Forum

Femme Fatale/Brian ...
 

Femme Fatale/Brian De Palma

1 Gönderi
1 Üyeler
0 Reactions
1,193 Görüntüleme
(@gorkem)
Gönderi: 0
Başlığı açan
 

Brian De Palma çeşitli açılardan "arkada kalmış" bir isim aslında. Az konuşulan, tanınmayan bir isim olmadığı halde neden böyle diyorum? Çünkü onun çıkış yaptığı dönemdeki diğer parlayanlar sinema tarihinin en büyükleri oldular. Scorsese, Spielberg, Lucas, Coppola nereden baksanız her biri sinema tarihine geçmiş filmler yaptılar ve bunlarla karşılaştırıldığında De Palma'nın o dönemde yaptığı en iyi film bile gölgede kalır. Ki aslında bu da şaşırtıcı değil çünkü gerçekten De Palma'nın o dönem filmleri hala övülüyor olsalar da öyle muhteşem de değiller. Ne Carrie, ne Blow Out, Ne Dressed to Kill ve de Scarface.... Hiçbiri başyapıt mertebesinde işler değiller açıkçası. Ama yine de De Palma, dönemdaşları kadar olmasa da oldukça önemli bir yönetmendir.

O zamanlardaki filmleri beni bir parça hayalkırıklığına uğratmış olsalar da filmografisinin büyük kımsına hakim olduğum De Palma'nın değerini gösterecek en/çok iyi iki film Carlito'nın Yolu ve Öldüren Kadın'dır.

Carlito'yu çoğu kişi iyi bilir, birçok açıdan "damırık" ve "kök örnek" teşkil eden bir film olarak De Palma'nın ustalığını, türe ve sinema tarihine hakimiyetini özetler. Öldüren Kadın ise bambaşka bir film. Yine ortada bir ustalık gösterisi mevcut ama bu film daha çok De Palma'nın deneyciliğini, cüretkarlığını, fantastik dünyasını, uç yaklaşımlarını, ve bir anlamda da kendisinin ve sinemasının sınırlarını sergilediği filmdir.

Hikayeyi pek anlatmasam daha iyi, şöyle çok kısaca özetleyeyim. Accayip derecede güzel, zeki, afet bir hatun var. Bu hatun aynı zamanda çok "düşman başına" bir hatun. Bu hatun voleyi vurmak için bir işe girişiyor. Paçayı kurtarmasına, aklanmasına rağmen geçmişi kendisini bırakmıyor. Ama bu bırakmama olayı çok çok karmaşık ve hatunun birşeylerden paçayı kurtarma hikayesi da dostlar başına.

Yarı fantastik bir film Öldüren Kadın. Öyle klişe mafya, son bir vole, "bir kere yatarım, ruhunu alırım" filmlerinden değil kesinlikle. Kader üzerine, yanılsamalar üzerine, iyilik/kötülük kavramları üzerine, aklanmalar/paklanmalar üzerine bambaşka okumalara açık, çok sürükleyici gibi görünmese de aslında inanılmaz derecede sürükleyici bir film. Tek bir izlemede sırlarını çözen hemen 2001'in incelemesini yazsın. 10'uncu izlemede bile yeni şeyler keşfedeceğiniz konusunda garanti veriyorum. De Palma'nın kamera kullanımı (devasa uzunluktaki plan/sekansları) yine enfes. Görmeyenler ve türe, De Palma'ya ilgi duyanlar mutlaka görmeli.

Çevremizdeki "önem"leri, önemli görünmeyi başaran önemsizler yüzünden fark edemiyoruz....
https://twitter.com/gorkemoge" onclick="window.open(this.href);return false;

 
Gönderildi : 08/10/2009 12:22 pm
Paylaş: