İlginç bir fikir. Hatırladığım kadarıyla hiç takıntı boyutunda bir porno maceram olmadı ama arkadaşlarımdan birinin sabah 9dan akşam 11e kadar porno sitelerde dolaşıp gün boyunca 'içine attıklarını(!)' gece 11 gibi dışarı attığını biliyorum 🙂 . Bi de zeka geriliği yaşayan bazı çocukların ergenlik döneminde -ne hissediyolar, nasıl bir bilince sahipler bilmiyorum- sürekli uçkurlarına odaklandıklarını görmüştüm. Doğru anladım mı ya da yardımcı olabildim mi bilmiyorum ama umarım işine yarar. Kolay gelsin 🙂

acr bu alternatif sözlük diye adlandırılan ekşi gibi yerlerden baya materlyal bulabilirsin gibi düşünüyorum.

I can't stop masturbating diye bir televizyon belgeseli var, gerçi porno üzerine değil o ama belki yardımcı olur o da araştırmana.

tşk.ler yeterince şey buldum ama genede yazmaya devam edin. Saol ous baktım.

Benim de üzerine film çekmeyi bir aralar düşündüğüm,(hatta hala düşünüyorum) bir konudur.

Ben daha çok pornoyla değil pornografiyle ilgileniyorum ama.
Yakında çıkacak olan bağımsız dijital sinema dergisi b2 (bekare)'ye yazdığım yazının bir kısmında pornografiyle ilgili bir iki şey karalamıştım belki işine yarar. (Derginin reklamını da yapmış olalım böylece)

Şu kadarını söyleyebilirim şimdilik, bana kalırsa porno ilişkileri( her türlü ilişkiyi) "hükmetme" üzerinden algılayanların takık olduğu bir durumdur. Çünkü porno (ve aslında pornografi) içimizdeki hükmetme güdüsünün bir yansımasıdır.

Böyle bir film yapacaksan önemli olan kullandığın dil olacaktır. Porno ile ilgili film çekerken pornografik bir sinema dili kullanırsan hoş olur. Bununla da ne demek istediğimi yazıyı okuyunca anlarsın.

pornografi sana göre nedir kezzap?

@ACR
Pornografiği sadece seks filmleri,cinsel saplantılar,seks bağımlılığı vs.. şeyler düşünüyorsan hiç başlama derim.

Benim için pornografi bir köpeği balyozla kafasını ezmektir, civcivleri suya atmaktır, karınca ezmektir.

Pornografi çocuk yaştan beri hükmetmeye, öldürmeye, yaşatmaya, güçsüz üstünde hak sahibi olmadır.Bundan zevk almaya dayanır diye düşünüyorum.Senin bahsettiğin seks filmleri de bastırılmış bu duyguların paralelidir.

Hepa güzel açıklamış aslında...

Burada detaylı olarak anlatmam pek mümkün değil ama genel olarak şöyle bahsedeyim: (www.b2dergi.com'daki yazımın pornografi kısımını da okuyabilirsin.)

Pornografinin temeli "hükmetmeye" dayanır. Bir kişinin diğeri üzerinde hakimiyet kurması durumunun "taraf tutarak" gösterildiği her durum bana göre pornografiktir. Misal porno film pornografisini ele alalım:

Orada olay erkeğin hükümdarlığının perçinlenmesidir. Kadın cinsel ilişkiye girilecek ve zevk aldırılarak erkeğin amacını gerçekleştirmesini sağlayacak pasif bir kişidir. Bu ilişki algılayışında porno film sinematografisi bariz taraf tutar. Erkeği olaydan soyutlayıp cinsel organa yapılan zoom senin kendini erkek karakterin cinsel organıyla özdeşleştirmeni sağlar. Kadının zevk alan yüzüne de sık sık yapılan zoom senin amacını gerçekleştirdiğini hakimiyeti kurduğunu gösterir. (Tabi bu durum sadece heteroseksüel ilişkiler için geçerli. Gay ilişki filmi hiç izlemedim. Bir ara izlemeyi düşünüyorum aslında. Lezbiyen ilişki filmleri de genelde erkek iktidarına hükmediyor gibi geliyor bana. Bu konuyla ilgili yorum yapacak kişi bir lezbiyen olabilir sadece. Çünkü ben onlar gibi hissetmiyorum. O nedenle sadece Heteroseksüel ilişkiyi yorumlayabilirim.)

Şimdi gelelim daha geniş manada pornografiye. Herhangi bir olayı "taraf tutarak" seni özdeşleştirip durumun sorgulamasından uzaklaştırıp sadece o durumun verdiği hisse yoğunlaştıran her şey pornografiktir. Yine filmler üzerinden gidecek olursak son zamanların en pornografik Türk filmi olan "Babam ve Oğlum" örnek verilebilir. Çağan Irmak film boyunca "acı" hissini verebilmek için o kadar dramatikleştirmiştir ki durumu, o kadar pornografik bir sinematografi kullanmıştır ki en katı yürekli insan bile dayanamaz ağlamaya başlar. (Bu durumu porno filmleri izleyen kişinin boşalmasıyla bağdaştırabiliriz.) Filmi bir de bu gözle izle, nasıl gözümüzün içine sokuluyor her şey. Tıpkı penis ve kadının aldığı zevk gibi...

