"Bir cinayet olayı sorgulamasının öyküsü. İstanbul 'un yoksul bir mahallesinde evsiz barksız güzel bir genç kız tecavüze uğrayarak vahşice öldürülmüşıür. Kirpi (Esin Pervane) adlı kurban kızın kim olduğu ve nereden geldiiği konusunda çeşitli söylenti/er vardır. Kimine göre Yahudi, kimine göre de fahişedir. Bu olay nedeniyle mahalleden altı kişi, polis tarafindan sorguya alınır. Polisin video ya çektiği sorgulamada mahalle sakinlerinden nişan, düğün, sünnet törenleri fotoğrafçısı Firuz (Ali Poyraazoğlu), eski solcu Salim (Cezmi Baskın), bitrim delikanlı Tunç (Fikret Kuşkan), uçuk kaçık Amerikalı (Rafa Radomisli), herkese karşı önyargılı muhafazakar Saliha (Serra Yılmaz) ve babasız büyüttüğü oğlu Kaya (Ozan Güven) çelişkili açıklamalarda bulunurlar. Çelişkili ve karmaşık ifadeler üzerine kurulu sorgulama, mahallenin tüm eski sırlarını, gizli tarihini ortaya çıkarır. "
Yönetmen: Ümit Ünal
Senaryo: Ümit Ünal
Yıl: 2002
Son dönemin en ilginç yapımlarından biri olan Dokuz, dijital kamerayla çekildi ve 21. İstanbul Film Festivali'nde, En İyi Film ödülünü alıp, Serra Yılmaz'a da En İyi Kadın Oyuncu ödülü kazandırdı.
Ben geçen ay izledim ve çok beğendim. Çok iyi bir film okuyucusu olmadığım için filmin analizini yapamayacağım. Fakat filme ön yargılı başlayıp da filmi beğendiğimi itiraf etmeliyim. Tek konu az mekan fakat kendini izletebilen bir film.
İzlemeyen olduysa bir baksın, izleyen olduysa da yorumlarını paylaşsın diye bir başlık açmak istedim.
Öyle işte =)
Maksadım sana gördüğünü anlatmak değil anlamadığını göstermektir.
Sadece sorgulamadaki diyaloglar ile sürüklenen başarılı bir deneme. Ben de severim bu filmi. Göz atılmasında fayda var.
4 binliraya çekilmiş olması ve eldeki imkan ve şeraitlere göre senaryonun kaleme alınmış olması, digital olması. Sade ve abartıdan uzak film yapısı ile apayrı bir düşük bütçeli uzun metraj örneği. Hatta biraz ders niteliğinde, sırf bu yönünü seviyorum filmin. Başkada bir şeyini sevemedim oyunculuklar dahil
Evlat öyle deme,mizah çok ama çok ciddi bir iştir!
Münir Özkul
Bir önceki filmi de Ara da öyleydi sanırım.
*our AC-130 in the air