Forum

Ahlat Ağacı
 

Ahlat Ağacı

32 Gönderi
13 Üyeler
0 Reactions
6,334 Görüntüleme
(@claricestarling)
Gönderi: 202
 

2017 yılında 2 milyon destek almalarına kültür bakanlığından ufaktan kıl olmuştum..o parayı benim gibi 40 kişiye paylaştırsalar belki bir yetenek daha çıkardı 🙂 anlamadığım adam en iyi yönetmen ve en iyi film ödüllerini cannes'dan almış, zaten istediği yerden destek alır bu referanslarla..

I don't know. I had no food or water. It was very cold. I thought - if
I can even save just one... but he got so heavy. So heavy...

 
Gönderildi : 16/10/2018 8:07 pm
(@paciente)
Gönderi: 2474
 

Tartışmanın temeliyle ilgili güzel bir yazı okumuştum, paylaşmak isterim.

"Son 15 yılda, devletin verdiği parayla film çekip devletin yaptırdığı festivallerden ödül toplayan ve bununla da övünen bir sinemacı nesli yetişti. Bizim biletlerimizden kesilen ancak siyasilerin kontrolündeki fonlarla yönlendirilen iktidara bağımlı bir ‘bağımsız sinemacılar’ çağındayız. Bu sinemacıların çoğunun bağımsız olabildikleri tek kısmın ¨seyirciden bağımsız olmak¨ olduğunun altını çizeyim. Hükmedenlerin tasarladığı özgürlük alanlarında çekilmiş filmlerle doldu ortalık. Formül belli; bakanlığın dağıttığı fonu kap, filmi çek, festival festival gez, ödülü al, evine dön. Sonra zamanı gelince vizyonda salon bulamıyorum diye yalandan dövün. Sinema sanat, evet ama mutlaka bir kitle sanatı. Nihayetinde bilmem kaç yüz kişiyi birlikte bir salona sokup 2 saat boyunca perdeye düşeni izletiyorsun. Film yapma işinden seyirciyi çıkardığın an o bina çöker. Acı ama gerçek; festivallerde yarışsın diye çekilen filmler izlenmiyor. Nuri Bilge Ceylan’a da güvenmeyin, o kazanınca biz de kazanmış sayılmıyoruz. 80 milyonluk bir ülkenin sinemasını tek bir ismin temsil etmesi ne büyük bir acz içinde olduğumuzun işareti olsun."

"Bağımsız sinemacılarımızın bizi günden güne kötüleşen filmlerde, bitmiş karakterlerle dolu bir nihilist bataklıkta boğmalarının sebebi bu; meselesi olan sinema artık herkesi ürkütüyor. Festival yönetimleri iş başındaki kültür bakanının tercihleriyle %100 uyumlu çalışıyor. Üstelik, teslimiyete ve kaybedişe güzelleme yapan onca işi, halka yaklaşmak için değil ondan uzaklaştığını göstermek için çekilmiş estetik taşra sıkıntılarını (hepsini) her seferinde bir başyapıt çekilmiş gibi övme derdinde olan pek çok film eleştirmeni var. Özellikle bu noktadaki ittifaklar fotoğrafı çekilebilecek kadar net. Bir sürü kötü sinemacı bu sayede cesaretlendirildi ve onlar da daha kötü filmler çektiler."
Yazının tamamı için:
http://www.cinedergi.com/2018/07/12/bir-trenin-hikayesi-halkindan-kacarken-devrilen-turk-sinemasi/

 
Gönderildi : 18/10/2018 1:01 am
(@halostendap)
Gönderi: 4108
 

Toplumun ve iktidarın bozuk yapısıyla derdi olan filmler çekmek cesaret istiyor. bi de bilgi birikim. cesaret de sadece cahilde oluyor...

insta https://www.instagram.com/morehalityalcin

 
Gönderildi : 18/10/2018 12:23 pm
(@bagimsiz)
Gönderi: 752
 

halostendap Güzel söz. Bu çıkmazda da bir ara form olan birikimli cahiller beliriyor sanki.

 
Gönderildi : 18/10/2018 3:57 pm
(@kezzap)
Gönderi: 0
Admin
 

Tam olarak öyle. Benim yıllardır bu konuda bir kavgam var. Devletten para almak ya da almamak.Bu sorunun henüz yeni tarafı. Ben Uzak'ı çekerken de aynı tip filmleri çekiyordum ve devlet desteği almıyordum diyebilir, kısmen haklı da. Ama onun ötesinde bir sorun var. Sinemamız seksenlerin sonuna doğru, yetmişlerde kendini hissettiren toplumcu gerçekçi yapının aksine bireyci bir sinemaya döndü. Sebepler malumunuz. Bir tek bu iktidarla sınırlanmayacak bir apolitizasyon var. Onun neticesinde siyasetten uzak bir entelektüel tayfa türedi. İçeriksel olarak zaten toplumcu bir yapıdan uzaklaşan sinemamız, neticesinde estetik olarak da buradan uzaklaştı. Sonucu minimalist, nihilist ya da varoluşçu sinema.
Bu olabilir. Olması kadar normal bir şey de yok. Her ülke sinemasında bu var. Fakat bağımsız sinemanın ana normu bu artık. Bu ana norm da festival-akademisyen-eleştirmen-sinemacı ekseninde sürekli yeniden üretiliyor. Bu döngünün dışına çıkabilecek estetikte ve konu derinliğinde filmler bu bataklığın içinde kaybolmaya mahkum oluyorlar. O nedenle bir saldırı yapılacaksa, ancak kuvvetli bir anti-akımla, yani kendi festival-akademi-eleştirmen ve sinemacı blokuyla yapılabilir. Yıllardır nacizane örgütlemeye çalıştığım şeylerden biri bu benim.

 
Gönderildi : 18/10/2018 4:14 pm
(@anonymous)
Gönderi: 0
Başlığı açan
 

bu tartışmanın yıllardır ekseriyetle nbc üzerinden yürümesi bana çok saçma geliyor artık. şöyle film yapmak isteyen adam şöyle film yapar. şöyle film yapmak isteyen adama devlet para veriyorsa, o da almak istiyorsa alır. adamın yanlış yaptığı bir şey yok. çalışan bir formülü var onun üzerinden gitti 20 yıldır. ayrıca nbc oryantalist bir tat avrupa için. doğulu ağırbaşlı yönetmen imajındaki oryantalist figürlerden biri oldu. sinemasına kötü demek de bana göre biraz çekirdek çitleyip o iş öyle yapılmaz diyen dayı tipini hatırlatıyor.
bu adamın ülke sinemasına yaptığı bir şey de yok. bence bir kazanç değil ama çoğu insanın bakış açısına göre türk yönetmen olarak anılması ülkeye kazanç. yersen. kimsenin kolundan tutup benim gibi film yapacaksınız da demiyor.
bu adamın bir idol olması ve devletin geç de olsa bunu desteklemeyi akıl etmesi, festival zımbırtısının da devlet erkinin buraya sıcak baktığını görüp bunu körüklemesi, nbc'nin yaptığı şeyi yapmayı bilmeyip "öyle filmler" yapmaya çalışan bir jenerasyon yarattı bence. ülkenin zaten bir sineması hiçbir zaman olmamış ki. yılmaz güney'i çok severim ama onun bile sinema bağlamında yaptığı büyük bir iş yok. politik olarak yaptığı büyük işler var. bunun da nedenleri var tabii, kaç adam kaçak olarak film çekmeye çalışıp, bir de filmi ülkeden çıkarmaya çalışır. -yılmaz ya da şerif farketmez- böyle bir ülkede nasıl nbc alternatifi hepimizin beğeneceği bir sinemacı güruh oluşacak? ayrıca 10 sene önce bu adamı şu an eleştiren kesim de seviyordu. çünkü o zamanlar uzak falan çekiyordu. ödül alıyordu. overrated oldu bir nevi zaman içinde ve artık sevilmiyor.
sosyoekonomik bir lağımın içinde özgün sanatçı yetiişmiyor problem sadece bu bence bu ülkedeki.

 
Gönderildi : 18/10/2018 5:30 pm
(@kezzap)
Gönderi: 0
Admin
 

NBC bu işin en iyisi, öncüsü ondan onun üstünden gidiyor. Yoksa yapsın, kimseye film yapma diyecek halimiz yok. Ama burada ona güç veren ve kapı girişlerini tutan iktidar blokunu görmek gerek.

 
Gönderildi : 18/10/2018 6:33 pm
(@paciente)
Gönderi: 2474
 

Konu "Ahlat Ağacı" tabii ki NBC tartışılacak. Onun sineması üzerinden tartışmanın yürümesi gayet doğal.

 
Gönderildi : 18/10/2018 6:42 pm
(@hegel)
Gönderi: 1157
 

Korktuğumuz, anlamlandıramadığımız ve uzak durduğumuz kavramlar var. "Ekonomi-politik" gibi. Fırat'ın da demek istediğinin özü burada bence. Alıntılarsak:

Marks “mülkiyet ilişkileri”ni “üretim ilişkilerinin hukuki ifadesi” olarak tanımlarken, ekonomi-politiğin salt ekonomik ilişkiler alanıyla (altyapı) sınırlandırılamayacağını, tüm toplumsal ve siyasal ilişkileri kapsaması gerektiğini ortaya koymuştur.*

* “Araştırmalarım, devlet biçimleri kadar hukuki ilişkilerin de ne kendilerinden, ne de iddia edildiği gibi insan zihninin genel evriminden aşılamayacağı, tam tersine, bu ilişkilerin köklerinin, Hegel’in 18. yüzyıl İngiliz ve Fransız düşünürlerinin örneğine uyarak “sivil toplum” adı altında topladığı maddi varlık koşullarında bulundukları, ve sivil toplumun anatomisinin de, ekonomi politiğin içinde aranması gerektiği sonucuna ulaştı.” (Marks, Ekonomi Politiğin Eleştirisine Katkı, Giriş.)