Ya da Amerika propagandası yapan, Amerikan bayrağını orada burada alakasız şekilde zoomlar yapan Amerikan filmlerinin hepsi pornografiktir.

Televizyona çıkıp duygu sömürüsü yapan herkes aslında oldukça pornografiktir. Bu yüzden Seda Sayan ve Serap İzgü bana kalırsa Türkiye'nin en büyük porno yıldızlarıdır. (Seda Sayan ve pornoyu aynı cümle içinde kullandığımdan şahane google yönlendirmeleri alacağız yalnız 🙂 )

Bu gider de gider. Önemli olan hükmetme ilişkisi ve bunu taraf tutarak göstermektir kısaca...

Pornografi kelimesi Yunanca kökenli olup, Yunancada Porneia zina, porne fahişe anlamına gelmektedir. Grafik ise, resim,resimlemek,resmetmek anlamına gelir. iki kelimenin bileşimi bize resmedilmiş(kayıt altına alınmış anlamı içerir-günümüzde kameralar bu görevi görür-) zina'yı verir. yani bildiğimiz porno filmler. ayrıca TDK pornografi kelimesini ''açık saçık yayın veya resim" olarak tanımlar.
Bu bilgiler hala geçerliyken günümüzde artık kavramlar başka şeyleri ifade etmeye başladı. yani pornografi dendiğinde artık hepatitb'nin de açıklamış olduğu gibi alışılagelmemişin resimlenmesi anlaşılmakta; fakat genel itibari ile baktığımızda belkide en yaygın olarak sunulmasından dolayı pornografi dendiğinde akla ilk gelen sex oluyor. örnek vermek gerekirse çeşitli ünlü sinemacı,yazar vs. kişilere pornografi nedir dendiğinde alınan cevapların çoğu sex ilgilidir.

(bknz:aşağıya 🙂 )
Luis Bunuel: Pornografik…bununla, iffetli erotizmden söz ediyorum
Gene McConnell:Pornografi, hayatları mahvolmuş kadınlardan faydalanma ve erkeklerin zamanlarını ve paralarını boşa harcama üzerine kurulmuş bir sektördür.

Freud'a göre bir çok duygumuzu bastırırız. Bu duygular bilinçaltı denen bölgede birikir. Benliği üç mekanizma oluşturur. Benlik bunların bütünüdür.

İd: Hep yapmak istediğimiz şeyler vardır. Örneğin porno filmlerde bu beklentiler karşılanır ve insanlar da bu yüzden onların karşılanışını izler. İd hazların giderilmesini ister, güdülerimizin ve dürtülerimizin temelinde idin emirleri yatar.

Ego: İdden gelen istekleri kontrol eder ya da bastırır. Böylece sapkın davranışların çıkması önlenir.

Süperego: Bir üst basamaktır. Vicdan kavramının gelişimidir. Üst benlik de denir.

Araştırmalar yeni nesil içindeki evli kadınların, ciddiye alınacak kadar büyük bir çoğunluğunun eşleriyle beraber porno film izlemekten hoşlandıkları sonuçlarını vermiş arkadaşlar. Medyada porno kavramı Hepa'nın tarif ettiği gibi. Aslında porno insanın aynasıdır, içimizde bastırmaktan aklımıza bile gelmeyen o kadar çok bilinçaltı ve bilinçdışı unsur vardır ki, porno onların en azından tek başımızayken dışavurumudur. Kimi psikologlar da anayolda meydana gelen bir kazayı izleyen insanların ceset, parçalanmış kol, bacak görerek, ölüm duygusunu hissetmek istediklerini iddia ederler. Bu psikologlara göre oradaki insanların hepsi porno düşkünüdür. Bu aynı zamanda patlamayı önleyen bir olgudur da. Aslında porno izlemek insanoğlunun zihninin daha hiçbir dinle ya da öğretiyle terbiye edilmeye çalışılmamışkenki en ilkel haline bir bakıştır.

Peki engellenen dürtüler ne zaman ve nasıl engellenir ki insanlar bu hale gelir.

Oral Dönem (0-2 yaş): Bu dönemde çocuk herşeyi ağzı ile tanır. Ağza verilen yemek ve doyum duygusu, diğer organlara göre daha aktif olan ağzın bir araştırma organı haline gelmesine neden olur. Ağza almak ve ısırmak iki oral işlemdir. Eğer bu haz çocuklukta yeterince doyurulmazsa ya da fazlaca doyurulursa çocuk bu döneme bağımlı kalır. Buzdolabından suyu şişeyi sürekli kafaya dikerek içen arkadaşlarda bu dönem yeterince doyurulmamıştır. Böyle büyüyen bir çocuk aşırı iyimser ya da yoğun karamsar, karşı taraftan sürekli beklenti gibi olumsuz kişilik sonuçlarını ortaya çıkarır.

