Forum

En iyi isiklandirma?

16 Gönderi
6 Üyeler
0 Reactions
4,695 Görüntüleme
(@muharip)
Gönderi: 29
Başlığı açan
 

Merhabalar.
Bu ise ayiracagim 200 ila 300tl arasi butcem var. Bu butce araligina gore en iyi isiklandirmayi ariyorum. Elimde bir kac kucuk amator projede kullandigim 250W iki tane bahce isiklandirmasi var (koctas).

Simdi sorularim.

Elimdeki isiklarla Spielberg kareleri yakalayamiyorum dogal olarak :). Bir kac tane 1000 ve 500luk bahce isiklandirmasi (sari) daha almayi dusunuyorum. Butceme gore ne onerirsiniz?

Su led teknolojisini arastirdim. Muhtesem tonlar elde edilebiliyor. Saniyorum bir tek led degil bir kac isik teknolojisi daha var. Acaba hic bahce projektorlerine yatirim yapmayip bu islere mi girissem? Ama teknik bilgim cok az. Bana biraz neyin iyi oldugu ve neyi nereden almam konusunda yardimci olmalisiniz 🙂

Isiklara semsiye seklinde aluminyum folyodan reflektor yapmak mantikli midir?

Buradaki alternatifler hakkinda ne dusunuyorsunuz?

Bu isiklara ayaklik nereden bulabilirim ?

Vereceginiz her cevap benim icin hayati onem tasiyor. Cevaplarinizi beklyorum. Tesekkurler.

 
Gönderildi : 29/06/2010 5:40 pm
 Hepa
(@hepa)
Gönderi: 0
 

200-300 liraya hiçbir ışık alamazsın kusura bakma.
Bahçe ışığı yerine eko ampulleri denemeni öneririm. 75w'lık (tungstene eş değer 300w) 15 liraya ampuller var.

*our AC-130 in the air

 
Gönderildi : 30/06/2010 11:33 am
(@kykgm)
Gönderi: 0
 

öncelikle merhaba kolay gelsin elindeki kamera pro. amatörmü onu bilmeden ışık desteği alamassın ama tavsiyem benim fikrim dogu banka git bodrum kat yada 2. kat ta ışık üzerine çok fikir alırsın + unomat 500 1000 dönüşümlü fanlı ışık 140 dolar + kdv 250 civarı
tabi senin elindeki kamera çok önemli şimdiden başarılar

Yaş, milliyet yada özgeçmiş önemli değil; önemli olan söyleyecek bir şeyin olması.

^^KYKGM^^

 
Gönderildi : 30/06/2010 12:25 pm
(@muharip)
Gönderi: 29
Başlığı açan
 

öncelikle merhaba kolay gelsin elindeki kamera pro. amatörmü onu bilmeden ışık desteği alamassın ama tavsiyem benim fikrim dogu banka git bodrum kat yada 2. kat ta ışık üzerine çok fikir alırsın + unomat 500 1000 dönüşümlü fanlı ışık 140 dolar + kdv 250 civarı
tabi senin elindeki kamera çok önemli şimdiden başarılar

Yorumunuz icin cok tesekkurler. Izmir`de oturuyorum. Kameram canon 550d dslr. Isik konusunda hic bir bilgim yok. Unomati internette arastirdim bir turlu birinci elini bulamadim, bahsettiginiz model filme belli bir seviyede de olsa isiksal tat katmak icin yeterli midir?
200-300 liraya hiçbir ışık alamazsın kusura bakma.
Bahçe ışığı yerine eko ampulleri denemeni öneririm. 75w'lık (tungstene eş değer 300w) 15 liraya ampuller var.

Tesekkurler. Eko ampulleri arastirdim. Peki bi yuz lira daha yukseltsem butce araligini, studyo aletleri satin alamaz miyim yine?

 
Gönderildi : 30/06/2010 9:09 pm
(@kezzap)
Gönderi: 0
Admin
 

Bahçe ışığı hiçbir işe yaramaz. Ortamı ısıtıp kokutmaktan başka...

