Sesli çekilmiş bir filme dublaj yapılırken oyuncuların seslerinin kısılması ama ortam sesleinin kalması gerekiyor. Peki bu nasıl yapılıyor. Sonuçta oyuncuların sesleri mutlaka ortam seslerine karışacaktır.
sanırım ayrıca bir de ortam sesleri kaydediliyor diyalog çekimlerinden sonra veya önce.
İLK UZUN METRAJ FİLMİM : www.zamakfilm.com
http://www.yabancifilm.com" onclick="window.open(this.href);return false;
AZRAİL
http://www.youtube.com/watch?v=F68E08k_U5w" onclick="window.open(this.href);return false;
GERÇEK DÜŞ
http://vimeo.com/10479111" onclick="window.open(this.href);return false;
Eğer öyle yapılmayıp iş işten geçtiyse insan sesini filtreleyip ayıran bir uygulama kullanmak lazım. Voice removal diye ararsanız bulabilirsiniz. Orjinal görüntüdeki insan sesini "olabildiğince" azaltır, üstüne dublaj biner.
Sinema hem bir hastalık hem de tedavisinin ortak adıdır.
Sorularınızı özel mesaj yerine forum üzerinden herkese açık sormanızı rica ediyorum.
Ortam sesleri derken sadece atmosfer seslerini kastetmiyorum. Hareket bağlı tüm sesler.
örneğin oyuncu konuşurken bir yandan elbisesinin sürtünmesi, sağa sola dokunmaktan kaynaklanan sesler, ayak sesleri vs. sonucunda falan birsürü ses çıkıyor.
dublajlı holywood filmlerinde nasıl oluyor da bu harekete bağlı sesleri oyuncu sesinden ayırıyorlar. acaba harekete bağlı sesleri konuşma üstüne gelirse foley yapıp ayrı kanalda mı veriyorlar?
Evet genelde yapılan foley işlemidir. Hatta çekimde alınan sesin olabildiğince diyalog olması, geri kalanın ses mühendisinin ve foleycinin çalışması olması tercih edilir ama bütçe ve zaman durumuna göre değişir elbette. Dediğiniz şeyleri foley tamamlıyor.
Sinema hem bir hastalık hem de tedavisinin ortak adıdır.
Sorularınızı özel mesaj yerine forum üzerinden herkese açık sormanızı rica ediyorum.
http://www.filmfabrikasi.com/forum/viewtopic.php?f=82&t=7208 " onclick="window.open(this.href);return false;
Hatta çekimde alınan sesin olabildiğince diyalog olması, geri kalanın ses mühendisinin ve foleycinin çalışması olması tercih edilir
ben bunun tam tersini biliyordum. yani olabildiğince doğal gerçek sesler kullanılması, o makanda ve o zamanda oluşan sesler olması, kurtarmıyorsa veya istenilen etkiyi vermiyorsa foley yapılması diye düşünüyordum.
Yanlış anlaşılmasın. Aslında aynı şeyden bahsediyor olabiliriz. Orada kastım orijinal ortamın sesini kullanmamak değil. Herşeyin en güzeli doğalı sonuçta. Zaten öyle yapmadıkça iş hem zorlaşıyor hem de zaman ve para açısından maliyet artıyor. Fakat bu konunun her zaman özel duruma göre yapılması gerektiğini gördüm. Yani her planın ve çekim ortamının kendince sorunu var ve buna göre çözümünü bulmalı. Bir mekanda temiz ses kaydı konusunda sorun yoksa zaten dert değil. Benim sizin konuyu açan sorunuzdan anladığım sanki bir çekim yaptınız ve diyaloglarla ortam birbirine girdi de siz bu iki unsuru birbirinden ayırmak istiyorsunuz. İşte bunu engellemek için esasen ses kaydı alınırken katmanlar halinde davranmak lazım.
İki örnek vereyim başıma gelen. İstasyonda çekim yapıyoruz ve oyuncuların sesleri ve hatta diğer tüm sesler trenin sesi tarafından bastırılıyor. Orada zaten ne yaparsan yap diyaloğu alamazsın. Genel ortamı tren dahil orada kayda aldık, oyuncuların sesleri uçtu gitti, onu da dublajla hallettik. Ne yaparsak yapalım temiz diyalog olmazdı. Lav da yönlü mikrofon da kurtarmaz uğultu içinde. Bu gibi durumda arka plan egemen olduğu için (görüntüde tren var, düdük çalan adam var, arkada konuşanlar vb var) diyaloğu mecbur sonra yaptık.
Başka bir iç mekan çekiminde temiz diyalog alalım diye oyuncularda lav mikrofon var ama elbise hışırtısı bile giriyor. Oturup kalkmalar bile gürültülü. Harici ile oturup kalkmaları aldık, bu kez diyalogla örtüştü (çevrilen kitap sayfası sesi var, kadeh çıngırtıları ve üstüne arka planda çalan jazz müziği binecek). Beceremeyince kaliteli yönlü mikrofonla diyaloğu olabildiğince temiz aldık, oturup kalkmaları ve sayfa sesini vb foley yaptık, arka plan seslerini ve müziği de doğal kayıttan ama biraz efektten geçirip en alta yerleştirdik. Sayfa sesini foley yapmak dert değil, oyuncu kadının kahkahasını aynen tutturamıyorsun sonra. Öncelik diyalogda.
Çok ses üstüste binince katmanlı çalışmak lazım. Her birini ayrı ayrı işlemek gerekebiliyor. O zaman da en sorunlusu diyalog çünkü en temiz o olmalı. O nedenle genelde çekimde diyaloğu olabildiğince temiz ve diğer seslerden bağımsız almalı (ilk örnekteki durumlar bunun harici örnekler). Bunun dışında ortam seslerini de tercihen o ortamdaki sesleri ayrı kaydederek, olmuyorsa foley/efekt vb ile yapmalı. Çevre seslerinde hata kabul edilebiliyor ama diyalogda aynı şansın yok. Dublaj belli oluyor ve ortama oturmak daha zor.
Bir de özellikle Türkiye'de çok başa gelen bir durum var. Sesçi deneyimli değilse arka planda olan biten ne varsa giriyor ve taa postta farkediyorsun. Kamyon geçmiş, binada kapı çarpmış, uzaklardan birinin telefonu çalmış, Aygaz melodisi var vb bunlar çekimde farkedilmiyor görüntüye odaklandığımız için.
O nedenle benim ağzım yanarak öğrendiğim şey, görünmeyen harici ortam seslerini (rüzgar, kuşlar, lokanta gibi yerlerde insan uğultusu, varsa deniz sesi vb ortam derinliği hissi verecek herşey) olabildiğince mekanında ve temiz, başka şeyle örtüşmeden kaydederek bir katmanda toplamak, biraz daha duyulanları (kağıt hışırtısı, kapı sesi, sandalye sürmesi, oturup kalkma, bardak koyma vb) ayrı bir katmanda ve gerekirse de foley ile toplamak. Bu ikinci katman görülen unsurların sesleri olduğu için daha kaliteli olmalı ve diyalogla örtüşmemeli. Foley burada devreye giriyor. En üste de diyalog konuyor. En alt katmanda kayma olsa da sorun değil çünkü görülen bir şeyle örtüşmüyor. En üstte ise görüntü ile sesi sorunsuz tutturmalısın. Bir kadın oyuncunun önemli bir yerdeki kahkahası ile dalga sesinin ya da arka plandan gelen bir kadeh sesinin örtüşmesini başka türlü engelleyemezsin.
Yukarıdaki linkteki foleycinin videsundaki kılıç şakırtıları ve at nalları ikinci katmandır. Birinci katman ise diyalog yani ön sesler. Onları boomla ya da lav ile alıyorsun. Bir de ormanın ortam sesi var ki en arkaya (3. katman) konuyor.
Foley güzel iş, zevkli iş ama adam deli olur o işte. Evinde 50 çift ayakkabı var adamın. Her zemindeki ayak sesi ve yürümeyi ayrı ayrı yapmak durumunda. DÜnyadaki hemen hemen tüm kuşların sesi, vb vb. Sırf japon kılıcı şakırtılarının olduğu bir CD görmüştüm. Geçen Mayısta zindan kapısı sesi aradım bir hafta. Netteki sesler üzerinden oynayıp uydurdum. Güzel de tam deli işi.
Sinema hem bir hastalık hem de tedavisinin ortak adıdır.
Sorularınızı özel mesaj yerine forum üzerinden herkese açık sormanızı rica ediyorum.
teşekkürler çok aydınlatıcı oldu.