Anal Dönem (2-3 yaş): Bu dönemi belirleyen özellik kakanın çok tutulması ya da hiç tutulmamasıyla şekillenir. Çocuğa tuvalet eğitimi de bu yaşlarda verilir. Bu eğitim barışçıl yollardan çözülmezse çocuk iki ayrı tepkiden birini geliştirir. Bunlardan biri anneye tepki göstermek için kakayı dışarı bırakmaktır. Bu da gelecekte anal tepkici bir karakter özelliğine sahip olmasına neden olur. Yani eziyet etme eğilimi, yıkıcılık, kızgınlık nöbetleri, pasaklılık, dağınıklık gösterir. Çocuğun geliştirebileceği bir diğer tepki ise annenin baskılarından ve gereksiz cezalandırmalarından kurtulmak için kakasını içinde tutmasıdır. Bu da ilerki yaşlarda anal tutucu karakter kimliğinin gelişmesine neden olur. Bu insanlar öfkesini kakasını tutar gibi tutar, duygularını dışarı vuramaz, yaşamak yerine yaşayanları seyreder ve eleştirir, para biriktirme ama parayı harcayamama, eşya biriktirme, istifçilik gibi eğilimleri olur.

Fallik Dönem (3-6 yaş): Bu dönem cinsel bölgelerin uyarılmasından heyecan duyma ve cinselliğe karşı ilgi biçiminde kendini gösterir.3 yaşından itibaren erkek çocuklar kızlardan, kız çocuklar da erkeklerden farklı olduklarını anlamaya başlar. Karşı cinsten ebeveynine karşı bir ilgi duyarlar. Kız çocuklarda buna elektra karmaşası, erkek çocuklarda oedipus karmaşası denir. Karşı cinsle doktorculuk oynanan yaşlar bu yaşlardır. Anne baba bu dönemde çocuğu suçlar ve cezalandırırsa, çocuk ileriki yaşlarında bu bastırmayı evlilikte cinsel uyumsuzluk, değersizlik, cinsel sapkınlık, aşırı kıskançlık, sadistlik ve mazoşistlik gibi durumlarla açığa vurur. Pornoya düşkünlük bu yaşların bir yansımasıdır.

Latent Dönem (6-12 yaş): Gizil dönem de denir. Cinsel dürtüler durgunlaşır, denetim altına alınır. Erkek çocuklar ve kız çocuklar oyunlarını ayırır. Böylece erkek ya da kadın biçimindeki toplumsal rollere hazırlanırlar. Bu dönem sağlıklı geçirilmezse, çocuk içsel dürtülerinin denetimlerini sağlayamaz ve enerjisini öğrenmeye ve beceri geliştirmeye yöneltemez ya da obsesif davranışlar (aşırı takıntılı ya da titiz olma) eğilimi gösterirler.

Genital Dönem (12- genç yetişkinlik): Bu dönemde genç, çocuk olmaktan çıkıp artık çocuk sahibi olabilecek bir cinsel olgunluğa ulaşmaktadır. Bir önceki dönemde örtülü olan cinsel içerikli enerji artık cinsel organlar ve cinsel ilişki üzerine odaklanmıştır. Bu dönemi başarı ile atlatan kişilerde, doyurucu cinsel etkinlikler ve tutarlı bir kişilik gelişir.

Bu kadar geniş yazmamın nedeni aslında konunun kökünün bu yazdıklarımda yatması. Umarım bir fikir verir...

Fazla tür pornografilere haz duyanlar azımsanmayacak kadar fazla bence.Bir çok site ve oluşum vardı zamanında bu türe, hatta ikisini birleştirenler var biliyorsunuzdur.

Pornografiyi tamamen seks ile derecelendirmek saçma olur.

Zamanında cep telefonlarında dolaşan videolar vardı.Bi asker diğer askerin boğazını yarıp, kafasını kesiyor.İnsanlar bunları izlemekten haz duydukları için elden ele dolaştırıyorlar ve yaygınlaşıyor.Nasıl elden ele seks filmleri geçiyor, bu tür şeyler de yaygınlaşıyor ama sadece görmek istemiyoruz (bkz. ogrish.com)

Senin dediğin Snuff'a giriyor barış ama ne demek istediğini anladım. Kelime anlamı üzerinden gidersek doğru olmaz ama senin bakış açınla yaklaşırsak doğru bir tanımlama.

Ama bence pornografi cinsel içerikli olarak kullanılmalı. Snuff veya diğer şeyler, başlı başına ayrı konular. Bir kere pornografi dedin mi feminizm giriyor işin içine orada karışıyor ortalık :).

Öteki dergisinin porno başlıklı bir sayısı vardı kaç sene önce bulamazsın herhalde ama bence bir araştır oldukça zengin bir yazar kadrosu her biri porno hakkında faklı şeyler yazmışlardı güzel sayıydı. porno kötüdür tinto brass iyidir 🙂

Erotik o:)