Filmleri çekildikleri dönem içinde yargılamak lazım. Örneğin şimdi Love Story filmini seyreden yeni nesil, "Bu da ne ki, Aşk-ı Memnu dizisi bile daha iyi senaryo ve görüntüye sahip" diyebilir. O yüzden eski filmlere lütfen saygı da kusur etmeyelim.

Diğer taraftan, bu gün Yeşilçam konsepti altındaki firmaların çökmesi, lakayıt ve dikkatsizce çalışmalarının yanında, sinemanın temel direği olan senaryoya yeterince özen göstermemelerinin bir neticesidir. Ancak, bu çöküşten firma sahipleri gibi, o dönemin filmlerinde oynayan oyuncular da olumsuz etkilenmişlerdir. Dolayısıyla kendilerinin veya diğer sektör çalışanlarının hataları yüzünden büyük bir bedel ödeyenlere bir de; "Bu da sanat mı ?" "Yapmasaydınız Türk sinemasına daha büyük bir katkınız olurdu" şeklindeki yıkıcı eleştrilerden mümkün olduğunca kaçınmak gerekir. Saygılarımla,

Filmleri çekildikleri dönem içinde yargılamak lazım. Örneğin şimdi Love Story filmini seyreden yeni nesil, "Bu da ne ki, Aşk-ı Memnu dizisi bile daha iyi senaryo ve görüntüye sahip" diyebilir. O yüzden eski filmlere lütfen saygı da kusur etmeyelim.

Bu başlığında en büyük derdi zaten bu değil mi? Bahsi geçen filmin çekildiği döneme aslında hiç ama hiç yakışmaması. Döneminin bilmem kaç çağ gerisinde kalması değil mi?

Bi de şu herşeye saygı olayını anlamıyorum. Artık her ota boka saygı olunuyor. Tuhafıma gidiyor iki yüzlülükmüş gibi geliyor.

Aslında o dönemin sinemacıları çok iyi işler çıkarmamıslardır ancak cıkacak iyi işlere kapı acmıstır.
Hollywoodda 1.000.000 dolara cekilen bir filmin benzerini biz 100.000 dolara çekmek istiyoruz.
Daha dogrusu yapımcılar istiyorlar.
Yapımcılar git kardeşim sur dibinde filan çek filmi bizde para kazanalım zihniyetinde olursa yönetmenede imkanlarıyla hayalindeki filmi çekmek kalıyor.
Aslında çekiyor çekmesinede ucuz mekanlarda,ucuz ekipmanlarla ancak hayalinin bir bölümünü çekebiliyor.
Sonuç ise Cüneyt Arkın filmleri oluyor
Onların önünde yetişen bir genç olarak ben bu tarz filmlerden utanmıyorum
Çünkü biliyorumki o yönetmende böyle bir film çekmek istememişti.

Aslında çogumuzun ortak problemi degilmi bütçe?
Paran yoksa eger bir Starwars cıkartamazsın ortaya bu bir gerçek

3 liraya 5 köfte olmuyor maalesef arkadaslar

Ben konuyu açtım ama aslında kendi fikrimi söylemedim.

Ben tüm bu "kötü ama güzel", "saygılı olun lan!", "kült mült" yaklaşımlarının alayını bir kalemde geçiyorum ve direk diyorum ki "Bu ve benzeri birçok film, Türk Sinemasının, dünya sineması içerisinde rezil kepaze eden, şahsen utandığım işlerdir". Geçenlerde birileri facebookta bir Hint filminden bir sekans paylaşmıştı, gülmekten altımıza ettik. Olamaz böyle bir abartı, deli saçması aksiyon sekansı. Evet güldük ama o sekans, gülünsün diye yapılmamıştı. Düşünün, siz ciddi, insanların soluklarını tutması için, sarsması için bir sekans çekiyorsunuz, insanlar glüyoır. Bundan büyük utanç olur mu? Dünyayı Kurtaran Adam da şahsen benim hayatımda izlediğim en kötü filmlerdendir. Saygı sınırlarını aşmayacak en kötü sıfat neyse onu uygun görüyorum. KOrkunç derecede kötü. İzlerken "allahım, ben bunu yapan kişi olsaydım insan içine çıkamazdım" denecek seviyede bir iş.

Ve ben para, planak vs. konularının iyi film yapmaya engel olduğuna hiç inanmadım, hala da inanmıyorum. İyi film başkadır, "büyük ölçekli, gösterişli" film başkadır. Paranız az ise büyük ölçekli film yapamazsınız, iyi film değil. Sayısız örneği var. İyi film paraya değil, yeteneğe bakar. Birçok baba yönetmenin ilk dönem filmleri hep ucuz ama iyi filmlerdir. (Spielberg, Sam Raimi, Peter Jackson, James Cameron) Paranız varsa da bu iyi film yapacağınızın garantisi değildir, buyurun Michael Bay denen kerestenin filmlerine. Para b.k ama çoğu rezalet. İşte bu Dünyayı Kurtaran Adam formatındaki filmler ve daha birçok Yeşilçam işi, parasızlık vs.'den dolayı değil yeteneksizlikten, becerizsizlikten, zevksizlikten bu kadar kötü. Para bahane edliyor hep.

Bu nedenle, bu tip filmlere duyulan sempatiyi, savrulan övgüleri falan hiç mi hiç anlamıyorum. Ve alenen bu tip filmlerden utanıyorum sinemamız adına....

Aynı fikirdeyim. O dönem Türk sineması, genellikle hep para için yapılan filmler yüzünden yükselemedi. Devlet de kendi derdinden sinemaya, sanata gereken önemi vermedi. Ortalık cebini doldurmaya çalışan, hiçbir şeyden anlamayan yapımcılarla doldu ve ortaya berbat filmler çıktı. "Gora" filminde vardı böyle bir yapımcı karakteri. Bu filmlere güleceksek acı acı gülelim. Bir de 2-3 yıl süren erotik komedi denilen dönem var ki tam rezillik. O zamanlar doğru dürüst film yapmaya çalışanları hepimiz biliyoruz. Gerisi ve maalesef büyük çoğunluğu çöptür ve süpürülüp unutulamaz durumdadır. Arada bir getirip önümüze dökerler ve gülerler. Pislikle beslenen troll ırkı gibi.

Bu filmle ilgili Fantastik Türk Filmleri kitabındaki özel yazıyı okumanızı tavsiye ederim.Orada filmden önce sahile kurulan mini film setinin sular altında kalmasını ve zaman(para)kısıtlı olduğu için Star Warz sahnelerini arakladık diyor cüniyt abimiz.Ayrıca bu filmi biz kendi aramızda eğlenmek için çektik diyor.

heyyyyt cüneyyyt abime laf yok..o kadar ...adam elinden geleni yapıyor ...onunla sizde oynasaydınız dediğimi anlardınız
başarılar arkadaşlar....

heyyyyt cüneyyyt abime laf yok..o kadar ...adam elinden geleni yapıyor ...onunla sizde oynasaydınız dediğimi anlardınız
başarılar arkadaşlar....

hocam kendisiyle oynamışlığınız var mı?

evet

süper birşey 🙂

Yapımcılar için o zaman para getirecek cin fikir bir iş, yada gerçekten heves edilen, özenilen bir türün kotarılamaması ve ortaya çıkan komedi bilmiyorum ama tabi ki kötü film. Daha önce başka bir film için, sis efekti yapmak için yere yatıp sigara içen 10-15 set işçisini duymustum. Bu filmde de emini yüzlerce böyle hikaye vardır. Ama genede günümüzde bile o kadar kötü filmler yapılıyor ki insan o filmlere laf edemiyor. Gerçi bana kalırsa artık imdb pek ciddiye alınmamalı ama
http://www.imdb.com/chart/bottom " onclick="window.open(this.href);return false;

24 , 30 ve 40 numaralar 🙂

evet

Gerçekten Cüneyt Arkın'la birlikte çalıştın mı? Nerede, ne zaman? Hangi filmde?
Eğer bu doğruysa soracak bir sürü sorumuz olur.
"Cüneyt Arkın işinde nasıl biri?" çevresinde gelişecek bir sohbet olur ve belki başlığın adına biraz olsun açıklama getirebiliriz....

evet

Gerçekten Cüneyt Arkın'la birlikte çalıştın mı? Nerede, ne zaman? Hangi filmde?
Eğer bu doğruysa soracak bir sürü sorumuz olur.
"Cüneyt Arkın işinde nasıl biri?" çevresinde gelişecek bir sohbet olur ve belki başlığın adına biraz olsun açıklama getirebiliriz....

Ben kykgm'nin bir satırdan, çoğu zaman iki kelimeden uzun yazdığını görmedim, bu soruya da "iyi" diye cevap vermesinden korkuyorum. 🙂

🙂 25 günlük provanın ardından rumeli hisarında 1 saatlik fatih ,fetih ve sonrası diye bir oyunu canlandırdık.