A Serious Man.... Coen'lerin son filmi....
Coen'ler gibi bağımsız, sıradışı, ilginç sinemacılar için bile oldukça farklı bir iş A Serious Man. Tamamen kendileri has bir üsluba ve filmografiye sahip olmalarına rağmen hala farklı işlere imza atabiliyorlar ve A Serious Man bunun enfes bir kanıtı.
A Serious Man'in olayı şurada: Ortada bir olay yok. Belki de Coen'lerden çıkmış tek minimalist film. Gerçek bir minimalist sinema örneği değil belki ama en azından hikaye olarak, çatışmanın büyüklüğü ve çeşidi olarak ortada hiçbirşey yok. İzleyenler bir denesin, hikayeyi kendilerine bir anlatsınlar bakalım, elle tutulur ne var ortada? Coen'lerin filmlerinin genel içeriklerini düşünelim mesela: Ne bir suç hikayesi var, ne ters giden planlar, ne de başka birşey. Polis yok, suçlu yok, zerre çekişme yok, giz yok, yalan dolan yok.... Hİçbirşey yok gerçekten. Ama ortada, bir benzerine daha rastlanılması çok zor olan bir "karakterler galerisi" var.
Film, sadece ve sadece çok sayıda, kimi sıradan kimi sıradışı karakteri bir araya getiriyor ve her birinin kısa bir dönemdeki yaşadıklarını anlatıyor. Ve filmin en vurucu ve güçlü tarafını, birsürü karaktere yer vermesine rağmen, çok kısacık anlarda onları eksiksizce tanıtabilmesi ve seçilen tiplerin herbininin de bir açıdan "sinemasal varlık" olarak biçimlendirilebilmiş olabilmesi oluşturuyor. Gayet anlaşılır ve tanıdık birsürü tip var. Ve bu birsürü tipi keyifle izliyorsunuz.
Neden keyifle? Bunu özetlemek çok zor. Şöyle bir deneme yapabiliriz: Tiplerin, karakteristik özelliklerinin (ve bu özelliklerin doğurduklarının) içerisindeki en öne çıkan ve en kendisiyle çelişen yönleri yazmışlar v eçekmişler Coen'ler. Ve bu sunumlar zaten başlı başına bir mizah kaynağı olmuş. Yani Coen'ler bu filmde, sadece ve sadece "karakter sunumu becerileri" ile filmlerini izlenir kılmayı başarıyorlar. Örneğin pedere bir derdinizi anlatıyorsunuz, adam anlayışlı bçimde başını sallıyor sonra "hmm?" diye hiçbirşey anlamadığını gösteriyor. Tekrar anlatıyorsunuz. Ve konuyu, odasının penceresinden görülen tek yer olan otoparkın onda yarattığı düşüncelerden yola çıkarak irdelemeye çalışıyor. BU kısacık sekans öyle çok altmetin ve incelik barındırıyor ki, belki de 15. önemde olan pederden bile ciddi bir malzeme sağlıyor film.
Teknik işçilik, oyunculuklar vs. yine kusursuz. Tek bir tanıdık yüz, meşhur oyuncu yok. Ve muhtemelen Lebowski'nin tahtını sallayacak şirinlikte bir başrol söz konusu!
Özetle: Yİne bomba gibi bir Coen'ler filmi daha.
Çevremizdeki "önem"leri, önemli görünmeyi başaran önemsizler yüzünden fark edemiyoruz....
https://twitter.com/gorkemoge" onclick="window.open(this.href);return false;
Sanırım 2 ay önce falan izlemiştim bu filmi, epey de keyif almıştım. Ama şimdi düşünüyorum da sonunu bile hatırlayamıyorum. Demek ki izlenilesi, ama ''uçucu'' bir filmmiş:)
Çok beklersen,hiçbir şey yapamazsın.