Cevabını bilmediğim, hakkında ufak tefek fikirler sahibi olduğum, ama neredeyse foruma koyulan bütün filmlerde karşımıza çıkan bu sorunu nasıl halledeceğiz?
Bu işte sese eğilen insan sayısının azlığından insan bulamıyoruz.
Ankara'da örneğin film çekecek olsam kamerayı teslim edecek insan bulurum da sesi teslim edecek insan bulamıyorum. Forumda onca yönetmen görüntü yönetmeni varken bir iki tane sesçi var.
Biz iyi yapalım, öğretin demiyorum. Ama büyük hatalar da yapmayalım.
Minimum ekipman gereksinimi-maksimum sonuç denklemine neler girer?
Bu başlıkta zamanla biriksin buna verilecek cevaplar.
Görüntüyü neden güzel alamıyoruz sorusu sorulduğunda bir sürü cevap sıralanabilir, peki ya seste? Neden yapamıyoruz? Sesçimiz yok. Tamam. Ama alemde bu işle amatör olarak ilgilenen sesçi de yok zaten pek. O zaman ne yapacağız?
çok güzel başlık, biriksin abi, biz de faydalanalım.
benim gördüğüm kadarıyla:
kameranın mikrofonu kullanılınca kaliteli bir ses beklemek hayal,
AGC'yi kapatmadan tıslamadan ve sesin ani iniş çıkışlarından kurtulunamıyor,
bir de harici mikrofon olsa bile kamera üstüne takılınıp kullanıldığında konuya uzak kalındığında ses seviyesinde ciddi bir düşüş var, yani boomla kullanmak lazım mikrofonu ya da yaka mikrofonu, uzak sahnelerde.
boom dediğin harbi boom ama benim kullandığı vokal mikrofonu olmuyor. Sende rode vvar işini görmüyormu intercapiller? Ben bir deneme yapıcam ses kaydı konusunda bi bilgisayara mikrofon bağlıycam, bi canona mikrofon takıcam birde camcorder ile sesi alıcam hepsini paylaşıcam burda uzaklıklarınıda belirtip. Gitar çalarım yada konuşurum bir metin okurum bakalım nasıl olacak test.
Galiba en iyi tercih, işi en iyi yapanların yaptığı gibi dublaj.
*our AC-130 in the air
Cidden güzel başlık. Ben ille de ortamın sesini de almak istiyorum. Bu kedi tüyü denen şeyler var, onlar işe yarıyor mu rüzgarlı havalarda filan? Bir de dublaj çok sahte durmuyor mu Hepa?
yaşamak mı zor yoksa yuvarlak masa aks mı?
boom dediğin harbi boom ama benim kullandığı vokal mikrofonu olmuyor. Sende rode vvar işini görmüyormu intercapiller? Ben bir deneme yapıcam ses kaydı konusunda bi bilgisayara mikrofon bağlıycam, bi canona mikrofon takıcam birde camcorder ile sesi alıcam hepsini paylaşıcam burda uzaklıklarınıda belirtip. Gitar çalarım yada konuşurum bir metin okurum bakalım nasıl olacak test.
sopayla mikrofonu bir araya getirecek bir aparat bulamadım, hanımın tokayı deniycem en son 😀
bantlamak istemiyorum ama o da son çareler arasında.
mikrofonu sopayla kullanmadım henüz. ama her an kullanabilirim 😀
Sesin sorun olmasının nedeni bu işi yapmaya başlayıncaya dek sesin farkına varılmaması. Ancak olmayınca farkına varılıyor ve o zaman "nasıl yapmalı?" sorusu soruluyor.
Elbette bu işin ideali tamamen en az bir, tercihen 2 kişinin tamamen bu işle ilgilenmesi. Harici ses aygıtı, boom ve yönlü mikrofon şart. Videomic olsun, hatta kardioid olsun, ne olursa olsun ses kaynağına yakın olmalı.
Bunlar yoksa, en azından bir mikrofonu laptop ya da netbook'a girerek kadraj dışında durup ses kaynağına yakın olacak birileri lazım. Parazit vb oluyor ama sistemde bazı ayarlar yaparak bunları azaltmak mümkün. İlginç biçimde kullanılabilecek temiz kayıtlar elde edilebiliyor.
Bir de en önemlisi sağlam bir kulaklık. Şimdi amatör işi için gidip de monitör kulaklık önermeyeceğim ama en azından tizleri veren bir kulaklık ile kayıtta dinleme yapmalı. Kulakiçi kulaklık olsun vb yeterki arka plan seslerini, dipleri duyacağınız ve seviye ayarı yapabileceğiniz bir sistem gerekli.
Kamera mikrofonunu unutun. Başarılı olması için iç mekanda, yansımasız, duvarların perde/pano ile kapalı olduğu, köşelerin görülmediği vb çok bilinmeyenli bir şekilde mucizevi bir konum bulursanız kabul edilebilir bir ses elde edilebilir.
Dublaj ise son çare çünkü amatör projelerde zaten filmin sorunlu olan görsellik-oyunculuğuna bir ruhsuzluk darbesi daha vuruyor. Yani ses iyiyse filmi yükseklere taşıyor, kötüyse daha bir batırıyor.
Daha özel sorunuz varsa onlara da bakalım.
Sinema hem bir hastalık hem de tedavisinin ortak adıdır.
Sorularınızı özel mesaj yerine forum üzerinden herkese açık sormanızı rica ediyorum.
Eğer sesi teslim edeceğiniz biri ya da ne yaptığınızı bilecek kadar tecrübeniz yoksa önce o tecrübeye ulaşmayı deneyin. Kamerayı ve mikrofonu ister boom pole ile ister başka yöntem ile yerleştirin, deneme çekimi yapıp sesin ne durumda olduğuna bakın. Ses almanın bir çok yolu var ve bunlar forumda daha önce yazıldı bir yerlerde. Bence elinizdeki altlere göre önceden deneme yapmak en mantıklı yol. Onun haricinde anlatılacak şeyler çok spesifik detaylara girer.
Bence en kolayı montajı bitirip, Sickman'in İkitelli'deki ofisinin kapısını çalmak 🙂
Abi geçen haftalardaki buluşmada da bu mevzu açıldı. Herkes yönetmen, herkes görüntü yönetmeni diye şikayet ediliyor. Ben de senarist/yönetmen olmak istiyorum ama foruma girdiğim günden beri diyorum ki ses, ışık, görüntü, kurgu vs. ne olursa olsun yardım etmeye, çalışmaya hazırım. Çünkü iyi bir yönetmen olmak için film yapımı ile ilgili her mevzuda bir bilginin, bir fikrinin olması gerektiğini düşünüyorum ki bu yüzden Christopher Nolan gibi bir adam benim idolüm. Lakin bugüne kadar 2 arkadaş dışında biri gelip bir şey demedi.
Mesela ses senin bahsettiğin kadar diğer arkadaşların da sorun ettiği bir konu ve tabi benim de. Ses ile ilgili yıllar önce foruma bir soru sormuştum. Ses rötuşu veya ses post-production'ı nasıl olur diye. Sadece "surround mix yapılır kayıttan sonra" cevabını almıştım. Daha sonra kendim araştırdım, öğrendim audio post-production da varmış. Ki böyle olmasa zaten Akademi ödüllerinde 3 ayrı ses ödülü olmazdı. İnsan sesinin tonlarıyla oynayıp daha iyi hale getirmekten tut, atmosfer sesi kaydı ve uygulamasına ve hatta foley'e kadar birçok mevzuda bilgi edindim.
Neyse konumuzdan sapmayalım. Bence iyi bir ses kaydı yapmak için illa ki ses teknisyeni olmaya gerek yok, biraz merak biraz da çaba yeterli. Eray Dinç'in filmindeki ses kaydına herkes hayran kaldı, ses kaydını yapan Emrah'ın ise asıl işinin sesle alakası bile yok. Ülkede herkesin yönetmen-görüntü yönetmeni olmayı istemesini bir dezavantaj olarak görüyoruz ama bence bu istenirse bir avantaja bile çevrilebilir. Daha önce de bunu dile getirmiştim, eğer tüm bu yönetmen olmayı isteyen arkadaşlar gerçekten iyi bir yönetmen olmayı istiyorlarsa bu tür detay işlere de yoğunlaşmalı. Nasıl 10 tane çalgı aletini çalmayı bilen bir müzisyenin, 1 tane çalmayı bilenden daha iyi eserler çıkarması daha olası ise yönetmenlik konusunda da bu böyledir.
Nasıl sizler herkesin yönetmen olmasından şikayetçiyseniz ben de bu husustan şikayetçiyim. Ve eminim benim gibi düşünen daha birçok arkadaş da mevcuttur forumda.