en baştan beri budur. Geçmişe sıkışıp kalmamak ve onları fetişleştirerek bugünün sinemasını görmezden gelmek. Nitekim bizim için favori yönetmen Kubrickse Wes Andersonu görmezden geliriz. Evet iyi film yapıyor ama Kubrick yani sonucuna ulaştırır bizi.

B.

 
Gönderildi : 06/07/2009 5:27 am
(@zepra)
Gönderi: 0
 

bugünü kimsenin ıskaladığını sanmıyorum. en basitinden imdb top 250 de 2009 dahil son bir kaç yıl yapımı bir sürü film görüyoruz. oysa bunların pek azı gerçekten öyle bir listede olmayı hak ediyorlar ve zaman içinde de listeden düşüyorlar, unutuluyorlar zaten. üstelik yeni yönetmenler de fetiş haline getirilmiyor değil. en basitinden tarantino işte. oysa erken bir yüceltme belki de. neden kubrickren üstün tutalım.

buradaki tartışma daha çok matrix varken kim ne yapsın citizen kane'i şeklindeydi. buna karşı çıkıyorum. zamana bağlı bir şey değil bu. filmleri kullanılan teknolojiye bakarak değerlendirmiyoruz herhalde. geçmişe sıkışıp kalan yok ama geçmşi bilmemek, sinemayı bugün gördüklerinden ibaret sanmak çok daha fena.

isimleri fetiş haline getirmeye her zaman karşıyım. zaten demek istediğim o isimlerin ötesine bakmak gerektiği. ve o isimler de bir refereanstır. bir başlangıçtır. kültür böyle bi şey. bir birikime sahip zaten ve sen o birikimi kullanırsın. beğen ya da beğenme yurttaş kane'e kayıtsız kalma hakkın yok. otur bi soluklan derler.

ha ama o eski filmlerde özel bir şeyler, sinema adına iyi bir şeyler buluyorsan da bu çok doğal. bugün her sinemaya gelen filmde bulamazsın ki aynı şeyi. nadir gerçekleşen şeylerden bahsediyoruz.

- zaman ne çabuk geçiyor.
- zaman duruyor da içinden biz geçiyoruz galiba.

 
Gönderildi : 06/07/2009 6:03 am
(@baco)
Gönderi: 0
 

Genel kavramlardan bahsederken birden bir Citizen Cane ile Matrix kıyaslamasına girdik ne garip 🙂 Ben sadece şunu soruyordum, bir filmi özel yapan şey nedir? İlk olması mı? Onun yaptığını yapan başka film olmaması mı (gerçekten öyle midir?). Yoksa sadece kişisel beğeniler mi? Olay bundan ibaret...

- baço

 
Gönderildi : 06/07/2009 6:29 am
(@sickman)
Gönderi: 0
 

Baco'nun Matrix ile Kane'i karşılaştırmaya çalıştığını düşünmüyorum. Benim anladığım, mesela Yurttaş Kane'in başında isimler yazmıyor. Bunun ilk defa uygulandığı film bu, ama oyunculuklar berbat mesela diyelim. Ya da şöyle, aynı biçimi kullanıpta daha iyi konulu, daha eli yüzü düzgün filmler yapılmışsa daha sonradan, öncekini değerli kılan ilk olmasıysa, dönüm olmasıysa, o antikacılıktır diyor. 2001 gerçekten zamanına göre çok ilerde bir film uygulama olarak, ama kusura bakmayın artık o uygulamaların zebellahını yapıyorlar. Bu, Kubrick'in dahiliğine zeval getirmez, Kubrick bugün doğsaydı bugünkü şartların ilerisinde film yapacaktı muhtemelen ama artık 2001'i önemli kılan şey ilklerin filmi olmasıysa o artık antikadır. Zamandan soyutlarsanız her şey bir başka gözükür gözünüze. Tabii ki hepsi antikadır demiyorum ama böyle bir durumun varlığını söylüyor baco.

