Tabiiki eleştirmek en doğal insan hakkıdır.Buna bir itirazım yok ama birincisi bir şeyi eleştirebilmek için asgari düzeyde altyapıya ihtiyaç vardır.İkincisi ise bu altyapıya , bilgiye sahip olmadığını gösteren en önemli kriter uslubudur."Ne içiyon da bunları çekion hacı, sen kim leone kim yahu " uslubu o kişinin eleştiri kültürünü bilmediğini, sinema konusunda bilgisinin zayıf olduğunu gösterir.

Ne alaka üslupla altyapı. Benim gevşek üslubu benimsemem neden altyapımı göstersin? Üslup da seçimdir nasıl rahat ediyorsam öyle konuşurum? La git allasen, leone kim nuriş kim .ıçtığı .ok olamaz derken aynı zamanda leone üzerine derin incelemeler yapmış olamam mı?

De gidin ya kafa bulmayın adamla.

O dediğin eleştirmen olayı filmin dvdsindeki ekstra Cannes bölümünde bir gazeteci tarafından Ceylan'a soruluyor.
Aynı videoda biraz daha geride ortamı yöneten adam Türkiye sinemasını doğru veya yanlış çaktırmadan aşağılıyor. Başka adam yoktur herhalde sizden başka tarzı bir soru soruyor Nuri Bilge Ceylan'a. Ceylan toparlıyor soruyu çok var diyor falan da ne yalan söyleyeyim üzüldüm ağırbaşlı karşılamasına. Orada bir Trier ya da Gaspar Noe olsa böyle bir soruya karşılık güzel giydirir üzerine de adamı sokağa çıkamayacak hale getirirdi.

Ne alaka üslupla altyapı. Benim gevşek üslubu benimsemem neden altyapımı göstersin? Üslup da seçimdir nasıl rahat ediyorsam öyle konuşurum? La git allasen, leone kim nuriş kim .ıçtığı .ok olamaz derken aynı zamanda leone üzerine derin incelemeler yapmış olamam mı?

De gidin ya kafa bulmayın adamla.

olamazsın arkadaşım bu kafayla hiç bir şey olamazsın

Allah bilir sende ne biçim bir kafa vardır.
Siz bu kafayla adam olun. Ben istemem. Fındık kadar dünya görüşünüzle başkalarını yargılayın durun. Bik bik bik konuşun, ama tek konuşma hakkı sizde olsun. Size ters bir fikir gelince de kültürsüzsün, yetersizsin elmasızsın armutsuzsun deyin.

büyük ihtimal oscar'a aday olamayacak gibi duruyor. keşke biraz daha lobi faaliyetlerimiz olsaydı da şu film hiç olmazsa bir oscar adaylığı görseydi.

iklimler değil artık en sevdiğim filmi..gerçi rüzgarda devamlı sallanan çalılar bana; neyse esinlemedir o..
türk sinemasından Uzak'larda bi yerde artık..c blok'la cannes'e gidemediğine üzülmüyorum artık kankası -sanırım- zeki demirkubuz'un..

"duvara karşı takılan robotlar ve değirmen taşı döndüren katırlar"
blue in deeper green