Onun yerine kiralama yöntemine gidebilirsin, ya da hepatitb'nin tavsiyelerine uyabilirsin.

Ama unutmaman gereken şey, iyi bir ışık bilgisiyle doğal ışık ve küçücük ampüllerle bile fena sonuçlar almayacağın.
Eline aldığın birkaç ampülle bol bol deneme çekimi öneririm.

 
Gönderildi : 01/07/2010 3:54 am
 Hepa
(@hepa)
Gönderi: 0
 

Bütçen 1-3 milyar arasında değilse alamazsın.

*our AC-130 in the air

 
Gönderildi : 01/07/2010 6:09 am
(@trackless)
Gönderi: 0
 

Fotografcıları gezmeyi dene,
eski, antika niteleğinde sürekli ışık sağlayan sac spotlar var saklayanlar oluyor, iş görebilir,
led içinse herhangi bir elektronik dükkanına gidip, power led lerden sürekli ışık kaynağı oluşturmak istiyorum dersen sana yardımcı olurlar.

Ayrıca bir görüş derim.

http://www.netfotograf.com/ilan.asp?ad_id=26252 " onclick="window.open(this.href);return false;

 
Gönderildi : 01/07/2010 1:45 pm
(@kykgm)
Gönderi: 0
 

netfotograf taki ışık güzel ama google den araştırırsan daha iyileri çıkar eğer sinema dizi gibi dış mekan çekimi yapacağım anydıtlatma falan dersen orda dur biz kısa filmciler iç mekan ışıkları kullanırız gerektiğinde dış meken için ya ışıklı alan seçeriz yada şahsen ben kullandım üst model araç farı uzun ları yak reflektör ve yansıtıcılarla işi bitir tabi ormanda isen yoksa orman çekimi için mevcut ışık yetmiyor (tepe ışığı gibi)+ jeneratör + ışık bilgim yok diyorsun biraz ışık değilde ışık kullanımı hakkında bilgi edin

Kısa Filmde Işık Kullanımı
Ses, Işık, Görüntü
Işık, sinema öğrencileri ve meraklılar arasında en az bilinen ve hakkında en çok soru işareti olan alan diyebiliriz. Çoğu sinema heveslisi kafasında “Film çekerken ışığı nereye koyacağım?” gibi tuhaf sorularla işe başlar. Genelde uzun uğraşlara rağmen istenen etki elde edilemez ve hayal kırıklıklarıyla çekim sona erer.

Işıkla ilgili yazılmış hemen her kitapta görebileceğiniz gibi film yaparken ışığa üç temel nedenle ihtiyacımız var: Pozlama, fiziksel etki ve psikolojik etki.
1- Pozlama yani kullandığımız görüntü üretici sistemin (bu video kamera için CCD adı verilen bir mikroçip, film kamerası içinse kimyasal bir şerit) “kabul edilebilir” görüntüler üretebilmesi için belirli bir ışık seviyesini tutturmamız gerekiyor. Peki ama “kabul edilebilir” ne demek?
Ev yapımı sinema başlığı altında olduğumuzu düşünerek film kamerasını bir yana bırakıp video kameralar açısından durumu gözden geçirelim. Video kamera üreticileri son kullanıcıyı etkilemek için reklamlarında “mum ışığında bile çeker” deseler de işin aslı tabii ki böyle değil. Bir CCD’nin gerçeğe yakın renkler, doygun siyahlar, tam beyazlar üretebilmesi ve görüntüde karlanma olmaması için belirli bir seviyede ışığa ihtiyaç var. Bu “belirli seviye” tabii ki kameradan kameraya değişebilir ama iddia edildiği gibi “sıfır” ışıkta çeken kamera pek gerçekçi değil.
Işığın ilk geçtiği yer mercek. Her merceğin de belli bir ışık geçirgenliği var. Kameraların içinde merceğin ışık geçirme potansiyelinin tükendiği durumlarda devreye giren veya kullanıcı tarafından devreye sokulan “kazanç - gain” adı verilen bir özellik var. Bu özellik sayesinde mikroçipin üzerine düşen ışığı olduğundan yüksekmiş gibi kabul etmesi sağlanıyor. Bunun bedeli ise griye dönen siyahlar, patlayan beyazlar, renklerde solukluk ve görüntünün genelinde bir karlanma oluyor. Ama yine de bir görüntü elde etmiş oluyorsunuz. Kameralar “kazanç” değerini desibelle ölçüyorlar. İdeal şartlarda bu ayar sıfır desibel olmalı ya da başka bir deyişle “kapalı” olmalı. Demek ki ortamda yeterince ışık yoksa ve kameramızda da açacak diyafram kalmadıysa yapacak tek şey var: Işık yapmak. Buna birazdan döneceğiz.
2 - Fiziksel etki : Işık bize nesnelerin formları hakkında, hacimleri ve dokuları hakkında bilgi verir. Bir yumurtanın fotoğrafını çektiğinizi düşünün. Eğer ışık yumurtanın üzerinde hiç gölge yaratmasaydı elde edeceğimiz görüntü hacimden yoksun, iki boyutlu bir görüntü olurdu. Halbuki gölgenin varlığı bize yumurtanın formu hakkında, dokusu hakkında, uzaydaki konumu hakkında bilgi veriyor. Aynı şekilde ışık bize zamanı, mevsimleri, geceyi ve gündüzü bildiriyor. Gölgeler uzunsa akşam veya sabah olduğunu anlıyoruz. Gölgeler sertse ve derinse (yani çok hızlı şekilde siyaha gidiyorsa) gece olduğunu anlıyoruz. Kısaca ışık bize fiziksel ortam hakkında bilgiler veriyor.
3 - Psikolojik etki : Işık bizi belli ruh hallerine sokabilir. Floransan ile aydınlatılmış bir devlet dairesi ile abajurlarla aydınlatılmış bir lokanta aynı hissi vermez. Demek ki ışık dünyayı algılayışımızı değiştirir.
Işık bizim temel malzememiz çünkü görüntümüzün temelini ışık oluşturuyor. Türkiye ışık açısından çok fakir bir ülke ne yazık ki. Evlerimizi aydınlatma kültürümüz üzerine keşke birileri bir araştırma yapsa. Yıllardır şu soruyla hep karşılaşırım: Neden Türk filmleri Amerikan veya Avrupa filmleri gibi görünmüyor? Bu basit sorunun pek çok cevabı var ama ben sadece birkaç basit cevapla yetineceğim:
Çünkü onların evlerini aydınlatma biçimleriyle bizimki aynı değil, çünkü o ülkelerin güneş ışığını alış şekilleri, iklimleri farklı ve evlerini döşeme şekilleri, şehir dokuları bizimki gibi değil.
Basit bir örnek üzerinden gidelim: 1970′lerde evlerimizi yukarıdan sarkan duylara takılmış ampullerle aydınlatırdık. Daha zengin olanlar “avize” adı verilen kabaca süslenmiş ampullerle aydınlatırdı. Bu tür aydınlatmaya filmcilikte sert ışık (hard light) adı verilir. Noktasal bir kaynaktan ve tam tepeden gelen ışık sert gölgeler yaratır. 1980′lerde halojen lambaların yaygınlaşmasıyla Türkler “yansıyan ışığı” keşfettiler.
Tavandan sarkan ampule göre daha yumuşak, daha göze hoş gelen bir ışığı vardı bu lambaların. Gölgeler neredeyse yok oluyordu, insanlar olduklarından güzel görünüyorlardı.
Tabii ki bu iki yaklaşımın dışında da bir odayı aydınlatmanın yüzlerce yolu bulunabilir. Ama temelde sorun yine ekonomik ve kültürel: Doğal olarak fakir bir ülke elektriği az tüketmeye çalışır, bu yüzden de tavandan sarkan lamba en doğru seçimdir çünkü en az enerjiyle en çok ışığı verir ve ayrıca avize almayı gerektirmediği için de ucuzdur. Yine fakir bir ülkede insanlar duvarlarını beyaza veya açık renklere boyarlar. Türkiye’de herhangi bir boyacıya koyu bir rengi kabul ettirmenin ne kadar zor olduğunu fark ettiniz mi? Neden mi? Çünkü açık renk boya daha ucuzdur, daha kolay kapatır, ışığı daha iyi yansıtır, elektriği daha az harcamanızı sağlar.
