Kaç zamandır buraya Scorsese'den bir film yazayım yazayım diyorum ama bir türlü karar veremedim hangisini seçeceğime. Çünkü hemen her filmi zaten yeterince meşhur, yeterince biliniyor. Şİmdi kalkıp Taksi Şoförünü tavsiye etmenin ne anlamı var değil mi?

Ama bir yandan da Scorsese için şöyle bir tespitim var: Sinema tarihinin en iyi yönetmenlerinden biri olduğu kesindir ama bu gücünden dolayı bazı filmlerinin haksız övgülerle anıldığını görmüşümdür. Herkes aynı fikirde olmayabilir tabi ama bence Cape Fear kötü, After Hours, Bringing of thew Dead ve Color Of Money vasat, Mean Streets, Kızgın Boğa ve Taksi Şoförü sadece "iyi" filmler bence ve hepsi de bunlardan daha fazla olarak anılır. Yeni dönem işleri Gangs Of New York, Aviatör ve Departed ta en iyi ihtimalle 6-7/10'luk filmler. İzlemek keyifli tabi hemen hepsini ama Scorsese gibi bir deha için çoğu sönük ya da sorunları olan filmler.

Ama şu Goodfellas yok mu gutfallıs! İşte gerçek bir sinema tarihi başyapıtıdır. Yeter yani Scorsese'yi zirveyelere taşımaya. Herşeyiyle 10/10 bir filmdir.

İzlemediğim birkaç filmi var. Alice Doesn't Live Here Anymore, New York New York, The King of Comedy, The Age of Innocence ve Kundun'u izlememişim. Özellikle New York New York ve King Of Komedy'yi izlemek istiyorum. Ama bir filmi benim için çoz özel, o da Casino.

Casino Goodfellas'ın devamı gibi anılır, çok da yanlış değil bu. Ama bazı açılardan zayıflıkları, sorunları olan bir film. BUna karşılık tek bir açıdan da diğer tüm Scorsese filmlerinde göre üstün.

Scorsese genelde, genel izleyici kitlesinin aşina olmadığı dünyaları sergileyen bir isim olarak çoğu filminde yarı belgesel dokuya sahip sekanslar kullanır. Sokakta işler nasıl yürür, özenti bir çocuk nasıl bir gangster olur, psikolojik sorunları olan ve yaşadığı şehirden nefret eden bir taksici nasıl delirir.... Bir anlamda birçok filmi kurmaca bir belgeseldir.

İşte Casino, bazı anlarda "gibi" değil gerçekten kurmaca bir belgesel olarak biçimlendirilmiş. Las Vegas'ı, kumarhane sektörünü, sorunlarını, kazanç yollarını, işletmeciliği, yöneticiliği, işlerin nasıl yürüdüğünü, nasıl birinin burada kral olacağını, bir kralın nasıl alaşağı edileceği.... Bu filmde öylesine ayrıntılı ve estetik biçimde anlatılıyor ki bunlar bazı anlarda hikayeyi unutuyor gerçekten Las Vegas ve komarhane sektöründe bir gezintiye çıkmış gibi hissediyorsunuz kendinizi.

De Niro ve Joe Pesci'nin muhteşem oyunlarını övmeye gerek yok artık ama ben özellikle Pesci'ye delice hayranım. Olamaz böyle bir oyuncu, olamaz böyle bir oyunculuk gücü. Ve bu iki kral'a gerçek bir kraliçe eşlik ediyor, kariyerinin en iyi performansı ile hemde. Sharon Stone. Bakmayın siz hep kukusunu millete göstermesi ile anılmasına. Stone çok iyi bir oyuncu ve bu filmde gerçekten tam rolünde. scorsese oyuncularını bol bol doğaçlama yapmaları için serbest bırakmış ve sonuç harika.

Filmin hikayesinde bazı zaaflar yok değil (daha çok Ace ile Ginger'ın ilişkileri bağlamında) ama senaryo çok iyi. Kurgu, yönetim, diğer oyunculuklar vs. herşey dört dörtlük.

Ne diyelim? Gerçek Scorsese, gerçek mafya filmi, gerçek sinema. İzlemeyenlere tavsiye olunur.