Ya o değilde; Kurbanda herkes danaya girer; bizde Canon 600'üne mi girsek:) @intercapiller, @onucuncu yle beraber 3 oluyoruz:) Her ay kamerayla 1'imize gün yaparız:D:))));
Toplaşırız beraber; biri sıcak sıcak senaryosunu alır, biri ortaya karışık kurgu yapar, diğeri birkaç eş dostunu toplar, beriki oturur patlamış mısır yer...
Kurban da, danaya değil, Canon'a girek biz.
======================
www.e-senarist.com
[email protected]
Valla ben bir tek senaryoyu yazar, kenara çekilirim, polemiğe de girmem.
Gerisini siz halledersiniz.
Deccal, gördüm seni sobe.
benim 550D var onu 5er 5er "kardeş payı" yaparız, onucuncuye de 0 kalıyor 😀
not: (D yi de biraz önce gülerken harcadım 😀 )
Ba ba ba.
Kös kös sitesine döneceğine, bir de kontratağa geçiyor. 🙂
Deccal, gördüm seni sobe.
Ankara’nın Dikmeni, bir daha seyredersem dürtün beni.
Dizi ayrı bir başlığı hak etmediği için buraya yazıyorum, sonunda da olayı Kardeş Payı’na bağlıyorum. Öncelikle Doğuştan Angara’lı olarak yukarıdaki deyimin orjinalini, Angara’ya maç seyretmeye gelen deplasman taraftarlarına söylettiren ve bir kısmı da uzaktan arkadaşım ve tanıdıklarım olan “Eski Ankaragücü Tayfası”na da; bu güne kadar gerçekleştirdikleri yağma, darp, gasp ve yaralamalardan dolayı Rabbimden ayrıca af diliyorum.
Muhteşem Yüzyıl gibi seyircisi kemikleşmiş bir dizi karşısında büyük bir başarı yakalayarak gününde ikinci olan ve 7,52 reyting ve 17,28 “share” yakalayan Ankara’nın Dikmeni dizisine daha önce de şöyle bir bakmıştım. Belki Dikmeni’mi hatta Dünya’nın en büyük dramlarının ve komedisinin yaşandığı Angara Pavyonlarını gösterir diye (gerçek niyetim belki “Sarı Tutku” çıkar diyeydi ama neyse) umut etmiştim. Ancak dizi İstanbul’da geçiyor. Tipik bir senarist dizisi. Basit bir çatışma bul, arka plana birkaç tip yerleştir, sonra bırak hikaye kendisi aksın gitsin. Bu dizideki çatışma kıroluk (kabalık, doğululuk) ile gentlemenlik (ilim irfan sahibi olma, batılılık) üzerine basitçe yerleştirilmiş. Hatta evrensel müzik bile bu çatışmaya konu olmuş. Becerikli saz – ukala piyanoya ve zavallı zile karşı. Dizinin kahramanı Dikmen, cahil olmasına rağmen, insan sevgisiyle dolu girişken bir amk çocuğu (AMK : Açık, mert, korkusuz aklınıza başka bir şey gelmesin.) Bu Anadolu çocuğu, batı tarzında yetişmiş hatta bu tarzda yetiştirilmiş bir kadınla yuva yapmış akrabasıyla beraber yaşamaya başlayınca; kıroluk ile gentlemenlik arasındaki çatışma başlıyor.
Pısırık, okumuş olmasına rağmen beceriksiz gentlemen ile bu gentlemenin samimiyetsiz, kendi insanını aşağılayan, batı tarzında yetişmiş eşi; dürüst, saf ve iyi niyetli Dikmen’e karşı komplolar kuruyor. Yani bir nevi paralellik yapıyorlar. Kıroyum ama para, sevgi, sandık, reyting bende anlayışı, üzerine akın akın gelen paralel komplolara rağmen tavan yapıyor. Hatta Dikmen hayatında ilk defa oynadığı bowlingte asıldığı kızın erkek arkadaşına (ki bu dandik sporda uzmanmış) üstünlük sağlıyor. Halkın çocuğu uzun adam, kötü adamlara karşı büyük bir zafer elde ediyor. Bu da yetmiyor Kahramanımız, yengesinin yüzlerce avroluk göz kremini, arkadaşının ayağındaki nasıra (bir nevi zenginden alıp fakir halkına hizmet sunmak adına) tahsis ederek, hem yardımseverliğini sergiliyor hem de Doğu düşmanı ukala batılı kadını cezalandırmış oluyor. Seyircide de katarsis zirve yapıyor. Diğer uyduruk sahnelerde de kahramanımız halkını hem güldürüyor hem de hizmet nasıl yapılırmış dersi veriyor. Garsonken siparişleri yanlış masaya getirdikten sonra, siparişleri masadan toplamak yerine masanın etrafına oturan ailelerin yerlerini değiştiriyor. Yani bir nevi önceden hizmeti sunuyor, sunduğu hizmetin yanlış olduğunu anlayınca da hatasını kabullenmek yerine mevcut hizmetinin yanlışlığını bilerek (Gezide AVM- 3.Köprü, Havalimanı, Kanalistanbul) oturmuş olan sistemi (ekosistem) ve kanunları (kamu ihale kanunundaki değişiklik sayısı 164 civarında) değiştiriyor.
Neticede;
1) Seçim analizi yapamayan sözde aydınların, evvela Aziz Nesin’in eserlerini ve sözlerini daha sonra da Türkiye’deki dizileri incelemesi gerektiği bir kez daha ortaya çıkıyor.
2) Kardeş Payı’nı eleştirirken diğer dizilerin düzeylerini de dikkate almakta fayda bulunduğu görülüyor.
3) Kardeş Payı kolaj (tekrarını zaten izlediğimiz için üçüncü kez seyretmek biraz bayıyor) yaptıkça biz de böyle dizileri seyretmeye ve böyle geyikleri çevirmeye mahkum oluyoruz.
Deccal, gördüm seni sobe.
...
Deccal, gördüm seni sobe.
.
...
Deccal, gördüm seni sobe.
Çaglar'ın serzenisindeki en onemli detay konsept bolum mantigi 1.5 bolum butcesiyle 2 bolim suresinde cekilen bolumler bunlar. Onlari benim yaziyor olmamin tek sebebi sahne gecisleri gorsel efektlerinin normal bolume nazaran 10 kat yogun olmasi ve kafamdaki sahne tasarimlarina uygun sahneler yazmaya calismam (minare kilif hikayesi )
Isler gucler 41 bölümdü ve sadece 5 bolum konseptti. 5 bolumluk isler gucler kimseye yaramazdi tabii ki. Diziyi dizi yapan diger senaristlerdi bu konuda hassas olmalari bu yuzden. Sekrorden birilerinin tek sinema forumunda olmasi onemli benimsinemalarim.com da ogrenmistim dizide yaptigim gecisleri sadiyi de ordan tanimistim bizim sizinib iki senaristi çağlar ve onayi da. Buralar sizin icin de bizim icinde eegerli. Biz mustakbel calisma arkadaşlarımizi takip edip sektor hakkinda bilgi paylasiminda bulunmak icin bu sitedeyiz. Bir yere de gittigimiz ettigimiz yok kirginlik olmasin iyi niyetinizden suphemiz yok emin olun. Yazi dili gariptir hassas olmak avantajlı 🙂 bir de ters biri degilim caglar ters :))
Operim gozlerinizden
Evlat öyle deme,mizah çok ama çok ciddi bir iştir!
Münir Özkul
.
İlginiz ve açıklamalarınız için teşekkürler.
Size hak veriyor ve özür diliyorum.
Deccal, gördüm seni sobe.
selçuk galtasaraylı, onay trabzonsporlu, ben beşiktaşlıyım, kamanlar neci onu bilmiyorum 🙂
metin ali feyyaz'ı kullanmak için beşiktaşlı olmak gerekmiyor. adam galatsaraylı diye çocukların adını hagi-popescu-taffarel koyacak hali yoktu heralde 🙂
Yapma be dostum. Ben çocuğunun adını; Diego, Armando, Maradona koyanı biliyorum:)))
Arjantinde yanlış anlamayın, bizim kuşakta böyle bir şey yapacaklar; 6.danda babası kesin kelleyi alır, evlat katili olurdu.
Metin Ali Feyyaz bizim kuşağın 1987-1993 yılları arasındaki en güzel yıllarıydı. O sıcaklığı ve samimiyeti halen hissederim. Dizinin tutulmasının en büyük etkisi bana göre; bu topraklara ait kaybedilmeye yüz tutmuş " yaşayıp özlediğimiz " sıcaklığı taşıyor olmasından kaynaklanıyor... Ve, zekice emek verilmiş. Emeği geçenlere de teşekkür ederiz. Bir izleyici 🙂
Adam gibi bir senaristimiz yok ki;
Rıdvan Oğuz Aykut koysun:)
O dönemlerde bir Galatasarayın üçlüsü yoktu; Pardon vardı;
Mesut Yılmaz, Mehmet Ağar, Haluk Ulusoy:)))
Daha önce bu yorumu yapmıştım:) Bu dizinin en güzel yanlarından birisi de bu aslında.
Mükemmel bir çalışma, "Bizimkiler" dizisinden sonra gelmiş geçmiş en iyi, aile dizisi.......
Pazıl gibi:) Tüm parçalar birbirini tamamlıyor ve güzel bir iş çıkıyor.
Bence bir sonraki bölümlerde; Ahmet ile Eda'nın üzerine oynanmıştır mutlaka da:) oynanmalıdır.
Çünkü, Twitter'da takip ettiğim kadarıyla; Eda ile Ahmet'in aşk bölümünü de baya merak almış.
2-3 Bölüm, Ahmet Kural'ı duygusal olarak çökertmek lazım.
Sonra deniz kenarında, bir türkü tutturur; Mettiiiinnn:D:)
"Bağlandı Yollarım Gel Gel "'i de bir söylesene; müthiş olurdu kanaatimce 🙂
Peçeteye değil ama; maile yazıp gönderiyorum.
Bu türküleri kim seçiyorsa; Haydar Haydar'dan beri çok güzel.
http://www.dailymotion.com/video/x8w2es ... arim_music
Link göndermekte sorun yoktur umarım?
Emeklerinize, duygunuza, ilhamınıza, oynayanlara, İngiliz anahtarınıza sağlık 🙂 emeklerinize sağlık.
Yav, orda da;
- Alektarlar paspaspasın altında galık :D:))))
Yüreğinize sağlık.
Sevgiyle.
======================
www.e-senarist.com
[email protected]
Bu arada erik fiyatları da 100 TL'den 5 TL'ye düşmüş.
Artık, haftaya Kardeş Payı'nı seyrederken erikte yiyebileceğiz 🙂
Deccal, gördüm seni sobe.
bu sayfadaki tüm uyarıları sanki beni abim paylıyormuş gibi içten buluyorum, payımıza bu düştüğü için üzücü tabi..
bu sayfadaki tüm uyarıları sanki beni abim paylıyormuş gibi içten buluyorum, payımıza bu düştüğü için üzücü tabi..
Abinin paylamalarının işe yaramadığını görüyorum 🙂
Yapma 🙂
Deccal, gördüm seni sobe.