Peki ama şimdi iyice kafamız karıştı: Bütün bunların sinemayla ilgisi ne? Nasıl ışık yapmak gerekiyor?
Yukarıda ışığın en temel iki kalitesinden söz ettik aslında: Işık ne kadar noktasal bir kaynaktan geliyorsa o kadar serttir, derin gölgeler yaratır. Işık ne kadar geniş bir yüzeyden geliyorsa o kadar yumuşaktır, gölgeler yok olmaya başlar. Normal bir film setinde değişik yapıda ve güçte bir çok lamba, yansıtıcılar, flag adı verilen ışığı kesmek için kullanılan malzemeler (Türk sinema sektöründe “zenci”diye anılması ilginçtir), çeşitli yumuşatıcı perdeler, renk filtreleri, ışığı yükseğe çıkarmaya yarayan ışık ayakları ve daha birçok alet bulunur. Bu aletlerin hepsi aslında ışığı kontrol etmeye, yönlendirmeye yararlar. Işığı kontrol edemezseniz ışık sizden kaçar ve (özellikle açık renk boyalıysa) duvarlardan, halılardan, giysilerden yansıyarak yaratmak istediğiniz etkiyi bozar. Kısaca film çekeceğiniz mekanın aydınlatması kötü, duvarları beyaz boyalı, pencereleri küçük, odadaki eşyalar çirkinse elinizden pek bir şey gelmez.
Profesyonel ışık ekipmanı ve ışıkçı kiralamak iyi bir fikir gibi görünse de hem pahalı hem de “ev yapımı sinema” ruhuna uygun değil. Öyleyse ne yapmak gerekiyor?
Son yılların efsanevi görüntü yönetmeni Darius Khondji (Yedi - Yaratık 4- Evita) “ışık yapmamasıyla” da ünlendi. Röportajlarında sık sık belirttiği gibi Khondji ışığı dekorun içine yedirmeyi seven bir sinemacı. Yedi’deki (Seven) bazı sahneler sadece el fenerleriyle aydınlatılmıştı.
Neden biz de aynısını yapmayalım? Bir evde çekim yapacaksanız o evin aydınlatma ruhunu kullanın veya değiştirin. Hem gerçekçi olur hem de sizi dertten kurtarır. Burada karşılaşacağınız sorun ışıkların güçsüzlüğüdür veya eksikliğidir. Çözümü ise çok basit: Bol bol ampul ve ev tipi aydınlatma ekipmanı alın. Marketlerde 25 kuruşa ampul bulabilirsiniz. Çok ucuza masa lambaları, abajurlar da bulabilirsiniz. Yine yapı marketlerde bulacağınız tabaka strafor (beyaz köpük) bir tarafına alüminyum folyo kaplandığında harika bir yansıtıcı haline gelir. Her kirtasiyecide bulunabilecek aydınger sert ışığı yumuşatmak için ucuz ve etkili bir araçtır. Evin kendi lambası güçsüz mü? Hemen daha güçlü ampul takın ve yeniden deneyin. Yine mi yetmedi? Bir abajur eklemeyi deneyin, televizyonun ışığını kullanın, pencereyi açın sokak lambasından destek alın, yansıtıcıyı kullanın… kısaca ortamdaki ışıkları yönlendirin ve güçlendirin.
Tabii her zaman paçayı kurtaramayabilirsiniz. Çekim gece ve dış mekandaysa sorunlar büyür. Bu yüzden çekim yapacağınız yerleri düşünürken şunları dikkate alın:
1- Sahnenin gece dışarıda geçmesi şart mı? Mümkün olduğunca gece sokaklarda çekim yapmayın. Işık yeterli olmaz. Elektrik de alamayacağınız için jeneratör bulmanız gerekebilir.
2- Gece olması şartsa bol ışıklı bir yerde geçebilir mi?
3- Gece etkisi isteniyorsa sabaha karşı güneş doğmadan önceki 15 dakikada çekim yapılabilir. Bu sürede etrafta bir aydınlık vardır ama hala gecedir.
4- Arabada çekim yapacaksanız güçlü bir gemici feneri arabanın iç ışığını taklit edecek şekilde kullanılabilir.
Gündüz iç mekanda çekim yapacaksanız dertleriniz azalıyor. Pencereye karşı çalışmak gibi hatalar yapmazsanız genelde ışık yapmanıza bile gerek olmaz. Işığı daima arkanıza, sağınıza veya solunuza almaya çalışın. Gündüz dış mekanda çekim yapacaksanız güneşin çok dik olduğu saatleri tercih etmeyin. Daha çok akşam üstü veya sabah saatlerinde çalışın.
Işık üzerine iki sayfada çok şey söylemek zor. Ama ışık yapmanın kuralları da çok keskin değil. Temelde her sahne yeni bir problemdir ve ancak kendine has bir şekilde çözülebilir. Dünyaca ünlü görüntü yönetmeni Nestor Almendros Days of Heaven’da gemici fenerlerinin içine güçlü ampuller yerleştirmiş ve çekimi sadece bunlarla yapmıştı. Greg Toland mum ışığında film çekmişti. Dünyanın her yerinde sorunlara alışılmadık, beklenmedik çözümler getiren insanlar başarılı oluyor. Sektördeki ışık şeflerinin çoğu buna karşı çıkacaktır ama her zaman “ışık yakmak” gerekmiyor. Bazen yakmadığınız ışık daha güzeldir: Aynen Almendros’un yaptığı gibi. Bazen de yaktığınız ışık her yeri pırıl pırıl yapar ama yine de görüntü çok kötüdür: Aynen Türk televizyon dizilerinin çoğunda olduğu gibi.

Yaş, milliyet yada özgeçmiş önemli değil; önemli olan söyleyecek bir şeyin olması.

^^KYKGM^^

 
Gönderildi : 01/07/2010 3:04 pm
(@muharip)
Gönderi: 29
Başlığı açan
 

Bahçe ışığı hiçbir işe yaramaz. Ortamı ısıtıp kokutmaktan başka...

Onun yerine kiralama yöntemine gidebilirsin, ya da hepatitb'nin tavsiyelerine uyabilirsin.

Ama unutmaman gereken şey, iyi bir ışık bilgisiyle doğal ışık ve küçücük ampüllerle bile fena sonuçlar almayacağın.
Eline aldığın birkaç ampülle bol bol deneme çekimi öneririm.

Goruslerinizi paylastiginiz icin tesekkurler. Dusunceleriniz benim icin cok onem tasiyor.

Evet, elimdeki isiklarla cekim yaptigimda fazla isinma sorunu oluyor.

Kiralama anlayisina karsiyim biraz. Cunku zaten aletleri kullanamiyorum, bir ogrenme surecinden gecmem gerekiyor urunle oynayarak. Ancak o alete tamamen hakim oldugumda, elimde yoksa kiralama yontemine gitmek mantikli gibi.

Ampuller, bahce isiklandirmasindan daha iyidir diyorsun yani. Bu benim bir cok guvendigim/bildigim sandigim seyi yikiyor 🙂 Butun parami ampule mi yatirmaliyim?
Bütçen 1-3 milyar arasında değilse alamazsın.

