Forum

Ezel

51 Gönderi
17 Üyeler
0 Reactions
11.3 K Görüntüleme
(@kezzap)
Gönderi: 0
Admin
 

Güzel dizi! Biraz daha kısa olabilse işte her bölümü, o zaman efsane olabilecek bir potansiyele sahip bence.
İki bölüm izledim şu ana kadar, bende yarattığı izlenim bu.

 
Gönderildi : 14/02/2010 5:12 pm
(@anila)
Gönderi: 0
 

Dizinin senaristleri bir televizyon programında, dizideki bir takım şeyleri The Count of Monte Cristo filmi ve romanından aldıklarını söylediler. Acaba bunun için telif ödemişlermidir?

 
Gönderildi : 27/02/2010 7:06 pm
 Düd
(@dud)
Gönderi: 0
 

Direkt adını kullanmadığınız ve konuyu birebir almadığınız takdirde zaten o esinlenme olur, çok doğal bir şey. Kitabı okumadım, diziyi de çok kabaca biliyorum ama telif gerektirecek kadar birebir aldıklarını sanmıyorum. Hikâye örgüsü benzerdir tahminimce.

Bildiğim kadarının, anlatabildiğim kadarı.. Eylem Planı.
Ömrünüzde duymadığınız bir sporla ilgili Türkiye'de ve dünyada neler yaşanıyor diye meraktan çatlıyorsanız Laff Ultimate'a beklerim.

 
Gönderildi : 27/02/2010 8:13 pm
(@kezzap)
Gönderi: 0
Admin
 

Sıcağı sıcağına bildiriyorum. Bu haftaki bölüm efsaneydi. Bir haftalık ara iyi gelmiş senaristlere.

 
Gönderildi : 09/03/2010 2:17 am
(@enjeksiyon)
Gönderi: 0
 

Sıcağı sıcağına bildiriyorum. Bu haftaki bölüm efsaneydi. Bir haftalık ara iyi gelmiş senaristlere.

Bak burada da diyesim geldi 🙂

şimdi daha çok seviyorum seni hayat, hadi...

 
Gönderildi : 09/03/2010 3:11 am
(@kezzap)
Gönderi: 0
Admin
 

Sıcağı sıcağına bildiriyorum. Bu haftaki bölüm efsaneydi. Bir haftalık ara iyi gelmiş senaristlere.

Bak burada da diyesim geldi 🙂

Ehehe. 🙂

Abi herkesin bir popisi vardır.
Takip edelim popüler işleri, iyi yanlarını alalım. 🙂

 
Gönderildi : 09/03/2010 3:35 am
 Düd
(@dud)
Gönderi: 0
 

Muhalif olmanın ilk şartı mümkün olduğunca fazla kaynaktan beslenmek olmalı, haksız mıyım kezzo? Eleştirdiğin şeyi tanımadan nasıl eleştirebilirsin ki? Misal bana abazan derler ama tek niyetim kadınları eleştirmek, ondan yani.

Bildiğim kadarının, anlatabildiğim kadarı.. Eylem Planı.
Ömrünüzde duymadığınız bir sporla ilgili Türkiye'de ve dünyada neler yaşanıyor diye meraktan çatlıyorsanız Laff Ultimate'a beklerim.

 
Gönderildi : 09/03/2010 4:29 am
(@payitaht)
Gönderi: 0
 

Sıcağı sıcağına bildiriyorum. Bu haftaki bölüm efsaneydi. Bir haftalık ara iyi gelmiş senaristlere.

O alttan sürekli akan müziği kesmedikleri sürece 5 dakikadan fazla izleyemem o diziyi. Kabir azabı gibi valla. Nasıl izliyorsunuz, helal sizlere.

 
Gönderildi : 09/03/2010 6:06 pm
(@hegel)
Gönderi: 0
 

Sıcağı sıcağına bildiriyorum. Bu haftaki bölüm efsaneydi. Bir haftalık ara iyi gelmiş senaristlere.