Kalem Oynatan İle Ayı Oynatanın Buluştuğu Yer

http://kalemoynatanileayoynatannbulutuuyer.blogspot.com.tr

 
Gönderildi : 18/10/2018 8:12 pm
(@bagimsiz)
Gönderi: 752
 

Hedef NBC gibi film çekmek mi, NBC gibi saygı görüp para toplamak mı bu da tartışılır, arkasından gelenleri düşünerek. Harcanan parayı çıkaramayan, sinemada izlenmeyen filmler yapmasına rağmen sinemada toplanan paralardan dilim olarak en büyüğünü defalarca alan NBC sadece bir sinema ekolü olarak mı görülüyor bunu da tartışmak lazım. Youtube'da para kaldıran bir avuç insana göre oluşan kitlesel hareketle bir fark yok özünde. Kolay para ya da hayat kazanmanın formüllerinden biri görülüyor ardıllarınca NBC. Adam sakince ama hep kazanıyor. Konvansiyonel sinemanın karşısında bloklaşan, festivallerde anlamlı, izlenmeyen ama hep yapılan filmlerin toplumsal, sosyolojik ya da insani bir önerme sunamamasının nedeni, formülü oturtan NBC. İmam bir osursa bakın cemaat ne yapıyor. Devlet kontrolündeki paraya muhtaç filmlerle, hayatlarını bundan kazanan yönetmenlerle ve bunların tepesindeki NBC ile kayıp bir 10 yıl yaşadık, belki de ülkenin en kritik döneminde. Ülke topraklarında para sinemaya hiç bu kadar yakın, sinemacılar topluma ve insana hiç bu kadar olmamıştı. Bunun için sadece 2 milyon alıp ağaç çeken NBC'yi değil, hiç bir şey yapamayan kendimi de suçluyorum.

 
Gönderildi : 18/10/2018 8:20 pm
(@claricestarling)
Gönderi: 202
 

umarım yanlış anlaşılmadım, benim eleştirim kültür bakanlığı'naydı..yani oraya bir çocukta oturtsan tabiki bu adama yapım desteği verecek..bu işi yönetenlerin daha cesur ve daha yaratıcı adımlar atması beklentim..yoksa nbc şu anda türk sinemasının çok ötesinde bir yerlerde..

I don't know. I had no food or water. It was very cold. I thought - if
I can even save just one... but he got so heavy. So heavy...

 
Gönderildi : 18/10/2018 8:53 pm
(@paul-newman)
Gönderi: 68
 

NBC'ye verilen para benim içimi yakmıyor. Semih Kaplanoğlu'nun Buğday filminden sonra duyarsızlaştım tamamen.

 
Gönderildi : 18/10/2018 10:22 pm
(@anonymous)
Gönderi: 0
Başlığı açan
 

ben nbc uzerinden gidiyor derken bu basligi kastetmedim bu arada. her yerde boyle diye bir genelleme yaptim. yanlis anlasilmiyim ben de.

 
Gönderildi : 19/10/2018 3:46 am
(@kezzap)
Gönderi: 0
Admin
 

Nbc ye verilen para umrumda değil. Daha fazla versinler. Ama bir kişi çıkıp da neden bu ülkenin bağımsız sineması hep tek bir tarz diye sorması gerekir. Bunun sorumlusu NBC mi? Değil. Ama bu türe alternatif oluşturmak istiyorsak tam da en kuvvetli kaleye saldırmak lazım. Çünkü ister inanın ister inanmayın, yılların gözlemi sonucu vardığım bir sonuç bu, kendini bir şekilde entelektüel sinema camiasına yakın hisseden birinin öykünme kaynağı NBC oluyor. Öyle olmasa neden bağımsız film deyince, sanat filmi deyince herkesin aklına aynı şey gelsin. Dünya üzerinde birçok NBC sinemasının karakteristik özellikleri dışında sinema yapan bağımsız sinemacı var. Neden Türkiye’de az ya da hiç yok? Doğru soru bu.

 
Gönderildi : 19/10/2018 4:32 pm
(@anonymous)
Gönderi: 0
Başlığı açan
 

tolga karaçelik'i nereye koyuyorsunuz bu bağlamda?

 
Gönderildi : 19/10/2018 4:51 pm
Sayfa 2 / 3
Paylaş: