Bende öyle düşünüyordum 🙂 .ıSatıcı ile anlaşırsırız inşallah .
Ek: O nedenle Türkiye'de amatör için tek yol kablolu yaka mik. Paçadan mı çıkar, sırttan mı artık onu ayarlayacaksın. 🙂
Biraz araştırayım onun da başlığını açarız o zaman.
http://www.sahibinden.com/ilan/alisveri ... 7221/detay
model olarak daha düşük herhalde ama performansı nasıl acaba ?
http://www.sahibinden.com/ilan/alisveri ... 4041/detay
Buda kablolusu.Kabloluyu kullansak,direkt tascam a bağlasak aynı performansı verirmi ( Tbi konuşan kişi fazla hareket etmemeli)
sataman, ilk linkin bozuk. İkincideki de kablolu mu yoksa kablosuzun mikrofonu mu anlayamadım. Kablo uzunluğunu belirtmemişler.
Ek: Evet tahminim doğru. Bu kendi başına kablolu olarak kullanılan türden değil de kablosuz takılan türden bir mikrofon. Jakın kökündeki vidalı bilezikten hatırladım. Bunu ses kayıt aygıtına doğrudan takamazsın. Jak yanaşmaz. Takılacağı yerde vidalı yuvası olmalı.
Sinema hem bir hastalık hem de tedavisinin ortak adıdır.
Sorularınızı özel mesaj yerine forum üzerinden herkese açık sormanızı rica ediyorum.
http://www.sahibinden.com/ilan/alisveri ... 7221/detay
İşe yararmı acaba.Fark çokmudur. g3 ile
G2 bir önceki model ama bence bunu alacağına almışken daha yeni ve daha az kullanılmış olacağını varsaydığım G3'e yönel. Onu da biraz pazarlıkla 1000'i altına alabilirsin bu devirde. Dolar coşmuş iken alıcı bulabildiğine şükretmeli satıcılar.
Sinema hem bir hastalık hem de tedavisinin ortak adıdır.
Sorularınızı özel mesaj yerine forum üzerinden herkese açık sormanızı rica ediyorum.
ok . Fulgra
CheesyCam'den taze video geldi.
Kablosuz mikrofonlar 4 parça ( alıcı-verici-mikrofon-kayıtçıya bağlanan ara kablo).ilanlarda ayrıca reciver li olanları görüyorum.Reciver li olanların fonksiyon farkı nedir acaba?
Tşk.
Aslında hepsi receiverli. Senin kastettiğin herhalde üzerinde antenleri olan yatay alıcı modelleri. Aslında hepsinin mantığı aynıdır. Mikrofon vericiye girer, verici alıcıya aktarır, alıcıdan ses kayıt aygıtına gönderilir. O dikdörtgen kutu türünden alıcıya sahip olanlar daha çok sabit sistemler. Yani konferans merkezi vb yerde duran alıcılar.
Piyasada genelde set olarak satılyor; bir kutu alıcı, bir adet el mikrofonu ve bir adet de yaka ya da kulak mikrofonu. Bu sistem bizim işe yaramaz. Bize sadece yaka modellerinden lazım. Alıcının kutu mu yoksa bel türü mü olacağı kullanımı belirler sadece. Kutu türün adaptörü vardır ve şebekeye takman lazım. Alıcı portatifse TV-video işlerine daha yatkındır.
Sinema hem bir hastalık hem de tedavisinin ortak adıdır.
Sorularınızı özel mesaj yerine forum üzerinden herkese açık sormanızı rica ediyorum.
Fulgura ,anladığıma göre,her sette recıcer vardır ama tipi değişiktir.Bel-kutu tipi olarak bilinirler.''alıcı portatifse '' dediğin herhalde bel tipi ve röportaj/kısa film işlerinde daha kullanışlıdır,ayrıca şebekede istemez.Hadi bakalım yine başladık bir ekipmanı araştırmaya.Alırımda inşallah.(.En son akg44 kulaklık al demiştin almıştım.Sana sormadan almıyorum zaten 🙂 ) .
2.El alırken sağlam olduğunu test ederken nelerine dikkat etmemiz gerekir ?
Evet, dediklerin doğru. 2. eli bilmenin bir yolu yok. Genelde portatifler daha çok hırpalanır. Gövde sağlam görünüyorsa, en önemli unsur mikrofondur. Bunlar devamlı çekiştirilen şeyler ve kablo ince oluyor. Bir TV kanalı ve Video prodüksiyon şirketi bunları düzenli kullanıyorsa en çok 2 yılda bir mik değişir çünkü kablo kopari yere düşer kırılır, dağılır vb. Mik fiyatını daha önce gönderdiğin linkte görebilirsin. O nedenle görünüşü ne derece hırpalandığını anlatır ama elbette adamlar habire yere düşürmüş ve içini kırmışlar da olabilir sonuçta. Cep telefonu gibi düşün; 2. el alırkn her şey temiz gibi gözükebilir ama 2 gün sonra kilitlenmeye başlayabilir. Elektronik alet sonuçta. Alırken denemek lazım iyice ki o bile garanti değil. Ben şahısla ayrıntılı görüşürdüm ve denerdim şahsen. Sesi iyice açıp bakmalı ve parazit yapmamalı kesinlikle. Kablo eziklikleri vb ne kadar kullanıldığının göstergesidir. Kasa üzerinde darbe vb var mı bak derim.
Sinema hem bir hastalık hem de tedavisinin ortak adıdır.
Sorularınızı özel mesaj yerine forum üzerinden herkese açık sormanızı rica ediyorum.
Ok Fulgura. 2. ellerin bu kadar hassas olduğunu bilmiyordum.Demekki alırken ,acele etmeden sıkı bir kontroldan geçirmek gerek.Benim link verdiğin sette , kasa çizikten görünmüyordu.Fazla önemli değil ,içi önemli demiştim ama,dediğine göre bu kadar darbeli olan bir setin içininde pek sağlam olma şansı az.
Benim yanımda asistanlar gözümün önünde arkadaşımdan ödünç aldığım G3 setini iki kez boyun hizasından yere düşürdüler. Kapakları falan dağıldığı için "kesin kırıldı" dedim ama ikisinde de toparladık ve çalıştı. Yani sorun olmadı ama yarın olmayacağı demek değil. Bu aletler çok hırpalanıyor. Üzerine takılan kişi profesyonel ve alışkın değilse kendi çıkarmaya kalkıyor, çekiştiriyor ya da çıkarılırken elden kayıyor. Birçok mikrofonun bağlantı yeri sıyrılmıştı bu nedenle. Gönderdiğin linklerdekiler fena görünmüyorlar ama sanki birinin mik kablosu ezik gibi. Dediğim gibi bakmak lazım ve risk almadan olmuyor.
Sinema hem bir hastalık hem de tedavisinin ortak adıdır.
Sorularınızı özel mesaj yerine forum üzerinden herkese açık sormanızı rica ediyorum.
Aman aman ... baktığın ürün EW100, ve İkinci el olarak fiyatı yüksekmiş. Zaten yazımı okuduysan sana EW-112p yi tavsiye ettim. 100 biraz eski teknoloji kaldı. Özelliklede Ülkemizde band aralıklarının daralmasından kaynaklı, birazdaha yeni ürünlere veya 2,4Ghz bandını kullanan cihazlara yönelmek doğru olacaktır.
http://imageshack.us/photo/my-images/440/netoz.jpg/" onclick="window.open(this.href);return false;" onclick="window.open(this.href);return false;