O alttan sürekli akan müziği kesmedikleri sürece 5 dakikadan fazla izleyemem o diziyi. Kabir azabı gibi valla. Nasıl izliyorsunuz, helal sizlere.

Müzikle, 2 sn altında kesmelerle, o karakterlerin sittin sene öyle laflar edemeyeceklerine rağmen, o lafları ederek diziyi gerçeküstü tuhaf bir türe dönüştürüp rayından çıkarmalarıyla, tembellik etmeyip 2 tane güzel kitap okusak dayının güzel sözlerinin alasını göreceğimize rağmen, onun ağzından güzel tonlamalarla duyunca kendimizden geçmemizle, kısacası yerleşik kalıpları kırmak yerine yerleriyle oynayarak bizi etkilemeleriyle öne çıkan bir dizi. Ama bu bir kandırmaca. Yine de kaliteli bir eğlencelik deyip geçelim. İşimiz asıl sinema.

Ayrıca hep aynı yöntemi kullanmak kabak tadı vermedi mi? Bir planım var. Ama onların planına dahil. Yani onların planlamalarına benim ki de dahil. Plan içinde plan. Karşılıklı plan mantığı. Güzel de, artık yeterince anlaşıldı ve kullanışlı olmaktan çıktı.

Kalem Oynatan İle Ayı Oynatanın Buluştuğu Yer

http://kalemoynatanileayoynatannbulutuuyer.blogspot.com.tr

 
Gönderildi : 09/03/2010 6:29 pm
(@kezzap)
Gönderi: 0
Admin
 

Abi mükemmel dizi falan demiyoruz zaten.
Türkiye standartlarının ötesinde, Amerikan dizilerine yakın bir dizi.
Buradan bile eleştirilebilir belki ama, farklılık yaratma çabasını, asıl farklılıkları ve devrimi yaratma potansiyelini bünyemizde barındıran bizler için önemli bir referans sadece.

Ayrıca o müziği altına koymazlarsa, o kesmeleri de yapmazlarsa kimse izlemez bu diziyi.
Bu haliyle bile anamın babamın aklını karıştırıyor. Müzikler kesmeler akıcılık sağlıyor en azından.
Tarkovski izleyen kitleye basit gelir ama benim anam babam Ezel'le birlikte, Akasya Durağı da izliyor yani, onu düşünmeleri gerekiyor yapanların.
Benim de hitap etmek istediğim kitlenin içinde anam ve babam da olduğundan Ezel'i de Akasya Durağı'nı da önemserim, neyi sevdiklerini anlamaya çalışırım.

Yoksa kitle aptal, hiçbir zevkleri yok, bunlar nasıl şeyler izliyor demek işin kolay yanı.

 
Gönderildi : 09/03/2010 7:53 pm
(@baco)
Gönderi: 0
 

Bence de çıtayı yükselten bir dizi. Kezzap'ın da dediği gibi sanki adamlar daha da zorlayacak seyirciyi ama anlaşılabilmesi için belli bir altyapı lazım o zaman da. Sonuçta hem ticaret hem sanat bu. Benim gördüğüm çoğu işten iyi. Lost'tan heyecanlı en azından artık 😀

- baço

 
Gönderildi : 09/03/2010 8:03 pm
(@hegel)
Gönderi: 0
 

Ben de mecburen her gün bir yerli dizi izliyorum. Keyif aldığım anlar da oluyor elbette. Ezel şu anda 1 numara kabul etmeli herkes. Ama başka türlü bir şeyler de olmalı, olabilir. Mesela saat 12'den sonra 30 dakikalık korku serileri gibi. Siyah-beyaz seriler olabilir. Televizyoncular ve yapımcılar bu boşluğun farkında değil. Ummadığınız şeyler tutabilir. Ben halkıma güveniyorum. Bizi şaşırtabilir. Aykırı bir komedi olabilir; Kevin Smith tarzı mesela. Bu potansiyel var. Film Fabrikası, içinde bir çekirdek kadro oluşturup bir proje hazırlasa. Her şeyiyle kendi içinden çıkan. Bu beni heyecanlandırıyorsa sizi hayli hayli heyecanlandırmalı.