Bir de şu var, liste yapacağım mesela. Yurttaş Kane'i beğenmiyorum, banane lan diyorum panlardan geçişlerden filmi beğenmedim ben. He evet devrimsel özellikleri var ama beni sarmadı arkadaş film. Şimdi ben bunu listeme almalımıyım, kayıtsız kalamazmıyım ben bu filme yani. Böyle liste oluşturursak eğer o zaman benim beğenime göre olmaz o liste bence. Sinema tarihinde bıraktığı iz ile yapılan bir liste olur ki ben filmlerin bizde bıraktığı iz ile sıralanması taraftarıyım. Banane sinema tarihinden yani. He, kişisel olarak bende Chaplin'in ve Hitchcock'un izleri var, kara filmleri de çok severim 1940'ların ama sinema tarihi açısından değil kendi kişisel tarihim açısından bakmayı tercih ederim. Çok kişinin beğendiği, beni hiç sarmayan filmler de dolu.

Yani bir son kullanıcı listesi benim için hepsinden daha değerlidir. Kezzap'ın da demek istediği oydu sanıyorum, filmfabrikasına takılanların beğeni listesi gibi çok kişisel bir durumdu. Yoksa diğer türlü bir sürü liste var etrafta, niye biz bir tane daha yapalım ki.

www.fadeoutstudios.com - www.soberworks.ist - www.budabi.tv

 
Gönderildi : 06/07/2009 12:15 pm
(@gorkem)
Gönderi: 0
 

Günümüz filmlerine fazla değer verdiğim için çok kez eleştirildim ama görüyorum ki işin aslı hiç de öyle değilmiş. 🙁

Çevremizdeki "önem"leri, önemli görünmeyi başaran önemsizler yüzünden fark edemiyoruz....
https://twitter.com/gorkemoge" onclick="window.open(this.href);return false;

 
Gönderildi : 06/07/2009 12:58 pm
(@zepra)
Gönderi: 0
 

bunu anlatmaya çalışıyorum ben de. yok citizen kane de jenerik sondaymış, alan derinliği genişmiş, yok vertigo da bilmem ne kamera hareketi varmış, yok potemkinde şöyle montaj tipi varmış yalan bunlar hep. önemsiz. trivia sinemaseverliği oluyor bu.

o zaman ben de derim ki tamam bullet time efektini falan getirdiği için matrix önemli bir film, en iyi filmler listesine alalım. 2100 yılında yaşayan adam da alsın listesine. öyle değil ama işte. ben bugünün listesine bile almam. (bu arada yukarıda bahsettiğim listelerde matrix yoktu hiç)

sinemayı sürekli ilerleyen bir teknoloji olarak görüp, filmleri teknik açıdan değerlendirmemek gerekiyor.

görüntü yönetmenliğini ele alalım mesela. evet bugün kullanılan kameralarla gregg tolandın citizen kane de kullandığı kamera bir değil. oradaki efekt denen şeyi belki sen de evinde bilgisayarında yapabilirsin artık. nooldu gregg toland'ı aşmış mı oldun.

yabancı filmler üzerinden gidince tam anlaşılmıyor belki. bizim türk filmlerini düşünelim. en iyi türk filmlerini seçiyorsun, ne olur kriterin. imdb'de seçiyor işte insanlar. entelijansiyayyla falan da ilgisi yok. doğrudan popüler kültür. en iyi komedi filmi? tosun paşa. görüntü çamur gibi, renkler soluk, montaj kusurlu ama kimsenin umrunda değil bunlar. ya da hababam sınıfının ilk filmi bugün çekilenlerine bin basıyor. en iyi türk filmleri listesi yapsak yenilere ağırlık vermeyiz. yılmaz güney olur, lütfi akad olur, atıf yılmaz olur, metin erksan olur mutlaka.. popüler kültür de yeşilçam dönemini bugüne tercih eder çoğunlukla. veya selvi boylum al yazmalım falan der. ya da eşkiya der ama onu asıl özel yapan şey kendi doğduktan sonra çekilmiş ve çıktığında çok ilgi görmüş bir film olması. sinema o filmle başlıyor sanar belki çoğu.

antikacılık demek için "zamanına göre iyiymiş abi" sahtekarlığına düşmek gerekiyor. ben de diyorum ki yok öyle bir şey. o da film bugünküler de film. tarzlar farklı olabilir. citizen kane bugün çekilseydi çok farklı bir havası olurdu. ama bu onu daha iyi daha değerli yapmazdı. bugünün seyircisine, tekniğine, bugünün zevklerine, alışkanlıklarına daha uygun olurdu sadece.

- zaman ne çabuk geçiyor.
- zaman duruyor da içinden biz geçiyoruz galiba.

 
Gönderildi : 06/07/2009 3:40 pm
(@baco)
Gönderi: 0
 

Sahtekar lafı ağır olmadı mı dostum, biraz kendine gelsen?

Tam güzel bir konu üzerinde fikir paylaşımı yaparken, yine birisi kantarın topuzunu kaçırıyor sırf haklı çıkmak için. Off sıktı.

- baço

 
Gönderildi : 06/07/2009 7:21 pm
(@zepra)
Gönderi: 0
 

kötü niyetle söylemedim ki. daha kibar bir karşılığı gelmiyor hala aklıma. "politik" diyelim.

- zaman ne çabuk geçiyor.
- zaman duruyor da içinden biz geçiyoruz galiba.

 
Gönderildi : 06/07/2009 8:10 pm
(@baco)
Gönderi: 0
 

O lafı diyen ben olduğuma göre, bana diyorsun ki "sana sahterkar demekten daha kibar bir şey bulamadım" öyle mi? Neyse ben çekildim tadı kaçtı. Bir paylaşımda bulunurken çok sıkıyor böyle ithamlar beni, ne işim varsa.

- baço

 
Gönderildi : 06/07/2009 8:20 pm
(@kezzap)
Gönderi: 0
Admin
Başlığı açan
 

Tartışmaları şöyle bir okudum. İki tane önemli tespit var, ikisine de katılıyorum.

Biri Zepra'dan:

"zamana bağlı bir şey değil bu. filmleri kullanılan teknolojiye bakarak değerlendirmiyoruz herhalde. geçmişe sıkışıp kalan yok ama geçmşi bilmemek, sinemayı bugün gördüklerinden ibaret sanmak çok daha fena."

Diğeri Lostdream'den:

Popüler kültür, popcorn sinema vesaire bunları hepimiz biliyoruz da, bu bağlamda tırnak içinde klasik olarak değerlendirdiğimiz filmlerin tellalığını yaparak fetişleştirmek yine popüler kültürün bir parçası değil midir?

İkisi mevzuya farklı noktalardan bakıyor, ama ikisi de aslında bir eserin niteliğini belirleyen şeyin onun "sanatsal" değeri olduğunu vurguluyor.

2001 ve Vertigo örnekleri verilmiş.

2001'i özgün yapan ve vazgeçilmezler arasına sokan getirdiği yeniliklerin yanında bambaşka bir şeylerdir. 2001'i vay be adam yapmış zamanında gibi bir fetişle izlersen gerçekten de, "onun hasını yapıyorlar şimdi ne gerek var artık bu eski filmlere" derler. Yapay zeka ile insan zekasını, çok ciddi derin bir biçimde, tarih-öncesi çağlara, araçsal akıla yaptığı göndermelerle bu kadar bütünlüklü bir biçimde anlatan çok iyi bir film olduğu için 2001 hala değerlidir, görsel efektleri yüzünden değil.

Vertigo'da aynı şekilde. Macera unsurları değildir Vertigo'yu Vertigo yapan. Ölüm korkusu psikolojisini bir hikayenin içinde başarıyla yedirebildiği için hala ölüm korkusu üzerine konuşulurken Vertigo filmi örnek gösterilir.

Fight Club ya da benzeri "çok kişilik" filmleri kadar başarıyla incelenmiştir Psycho filminde çoklu kişilik bozukluğu...

Bu filmlerde teknolojik gelişmenin, yani ilerlemenin çok ötesinde, "zamansız" bazı şeyler vardır.
Ben kendi adıma eski filmleri incelediğimde en çok da bu zamanı aşan filmleri seviyorum.

Yani tahminim Zepra'nın savunduğu da böyle bir şey. Lostdream'in iddia ettiği gibi "eski olsun taştan olsun"cu gibi gelmedi bana. Ben de bu eski takıntısından nefret ederim, ama eskilerde Zepra'nın dediği gibi beni cezbeden bir çok film de var.

O nedenle zaman ayrımından çok niteliksel bir ayırım yapmak gerektiğini düşünüyorum.
Ama bu niteliğin temelinde teknoloji değil, sanatsal ifade olmalı.
Durum böyle olunca da Hitchcock, Kubrick, Kurosawa gibi isimler benim için çok ciddi önem taşır hale geliyorlar.
Yakında Birds tekrar çekilecek mesela, Clooney'le Watts oynayacak. Göreceğiz...

 
Gönderildi : 06/07/2009 8:29 pm
Sayfa 3 / 11
Paylaş: