buradaki mevzu ne taliban ne soykırım nede siyaset ,osmanlıya atılan çamur ,yorum yapan arkadaşlar,yönetmenler,senaristler ve yapımcılar RUMELİ HİSARI 'NI,TOPKAPI SARAYI'NI,AYASOFYA!yı ,SULTANAHMET CAMİ 'ini gördünüzmü

BEN OSMANLI TORUNUYUM.........
Biz de Mustafa Kemalin Torunuyuz. Hani ingilizlere satmıştı ya Osmanlı Türk Yurdunu. Mustafa Kemal , silah arkadaşları ve Kuvai Milliye direnmişti ve sana burda konuşma hakkını Türk kimliğini eline vermişti. Ha işte onlar. hatırladın mı? Bu kadar celallenme dostum ya da aynı cürretini ATATÜRK iÇİN İFTİRALAR DA BULUNULDUĞU ZAMAN DA YAP.Atatürke de içki içiyo fln dediler ve bu bir kusur değil. Padişahlar için de değil ki zaten bunlar bilinen gerçek. artık Osmanlıyı sahiplenmekten vazgeçmeli muhafazakar beyinler çünkü Osmanlı dönemi %90ında muhafazakarlık yoktur. Osmanlı hiç bir zaman bu beyinlerin kalkanı olmamalı. Osmanlı tarihimizdir ve saygımız sonsuz ama öyle bir dönem vardır ki nefes almanın sebebidir. bu da Mustafa Kemal dönemidir.
Osmanlı impparatorluğu kurucusu ilk 3 padişah Ahi tarikatı mensubudur..
Ahi tarikatı, bir Alevi Bektaşi tarikatıdır.
Yeniçeri ocağı, Alevi Bektaşi geleneklerine göre yetiştirilen askerlerden oluşur.
Mehteran, Yeniçeri = Bektaşi bandosudur.
Yıldırım Beyazıt dahil birçok padişahın Bektaşi ocağına bağlı olduğu bilinir.
bunları yazmamın sebebi bunların fazla bilinmemesi ve muhafazakarların Osmanlıyı sahiplenmemesi için bir kaç sebep göstermek istememdir.
Osmanlı çeşitliliktir. sanata dine ırka insana saygı gösteren bir imparatorluktur. Heykellere ucube demeyen afganistanda talibanın yıktığı heykelleri yüzyıllarca korumuş bir imparatorluktur. Sizin neyinize örümcek beyinliler sizin neyinize demek geliyor Osmanlıyı savunmak. OSMANLI BİZİMDİR....

İkinizin arasındaki tartışma beni ilgilendirmez. Ama tarzın çok kaba. Bu şekil bir anlatım şekli yok. Adamı hemen dışlamışsın. Sİyasete dalmışsın. Siz - biz gibi kavramlar kullanmışsın. Ayıp yahu. Hangi devirde yaşıyoruz.

Vlad, "Osmanlı, Türk yurdunu İngilizler'e sattı" diye, çıkıp uluslar arası bir konferensda bu konuşmayı yapsan. Sana ilk tepki verecek İngilizler olur... Sen gel savaş, savaşı kazan, sonra biri çıkıp, satıldı desin.

Osmanlı bir savaş kaybetti ve bunun bedelini, elinde olan toprakları, elinden çıkararak ödedi. Savaşı bilerek kaybetti diyorsan, zaten bu tartışmayı yapmaya gerek yok.

Unutulmamalıdırki Atatürk bir Osmanlı subayıdır. Kazanılan her cephede olduğu gibi kaybedilen her cephedende sorumludur. Çanakkale'de Osmanlı ordusu, Atatürk komutasında uzaylılarla savaşmadığına göre, İstanbul ve vatan toprakları öyle peş keş çekilmemiştir. Osmanlı'nın elindeki en nitelikli subaylardan biri Atatürk'dür. Kafkas Cephesinde, Güney cephesinde savaşmış, Birinde başarılı olmuş, diğerinde cephe kaybedilmiş, ama Osmanlı Atatürk'deki ışığı görüp, Çanakkale Cephesine sürmüştür. Madem Osmanlı satıyor toprakları, elindeki en iyi subayla neden en daşşaklı cephleri savunuyor?

Ev hanımları, Yavuz gibi daşşaklı bir Sultan'ın Oğlunu, babasının cenazesi İstanbul'a getirilirken, İstanbul'a yaklaşan cenazeyi bir zat karşılayıp, kortijin önünde, atından inerek kilometrelerce yürüyüp, cenazeyi defnettikten sonra, tahta geçtiğini değilde, tahta geçip, hareme dalışıyla gördüğü gibi, sende bence tarihi böyle bir sanat eserinden öğrenmiş gibisin.

Ordunun özgüveni için, 72 yaşında hasta olduğu halde, 1500 km at üstünde savaşa giden adamın, Yavuz'un tahtı elegeçirirken dönderdiği entrikaların kilit noktasında yer alan, ve 46 yıl boyunca tahta kalan bir sultanın, 76 yıllık hayatını geçirdiği yüz yılı, ev hanımları üzerinden rayting almak için harcarsan, insanlar sana tepki verir.

Bu dizi Hürrem iki entrika çevirdide, Şehzade Mustafa kafasından oldu diye inana bilecek insanların zeka seviyesine göre çekiliyor. Bu dizi bittiğinde alacaksın takipçilerini diyeceksin ki;

"Bak bu Yavuz, tahta böyle geçti, şöyleydi böyleydi, bu Kanuni'de bu olaylarda etkin rol oynadı, Şehzade Mustafa tahtı istiyordu, ordu arasında giderek güçleniyordu, anadoluda daha Kanuni yaşarken, sultan olarak anılıyordu, Kanuni gider ayak, kelleyi kaybetmeyilim diye, Mustafanın kellesini aldı"

Sana diyeceği, "Yavuz kim?, babası kim, ne entrikası? entrikayı çeviren Hürrem di, Hürrem öldürttü" olacak. Senin bu İngilizler olayı gibi... Bunun gibi bir çok çarpık bilgiyi sunacak bu dizi. İnsanların kafasına bunu yeleştirecekler.

Sonra bir grup malda çıkacak, "sen misin bunu yapan" diyip, Atatürk gibi çağının en büyük liderinin yatak odasına kadar girip, rövanşı almaya çalışacak. Atatürk'ün sirozdan öldüğünü bilmeyen mallarlarla, haremde gününü gün eden padişahları ayıraman mallar yüzünden toplumda ciddi kutuplaşmalar yaşanacak.

Sonuçta iki tarafında, aynı mirasın sahipçileri olduğu, gerçeğini görüdüğümüz zaman, bir birimizi düdüklemenin verdiği zevk duygusundan başka elimizde bir bok kalmadığını gördüğümüzde, hala çıkıp, Atatürk böyleydi, Osmanlı şöyleydi, diyenlere kafamı sokmak istiyorum. Sizin gibiler yüzünden bu hale geldik en azından bizde zevk alalım demi.

Atatürk'de sizin değil, Osmanlı'da sizin değil, kusura bakmayın.

Bal gibi satıldı Türk yurdu İngilizlere. senin satılmadı demenle gerçekler değişmez. Yakın tarih bu. çıkarlara göre adam kandıramazsın. Yavuzun yanında mıydın her şeyi ne kadar da iyi biliyosun. Haremine de dalar içkisini de içer. ben bundan gocunmam senin gibi. bu Yavuzun işe yaramaz basit olduğunu göstermez. asıl basitlik Yavuzun ve Kanuninin yaptıklarını yapamayıp içkisinden hareminden nemalanmaktır. Geri zihniyetle uğraşmak kadar tehlikeli bişey yoktur. idam ederler anında seni. bişey dediğine ğpşman olursun. Allahı kitabı katarlar bir anda haklı gözükürler. sanki biz Osmanlıyı uygar görenler, Atatürkle gurur duyanlar Allahsızmış gibi.

Vlad, ya yazdığını okumuyorsun, ya yazılanı okumuyorsun, yada ne yazdığının farkında değilsin...

Neyse, benim babam senin babanı döver demeden başlığı terk ediyorum.

Vlad, "Osmanlı, Türk yurdunu İngilizler'e sattı" diye, çıkıp uluslar arası bir konferensda bu konuşmayı yapsan. Sana ilk tepki verecek İngilizler olur... Sen gel savaş, savaşı kazan, sonra biri çıkıp, satıldı desin.

yazılanı gayet iyi okudum. burdan çıkardığım anlam; savaşı kazanan Osmanlıydı oluyo. Savaşı kazananın Osmanlının tutuklama emri verdiği M.Kemal ve kurmayları olduğunu zannediyodum. tarih yeniden yazılıyo galiba. Osmanlı kazanmış kurtuluş savaşını. 🙂

Vahdettin de zaten savaşı kazanan birisi olarak İngiltereye sığınmamıştır, halen istanbuldadır kendisi ve bilimum akrabaları 😀

Hayır, İngilizler savaşa savaşa aldı ama sen şimdi satın aldılar diyorsun, ayıptır diyor. Zaten altında genişçe de açıklamış. Demek ki okumak yeterli değil.

Satmak mecaz düd. okuyunca anlamak lazım dimi? boyun eğmek anlamında. Ki bu TÜRKün yapacağı şey değildir.
anlaşılamamak kötü. enazından ben okumadığım için anlamadım. ama sen okumuşsun.. yazdıklarımdan da pişman değilim. Atatürkü aşağılayan yaptıklarının önemini göremeyenler için yazdıklarımdan geri dönmem.

İŞTE VAHDETTİN EFENDİNİN KABUL EDİP M.KEMAL İÇİN NEDEN BİZE UYMUYOSUN BRE ZINDIK DİYİP ÜSTÜNE TUTUKLANMASI İÇİN ORDU GÖNDERDİĞİ SATIŞ (boyun eğmek, yüzüstü bırakmak, arkadan vurmak -kendi askerlerini tutklatmak bu anlaşmayı reddettikleri için- vs vs) ANLAŞMASI..

Sevr Barış Antlaşması’nın maddeleri
1- İstanbul Osmanlı Devleti’nin başkenti olarak kalacak; ancak Osmanlı Devleti anlaşma koşullarına uymazsa İstanbul Türk’lerden alınacaktı.
2- Boğazlar her zaman bütün devletlerin gemilerine açık tutulacaktı. Uluslar arası bir komisyon Boğazları yönetecek ancak komisyonda Türk üye bulunmayacaktı. Bu komisyonun ayrı bir bütçesi ve bayrağı olacaktı.
3- Anadolu’nun doğusunda iki yeni devlet kurulacaktı.
4- Ege Bölgesi’nin büyük bir bölümü ile İzmir Yunanlılara verilecekti. Ayrıca, Midye-Büyükçekmece çizgisinin batısında kalan Trakya bölümü de Yunanlıların olacaktı.
5- Arabistan ve Irak İngiltere’ye verilecekti.
6- Urfa, Antep, Mardin ve Suriye Fransa’ya verilecek, Adana’dan Kayseri ve Sivas’ın kuzeyine kadar uzanan bölge, Fransa’nın nüfuzu altında bulunacaktı.
7- İzmir bölgesi dışında tüm Batı Anadolu, Afyon’dan Kayseri’ye kadar uzanan çizginin güneyinde kalan topraklar İtalyan nüfuz bölgesi olacaktı.
8- Osmanlı Devleti’nin askeri gücü 50.700 kişiden ibaret olacak, Ordunun ağır silah ve uçakları bulunmayacak, deniz kuvveti 13 savaş gemisini geçmeyecekti.
9- Azınlıklara geniş haklar verilecekti.
10-Mali ve adli kapitülasyonlar (ayrıcalıklar) en ağır şekilde müttefik devletlere açık olacaktı.

PADİŞAHIM SEN ÇOK YAŞA DİYELİM. BİRİLERİ GİBİ..

mesele okumak değil ,okuduğunu anlamak...

ben Atatürk'ü severim gururda duyarım yaptıkları ile ama

ben çekiliyorum bu tartışmadan kolay gelsin..

İki bölüm izledim. Karılar güzel, taş. Gerisi hikaye.

güzelde payi, spartacus gibi vermiyorlar 🙂

Ne kadar kötü efektler... Sadece bir savaş sahnesine denk geldim ve izledim. Son izleyişim olacak gibiydi :D.

Bugün çıkan bölümü daha izlemedim henüz ama geçen haftaki efektler cidden çok kötüydü. Mesut Yar bile yazı yazmış hatta bununla ilgili "Keşke Topkapı Sarayı için uğraştıkları animasyonlara biraz daha az zaman harcayıp çok az daha fazla önem buna verselerdi" diye ben de katılıyorum. Topkapı Sarayı için hazırlanan animasyonlarda çok iyi değil evet ama yine de bence Türkiye için gayet yeterli. Daha önce herhangi bir dizimizde animasyon kullanıldı mı onu bile hatırlamıyorum ben. Ama tekrarlıyorum Macaristan Budin sarayı için yapılan animasyonlar cidden çok kötüydü, inanılmaz kötü hem de. Yani bırakın Türkiye'yi Zimbabwe'den bile beklemem, o derece. Herhalde sadece 2 hafta kullanılacak ne diye uğraşalım demişler (Ya da ne diye o kadar para verelim diye). Ama onun dışında ben hal daha yapılan işe saygı duyuyorum. Adamlar Topkapı Sarayı'nın birebir imitasyonunu yapmışlar. Türkiye'nin özellikle set konusunda ne kadar geride kaldığını düşünürsek yapılan işteki emeğin değerini bir kez daha anlarız bence.

Bir de Amerikan dizisi ile yatıp Amerikan dizisi ile kalkanlardanım. Ama şunu ekleyeyim "Muhteşem Yüzyıl" beni birçok Amerikan dizisinden çok daha fazla sardı ne yalan söyleyeyim. Ki özellikle bunlara zaten bitmiş olan rezalet Caprica, Heroes ve V'yi ekleyebilirim. Hele hele son bölümlerde ortaya çıkmaya başlayan;

Kısaca bana V ile Muhteşem Yüzyıl'ı karşılaştır derseniz açık yüreklilikle söylüyorum Muhteşem Yüzyıl, V'yi parçalar, tecavüz eder, yok eder 😀 Hele hele Caprica'yı hiç açtırmayın bile. Heroes derseniz eğer 1. sezon iyiydi 2. sezonun ortasından bitene kadar ise gözümde Adanalı dizisinden farkı yoktur...

Spartacus olayına da gelirsek. Spartacus'te çok bir b*k değil de izleme zevki güzel. Konu, senaryo olarak çok tırt yani -hele hele bu sezon- O da bildiğin 300'ün inanılmaz kötü bir çakması. Bir de bize gitmemesinin tarafı kıyafetler. Yani Spartacus'te, 300'de kullanılan bu kan teması kıyafetlerle çok iyi uyuyordu, yani kan zaten direk renk olarak direk aşk ve seksi çağrıştıran bir sembol. Üstüne üstlük o herifler cıbıl cıbıl, kaslı, terli oluyor üstüne bir de kan fışkırmaları falan girince iyicene seksapel oluyor görüntü, ki orada seçilen kanın fışkırma olayını bir daha düşünün renk beyaz olsa sizce onu neye benzetirdiniz 😀 Kısaca adamlar bize gizliden gizliye seks satıyorlar bilinç altından. Ulan diziyi izleyenler erkek tamamı, erkeğin seksisini ne yapsınlar diyebilirsiniz. Bu konu hakkında bir araştırma vardı. Erkeklerin %80'i mi %90'ı mı ne erkeksiz pornoyu sevmiyorlar mıydı neydi. Çünkü orada bir erkek olmadan kendinizi hikayeye kaptıramıyorsunuz. Bunun nedeni de işte adını tam hatırlamıyorum ama (Uğur hoca unuttum desem ağzıma sıçar 😀 ) ana karakter yerine falan kendinizi koyma dürtünüz. Kısaca verilen seks temasıyla birlikte siz kendinizi o Spartacus'un, Leonidas'ın yerine koyuyorsunuz. Konuya geri dönersem bizde tutmamasının sebebi bu, baştan aşağı hiç seksilik göstermeyen iğrenç kırmızı bir tulumla savaşırken (Bir de tertemiz 😀 ) hiçbir seksapelliği kalmıyor görüntünün.

Öte taraftan ben ilk 5 dakikayı gayet başarılı buldum. Evet Green Box hataları mevcut falan (Bir de maalesef uyuya kaldığımdan TV'de izleyemedim, netten izliyorum 15fps olarak, görüntüler gerçek ve/veya filtreli slow motion mı yoksa Ezeldeki gibi geçişli yavaşlandırılmış görüntüler mi anlamadım. Eğer ezeldeki gibiyse kötü olmuş, çünkü o tür yavaşlatmanın başka başka anlamları var sinematografide (Geçiş, cut vs. öncesi) ve böyle bir hatayı Taylan Biraderlere yakıştırmam. Ama öbür türlü ise gayet başarılı dediğim gibi. Bu konuda diziyi direk TV'den izleyen bir arkadaşın yorumunu bekliyorum.

Bir de son olarak kan göstermek yasak değil miydi yahu? Adamlar uçmuşlar resmen çünkü. Ama öbür taraftan kol-bacak kopma olaylarını iyi halletmişler. Göstermek yasak olduğundan hep kadrajın son çizgisinde bırakmışlar, bu sayede kopma-kesme olaylarını hem algılıyoruz hem de RTÜK'ün ceza vermek için bahanesi olmuyor.

Tatilde eve gelince evdekiler izlerken ben de izlemeye başladım. Geçen hafta yaptıkları animasyonlar ciddi anlamda çok kötüydü ve Show Haber'de bunların nasıl yapıldığını gösterdiler sanki çok iyi yapmışlar gibi.. Onun dışında bana güzel gibi geldi dizi. Tabii her bünyede nasıl bir etki yaratır bilinmez ama ben tarihte bilmediğim karakterleri dizide görünce internetten onları araştırmaya başladım. Üç bölüm izledim ve her bölümden sonra bu şekilde araştırıp yeni şeyler öğrendim. Yine de temelde entrikalar, aşk hikayeleri falan anlatan diziler benim pek ilgimi çekmediği için okula döndükten sonra takip edeceğimi sanmıyorum.

Senaryonun gerçekle ilişkisi hakkında kim ne dedi neresinde hata var bilmiyorum ama umarım gerçeğine ters gitmeden dizi devam eder ve insanlar en azından entrika izleme şevkiyle tarihi bilgiler edinirler 🙂