Kalem Oynatan İle Ayı Oynatanın Buluştuğu Yer

http://kalemoynatanileayoynatannbulutuuyer.blogspot.com.tr

 
Gönderildi : 09/03/2010 8:12 pm
(@kezzap)
Gönderi: 0
Admin
 

Ben de mecburen her gün bir yerli dizi izliyorum. Keyif aldığım anlar da oluyor elbette. Ezel şu anda 1 numara kabul etmeli herkes. Ama başka türlü bir şeyler de olmalı, olabilir. Mesela saat 12'den sonra 30 dakikalık korku serileri gibi. Siyah-beyaz seriler olabilir. Televizyoncular ve yapımcılar bu boşluğun farkında değil. Ummadığınız şeyler tutabilir. Ben halkıma güveniyorum. Bizi şaşırtabilir. Aykırı bir komedi olabilir; Kevin Smith tarzı mesela. Bu potansiyel var. Film Fabrikası, içinde bir çekirdek kadro oluşturup bir proje hazırlasa. Her şeyiyle kendi içinden çıkan. Bu beni heyecanlandırıyorsa sizi hayli hayli heyecanlandırmalı.

Bunu söylemeye çalışıyorum ben de zaten.
Bütün izlenen dizilerin programların içinde değerli şeyler olduğu düşüncesinden hareket edip,
bunların ne olduğunu keşfedip, bunları kullanarak daha içerikli işler yapabiliriz.

 
Gönderildi : 09/03/2010 8:18 pm
(@payitaht)
Gönderi: 0
 

Tarkovski izleyen kitleye basit gelir ama benim anam babam Ezel'le birlikte, Akasya Durağı da izliyor yani, onu düşünmeleri gerekiyor yapanların.
Benim de hitap etmek istediğim kitlenin içinde anam ve babam da olduğundan Ezel'i de Akasya Durağı'nı da önemserim, neyi sevdiklerini anlamaya çalışırım.

Yoksa kitle aptal, hiçbir zevkleri yok, bunlar nasıl şeyler izliyor demek işin kolay yanı.

Bi sen önemsiyorsun zaten, biz önemsemiyoruz hiç. Ne kadar kolay ahkam kesiyorsun ordan. Çektiğim her şeyi önce anneme babama izletir, onların onayını ve görüşlerini alırım. Ama bahsettiğimiz şey bu değil. Bahsettiğimiz şey bize sunulan ve ...mış gibi gösterilen, algımızı yönlendiren pespayelere açtığımız savaş. Ben bir cephede olmaktan bahsediyorum ve bunu politik bir söylem olarak söylemiyorum. Alternatif bir kültür oluşturmak zorundayız ve bunun savaşını veriyoruz. Muhabbeti avam bir şekilde hemen Tarkovsky'e getirmenin de bir manası yok. O adam taşşağını koymuş ortaya, kol gibi filmler yapmış. Onun da ilerisine geçmekten bahsediyorum, daha da ileriye: Ötesine. Bunu ancak kabullendiğimiz benliğimizden sıyrılarak yapabiliriz, öyle oturduğumuz sıcak koltuğumuzdan yazılar yazarak değil. İşin kolay yanından bahsetme bana, önce arenaya çık bakalım. Gör kolayını zorunu.

Bunları açıp telefonda yüzüne de söylerdim ama herkes görsün diye buradan yazıyorum. Bizlere yapılacak en kötü ithamı, kolaya kaçma ithamını yaptığın için çok sinirlendim. Bu başlığa başka cevap da yazmayacağım.

 
Gönderildi : 09/03/2010 8:23 pm
(@kezzap)
Gönderi: 0
Admin
 

Tarkovski izleyen kitleye basit gelir ama benim anam babam Ezel'le birlikte, Akasya Durağı da izliyor yani, onu düşünmeleri gerekiyor yapanların.
Benim de hitap etmek istediğim kitlenin içinde anam ve babam da olduğundan Ezel'i de Akasya Durağı'nı da önemserim, neyi sevdiklerini anlamaya çalışırım.

