Truffaut hiç yok.
Cık cık, lüffen. Bakınız Ali'nin listesi, Fahrenhiet filmi.
Kitabı okuduktan sonra filmini izlemeye cesaret edemedim ben onun. Değer mi izlemeye deyecektim ama en iyi filmler listesine aldığına göre saçma bir soru olacak :). İndireyim en iyisi..
Bildiğim kadarının, anlatabildiğim kadarı.. Eylem Planı.
Ömrünüzde duymadığınız bir sporla ilgili Türkiye'de ve dünyada neler yaşanıyor diye meraktan çatlıyorsanız Laff Ultimate'a beklerim.
1 A Clockwork Orange (1971) Stanley Kubrick
2 Funny Games (1997) Micheal Haneke
3 Raging Bull (1980) Martin Scorsese
4 Blowup (1966) Michelangelo Antonioni
5 Full Metal Jacket (1987) Stanley Kubrick
6 Apocalypse Now (1979) Francis Ford Coppola
7 Taxi Driver (1976) Martin Scorsese
8 Stranger Than Paradise (1984) Jim Jarmusch
9 Der Himmel über Berlin (1987) Wim Wenders
10 Rocco e i suoi fratelli (1960) Luchino Visconti
11 Umut (1970) Yılmaz Güney
12 The Purple Rose of Cairo (1985) Woody Allen
13 Trzy kolory: Bialy (1994) Kryzstof Kieslowski
14 Se7en (1995) David Fincher
15 Vozvrashcheniye (2003) Andrei Zvyagintsev
16 Oldboy (2003) Chan-wook Park
17 Bin-jip (2004) Kim Ki Duk
18 Den brysomme mannen (2006) Jens Lien
19 Children of Men (2006) Alfonso Cuaron
20 The Prestige (2006) Christopher Nolan
12 The Purple Rose of Cairo (1985) Woody Allen
Sadece buna takıldım. Ben de çok severim bu filmi ama o kadar sanırım. Bunun dışında güzel liste.
Gözden kaçmış Ali pardon! 🙂
Son liste yollama tarihini ne yapacağız?
Yavaş yavaş puan hesaplamalarına başladım, eklendikçe güncelliyorum.
Şu an için sadece çok yazılmış olan filmleri hesapladım.
Şu listeleri bitirip bir ara da kitap işine girsek ya. Şu ffçilerin neler okuduğunu, en sevdiği 20 kitabı merak ediyorum doğrusu. Hadi bakalım.
Yapmayın. Aynı Big Bang'in çocuklarıyız hepimiz...
Ankete iyi sardınız bakıyorum.
Aslında kitap listesini film listesinden daha çok merak ediyorum. Filmlerin ismi zaten belli. Herkesin 20liğine bakıyorum da izlemediğim film neredeyse yok. Yani benim iöçin hiç de keşif olmadı bu film seçme işi ama kitap seçiminde bir sürü farklı kitap keşfedeceğime eminim. Ffçilerin bir sürü farklı kitap okuduklarına da eminim.
O yüzden daha bir heyecanla bekliyorum şu kitap işin.
Yapmayın. Aynı Big Bang'in çocuklarıyız hepimiz...
çünkü dönemlere ayırmak, "kendi zamanına göre iyidir" demek bir yere kadar anlamlı sadece. bu da bizi ilgilendirmiyor tarihçi olmadığımıza göre.
Şu an, bu başlıkta yaptığımız şey sinema tarihçiliğinden başka birşey değil.
mimariyi düşünelim. mesela ayasofyayı. bugün o kubbenin daha iyilerini inşa edebilirsin teknik olarak. ama içine girdiğinde seni hayran bırakan bir şey vardır onda. "vay be adamlar o tarihte nasıl yapmış" demezsin, "o tarihe göre iyiymiş" demezsin, "ilk kez bilmemne tekniği kullanılmış burada" demzsin. seni eşi olmayan bir sanat eseri olarak çarpar o.
Eğer, ayasofyanın içerdiklerinin benzerlerini içeren 1500 tane mekan gördükten sonra ayasofyayı ziyaret edersen güzelliğini fark etmen güçleşir. Bu cümle konuyu özetliyor.
potemkinin veya metropolis bir ilktir daha sonra bin kat iyileri yapıldı diyemezsin. çünkü sonradan yapılanlarda ses çıktı mertlik bozuldu mesela.
Derim ve diyorum. Sen olaya sesi de katarak konuşuyorsun ama yanıldığını düşünüyorum çünkü sesin sinemaya girişi, kurgunun, kompozisyonun, kamera kullanımının önemini azaltmamıştır. Ses asla ve asla filmin görsel gücünü arttıran birşey değildir. Sinema yine görsel bir sanattır ve her zaman öyle kalacaktır. Ses sadece yardımcı bir etkidir. Potemkinin Metropolisin etki güçlerinin tekniğini kullanarak yapılmış binlerce film gördük, bu filmlerin ne şekilde etkileyici olduklarını irdeledik ve fark ettik. Onları takdir ettik. O teknikleri ilk uygulayan ve yaratanları, keşfedenleri bilmeden yeni örnekleri birer başyapıt olarak gördük bir kere. Sonra bu sinemasal güzelliklerin izlerini takip ettik, bu eski filmlere ulaştık. BU filmleri izlerken zaten onlardan beslenmiş çok sayıda filmle eğitilmiştik. Hitchcock'tan önce De Palma'yı izledik. Brazil'den önce Matrix'i izledik. Bir Avuç Dolar'dan önce Affedilmeyen'i izledik. Metropolis'ten önce Dark City'yi izledik. Ve ister istemez güncel filmlerle eğitildik hepimiz. Aramızda 1895 yapımı filmlerden başlayarak günümüze gelmiş sinemasever var mı? Yok ve olamayacak ne yazık ki. BU filmlerden bin kat iyileri yapıldı demiyorum. O filmleri iyi yapan şeyler bin kez kullnaıldı diyorum.
o pencereden bakınca 2009 yapımı filmle 1930 yapımı film arasında ayrı gayrı kalmıyor. amerikan filmiyle iran filmi arasında da.
Amerika İran meselesinde sana tam olarak olmasa da katılıyorum. Ama 2009 ve 1930 arasında ayrı gayrı kalmaması bence doğru değil. NErede tüm fark? Yukarıdaki örnekler için de geçerli birşey söyleyeyim: Başka sanatlar için örnekler veriyor tüm arkadaşlar, sen de öyle yapıyorsun. Yanılılan nokta şu bence: Hİçbir sanatta genel ilgilenici kitlesi, sinemada olduğu kadar "eğitimli ilgilenici" değil. Herkes az çok film eleştirmenidir, herkes az çok film izler, filmden anlar.
(Aslında bunun bir sebebi de sinemanın hayatın gerçek bir yansıması olmasıdır. Yani herkes zaten hayattan anlar. Hiçbir sanatta gerçek hayatın sanatsal malzemeye yansıması sinemadaki kadar gerçeğe uygun olmak zorunda değildir. Bu durum da aslında "hayata hakim olanın, sinemaya da hakim olduğu" fikrini çıkarır ortaya. Kısmen doğru ama büyük ölçüde yanlıştır bu. Ve buna ek olarak, hayata hakim olanın sinemaya da hakim olduğunu hissetmesi, kendisini bir sanat eleştirmeni olarak görmesi gibi çok tehlikeli bir durum çıkarır ortaya. Çünkü sinema, hayatı kendine aktarırken en hilebaz -bu ifade rahatsız edicimidir bilmiyorum ama gerçektir- davranan, en "birşeyleri çaktırmayan" sanattır. Bunun farkında olmayan genel izleyici kitlesi üyesi kendisini sinema tarihine hakim zanneder. 1930 yapımı bir filmi izlediğinde de ona 2009 yapımı bir iş gibi bakmakta beis görmez bu yüzden de problem çıkar. Çünkü 1930 yapımı bir film, kendi olanak ve gerçek hayat anlayışı ile kendini inşa etmiştir. Ve o günlerdeki gerçek hayat bugünkü biri değildir ki sinemaya yansıması şu an için garip karşılanmasın)
Ama sinemadan anladığını söyleyen izleyici aslında bir tüketici olarak sinemadan anlar. Bu yüzden, sinema sektörünün tüm tecrübelerinden yararlanan filmler yapılması bir zorunluluktur. Sinema sektörünün tecrübelerini ona kim vermiştir? Sinema sanatının "denenmiş ve onaylanmışları" Bir sanat malzemesi olarak onaylanmış teknikler.
Hele hele zaten günümüzün film tarzı bu zaten. Sinema tarihi üzerinden film yapmak. 2009 model bir filmle 1930 model bir film arasında dağlar kadar fark vardır genel sinema izleyicisine göre. Çünkü 1930 model filmin bir sanat eseri olarak lanse edilmesi günümüz izleyicisine çok basit gelir. Çünkü günümüz izleyicisi, gerçek sanatsal teknik ve uygulamaları, onay görmüş birer uygulama olarak görmeye alışmıştır.
Çevremizdeki "önem"leri, önemli görünmeyi başaran önemsizler yüzünden fark edemiyoruz....
https://twitter.com/gorkemoge" onclick="window.open(this.href);return false;
Ben şahsi olarak bazı arkaşlarımızın listelerini görmek istiyorum.
Bu isimler,
baco (tamamlanmış listesi)
lostdream
beetlejuice
kaydıraklıyılan
alice
mobidik
exexexex
akaratas
hepatitb
techo
zepra
...
Yani aktif üyelerimiz, forumda mesaj sayısı yüksek olan ya da artan üyelerimiz. (Unuttuklarım varsa özür dilerim.)
Bizim için de zordu, hatta imkansızdı, ama yine de yaptık.
Ve durgun forumu bir anda hareketlendirdi.
Sizden de liste istiyoruz. 🙂
Aslında kitap listesini film listesinden daha çok merak ediyorum. Filmlerin ismi zaten belli. Herkesin 20liğine bakıyorum da izlemediğim film neredeyse yok. Yani benim iöçin hiç de keşif olmadı bu film seçme işi ama kitap seçiminde bir sürü farklı kitap keşfedeceğime eminim. Ffçilerin bir sürü farklı kitap okuduklarına da eminim.
O yüzden daha bir heyecanla bekliyorum şu kitap işin.
Ben de geçen açayım şu başlığı dedim ama KEzzAP'a bıraktım. O iyi açıyor.
Aslında kitap listesini film listesinden daha çok merak ediyorum. Filmlerin ismi zaten belli. Herkesin 20liğine bakıyorum da izlemediğim film neredeyse yok. Yani benim iöçin hiç de keşif olmadı bu film seçme işi ama kitap seçiminde bir sürü farklı kitap keşfedeceğime eminim. Ffçilerin bir sürü farklı kitap okuduklarına da eminim.
O yüzden daha bir heyecanla bekliyorum şu kitap işin.
Ben de geçen açayım şu başlığı dedim ama KEzzAP'a bıraktım. O iyi açıyor.
Ehehe. Mesaj alınmıştır. Almalı mıyım? 🙂
Aslında kitap listesini film listesinden daha çok merak ediyorum. Filmlerin ismi zaten belli. Herkesin 20liğine bakıyorum da izlemediğim film neredeyse yok. Yani benim iöçin hiç de keşif olmadı bu film seçme işi ama kitap seçiminde bir sürü farklı kitap keşfedeceğime eminim. Ffçilerin bir sürü farklı kitap okuduklarına da eminim.
O yüzden daha bir heyecanla bekliyorum şu kitap işin.
Ben de geçen açayım şu başlığı dedim ama KEzzAP'a bıraktım. O iyi açıyor.
Ehehe. Mesaj alınmıştır. Almalı mıyım? 🙂
Ahah geç bile kaldın. Bence 40 kitap seçelim.