Bu fazlaca aykiri degil mi amator sinemaciliga.. Isik sorununu cozmek isteyen herkes bu kadar yatirim yapmak zorunda mi?
Fotografcıları gezmeyi dene,
eski, antika niteleğinde sürekli ışık sağlayan sac spotlar var saklayanlar oluyor, iş görebilir,
led içinse herhangi bir elektronik dükkanına gidip, power led lerden sürekli ışık kaynağı oluşturmak istiyorum dersen sana yardımcı olurlar.

Ayrıca bir görüş derim.

http://www.netfotograf.com/ilan.asp?ad_id=26252 " onclick="window.open(this.href);return false;

Butun pratik bilgiler icin tesekkur ederim. Bana onerdiginiz urun tarzinda bir sey ariyorum internette surekli. Fakat Izmir"de yasiyorum, simdiye kadar internette profesyonel sirketler disindaki amator saticilarla yaptigim iki alisveriste de kaziklandim. Izmir"de veya internet uzerinden satis yapan buyuk bir firmadan bulamaz miyim onerdiginiz urunu?
netfotograf taki ışık güzel ama google den araştırırsan daha iyileri çıkar eğer sinema dizi gibi dış mekan çekimi yapacağım anydıtlatma falan dersen orda dur biz kısa filmciler iç mekan ışıkları kullanırız gerektiğinde dış meken için ya ışıklı alan seçeriz yada şahsen ben kullandım üst model araç farı uzun ları yak reflektör ve yansıtıcılarla işi bitir tabi ormanda isen yoksa orman çekimi için mevcut ışık yetmiyor (tepe ışığı gibi)+ jeneratör + ışık bilgim yok diyorsun biraz ışık değilde ışık kullanımı hakkında bilgi edin

Cok tesekkur ederim tecrubelerinizi/goruslerinizi paylastiginiz icin. Buraya eklediginiz yaziyi daha once gozucuyla okumustum, bu sefer daha dikkatli okudum. Cok fazla yaraticiliga tesvik ediyor, fakat bu iste yaratici olabilmek icin egitimini almak veya cok fazla tecrube sahibi olmak lazim sanirim. Ikisi de bende eksik 🙂

Googledan isik arastirma isine bir tam gunumu verdim, sizin ve Trackless"in onerdigi turde bir turlu isik bulamadim (guvenli bir yerden, sifir). Belki nasil aramam gerektigini bilmiyorumdur. Sizin ve Yakinimda fotograf/sinema isiyle ilgilenen kimse olmadigi icin tek cozum arastirmak. Belirli bir arastirmanin uzerine gecmeden foruma pek sormuyorum zaten. Dis mekan icin aluminyum folyo ile hazirladigim basit bir yanstici var elimde 🙂

 
Gönderildi : 01/07/2010 6:28 pm
 Hepa
(@hepa)
Gönderi: 0
 

Stüdyo aleti istiyorsun, yani profesyonel ışık sistemleri ama hem de amatör sinemacıya aykırı değil mi diyorsun?

Profesyonel aletlerin fiyatları böyle yapacak bir şey yok.
http://www.ekincifotograf.com.tr/urun.asp?id_urun=434 " onclick="window.open(this.href);return false;
http://www.sahibinden.com/ilan/alisveris-kamera-fotograf-isiklandirma-ve-studyo-ekipmanlari-sabit-isiklar-hedler-c-10-1000w-fanli-tungsten-halogen-surekli-isik/detay " onclick="window.open(this.href);return false;
http://www.tripodfoto.com/urun.php?PID=2622 " onclick="window.open(this.href);return false;
http://www.tripodfoto.com/urun.php?PID=3244 " onclick="window.open(this.href);return false;

*our AC-130 in the air

 
Gönderildi : 01/07/2010 7:07 pm
(@kezzap)
Gönderi: 0
Admin
 

Benim bildiğim ve de kullanmaya çalıştığım kadarıyla bahçe ışıklandırması genel bir aydınlatma sağlıyor.
Nokta aydınlatmaları için faydalı olacağını sanmıyorum.
Ben faydalanamamıştım.

Işık kuramıyla ilgili çok güzel bir kitap çıktı, adını bulup yazacağım, onu alıp okumanı ve teorisini kaptıktan sonra gerekli olan malzemeleri araştırmanı öneririm.
Çünkü anladığım kadarıyla, "ışığı alayım hayatım kurtulsun her şey mükemmel olacak, şahane ışıklandırmalar yapacağım" gibi bir düşüncen var.
Bu çok yanlış. Sen de çok sık karşılaştığımız bir hataya düşüp ışık kaynağına bir şekilde ulaştıktan sonra, her tarafı parlak, aydınlık, hiçbir dramatik yapısı olmayan ışıklar yaratabilirsin.
Bunun önüne geçmek için de teorisini bilmen lazım.
Işık kaynağından önce buna yoğunlaş.

Kitap Şu: http://www.ilknokta.com/urun/48354/Sinema-ve-Televizyon-Icin-Aydinlatma-Teknigi.html

 
Gönderildi : 01/07/2010 7:10 pm
(@trackless)
Gönderi: 0
 

Valla kırmızı kafayı 200 liradan daha uyguna bulamazsın,
zaten genel olarak 3'lü, 2'li set şekilde satıyorlar sıfır ürünleri.

http://www.creativevideo.co.uk/public/view_item_cat.php?catalogue_number=arri_redhead-kit " onclick="window.open(this.href);return false;

o ilanda ki ürünü
muhtemelen kendileri yapıyorlardır,
eğer sorunu çözecekse 100 lira yol parası verip,
ürünü yerinde görmeye değer bence,
İzmir'de bulabileceğini sanmıyorum çünkü.

 
Gönderildi : 01/07/2010 10:46 pm
(@kykgm)
Gönderi: 0
 

http://urundetay.php?dis=5&id=231 " onclick="window.open(this.href);return false;
http://www.polatfoto.com/ " onclick="window.open(this.href);return false;
dostum ben üç ay ışık arştırdım ve 1000 w 4 tane aldım ama çekimlerden zevk almadım şehvini kırmak istemem ama ışıkları yakınca her aydınlık renklendirme ayrı sorun tonlama ayrı sorun vs vs sıkıntı daha artıyor içmekanda rahatsın müthiş görüntüler alıyosun ama dış mekanda kabak gibi ortada kalıyosun şahsen ben bunları yaşadım en son gündüze karar verdim mecburen gece çekimlerde oluyo tabi ama ışıklı alan tercih ediyorum relax yanı naturel tamamen

Yaş, milliyet yada özgeçmiş önemli değil; önemli olan söyleyecek bir şeyin olması.

^^KYKGM^^

 
Gönderildi : 02/07/2010 1:06 pm
(@kykgm)
Gönderi: 0
 

SENİN ANLATATMAK İSTEDİĞİN KARŞI TARAFIN ANLADIĞI KADARDIR KYKGM

Yaş, milliyet yada özgeçmiş önemli değil; önemli olan söyleyecek bir şeyin olması.

^^KYKGM^^

 
Gönderildi : 02/07/2010 1:07 pm
(@sickman)
Gönderi: 0
 

kykgm karşı tarafın anlayamama nedenlerinden biri de hiç kullanmadığın noktalama işaretleri olabilir. Cümle nerde başlıyor nerde bitiyor, koştura koştura okuyorum yazdıklarını. Bir de o özdeyişin orjinali "ne kadar bilirsen bil , anlattıkların karşındakinin anlayabildiği kadardır" olabilir, sahibi de Rumi olabilir.

www.fadeoutstudios.com - www.soberworks.ist - www.budabi.tv

 
Gönderildi : 02/07/2010 1:53 pm
Sayfa 1 / 2
Paylaş: