Önce boş bir oda, sonra çay ve sigara. Loş ışıklı ortam, alttan da kısık Neşet 🙂 sonra sen yazma kalem kendi kendine yazsın zaten böyle bir konu için 🙂

Dediğim gibi, pcde veya telefonda bunu görüp de 'aha ben yazayım' diyen arkadaş çıkmaz gibi görünüyor. En azından bu temada. Ama yazan varsa helal olsun.

Az önceki koşullar her türlü yardımcı olur sana skycal 🙂

Ne anlatmak istediğini net cümlelerle verebilseydin sana yardımcı olurdum. Çünkü paylaştığın mizansen net değil.

Aşkı yüzünden Aklını yitirdikten sonra sokaklarda yaşayan biri, yeni çiftin aşk yaşamaya başladıkları sırada evsiz olan görür. Bunun üzerine nasıl bir tirad atmalı? Yardım eder misiniz kalemi kuvvetli arkadaşlar. Herkese selamlar

Cümleyi kaç kez okudum. Sanırım en sonunda anladım:)
Yeni çift aşk yaşadığı sırada ( mutlu oldukları anda, el ele gezdikleri sırada vs. ); aşkından aklını yitirmiş sokaklarda yaşayan birisini görür...
Sonra başlar; Neşet Ertaş...
"Zahiideeeee gurrrbannınınnn oyyyy... Nolacaaaakkk halımm..... " 🙂

1- O çift; o sokaklarda yaşayanın aşkı için düştüğünü bilmesi güzel olur...
- Bizim bi Kuzey abimiz vardı; aşkı maşkı çok kasardı; hiç iplemezdi gibi bir veri lazım...
2- Eğer böyle sokaklarda aşkı için debelenen arkadaşı bulduk diyelim; kendini aşkı için düştüğü için biraz delilik, biraz aristokratlığa bağlaması lazım.
3- Ben olsam hiç uğraşmam; o adamı sokaklara salan kızın kafasına sıkarı...D:))))

" Cahilldiiiiimmm Dünyanınnnnnn ... " 🙂

Önce boş bir oda, sonra çay ve sigara. Loş ışıklı ortam, alttan da kısık Neşet 🙂 sonra sen yazma kalem kendi kendine yazsın zaten böyle bir konu için 🙂

Dediğim gibi, pcde veya telefonda bunu görüp de 'aha ben yazayım' diyen arkadaş çıkmaz gibi görünüyor. En azından bu temada. Ama yazan varsa helal olsun.

Az önceki koşullar her türlü yardımcı olur sana skycal 🙂

Sana söylim; Alttan kısık bir Neşet tarzı hoş bir tardır...Severim...
Sevgiyle...

Önce boş bir oda, sonra çay ve sigara. Loş ışıklı ortam, alttan da kısık Neşet 🙂 sonra sen yazma kalem kendi kendine yazsın zaten böyle bir konu için 🙂

Dediğim gibi, pcde veya telefonda bunu görüp de 'aha ben yazayım' diyen arkadaş çıkmaz gibi görünüyor. En azından bu temada. Ama yazan varsa helal olsun.

Az önceki koşullar her türlü yardımcı olur sana skycal 🙂

Sana söylim; Alttan kısık bir Neşet tarzı hoş bir tardır...Severim...
Sevgiyle...
Hoş ne demek hocam, felaket.
Şu işe bir yerden gaza gelip basladiysam, ufak bi adim bile attiysam, bu gece gündüz neset dinlemekten kaynaklanıyor. Anlatacak bir şeylerin olduğunu hissettiriyor sana. Şuan bile dinliyorum mesela 🙂 bu işle (senaryo-vs) ilgilenmeseydim de dinlerdim tabi 🙂

Aşkı yüzünden Aklını yitirdikten sonra sokaklarda yaşayan biri, yeni çiftin aşk yaşamaya başladıkları sırada evsiz olan görür. Bunun üzerine nasıl bir tirad atmalı? Yardım eder misiniz kalemi kuvvetli arkadaşlar. Herkese selamlar

Cümleyi kaç kez okudum. Sanırım en sonunda anladım:)
Yeni çift aşk yaşadığı sırada ( mutlu oldukları anda, el ele gezdikleri sırada vs. ); aşkından aklını yitirmiş sokaklarda yaşayan birisini görür...
Sonra başlar; Neşet Ertaş...
"Zahiideeeee gurrrbannınınnn oyyyy... Nolacaaaakkk halımm..... " 🙂

1- O çift; o sokaklarda yaşayanın aşkı için düştüğünü bilmesi güzel olur...
- Bizim bi Kuzey abimiz vardı; aşkı maşkı çok kasardı; hiç iplemezdi gibi bir veri lazım...
2- Eğer böyle sokaklarda aşkı için debelenen arkadaşı bulduk diyelim; kendini aşkı için düştüğü için biraz delilik, biraz aristokratlığa bağlaması lazım.
3- Ben olsam hiç uğraşmam; o adamı sokaklara salan kızın kafasına sıkarı...D:))))

" Cahilldiiiiimmm Dünyanınnnnnn ... " 🙂
kızla oğlan daha yeni gözleriyle aşk yaşamaya başlayacaklar kuzeydeniz 😀 daha aşk yok ortada gözleriyle sevişecekler ilk kıvılcım yani 🙂 yardımcı olursun sen bu tirad işinde bana 😛

Aşkı yüzünden Aklını yitirdikten sonra sokaklarda yaşayan biri, yeni çiftin aşk yaşamaya başladıkları sırada evsiz olan görür. Bunun üzerine nasıl bir tirad atmalı? Yardım eder misiniz kalemi kuvvetli arkadaşlar. Herkese selamlar

Cümleyi kaç kez okudum. Sanırım en sonunda anladım:)
Yeni çift aşk yaşadığı sırada ( mutlu oldukları anda, el ele gezdikleri sırada vs. ); aşkından aklını yitirmiş sokaklarda yaşayan birisini görür...
Sonra başlar; Neşet Ertaş...
"Zahiideeeee gurrrbannınınnn oyyyy... Nolacaaaakkk halımm..... " 🙂

1- O çift; o sokaklarda yaşayanın aşkı için düştüğünü bilmesi güzel olur...
- Bizim bi Kuzey abimiz vardı; aşkı maşkı çok kasardı; hiç iplemezdi gibi bir veri lazım...
2- Eğer böyle sokaklarda aşkı için debelenen arkadaşı bulduk diyelim; kendini aşkı için düştüğü için biraz delilik, biraz aristokratlığa bağlaması lazım.
3- Ben olsam hiç uğraşmam; o adamı sokaklara salan kızın kafasına sıkarı...D:))))

" Cahilldiiiiimmm Dünyanınnnnnn ... " 🙂
kızla oğlan daha yeni gözleriyle aşk yaşamaya başlayacaklar kuzeydeniz 😀 daha aşk yok ortada gözleriyle sevişecekler ilk kıvılcım yani 🙂 yardımcı olursun sen bu tirad işinde bana 😛

Bu işlerden hiç anlamam 🙂
Bir gün çok ciddi bir yemekte oturuyoruz... Benden senaryo istediler. Bende sunum yapıyorum. Elimde 2/3 tane viral reklam, uzun metraj falan var... Seçme dalmış anlatıyorum...
İnanılmaz gerginim... Kitlenmişim... Ben tüm pazarlama yeteneğini; duygusala bağlamış sunum yapıyorum... Beni öneren de bir bayan arkadaş. Hani ekiplerden bağımsız ilk işim gibi bir şey...
Heyecanlıyım da... Düşünün halimi... 2 gün nerdeyse sunum ve anlatım çalışmışım...
Masadakilerden bir tanesi döndü bana.... :
- Kuzey bey, müthiş bir aşk... Etkilenmedim dersen yalan söylemiş olurum. Birkaç projenizi anlattınız onlarda öyle... Böyle güçlü bir aşkı halen taşıyor musunuz? dedi 🙂

Sunum yaptığım yerde; önce sunuma baktım. Gölge arkaya yansıyor. Gözlerim kamaşıyor... Tam cevap vereceğim...
Benim halime beni götüren bayan arkadaş acıdı sanırım. Kahkaha ile gülmeye başladı. AMa öyle böyle değil...
Ama ağzından şöyle diyor...
- Oooo... hupahahahahahahah, oooo hupahahahah... Kuze... hpuhahhahahahaah

Ama nasıl gözlerinden yaş geliyor... Onun o kahkaha ve gözlerinden yaş gelene kadar gülmesine bütün herkes gülmeye başladı... Ben merak ediyorum... Benim için de önemli...
Arkadaş halen kendini toparlayamamış...
- Puhahahahaha... Oooo hahahahhhaaha aayyy midem... ayy... huphahhaha... Kuzeyyy ve Aşk... puhahha.a...... Kuzey bu aşkı yazamaz.... Çünkü o EVLİ :))))))))

İlk başta kimse bir şey anlayamadı... Sonra düşündüm/k. Herkes düşündü... Yerlerde biri yatıyordu en son hatırladığım...
- O Aşk yazamaz çünkü Evli... Puha....

Ben ödeyeceğim kredi kartları:) Kira vs düşünüp işi almak için uğraşırken; hiç beklemediğim bir ana gelmiştim.
- 20 dk. güldük... Ben de zaten tam doruk noktadayım... Bende de sinir falan kalmadı...

Hayatımın en acı gülüşüydü dersem yanılmam... Yazdığım aşk filmi sırf kredi kartları ve ödemelerim var diye 2 gün içinde devrettim...
Aşk bana göre değil... 🙂

Tek aşk 🙂 Fturac'a gelsin...
"
Aldın aklımı bir bakışta
Yaktın yüreğim ateşte
Al hançeri sinem işte
Acımazsan vur sevdiğim

Bir görüşte sevdim seni
Etti deli mecnun beni
Göreyim o gül sineni
İnsaf eyle dur sevdiğim

Sevdiğim başımın tacı
Merhamet et bana acı
Sendedir derdim ilacı
Himmet eyle ver sevdiğim

Neşet Ertaş... 🙂
Tek aşk budur.... Biz daha onu yazamadık... Sevgiyle...

Bu işlerden hiç anlamam 🙂
Bir gün çok ciddi bir yemekte oturuyoruz... Benden senaryo istediler. Bende sunum yapıyorum. Elimde 2/3 tane viral reklam, uzun metraj falan var... Seçme dalmış anlatıyorum...
İnanılmaz gerginim... Kitlenmişim... Ben tüm pazarlama yeteneğini; duygusala bağlamış sunum yapıyorum... Beni öneren de bir bayan arkadaş. Hani ekiplerden bağımsız ilk işim gibi bir şey...
Heyecanlıyım da... Düşünün halimi... 2 gün nerdeyse sunum ve anlatım çalışmışım...
Masadakilerden bir tanesi döndü bana.... :
- Kuzey bey, müthiş bir aşk... Etkilenmedim dersen yalan söylemiş olurum. Birkaç projenizi anlattınız onlarda öyle... Böyle güçlü bir aşkı halen taşıyor musunuz? dedi 🙂

Sunum yaptığım yerde; önce sunuma baktım. Gölge arkaya yansıyor. Gözlerim kamaşıyor... Tam cevap vereceğim...
Benim halime beni götüren bayan arkadaş acıdı sanırım. Kahkaha ile gülmeye başladı. AMa öyle böyle değil...
Ama ağzından şöyle diyor...
- Oooo... hupahahahahahahah, oooo hupahahahah... Kuze... hpuhahhahahahaah

Ama nasıl gözlerinden yaş geliyor... Onun o kahkaha ve gözlerinden yaş gelene kadar gülmesine bütün herkes gülmeye başladı... Ben merak ediyorum... Benim için de önemli...
Arkadaş halen kendini toparlayamamış...
- Puhahahahaha... Oooo hahahahhhaaha aayyy midem... ayy... huphahhaha... Kuzeyyy ve Aşk... puhahha.a...... Kuzey bu aşkı yazamaz.... Çünkü o EVLİ :))))))))

İlk başta kimse bir şey anlayamadı... Sonra düşündüm/k. Herkes düşündü... Yerlerde biri yatıyordu en son hatırladığım...
- O Aşk yazamaz çünkü Evli... Puha....

Ben ödeyeceğim kredi kartları:) Kira vs düşünüp işi almak için uğraşırken; hiç beklemediğim bir ana gelmiştim.
- 20 dk. güldük... Ben de zaten tam doruk noktadayım... Bende de sinir falan kalmadı...

Hayatımın en acı gülüşüydü dersem yanılmam... Yazdığım aşk filmi sırf kredi kartları ve ödemelerim var diye 2 gün içinde devrettim...
Aşk bana göre değil... 🙂

Tek aşk 🙂 Fturac'a gelsin...
"
Aldın aklımı bir bakışta
Yaktın yüreğim ateşte
Al hançeri sinem işte
Acımazsan vur sevdiğim

Bir görüşte sevdim seni
Etti deli mecnun beni
Göreyim o gül sineni
İnsaf eyle dur sevdiğim

Sevdiğim başımın tacı
Merhamet et bana acı
Sendedir derdim ilacı
Himmet eyle ver sevdiğim

Neşet Ertaş... 🙂
Tek aşk budur.... Biz daha onu yazamadık... Sevgiyle...

ahahahha 😀 hocam anı iyiymiş. benim de vardı böyle birkaç tane, kısa filmde donmalı monmalı. birisi sordu: "kendi hayatından mı aldın?" diye. dedim yok bak her şey devam ediyor yolunda 😀

skycal'ın konusunu biraz baltalamış gibi olacak ama:

Neşet Ertaş demek, türkü demektir. Binlerce yıldır söylenen ve söylenecek olan,
Neşet Ertaş demek, saz demektir. Binlerce yıldır çalınan, ve çalınacak olan.

Türkülerinde derin bir acı ve çırpınış vardır. Hançer, gönül, masumiyet...
Şuan dinlediğim de sana gelsin:

"Yazımı kışa çevirdin, karlar yağdı başa leylam.
Viran oldu evim yurdum, bak gözümden yaşa leylam.

Her an gözümde perdesin, nere baksam sen ordasın.
Mevlam ayrılık vermesin, göğde uçan kuşa leylam."

neşe,dert,aşk...

Bu işlerden hiç anlamam 🙂
Bir gün çok ciddi bir yemekte oturuyoruz... Benden senaryo istediler. Bende sunum yapıyorum. Elimde 2/3 tane viral reklam, uzun metraj falan var... Seçme dalmış anlatıyorum...
İnanılmaz gerginim... Kitlenmişim... Ben tüm pazarlama yeteneğini; duygusala bağlamış sunum yapıyorum... Beni öneren de bir bayan arkadaş. Hani ekiplerden bağımsız ilk işim gibi bir şey...
Heyecanlıyım da... Düşünün halimi... 2 gün nerdeyse sunum ve anlatım çalışmışım...
Masadakilerden bir tanesi döndü bana.... :
- Kuzey bey, müthiş bir aşk... Etkilenmedim dersen yalan söylemiş olurum. Birkaç projenizi anlattınız onlarda öyle... Böyle güçlü bir aşkı halen taşıyor musunuz? dedi 🙂

Sunum yaptığım yerde; önce sunuma baktım. Gölge arkaya yansıyor. Gözlerim kamaşıyor... Tam cevap vereceğim...
Benim halime beni götüren bayan arkadaş acıdı sanırım. Kahkaha ile gülmeye başladı. AMa öyle böyle değil...
Ama ağzından şöyle diyor...
- Oooo... hupahahahahahahah, oooo hupahahahah... Kuze... hpuhahhahahahaah

Ama nasıl gözlerinden yaş geliyor... Onun o kahkaha ve gözlerinden yaş gelene kadar gülmesine bütün herkes gülmeye başladı... Ben merak ediyorum... Benim için de önemli...
Arkadaş halen kendini toparlayamamış...
- Puhahahahaha... Oooo hahahahhhaaha aayyy midem... ayy... huphahhaha... Kuzeyyy ve Aşk... puhahha.a...... Kuzey bu aşkı yazamaz.... Çünkü o EVLİ :))))))))

İlk başta kimse bir şey anlayamadı... Sonra düşündüm/k. Herkes düşündü... Yerlerde biri yatıyordu en son hatırladığım...
- O Aşk yazamaz çünkü Evli... Puha....

Ben ödeyeceğim kredi kartları:) Kira vs düşünüp işi almak için uğraşırken; hiç beklemediğim bir ana gelmiştim.
- 20 dk. güldük... Ben de zaten tam doruk noktadayım... Bende de sinir falan kalmadı...

Hayatımın en acı gülüşüydü dersem yanılmam... Yazdığım aşk filmi sırf kredi kartları ve ödemelerim var diye 2 gün içinde devrettim...
Aşk bana göre değil... 🙂

Tek aşk 🙂 Fturac'a gelsin...
"
Aldın aklımı bir bakışta
Yaktın yüreğim ateşte
Al hançeri sinem işte
Acımazsan vur sevdiğim

Bir görüşte sevdim seni
Etti deli mecnun beni
Göreyim o gül sineni
İnsaf eyle dur sevdiğim

Sevdiğim başımın tacı
Merhamet et bana acı
Sendedir derdim ilacı
Himmet eyle ver sevdiğim

Neşet Ertaş... 🙂
Tek aşk budur.... Biz daha onu yazamadık... Sevgiyle...

ahahahha 😀 hocam anı iyiymiş. benim de vardı böyle birkaç tane, kısa filmde donmalı monmalı. birisi sordu: "kendi hayatından mı aldın?" diye. dedim yok bak her şey devam ediyor yolunda 😀

skycal'ın konusunu biraz baltalamış gibi olacak ama:

Neşet Ertaş demek, türkü demektir. Binlerce yıldır söylenen ve söylenecek olan,
Neşet Ertaş demek, saz demektir. Binlerce yıldır çalınan, ve çalınacak olan.

Türkülerinde derin bir acı ve çırpınış vardır. Hançer, gönül, masumiyet...
Şuan dinlediğim de sana gelsin:

"Yazımı kışa çevirdin, karlar yağdı başa leylam.
Viran oldu evim yurdum, bak gözümden yaşa leylam.

Her an gözümde perdesin, nere baksam sen ordasın.
Mevlam ayrılık vermesin, göğde uçan kuşa leylam."

neşe,dert,aşk...

Eyvallah... skycal'ın senaryosu kolay... İki duble rakıdan sonra devam ederiz:D:)))
Beni bul... Beni bulll:)

Eyvallaa yaa siz şaapın olmadı ben gideyim. Anahtar masanın üstündekitler çıkarsınız. Filmi çektim ben 🙂