konu kirmizigulun kokeni yada arabeskci olmasi degil,konu bir kisi sadece parasi,cevresi ve imkani var diye film cekmeli mi,cekse bile yuceltilmeli mi. film cekmek sadece bir hikayeyi paldir kuldur goze soka soka hatta sonuna yazili aciklama yaparak anlatmak midir yoksa kendine has bir tavir olusturmak ve o yone kendini adamak midir.
ilk ornek degil bu,sarkici turkucu komedyen vesaire parayi cuvalla kazanan unlu kisilerin 'ne var ya bende cekerim,hem magarada dogdum ben' yada 'entelim ben kendim bile anlamadigim film cekerim laf eden olursa sanat filmi derim' (teoman) diye gelip gecici heveslerle isler yapmalari. burada 3milyon dolar gibi bir paradan bahsediliyor ki turkiyede nice yetenekli yonetmen bu meblag i ruyalarinda goremiyor.belki bulsa dunya capinda isler yapacak ama boyle yonetmenler bir yapimciya gittiginde sponsora gittiginde 'ya git isine,al sana 10milyon git kendine cikolata al ye' diye kovalaniyor, ama soz konusu olan boyle unlu kisiler olunca birbirleriyle yarisiyorlar.benim tiksindigim nokta bu.
bu kafa degismedikce biz daha cok sacma ve gereksiz filmler izleriz memedali li avsarli.
filmin benim acimdan dise dokunur tek yani yesilcam ve tiyatrolardan hayranlikla izledigim kisilerin bir sebeple bu yapimda rol almasi.
yinede ne bileyim toron karacaoglu gibi bir ustadi daha nitelikli bir filmde gormek isterdim.
sonuc olarak gidin izleyin, en azindan boyle muazzam oyuncularin cogunu bir daha bir arada goremeyeceginiz icin.
-yorumsuz-
HINCAL ULUÇ :
Fazla mı parlak olur, "Bir Türk Şarlosu (Charlie Chaplin) ile karşı karşıyayız" dersem..
Evet..
Yazan Mahsun.. Yöneten Mahsun.. Müzik Mahsun.. Baş rolde Mahsun.. Tipik bir Chaplin çalışması değil mi?.. Sahne Işıkları mesela aynen böyle değil miydi?..
Eee.. Başarı da farksız.. O film dünyada ne etki yaptıysa, bu da Türkiye'de onu yaptı.. Öyleyse, alın size Türk Şarlosu..
Hayır..
O zaman Mahsun'un gelecek filmlerine haksızlık yaparız..
Beyaz Melek, bir "İlk" film olarak çarpıcı.. Umut verici.. Ama mükemmel değil henüz.. Bir başyapıt hiç değil..
"Ben Mahsun Kırmızıgül, size çok daha iyilerini yapacağım, bekleyin" diyen bir açılış..
Şarlo falan ne diyor,kestiremedim.Abartmış hatta sonunda kendi de anlamış bunu da kıvırmış.Çok komik olmuş.Hıncal Uluç,hayatında hiçbir mevzuda uzmanlaşamamış ve arada kalmış biri..Kendini gazeteci olarak görüyor ama maç yorumcusu mu,tiyatrocu mu,sinemacı mı,edebiyatçı mı belli değil.Sanırım çok entellektüel her şeyi çok iyi biliyor!
Ben, beyaz meleği 3 milyon dolar harcanmış hatta eyüp boz gibi bir görüntü yönetmeniyle çalışılmış olmasına karşın amatörce buldum.Bunu da söyledim zaten.Bu filmi yapan bir türkücü de olsa bunu mehmet ali erbilli fiyasko filmlerle karşılaştırmamak gerek.Anlatmak istediği mevzuyu dahi göz önünde bulundursak o filmlerden misli misli üstün olduğunu görüyoruz..Haklısın tabi dv-art onca yetenekli yönetmen dururken neden 3 milyon dolar mahsuna veriliyor,ilginç..Cemal Şan diye bi yönetmene götürmüş kırmızıgül senaryoyu o da Zeynep in sekiz gününü çekiyorum sen çek diye gaz vermiş mahsun a...Bunu hakketten bir yönetmen bir türkücüye söylüyor, yine ilginç..
Sonuç olarak,her zman karşısında olduğum bi mevzuya geliyorum.İsteyen herkes film çekebilir.Kimsenin buna mani olmaya hakkı yoktur.Ama mahsun bana gelse şu senaryoyu çek dese ben güzel bi dille reddederim ve ona filmi çekmesi için gaz vermezdim.Bunu da ayırmak gerek.Ha, onca yetnekli adam film çekmek için para ararken bir türkücüye 3 milyon dolar verip film çekmek mevzusu paracı yapımcıların alçak görüşlerinden kaynaklanıyor ve sinema var oldukça bu tür örnekleri daha çok görecez.
Ben emret komutanım gibi bir filmde,imdb de baktım şimdi hakketten yönetmen olan hatta ağır roman ve istanbul kanatlarımın altında gibi kalburüstü filmlere imza atmış bir adam gördüm, directors:Taner akvardar ve Mustafa Altıoklar yazıyor, bunu görmektense türkücü mahsun un tüm amatörlüğüne rağmen samimice yaptığı nice beyaz melekler görmek isterim doğrusu.
Filmi geç olsa da izledim.Öncelikle söylemek istediğim Mahsun Kırmızıgül gibi çevresi geniş bir adamın oyunculara gösterdiği özen.Çünkü bir tane gişe beklentisi için konulmuş insan mevcut değil.Aynı şekilde müzikler de Mahsun Kırmızıgül'ün kendisi tarafından yapılmış değil.Zaten beni filme çeken şeylerden biri de buydu.Prag Filarmoni Orkestrası ile ilgili bilgileri okuduğumda müziklerin harika olacağına kanaat getirmiştim.
Dram filmi nasıl çekilirse o yapıya oturtulmuş bir film.Ben hiç kopmadım filmden.Gerek oyunculuklar, gerek görüntüler insanı filmden koparmıyor.Zaten önyargı sahibi değildim.Güzel bir film izlemiş oldum.Kezzap'ın dediği gibi bu bir başyapıt değil ama Mahsun Kırmızıgül'ün yeni filmini beklemek için bir neden.
Ayrıca Mahsun Bey cebinden tek kuruş para ödememiş senaryosu için.Sadece yönetmenliğini kabul ettirmiş yapımcılara.Bir programda bu konuyla ilgili, kendisinin Kültür Bakanlığı'ndan destek istediğini ama alamadığını söylüyordu.Sonrasında da "hadi ben yönetmen değilim, adamlar Fatih Akın gibi bir yönetmene destek vermemişler.ben daha ne konuşuyorum ki?" dedi.Bu da ayrıca dikkatimi çeken bir nokta.
Valla kimse kusura bakmasın da verilmemesi de lazım zaten. O paranın para bulamayan sinemacılara verilmesi lazım, gittiği her yerden üstüne para yağacak yönetmenlere değil. Ama öyle yapılmıyor tabii Türkiye'de o nedenle şaşırmak lazım herhalde Fatih Akın'a para gelmeyince, Çağan Irmak'a gitmiştir herhalde..
Bildiğim kadarının, anlatabildiğim kadarı.. Eylem Planı.
Ömrünüzde duymadığınız bir sporla ilgili Türkiye'de ve dünyada neler yaşanıyor diye meraktan çatlıyorsanız Laff Ultimate'a beklerim.
Onu ben söylemedim akn673...
Hıncal Uluç söyledi 🙂
Bütün yol boyunca ne yazsam ne yazsam diye düşündüm. Bolcana küfürlerimi hakaretlerimi vs.lerimi hazırladım. Sonra geldim, ulan dedim, değer mi böyle film için sayfalarca yazmaya? Sonra açtım en azından kötü olduğunu yazayım diye, biraz değiniyorum kötülüğüne, aydemirse nickli Selçuk kardeşim Bs'de çok güzel özetlemiş benim demeyi düşündüklerimi, bunlar onlara ektir (vallaha linkini verecektim sayfanın da bekliyorum bekliyorum açılmıyor sayfa, açılınca veririm linki);
Ne yazık ki görüntü yönetmeni asistanımız ilkokul terk, basit matematik problemleri bile çözemiyor ki planlarımızın yarısı net bile değil. Ha diyeceksin, hareketli kamera, odak kayıyor atsmofer için vs. E peki bilader, filmin sonunda, dedemize bir Leone yakın planı atıyorsun, adamın yüzü bulanık gömlek yakası net.. Başka da bir şey demiyorum biladerim ben sana.. Ne diyebilirim ki?
Öne çıkarılat şeriyat, ağalık vs gibi sistemler ve bunların güzel gösterilmesi, sonra 1 2 lafla çok da güzel değil ama güzel bak güzel denmesi, ilkokul müsameresi tadında iğrenç diyaloglar.. Din istismarı, milliyetçilik istismarı, duygu istismarı..
Özetle, güzel bir cümlesi var senaryonun.. Ama o kadar çok ajitasyon, o kadar çok duygu sömürümüsü yapıyor ki film, benim gibi alzaymer hastası bir ananesi olan insana bile 1 damla göz yaşı döktürtemiyor..
Mahsun'a olan tüm saygımı kaybettim ne yazık ki.. Felaket.. Kurtlar Vadisi Irak'tan beri izlediğim en kötü Türk filmi.. (korku furyamızı saymadım)
edüt: Çalıştı bs sonunda. link
Compressibleflow orada selçuk'un nicki.
Bildiğim kadarının, anlatabildiğim kadarı.. Eylem Planı.
Ömrünüzde duymadığınız bir sporla ilgili Türkiye'de ve dünyada neler yaşanıyor diye meraktan çatlıyorsanız Laff Ultimate'a beklerim.
ben filmi beğendim.
filmde mahsun kırmızıgül bana çok ön plana çıkmış gibi gelmedi.
Yani oyunculuk açısından "bir mahsun kırmızıgül filmi" değildi.
filmde anlatılanların hepsinin gerçek olması ne şekilde verildiğini önemsetmiyor. doğudaki aişetten tutunda "huzurlu ev"deki hayatlara kadar...
izlediğim salonun teknik şartları çok kötüydü gerçi ama yinede zevk aldım ben.
müzikleri güzeldi. yerinde, doğru müzikler kullanılmış gibi geldi.
mahsun kırmızıgül'ün filmi olarak yada olmayarak bakalım... iki türlüde güzel bir film..
"Söz gider, yazı kalır... Aha bunu da buraya yazıyorum..."
ya o değilde bugün gazetede(milliyet in cafe diye bir eki) okudum. Mahsun u arayıp tebrik edenlerin içinde Nuri Bilge Ceylan'da varmış.. "what the fuck" diyesim geldi ve dedim o anda.. Birden ani bir tiksinti.. Neyse öyle işte.. Bilin diye söyledim.
Nuri gibi çekeceği filmlere para bulamayan adam (öyle tahmin ediyorum), "obarey obarey diye şarkı söyleyip arabesk kültürden nemalanıp cebine para dolduran", sonra da o parayla, "dur bir de film çekeyim" diyen birini niye tebrik eder anlamadım pek...
Yani Nuri, Mahsun'un filmini beğenmişse -ki olabilir, daha doğal bir şey yoktur- o zaman bu tebriği anlarım, ve sorgulamam...
o mevzunun altinda cok ciddi bir ironi var ama burada girmek istemiyorum o konuya.