aydemirse tek başına da çıksa filmin tanıtımı için büyük yankı uyandırabilir. Hatta uyandırmıştır bile. Üniversitede mühendislik okuyacaksın sonra gidip iyi bir film çekeceksin.

Tanıtım için, Tolga Depo'nun yazdıklarına aynen katılıyorum..

Bi de böyle şeyleri yönetmen ve ekibi zaten düşünmüştür. Yani önerisi bile tuhaf kaçıyor.

Derviş Zaim İşletme, Ezel Akay'da yine Mühendislik bölümlerinden mezun. O kısmı çok iş yapmaz diye düşünüyorum, yani Okan Bayülgen'de buna dikkat çekebilir ama yani öyle çok sıra dışı bir şey değil.

Öte yandan ben de başrolsüz gidemezsiniz derken biraz da bunu da kastediyordum. Benim bakış açım biraz yapımcı tarafındandı ama sonuçta bu insanlar oyuncu olmanın yanı sıra 2'side Selçuk'un yakın arkadaşıymış. Olmasa da zaten ayıp böyle bir şey. Benim kafamda ki daha çok 2 başrol oyuncusu (En azından 1 tanesi), Selçuk ve Cahit Gök olmasıydı. Cahit Gök ana malzeme olmasa da işin katalizörü olur, tek başına bir işe yaramaz ama diğerlerinin yanında filmin merak unsurunu daha da arttırır. Neyse biz zaten boşuna konuşuyoruz, "Zenginin malı, züğürdün çenesini yorar" diye boşuna dememişler 😀

Bu arada Elmalı Dalton harika bir şarkıymış. Filmde anlamadım sözlerini, Youtube'de izleyince çok beğendim. Filmin oyunculukları çok iyi ama Ahmet Kural'ı ayrıca beğendim.

Film kadar güldüm buna 😀 Elvan Dalton dostum. Elvan :D.

Angaralı bir hanımkızımız. Zamanında bir abim sayesinde pavyon ve gazinoları çok arşınladığım için hemen hemen hepsini tanırım bu Angaralı müzisyenlerin.

Videoda da Elvan Dalton yazıyordu. Defalarca dinledim, elmalı bu, onlar yanlış yazmıştır dedim 🙂

Bu arada Elmalı Dalton harika bir şarkıymış. Filmde anlamadım sözlerini, Youtube'de izleyince çok beğendim. Filmin oyunculukları çok iyi ama Ahmet Kural'ı ayrıca beğendim.

Film kadar güldüm buna 😀 Elvan Dalton dostum. Elvan :D.

Angaralı bir hanımkızımız. Zamanında bir abim sayesinde pavyon ve gazinoları çok arşınladığım için hemen hemen hepsini tanırım bu Angaralı müzisyenlerin.

Elvan Dalton kadın değil erkek.
Koçhisarlı'dır.

Derviş Zaim İşletme, Ezel Akay'da yine Mühendislik bölümlerinden mezun. O kısmı çok iş yapmaz diye düşünüyorum, yani Okan Bayülgen'de buna dikkat çekebilir ama yani öyle çok sıra dışı bir şey değil.

Sıradışı olsun diye yazmadım ama tabi fazla laf etmeden yazım diye cimrilik edersen de böyle olur. Demek istediğim, mesela Ezel Akay, ilk filmden önce yığınla reklam filmi falan çekti.

aydemirse için de yanılmıyorsam üniden mezun olalı birkaç sene olmuştur heralde; belki daha diplomasını bile almamıştır. Yani cübbeyi giydi, kepi attı kamerayı eline alıp haydi bismillah dedi.

Derviş Zaim İşletme, Ezel Akay'da yine Mühendislik bölümlerinden mezun. O kısmı çok iş yapmaz diye düşünüyorum, yani Okan Bayülgen'de buna dikkat çekebilir ama yani öyle çok sıra dışı bir şey değil.

Sıradışı olsun diye yazmadım ama tabi fazla laf etmeden yazım diye cimrilik edersen de böyle olur. Demek istediğim, mesela Ezel Akay, ilk filmden önce yığınla reklam filmi falan çekti.

aydemirse için de yanılmıyorsam üniden mezun olalı birkaç sene olmuştur heralde; belki daha diplomasını bile almamıştır. Yani cübbeyi giydi, kepi attı kamerayı eline alıp haydi bismillah dedi.
😀 😀 😀 Diplomam var aga iyice bebe ettin beni 😀

okan ve disko kralı ile alakalı olarak Tuna Abi, Erdal Abi ya da filmde ufacık rol oynayan ama ismi ciddi getiri olarak görülen hiç kimse o gün orda olmayacak. Bunu karlı ve namuslu görseydik afişe o isimlerin resimlerini de koyardık gişemiz de artardı hem sinema patronları da filme olumlu yaklaşırdı belki cinebonus afm sayımız artardı bizim bu tip bir kaygımız yok arkadaşlar. İyi niyetinizden dediğinizden adım kadar eminim ama o sular çok bulanık ve tadı pis geliyor bana.

Delikanlı gibi Murat Cemcir ve Ahmet Kural çıkıp anlatacaklar filmlerini. Başka kimse olmayacak. Böyle istedik sağolsunlar kabul ettiler. Cumartesi gecesi hep birlikte izleriz bakalım ne anlatacaklar?

program sinema programı değilse yönetmenin orda olması bana hep absürt gelir. En doğru kararın oyuncular olması gerektiğine inanıyorum. Du bakalım namuslu oynayalım dedik elimize yüzümüze bulaşmasın 😀

izleyeceğiz tabi ki kaçar mı... 🙂

Yok canım bende seninle aynı fikirdeyim zaten başrol oyuncularının olması lazım da işte filmde bebenin nasıl içinde bir cani yatıyorsa benim içimde de bir yapımcı yatıyor 😀 engel olamıyorum.

Bu arada söyleyeceğim söyleyeceğim unutuyorum hep. Bence filmin en alkışlanması gereken yönü, büyük bir aradan sonra Türk Sinemasında (Hatta Dünya Sinemasını da az buçuk katabiliriz) aşksız bir komedi filmi. Saf, ellenmemiş, bozulmamış, karıştırılmamış komedi. Alakalı alakasız tüm komedi filmlerinde bıktım az buçukta aşk olmasından yahu. Sanki aşksız yapılmıyor bu iş arkadaş...

Not: Belki olabilir de. Ya ben denk gelmemişimdir ya da izlemişimdir ama unutmuşumdur...

Son zamanlarda tüm filmlerde bu böyle yapılıyor. O yüzden mantıklı olanı uygulamışsınız. Gişe artar inşallah abi. Son durumu göremiyoruz box office yenilemedi hala :).

O değilde ben cidden AFM ve Cinebonus'u anlamıyorum (AFM yine 2 sinemada yer vermiş yine en azından Cinebonus'un İstanbul sinemalarında hiç yok). Ne diye hiçbir sinemaya koymazsın. Ben Cinebonus'un Palladium sinemasında çalıştım kısa bir dönem, o dönemde "Şenlikname" diye iğrenç bir filmi bile 1 hafta oynattılar ki filmi sadece 13 kişi izlemişti 😀 Düşün günde 5 seanstı. Yani neredeyse 3 seanstan birin bir insan gibi ki öylede olmuyordu. Genelde "Çalgı Çengi"de ki Hazal Kaya ve Bora Akkaş'ın canlandırdığı gibi çiftler giriyordu. Filmin sonuna kadarda kalıyorlardı. Hatta 1 seansa öyle bir çift ile 1 yaşlı teyze girmişti daha ara vermeden 15 dk önce falan çift çıktı gitti 😀 Yani çok merak ediyorum kim seçiyor bu film oynasın bu film oynamasın diye.

Neyse "Çalgı Çengi" şu an için iyi gidiyor gibi. 20bin civarındaki rakam sadece ilk 3 günün rakamları. 80 kopya ile girdiğini biliyoruz filmin. 80 kopya ortalama 4'er seans çekse her gün toplamda 320 seans eder. 3 günde de 1000 seansa yakın bir sayı olur bu. Yani reklam süreci hiç olmayan (Daha doğrusu yeni başlayacak olan) bir filme göre seans başına 19-20 kişi azımsanmayacak bir rakam diyebilirim ben. Bu reklam sürecinden sonra rakamlar artmasa bile azalmaz ve en az 2 hafta daha süreceğini düşünürsek filmin bence en aşağı 100-120 bin seviyesine gelir izleyici sayısı.

Bu arada işte Cinebonus'ta oynamanın farkı bu. King's Speech genelde sadece Cinebonus'larda oynamış ve toplamda sadece 27 kopya ile gösterime girmiş lakin ilk 3 gün rakamı 30bin ve hasılat 429.611,00 TL. "Çalgı Çengi" ise 19208 seyirci ile 181.345,00 TL hasılatta. Yani işin bir de bilet başına ücret kısmı var bu pahalı sinemalarda oynayınca. Bu "Zoraki Kral" (Yani bizimde film adı çevirmenlerimize bayılıyorum, öyle bir isim koymuşlar ki zannedersin Ben Stiller veya Adam Sandler'ın bir komedi filmi) bilet başına 14,3 lira kazanırken, "Çalgı Çengi" ise 9.5 lirada kalmış. Neredeyse arada bilet başına 5 lira fark var.

Bir Röportaj

• ‘Çalgı Çengi’yi ne kadarlık bir bütçeyle çektiniz?

Senaryoyu yazdım, oyuncularla anlaştım. Çekimlere gireceğiz ama cebimde 30 bin lira var. Oyunculara paramın sadece çekimler için yeterli olduğunu, kendilerinin oyunculuk ücretlerini filmi gösterime çıkarmayı başarıp para kazanabildiğimiz takdirde verebileceğimi söyledim. Arkadaşım oldukları için para almadan oynamayı kabul ettiler. Arkadaşım olmayan Hazal Kaya, Bora Akkaş gibi oyuncular ise arkadaşlarımın arkadaşları olduğu için parayı sorun etmediler.

