ÜÇLÜ ÜÇLEME

Caner Şükrü Maruf -ki asıl adı Canercan olmasına rağmen mahkeme kararıyla Can ismini çıkartıp dedesinin ismi olan Şükrü'yü almıştır.-, "Üçlü Üçleme" adını verdiği roman serisinin ilk iki kitabında muazzam bir başarısızlık örneği sergilemiştir. Bir işyerinde çalışan Türbanlı sekreter, Kürt çaycı ve otoriter liberal patronun arasındaki ilişkileri anlattığı ilk romanıyla, Bir gay, bir lezbiyen ve bir Lübnan'lının aynı eve çıktığı ikinci romanı edebiyat çevreleri tarafından görmezden gelinmiş ve toplamda 150-200 adet satmıştır.

Caner Şükrü, yakın bir arkadaşının romanları hakkında getirdiği "sığ, klişe ve gerçeklikten uzak" eleştirilerini dikkate alır ve üçlemesinin son eserinin vurucu olmasını isteyerek radikal bir karar alır. Caner Şükrü, romandaki üç ana karakterin kılığına girecek ve üç gününü bu hayali kahramanlar gibi yaşayacaktır.

Son romanın hikayesi yine üç kişiyi merkeze almıştır ve karakterlerin her birisinin iş mülakatlarına girmesi gerekmektedir. Çanta, bavul satan fakat dükkanını batırmış olan aileden zengin bir adam, faturalarını ödeyemediği için evine haciz gelmesi an meselesi olan bir şoför adayı ve eski okulundan çeşitli sorunlardan dolayı atılmış bir matematik öğretmeni farklı yerlere mülakat için başvuracaktır. Caner Şükrü için vurucu son ise, üç çocukluk arkadaşı olarak tasarladığı bu adamlardan birinin diğerini romanın sonunda öldürmesidir. Yaşadığı üç günün sonunda yazar hangi benliğine ihanet edip onu diğer kişiliğiyle yok edecektir? Her şeyden önemlisi bu romanı 200den fazla satabilecek midir?

***

Bu senaryoyu da tamamladığım zaman umarın buraya ekleyip sizlerle paylaşacağım..