Alejandro González Iñárritu gibi son yılların en çok heyecanlandıran yönetmenlerinden birinin yeni film bir kaç haftaya gösterime giriyor. Daha önce fragmanını paylaşmıştım başka başlıkta ama üstüne konuşulmaya değer bir film olacağından hiç kuşkum yok. Gelse de yesek.
https://www.youtube.com/watch?v=
Konu da şöyle :Barcelona’da geçen hikayede, Javier Bardem, Uxbal adında kanuna aykırı işleri yüzünden başı polisle derde giren bir adamı canlandırıyor. Biutiful, zorunlu olarak yaptığı yasadışı işlerle para kazanmaya çalışan sorunlu ama sadık ve duyarlı bir babanın hikayesi.
Bu filmde, baba olmayı, sevgiyi, ruhsallığı, suçu, pişmanlığı ve ölümlülüğü, Barcelona'nın tehlikeli yer altı dünyasında dengelemeye çalışan Uxbal'ın hikayesini izleyeceksiniz. Parasını kazanmak için hiçbir kural tanımıyor, çocukları için yaptığı fedakarlıklarda ise hiçbir sınır tanımıyor. Aynen hayatın kendisi gibi bu hikaye de başladığı yerde bitiyor.
Şimdilik müziğini dinleyebilirsiniz, yine orjinal yine orjinal 🙂
Mutlaka sinemada izleyin ama alıştığınız Inarritu'yu unutun, salona temiz kafayla gidin.
Mutlaka sinemada izleyin ama alıştığınız Inarritu'yu unutun, salona temiz kafayla gidin.
Alıştığımız Inarritu'yu unutursak aynı tadı alabilir miyiz? Mesela ben Dost Yoğurt'tan hep aynı tadı beklerim. Beni şaşırtması hoşuma gitmez. Şaka bir yana bu sefer senaryoda büyük yetenek Guillermo Arriaga'nın olmaması yüzünden de bir değişim olacaktır. Armando Bo adlı ilk senaryosunu yazan bir arkadaşla kaleme almışlar bu sefer.
Kalem Oynatan İle Ayı Oynatanın Buluştuğu Yer
Guillermo Arriaga'nın filmini izlemek lazım, ben de aynı soruyu soruyordum kendime acaba Arriaga mı, Innaritu m diye ama cevap Biutiful'da gizli. Açıkcası ben filmlerle ilgili çok şey yazmak beklentiyi yükseltmek istemiyorum. Zaten en zevk aldığım filmler büyük beklentiyle değil, rastgele sinemaya girip hazırlıksız bünyemi dağıtan filmlerdir. Şimdi bu lafların ardından beklentiyi yükseltip, filmin tadını kaçırmayın isterim. Aslında hiç bişi yazmasam daha iyi ama yazmadan da edemiyorum.
Dediğim gibi bambaşka bir Innaritu var karşımızda ve bence bu hali oldukça samimi, herşeyiyle yapmak istediği gibi bir film yapmış olduğunu hissettim. Innaritu'dan belirli bir şemali olan film bekleyenler ve başka sebeplerle bir çok kişi beğenmeyecektir. Bunları göze alıp böyle bir film yapması güzel zaten. Bence uzun süre hatırlanacak bir yönetmendir kendisi, dolayısıyla filmi her türlü sinemada izlemeye değer.
Bardem düğün videosunda gözükse izlerim ...
"Giydikçe açılır" diyen tezgahtar, "uzadıkça şekil alır" diyen kuaför, "zamanla unutursun" diyen arkadaş... Bunların hepsi aynı örgüte üye...