• 30 bin lira çekimler için de az değil mi?

Elbette az. Hatta imkânsız. Bizim sırrımız filmi kaç günde çektiğimizde. Çekimlere girmeden önce oturup masa ba şında yoğun bir çalışma dönemi geçirdik. Böylelikle sete girdiğimizde çok hızlı çalışıp parayı ucu ucuna yetiştirdik. Ne var ki filmi gösterime çıkaramadık. Birkaç kişiye gittim, yıldız oyuncu olmadığından filmle ilgilenmediklerini söylediler. Sonra Cem Yılmaz destek oldu.

• Cem Yılmaz, ‘Çalgı Çengi’ye neden sponsor oldu. Arkadaşınız mıydı?

Hayır, arkadaşım değildi. Daha önce hiç karşılaşmadık. Bir gün arkadaşlarla oturuyorduk. Cem Yılmaz’ın kuzeni Öner Işık da vardı. Filmden konuşuyorduk. Öner, ‘Ne filmi bu?’ dedi. Ben orada Öner’e dizüstü bilgisayardan filmi izlettirdim. 10 dakika izledi ve ‘Bana bu filmin bir kopyasını ver’ dedi. Hemen orada bir kopya yapıp verdim. Birkaç gün sonra beni aradı ve ‘Cem seninle tanışmak istiyor. Ofise gel’ dedi. Şaka yapıyor sandığım için gitmedim. Sonra bir daha aradı ‘Neden gelmiyorsun?’ deyince gittim. Meğer Cem Yılmaz, ‘Çalgı Çengi’yi dört kez izlemiş. Bana filmi neden gösterime çıkarmadığımı sorunca paramın olmadığını, oyunculara da borcum olduğunu söyledim.

• Çıkarıp size orada para mı verdi?

Hayır, eline bir kâğıt kalem aldı, filmin gösterime çıkması için gerekli olan işlemleri ve masrafları yazdı. Sonra o masrafları topladı ve ‘Tamam filmi gösterime çıkarıyoruz’ dedi. Fida Film’den 35’lik kopyalarını bastırdı, oyuncuların ücretlerini ödedi ve diğer masrafları karşıladı. Böylelikle ‘Çalgı Çengi’yi gösterime çıkarabildik.

• Sizce Cem Yılmaz ‘Çalgı Çengi’yi neden beğendi?

‘Çalgı Çengi’de ‘Her Şey Çok Güzel Olacak’taki samimi tadı bulduğunu söyledi. Sanıyorum ben ve Murat Cemcir ile Ahmet Kural’da kendi gençliğini gördü. Bu nedenle filme sponsor oldu. Cem Yılmaz, bir gala düzenleyip o gece yanımızda oldu. Kendisi insan üstü bir varlık.

DUALARIM CEM YILMAZ’LA

• Cem Yılmaz’ın sponsorluğundan sonra hayatınızda neler değişti?

Önce uykusuz gecelerim sona erdi. Filmin gösterime çıkıp çıkmaması bir yana oyuncuların ücretleri uykularımı kaçırıyordu. Hiçbiri para konusunda diretmedi ama yine ben kendimi sorumlu hissediyordum. Sonra farkına vardım ki Cem Yılmaz, kendime olan güvenimi artırmış. Yokluklar içinde bir film çekiyorum. Cem Yılmaz da o filmi dört kez izleyecek kadar beğeniyor, başka insanların da izlemesi için ortaya para koyuyor. Artık daha dik duruyorum ve gelecekle ilgili daha sağlam planlar yapıyorum. Ayrıca başrol oyuncularımız Murat Cimcir ile Ahmet Kural’ın da kendilerine olan güvenleri arttı. Mizah dilimizin Türkiye’nin mizah konusunda bir numara olan Cem Yılmaz’dan takdir görmesi şartlar ne olursa olsun bir arada başka işler yapma kararı almamıza neden oldu.

• Birlikte çalışma teklifi aldınız mı?

Hayır, Cem Yılmaz öyle bir teklifte bulunmadı. Belli mi olur? Belki bir gün birlikte iş yaparız. Kendisi bana nerede ne zaman gereksinim duyarsa hemen yanında olacağım. Onun dışında dualarım hep Cem Yılmaz ile. İnanıyorum Cem Yılmaz, cennete sorgusuz sualsiz girecek.

Cem Yılmaz gibi birinin desteğini almak çok güzel ama şu uykusuz günler zamanında televizyona satış, gerilla reklam, (Önce filmde görünecek bir marka için markanın şirketinden izin alma, sonra sinemada gösterim için birkaç kopya da siz bastırın, filmi vizyona sokalım deme), sanal reklam gibi yöntemler denenmedi mi merak ettim. Son dönemde TV kanalları filmin yayın haklarını 5 yıllığına satın alıyorlar ve sağlam paralar ödeyebiliyorlar. Vizyon öncesi tabi. Bu arada reklamını da yapıyorlar fimin. İrdelemek için değil, öğrenmek için soruyorum. Yanlış anlaşılmasın. Belki de düşündüğüm şeyler sadece teorik kalıyordur.