G.O.R.A'nın görsel tasarımı ile bu filmi karşılaştırınca arada dağlar kadar fark olduğu belli oluyor. Tabi çekildiği zamanın teknolojisi ile düşünmek lazım ama G.O.R.A'da uzay gemisinin içi hiç hoş resmedilememişti, fakat bu filmde fragmandan anladığım kadarıyla çok başarılı bir iş çıkmış.

G.O.R.A "boş" bir film midir? Bence kesinlikle değildir. Benim boş film kıstasım o filmin benim ufkumu ne kadar açtığına göre şekillenir. O filmi izleyip felsefi, sosyolojik, politik olarak ne gibi çıkarımlara vardığım, filmin biçimi ve özüyle bu çıkarımlara ne kadar katkı sağladığı "boşluk" kriterlerimi belirler. G.O.R.A 'dan sinematografik anlamda pek bir şey aldığım söylenemez. Bu filme dair çok büyük bir eksikliktir. Ben Cem Yılmaz'ın oynadığı hiçbir filminde oturmuş sinematografik bir anlatım özelliği göremedim. Ama tüm bunlara rağmen G.O.R.A içinde çok ciddi sosyolojik tespitler barındıran bir filmdir. -Cem Yılmaz'ın stand-up gösterilerinde de bu var zaten- Cem Yılmaz kendisi bunun farkında değil belki ama cidden esprisini beslediği kaynaklar çok sağlam temeli olan kaynaklar. -Kendisi güldürürken düşündürme klişesine karşı olduğu için bunu söylüyorum.Yoksa elbetteki farkında. Sadece bu amacı gütmüyor.-

Kendisi hikaye anlatımından çıkıp sinematografik duruşunu da geliştirirse cidden sağlam bir yönetmen olabilir. Ama bunun için de hikaye anlatma becersinden öte iyi bir sinema bilgisi gerekmekte. Yani Cem Yılmaz'ın filmlerinde de sinemaya yön vermiş yönetmenlerin ya da çok önemli akımların etkisini falan göremiyoruz ne yazık ki.

Yani neticede anlattığı hikayeler gayet doludur benim için. A.R.O.G'dan da çok iyi şeyler çıkacağından eminim. Ama bu Cem Yılmaz'ın oynadığı filmleri iyi bir film olarak görmek için hiç yeterli değildir. Çünkü sinema benim için her şeyden önce biçim ve özün birlikteliğidir. Ve Cem Yılmaz'ın filmlerinde özgün bir öz görmemize rağmen henüz özgün bir biçim görememekteyiz.

Cem Yılmaz yönetmedi sanırım onu ama Herşey çok güzel olacak ne güzel filmdir. Hem nostaljik, hem yol filmi, hem komik, hem dramatik, hem de müzikleri harika... Oyunculuklar da bence 10 numaraydı...

Ha bu arada yazımdan yanlış anlamlar çıkabileceğini farkettim! Cem Yılmaz'ın yönetmen olmak gibi bir amacı varmış gibi bir anlam mesela. Öyle bir amacı varmış gibi görülmüyor. Senaryo ve oyunculuk üzerinden gidecek gibi ki o konuda başarılı zaten.

Herşey çok güzel olacak'ın senaristliğini yapmıştır.

Şahan Gökbakar ve Cem Yılmaz aynı başlık altında farklı işler yapan insanlar olduğunu düşünüyorum.
Recep İvedik sayesinde yılda bir defa sinemaya giden insanlar bu sayıyı yılda iki defaya çevirdi.
Sinema sanat ve endüstri. Beyoğlu sineması kapanırken, Eylül ayında vizyona giren Türk filmi sayısı kaç?
Bu yazdıklarım yanlış anlaşılmasını istemediğim için açıklama getirmek istedim;
Recep İvedik'teki "mide bulandırıcı" ve "görgü dışı" durumlar Şahan Gökbakar'ın suçu değil. Adam yazar. Yönetmen çeker. İnsanlar izler. Ya midesi bulanır ve bağımsız Türk sineması gibi 10.000li seyircilere ulaşır, ya da halk kopar ve gider, milyon dolarlar ile yeni filmler yapar.
Eaglia, görüştüğümüzde bu konuyu tartışalım. Senin abd bilginden dolayı aydınlatacağını düşünüyorum beni.
Saygılar.

recep ivedikteki olay bence halkın ilgi duyduğu bir karakteri sömürmedir.iyi bir yapım da çıkarılabilirdi ama insanların ilgisini bildikleri için ve nasıl olursa olsun bi iki komik sahneyle sinemaya çekebileceklerini bildikleri için baştan savma bir iş yaptılar...
gora ve arog un farklı olduğunu düşünüyorum.gora da sinemaya gitmeyenleri sinemaya çekmiştir ama bunu baştan savma sırf para kazanmak için yapmamıştır.amaç sadece para kazanmak olunca yapımın kalitesi bence düşüyor.

recep ivedikteki olay bence halkın ilgi duyduğu bir karakteri sömürmedir.iyi bir yapım da çıkarılabilirdi ama insanların ilgisini bildikleri için ve nasıl olursa olsun bi iki komik sahneyle sinemaya çekebileceklerini bildikleri için baştan savma bir iş yaptılar...
gora ve arog un farklı olduğunu düşünüyorum.gora da sinemaya gitmeyenleri sinemaya çekmiştir ama bunu baştan savma sırf para kazanmak için yapmamıştır.amaç sadece para kazanmak olunca yapımın kalitesi bence düşüyor.
Ben bu kadar basit elealınabileceğini düşünmüyorum.
Önce olayın başlangıcına gitmeli.Şahan bu tip tiplemelerle insanlara tanıttı kendini.
Kimi korsan cd satan tiplemeyi sevdi kimi de masalcı amcayı.Ve kimi de bu kızlara karşı hastalığı olan ayı mı ayı, ayyaş tiplemeyi sevdi.Yani recep ivedik'i.

"Bu tutuldu ve bunu proje haline getirmeli" demek çok doğaldır.Bu gün Özgür Bakar mizahıyla biryerlere gelmeyi düşünüyor, bunun için çabalıyorsa bunun nedeni mizahına olan ilgiden aldığı güçtür.Büyük ihtimalle (ki çok büyük) Özgür daha özgün bir duruşla besleniyor.Ama o da bilir piyasayı ve piyasa gerekliliklerini.Çünkü piyasa demek halka arzetmek demek.Halkımızın estetik kaygısı düşük olduğu için biz kaka işlere "piyasa" tanımlaması yaparız.

Şimdi oturup düşününce "Şahan'ı suçlamamalı" gerektiği kanısındayım.Adam hem yaptığı işten keyif alıyor hem de beğenildiği için bunu avantaja dönüştürmeye çalılıyor.İşini eleştirin ama kendini değil.Onun görüşlerini kaç kişi tam anlamıyla biliyor!

Ben TV programlarında kazandığı kitleyle, sinema filmindeki kitlenin tamamen farklı olduğunu düşünüyorum. Teaser'ın bu yeni kitleyi çekmekteki görevi çok büyük oldu. TV'de sadece Recep İvedik'i bu şekliyle yapsaydı bu ilgiyi görebileceğini sanmıyorum şahsen...

Ben TV programlarında kazandığı kitleyle, sinema filmindeki kitlenin tamamen farklı olduğunu düşünüyorum. Teaser'ın bu yeni kitleyi çekmekteki görevi çok büyük oldu. TV'de sadece Recep İvedik'i bu şekliyle yapsaydı bu ilgiyi görebileceğini sanmıyorum şahsen...

Öyle de sinemadan söz ediyoruz zaten.Sinemaya; (sinematografik, sinemasal artık ne şekilde adlandırırsanız adlandırın) tv programındaki gibi skeçlerle giremezdi elbette.
Sinema diyince büyük düşünmek lazım.Bu yüzden dediğinin aksini yapan kişi sayısı çok azdır.

eğer karakteri tanımayan bilmeyen bir adam oturup filmi izlediğinde tek sahneye dahi gülmüyorsa o filmde arıza vardır ya da komedi filmi değildir ozancım. Recep'in problemi de bu sadece. Gülmediysem eğer o film de eğer komedi filmiyse başarısızdır bunun ötesi yok. tür filmi için vaz geçilmez kuraldır bu türünün gereğini yerine getireceksin korkutmuyorsa bir korku filmi neyi tartışıcam ki. Korku gibi komedi de böyle güldürmüyorsa beni benim nazarımda başarısızdır. Filmdeki graini beyaz patlamalarını özensiz sıçramaları devamlılık hatalarını irdelemenin alemi yok çünkü altılı kafadan yatmış diğer ayakların tutmamış olması vehameti artırmıyor.

eğer karakteri tanımayan bilmeyen bir adam oturup filmi izlediğinde tek sahneye dahi gülmüyorsa o filmde arıza vardır ya da komedi filmi değildir ozancım. Recep'in problemi de bu sadece. Gülmediysem eğer o film de eğer komedi filmiyse başarısızdır bunun ötesi yok. tür filmi için vaz geçilmez kuraldır bu türünün gereğini yerine getireceksin korkutmuyorsa bir korku filmi neyi tartışıcam ki. Korku gibi komedi de böyle güldürmüyorsa beni benim nazarımda başarısızdır. Filmdeki graini beyaz patlamalarını özensiz sıçramaları devamlılık hatalarını irdelemenin alemi yok çünkü altılı kafadan yatmış diğer ayakların tutmamış olması vehameti artırmıyor.

Haklısın.Da ben kaliteden sö etmiyordum.Sadece mantıken yapılması gerekenlerden biriydi şahan'ın yaptığı.Yoksa filmin kalitesi üzerine elbette tartışılır.

Şahan tam sönükleşti, adam ortalıklarda yok, eski popülerliğini yitirdi falana derken adam birden bu atağı yaptı ve "malı götürdü". Açıkçası çok akıllıca bir hareket. Yani hali hazırda bir kaymak farketti, çok da yatırım yapmadan bu hazır kaymağı uzanıp aldı ve yedi. Olay bundan öte değil. Sinemayla ilgili hiçbir yanı yok desem yeridir. Tüm film boyunca sinemaya katılanlar herhalde burada bir kısa film yapan arkadaşın kattıkların kadar yoktur. Olay tamamen ticari. Böyle olması yanlış mıdır? Bence değil. Açıkçası ben de olsam yapardım bunu (yani bu tarzda değil ama süper ticari fakat değersiz bir iş yapabilirdim). Fakat sonrasında elime imkan geçirdiğimden bu parayı çok daha iyi, anlamlı şeyler için kullanmak amacıyla (kaliteli bir yapım, iyi bir senaryo ve oyuncu ekibi, olmadı bahamalarda bir tatil vs.). Kısacası adamın amacını hala tam göremedik bence. Eğer böyle bir niyeti varsa şu recep ivedik'in kaymağını yeme olayı bittikten sonra ortaya çıkar. Eğer hala birşey yoksa ya da yine aynı tarz devam ediyorsa bitiktir diyebiliriz. Bakalım zaman ne gösterecek...

Para kazanayım tamamdır, diyorsun yani..Ben buna kattiyetle hatta şiddetle karşıyım.Şahan zaten ihtiyaçlarını giderecek kadar para kazanıyordu eminim.Ne gerek var böyle saygısızlaşmaya.Devam eder bu adam böyle saçma işlere, ona kızmıyorum sağılacak bi millet bulmuş sağsın abi ben niye yadırgayayım, benim yadırgadığım toplum.Biraz soytarı ruhlu ol paranın bi tarafına koy bu ülkede, ne kadar kolay değil mi?

Cem Yılmaz'ı ayırıyorum tabi ki. O da paranın bi taraflarına koymuştur ama Şahan kadar küçülecek bir iş yapmamıştır. En azından adam harbi adam. Skeçten film çakması yapmıyor.Sonra hokkabaz gibi bir film çekmiştir Cem Yılmaz, benim gözümde ayrıdır yeri.En azından saygılıdır bazı değerlere.

Türk insanının bir çoğunun "ıyyy kro" diye tepki gösterdiğini biliriz. Neyse ki bu skeçle şahan Türk toplumun sosyolojik yapısını ayyuka çıkarmıştır,sinekten yağ çıkarıp kendisine hakkını teslim ediyorum. Kısacası Türk toplumu kendi içindeki kroyu gördüğü için Recep İvedik'i bağrına bastı. Saksıya işerken,otelin süs havuzunu yalak sanıp su içmeye kalkarken, ikide bir erkeklik organını karıştırırken, osuruk yarışı yaparken kendiyle özdeşleştirip kahkahalar attı.

Bahane, adam güldürüyor mu güldrüyor abi yaa neden böyle eleştiriyorsun, adam sanki sanat filmi mi yaptı.cık cık cık.

O zaman sormazlar mı adama Sadri Alışık,Kemal Sunal,Şener Şen,Zeki Alasya,Metin Akpınar,Nejat Uygur,Ferhan Şensoy(daha çok var muhakkak da ilk aklıma gelenler) ve son dönemde Yılmaz Erdoğan,Cem Yılmaz ın yaptığı Vizonteleler,Organize İşler,Hokkabaz gibi işlerde ne filmi yapıyordu bu adamlar, peki bu filmlere hiç gülmediniz mi? Kendilerine yapılan saygısızlığı bu kadar hoş gören bi millete pes diyorum. O bahsettiğim ustalar hala tv ye çıktığında ellerini kavuşturmadan oturamıyorlar. Eee böyle yapan Şener Şen'in ne özelliği kaldı sizin gözünüzde.

Ben sabit görüşlü biri değilim, elbet de toplumlar değişecektir. Tabi ki Şener Şen'in gençliğinin döneminde yaşamıyoruz. Fakat her şeye rağmen insanın haddini bileceği bir sınırı olması lazım.Ama Recep İvediği neyapsam ne etsem de sınırın bi tarafına koyamıyorum arkadaşlar. Tamam mevzu absürtleştirilir, küfür edilir, işersin dondurursun sonra da süs yaparsın ama bunu usulüne göre yaparsın, saygı gösterirsin. Getirisi var, pazara kazanıyorum sonra da iyi işler yapacağım deyip bu değerlerden ödün verirsen senin yolun recep ivedik serisi çekmekten öteye gitmez.Bakın görün diğer recep ivedik serilerine devam..Sömürü yapmak istemiyorum ama sonra sokakta yatan insanlar varken sen git bahamalarda tatil yap, ne ala...

Not: Bu sadece içimin dışavurumu, genel bir yazı kimseye cevap olarak gönderilmemiştir.

Haklısın.Da ben kaliteden sö etmiyordum.Sadece mantıken yapılması gerekenlerden biriydi şahan'ın yaptığı.Yoksa filmin kalitesi üzerine elbette tartışılır.

zaten kalitesi tartışılmıyor mu? kaliteli olsa kim filme çamur atar, kim niye bu filmi yaptın der?

Ercin; mesajımın tamamını okudun mu bilemiyorum ama eğer okuduysan ve bunun da bir eleştiri, ama belki sonrası iyi olur ümidi taşıyan bir eleştiri olduğunu anlaman gerekirdi. Bahamalar esprisini bile anlamadığına göre (ki öyle birşey yok tamamen benim uydurmam) birşey diyemiyorum, seni güldürmek oldukça zor olsa gerek. Recep ivedik'ten iğrendim, 10 dk tahammül edebildim filme gerçekten (neyse ki sinemada gitmemiştim), ama bu tavrını da hiç anlamadım. Sakin ol biraz. Sokakta yatan insanlara vardırdın işi 🙂 Farazi konuşuyoruz burada.