Yoksa kitle aptal, hiçbir zevkleri yok, bunlar nasıl şeyler izliyor demek işin kolay yanı.

Bi sen önemsiyorsun zaten, biz önemsemiyoruz hiç. Ne kadar kolay ahkam kesiyorsun ordan. Çektiğim her şeyi önce anneme babama izletir, onların onayını ve görüşlerini alırım. Ama bahsettiğimiz şey bu değil. Bahsettiğimiz şey bize sunulan ve ...mış gibi gösterilen, algımızı yönlendiren pespayelere açtığımız savaş. Ben bir cephede olmaktan bahsediyorum ve bunu politik bir söylem olarak söylemiyorum. Alternatif bir kültür oluşturmak zorundayız ve bunun savaşını veriyoruz. Muhabbeti avam bir şekilde hemen Tarkovsky'e getirmenin de bir manası yok. O adam taşşağını koymuş ortaya, kol gibi filmler yapmış. Onun da ilerisine geçmekten bahsediyorum, daha da ileriye: Ötesine. Bunu ancak kabullendiğimiz benliğimizden sıyrılarak yapabiliriz, öyle oturduğumuz sıcak koltuğumuzdan yazılar yazarak değil. İşin kolay yanından bahsetme bana, önce arenaya çık bakalım. Gör kolayını zorunu.

Bunları açıp telefonda yüzüne de söylerdim ama herkes görsün diye buradan yazıyorum. Bizlere yapılacak en kötü ithamı, kolaya kaçma ithamını yaptığın için çok sinirlendim. Bu başlığa başka cevap da yazmayacağım.
Tek bir şey söylüyorum:
Anlamsız yere üstüne alınmışsın. Dizi müzikleriyle ilgili söylediklerim dışında sana cevap vermedim ki.
Hiçbir şekilde seni ya da herhangi birini kastetmedim...
Zaten seni kastediyor olsam adını veririm, böyle böyle demişsin ama, ben böyle düşünüyorum Bilal derim.
Ben daha genel bir fikir paylaştım, daha genel karşı olduğum elitist bir algıyı eleştirdim, doğrudan sana bir şey yoktu. Senin elitist bir insan olmadığını bilen bir insan olarak sana nasıl böyle bir damga yapıştırmış olabilirim ki? Yapıştırsam da gelir yüzüne söylemem mi? Bu kadar arkadaşlığımız yok mu? Her yerde sinemaya birlikte başladığım insan, benim için çok önemlidir, şimdi adam kalktı dişiyle tırnağıyla uzun metraj film çekti, böyle bir adamla bu işe başladığım için içten içe gurur duyuyorum dediğim adam için "kolaya kaçan, insanların beklentilerinin farkında olmayan insan" mı diyeceğim ben. Diyeceğimi düşünmüşsün ki böyle yazmışsın
Eyvallah, senin de benim hakkındaki fikirlerini öğrenmiş oldum bu yanlış anlama vesilesiyle.
Sağolasın.
Böyle birden tersine dönebiliyormuş işte insanlar, eyvallah...
Benim senin hakkında söyleyeceğim herhangi bir sözü ismini vermeden söyleyeceğimi düşünmen bile komikkken üstüne bir de anlamadığım bir şekilde zehir kusmuşsun. Şaşırdım, üzüldüm.
Ama anladım... Bundan sonra muhattap olmam olur biter.
Eyvallah...

Ekleme: Tarkovski'yi de çok severim. Bunu en iyi bilenlerden biri de sensindir. Tarkovski gibi film çekmenin kolaycılık değil dünyanın en zor işlerinden biri olduğunu da düşünürüm.

 
Gönderildi : 10/03/2010 3:50 am
Sayfa 2 / 4
Paylaş: