Ben okudum. gece bir buçukta okudum. bir metin hazırlamadan önce genel olarak yazar kendine bazı sorular sorar. anlatacağı şey ile ilgili. Bu hikaye ne anlatıyor? bu hikaye neden bu şekilde anlatılmalı? Bu hikayeyi aynı şeyi anlatan diğer hikayelerden ayıran fark nedir? Bu hikaye ilginç mi ve ilginç ise onu ilginçleştiren şey nedir? Hikaye ilginç ise aynı zamanda inandırıcı mı? Yoğun mu? Sebep sonuç bağı var mı?

sizin hikayeniz melodrama kaçıyor hafiften. ben yazdığım sorulara yanıt bulamadım. bulduklarım olumsuz oldu. bence önce bu sorulara cevap vererek bir hikayeye başlamak çalakalem bir hikaye anlatmaktan daha yararlı olur. Hikaye diyorum çünkü ilk olarak başat sorun hikaye oluşturmakta. Onu senaryo biçimine dökmek ikinci aşama.

Yeni konuya tıklayıp konu içine, geri dönüp düzeltme bile yapmadan spontane yazdığım kısa bir uzun metraj senaryo 🙂

SOĞAN

İÇ/GECE/EV/MUTFAK
Tencere kapağı açılır ve içine su dökülür.

KESME
Bir el domates doğramaya başlar.

KESME
Evin hanımı Hale'yi görürüz. Sebze dolabını açar ve aniden donakalır.

HALE - Hay Allah! Soğan almayı unuttum. (Kapıya doğru eğilir) Seliiim ! Koş manav kapanmadan soğan al!

İÇ/GECE/EV/SALON
Evin babası Cüneyt televizyon seyretmektedir.

CÜNEYT - O salağı yollama. Soğan almayı bile beceremez. Bi de götünün bokuyla kız seviyor.

Selim içeri girer. Tayt tarzı bir pantolon giymiştir. Dizleri tamamen yırtıktır. Saçları yukarı kalkık, maviye boyalıdır.

CÜNEYT - Al işte! Geldi avel efendi.

Selimin kardeşi, evin küçük kızı gülnaz ders çalışmaktadır. Kafasını kaldırıp güler.

GÜLNAZ- Avel ! Hahaha

SELİM - Gülme lan ! Baba kızına bişey söyle dövücem valla !

CÜNEYT- Şu haline kılığına bak! Kepaze ettin beni millete.
Hale içeri girer.

HALE - Selim koş bir kilo soğan al.

CÜNEYT - Ben diyorum bu beyin fukarası beceremez. Dur ben gidip alayım.

GÜLNAZ - Beyin fukarası. Hahaha

SELİM - Yarın göstericem gününü sana.

Selim annesinden parayı alarak hizla dışarı çıkıp kapıyı sertçe kapatır.

İÇ/GECE/ARABA
Bir grup gangsterle beraberiz. Arkadan polis sireninin sesi gelmektedir.

GANGSTER1 - Daha hızlı.

ŞOFÖR - Abi kaza yapıcaz

Telefon çalar. Gangster1 cevaplar.

GANGSTER1 - Efendim patron? Anladım.. tamam.

Telefonu kapatır. Elindeki telefonu arkada oturan Gangster2'ye uzatır. Diğer cebinden bir çip çıkarır.

GANGSTER1 - Hayri kendi telefonunu kapat. Bunu kullan. Şu çipi de al. Patron seni arayacak. Bir şekil ona teslim edersin. (Şoföre) Sote bir yerde yavaşla, hayri atlasin aşagı.

Bir süre yol alırlar. Şoför yavaşlar.

GANGSTER1- Atla aşağı çabuk

Hayri kendini aşağı atar.

DIŞ/GECE/KARAYOLU
Gangsterlerin arabası hızlanıp uzaklaşır. Takipteki polis arabası da geçip uzaklaşır. Hayri saklandığı yerden çıkıp yola bakar.

DIŞ/GECE/SOKAK
Hayri arkasına bakarak endişeli şekilde yürümektedir. Yüzünü döndüğünde karakol önündeki nöbetçi ile göz göze gelir. Aniden durup polise acı acı gülümser. Geri geri adım atmaya başlar.

POLİS- Hey sen ! Dur !

Hayri koşmaya başlar. Polis telsizine uzanır.

POLİS- Tüm ekipler! Karakolun önünden bir şüpheli güney yönüne doğru kaçıyor.

Karakolun içinden birkaç polis koşarak çıkar.

DIŞ/GECE/MANAV
Manav, şarkı söyleyerek tezgahını toplamaktadır.

MANAV-Bir diliiim iki diliiim üç diliiim elma. Gel sarıl boynuma almazsaaan almaa !

Hayri koşar adım gelir. Nefes nefese kalmıştır.

MANAV-Tam zamanında geldin. 3 dakka sonra bulamazdın beni hehhehe. Ne lazım?

Hayri sağı solu kollar.

HAYRİ-Neyin var?

MANAV- Burada gördüğün herşey var. Ha bir de içeride demokratik kongo cumhuriyeti mangosu var.

HAYRİ-Tamam. Bana 1 kilo mango kongosu ver.

MANAV- Nasıl da müşterinin kalbini çaldım ! Hohhoho!

Manav içeri girer. Hayri cebinden bir bıçak çıkarıp soğan kasasındaki en büyük soğanı alarak bıçağı ile yarar ve çipi içine saklar. Manav çıkıp poşeti uzatır. Hayri parayı uzatıp poşeti alarak koşmaya başlar.

DIŞ/GECE/SOKAK
Hayri koşarak köşeden çıkar. Durup telefonla arama yapar.

DIŞ/GECE/MANAV
Manav, kafası eğik, eli önlüğünün cebinde, para üstü ayarlamaktadır.

MANAV-Ondan sonra bana hayır diyemedi. Hemen yüzüğü taktım ben de. Hahaha. Ne günlerdi.

Manav kafasını kaldırır ve yanlız olduğunu fark eder.

MANAV-Nereye gittin!

Manav şaşkın şaşkın bakarken Selim gelir.

SELİM-İyi akşamlar Fehmi amca. Soğan alicam.

MANAV-Seç ordan.

Selim soğan seçmeye başlar. Bu esnada ekrana siyah camlı bir araba girer.

SELİM-Abi zaten burada topu topu iki kilo kadar soğan var. Hepsini bir kilo parasına alayım.

Selim butun soğanları poşete doldurur.

MANAV-Bak bakayım alnıma keriz yazıyor mu! Bak!

Manav eli ile alnını işaret eder. Ani bir silah sesi ile beraber manavın alnına delik açılır ve manav yere düşer. Selim, elindeki poşetle kaçmaya başlar. Araba Selimi takip eder.

İÇ/GÜN/PENTAGON
Bir grup, ekrana bakmaktadır.

ELEMAN1- (Altyazı) Çip tekrar hareket etmeye başladı.

İÇ/GECE/KREMLIN
Bir grup, toplantı masasındadır.

RUS1-O çipi önce biz bulmalıyız.

RUS2-Bütün adamlarımız bu iş için teyakkuz olmuş durumda.

DIŞ/GECE/TREN RAYLARI
Selim elinde poşet, telefonla konuşarak yürümektedir.

SELİM: Aşkım, birileri soğanları eve ulaştırmamı istemiyor. Belki de soğan mafyası. Ama babayı alırlar. Mutlaka başarıcam.....................
........................(bir sürü olaylar..kovalamacalar..cinayetler..)
........................
SON SAHNE
Selim soğan yüklü Tırla mahalleye girer. Ortalık gazeteci doludur. Sallasan kameraya değer. Herkes balkonlardadır. Gülnaz karşı apartmana seslenir.
GÜLNAZ- O benim abim. Sizin değil.

Selim'in annesi mutlu görünmektedir. Babası şaşkındır. Selim Tırı balkonun altında park eder ve tırın üstüne çıkar ve babasına bakar.

SELİM- Baba! 1 kilo soğan almayı beceremezsin dedin. Ama ben bir tır getirdim.

CÜNEYT- Oğlum ben sana soğan getiremezsin demedim. Adam olamazsın dedim.

SELİM-Bakalım ne demişsin!

Selim telefonunu çıkarıp ses dosyasını açar.

CÜNEYT'İN SESİ- O salağı yollama. Soğan almayı bile beceremez.

CÜNEYT-Hangi ara kaydettin lan onu

Selim göğsünü gerer ve kükrer gibi konuşur.

SELİM-Salak olabilirim! Ama moron değilim!!

Bütün mahalleli alkışlar. Cüneyt ağlamaya başlar. Selim'in sevgilisi kalabalığı yarıp gelir ve tırın üstüne çıkar ve sarılırlar. Mahalleli bie kez daha alkışlar.

SON

:))) Yapmayın yav. Bunu çekin. Ama biraz daha işleyin. Kısa film olarak çekip, yükleyin derim. Bazı çocuklar vardır. Sürekli onlar o evin işini görür. Görmeyenlerde laf söyler. Onu işleyin mesela:) Ama Bir ara Pentagon nerden girdi. KGB, CİA, Ne lan bu dedim. Devreler yandı 🙂
Güzel bir kısa metraj komedi olur bence... Devam kardeş. Sahne ve geçişleri konusunda burada daha önce yayınlanmış senaryo kitapları ile ilgili konulara bir bak istersen.
Sevgiler.

Bence de kısa metraj için daha uygun bir konu. Uzun metraj film olabilmesi için konunun karekteri çok güçlendirmek gerekir öyle bir durumda da sizin hikayedeki espriler geri planda kalabilir. Ön hazırlıksız bir Yazım için güzel ama bu haliyle buna senaryo denilemez. Yine de güzeldi. Iyi çalışmalar

Ben okudum. gece bir buçukta okudum. bir metin hazırlamadan önce genel olarak yazar kendine bazı sorular sorar. anlatacağı şey ile ilgili. Bu hikaye ne anlatıyor? bu hikaye neden bu şekilde anlatılmalı? Bu hikayeyi aynı şeyi anlatan diğer hikayelerden ayıran fark nedir? Bu hikaye ilginç mi ve ilginç ise onu ilginçleştiren şey nedir? Hikaye ilginç ise aynı zamanda inandırıcı mı? Yoğun mu? Sebep sonuç bağı var mı?

sizin hikayeniz melodrama kaçıyor hafiften. ben yazdığım sorulara yanıt bulamadım. bulduklarım olumsuz oldu. bence önce bu sorulara cevap vererek bir hikayeye başlamak çalakalem bir hikaye anlatmaktan daha yararlı olur. Hikaye diyorum çünkü ilk olarak başat sorun hikaye oluşturmakta. Onu senaryo biçimine dökmek ikinci aşama.

Eleştiri için teşekkürler. Sizi çok iyi anlıyorum.

Yeni konuya tıklayıp konu içine, geri dönüp düzeltme bile yapmadan spontane yazdığım kısa bir uzun metraj senaryo 🙂

SOĞAN

İÇ/GECE/EV/MUTFAK
Tencere kapağı açılır ve içine su dökülür.

KESME
Bir el domates doğramaya başlar.

KESME
Evin hanımı Hale'yi görürüz. Sebze dolabını açar ve aniden donakalır.

HALE - Hay Allah! Soğan almayı unuttum. (Kapıya doğru eğilir) Seliiim ! Koş manav kapanmadan soğan al!

İÇ/GECE/EV/SALON
Evin babası Cüneyt televizyon seyretmektedir.

CÜNEYT - O salağı yollama. Soğan almayı bile beceremez. Bi de götünün bokuyla kız seviyor.

Selim içeri girer. Tayt tarzı bir pantolon giymiştir. Dizleri tamamen yırtıktır. Saçları yukarı kalkık, maviye boyalıdır.

CÜNEYT - Al işte! Geldi avel efendi.

Selimin kardeşi, evin küçük kızı gülnaz ders çalışmaktadır. Kafasını kaldırıp güler.

GÜLNAZ- Avel ! Hahaha

SELİM - Gülme lan ! Baba kızına bişey söyle dövücem valla !

CÜNEYT- Şu haline kılığına bak! Kepaze ettin beni millete.
Hale içeri girer.

HALE - Selim koş bir kilo soğan al.

CÜNEYT - Ben diyorum bu beyin fukarası beceremez. Dur ben gidip alayım.

GÜLNAZ - Beyin fukarası. Hahaha

SELİM - Yarın göstericem gününü sana.

Selim annesinden parayı alarak hizla dışarı çıkıp kapıyı sertçe kapatır.

İÇ/GECE/ARABA
Bir grup gangsterle beraberiz. Arkadan polis sireninin sesi gelmektedir.

GANGSTER1 - Daha hızlı.

ŞOFÖR - Abi kaza yapıcaz

Telefon çalar. Gangster1 cevaplar.

GANGSTER1 - Efendim patron? Anladım.. tamam.

Telefonu kapatır. Elindeki telefonu arkada oturan Gangster2'ye uzatır. Diğer cebinden bir çip çıkarır.

GANGSTER1 - Hayri kendi telefonunu kapat. Bunu kullan. Şu çipi de al. Patron seni arayacak. Bir şekil ona teslim edersin. (Şoföre) Sote bir yerde yavaşla, hayri atlasin aşagı.

Bir süre yol alırlar. Şoför yavaşlar.

GANGSTER1- Atla aşağı çabuk

Hayri kendini aşağı atar.

DIŞ/GECE/KARAYOLU
Gangsterlerin arabası hızlanıp uzaklaşır. Takipteki polis arabası da geçip uzaklaşır. Hayri saklandığı yerden çıkıp yola bakar.

DIŞ/GECE/SOKAK
Hayri arkasına bakarak endişeli şekilde yürümektedir. Yüzünü döndüğünde karakol önündeki nöbetçi ile göz göze gelir. Aniden durup polise acı acı gülümser. Geri geri adım atmaya başlar.

POLİS- Hey sen ! Dur !

Hayri koşmaya başlar. Polis telsizine uzanır.

POLİS- Tüm ekipler! Karakolun önünden bir şüpheli güney yönüne doğru kaçıyor.

Karakolun içinden birkaç polis koşarak çıkar.

DIŞ/GECE/MANAV
Manav, şarkı söyleyerek tezgahını toplamaktadır.

MANAV-Bir diliiim iki diliiim üç diliiim elma. Gel sarıl boynuma almazsaaan almaa !

Hayri koşar adım gelir. Nefes nefese kalmıştır.

MANAV-Tam zamanında geldin. 3 dakka sonra bulamazdın beni hehhehe. Ne lazım?

Hayri sağı solu kollar.

HAYRİ-Neyin var?

MANAV- Burada gördüğün herşey var. Ha bir de içeride demokratik kongo cumhuriyeti mangosu var.

HAYRİ-Tamam. Bana 1 kilo mango kongosu ver.

MANAV- Nasıl da müşterinin kalbini çaldım ! Hohhoho!

Manav içeri girer. Hayri cebinden bir bıçak çıkarıp soğan kasasındaki en büyük soğanı alarak bıçağı ile yarar ve çipi içine saklar. Manav çıkıp poşeti uzatır. Hayri parayı uzatıp poşeti alarak koşmaya başlar.

DIŞ/GECE/SOKAK
Hayri koşarak köşeden çıkar. Durup telefonla arama yapar.

DIŞ/GECE/MANAV
Manav, kafası eğik, eli önlüğünün cebinde, para üstü ayarlamaktadır.

MANAV-Ondan sonra bana hayır diyemedi. Hemen yüzüğü taktım ben de. Hahaha. Ne günlerdi.

Manav kafasını kaldırır ve yanlız olduğunu fark eder.

MANAV-Nereye gittin!

Manav şaşkın şaşkın bakarken Selim gelir.

SELİM-İyi akşamlar Fehmi amca. Soğan alicam.

MANAV-Seç ordan.

Selim soğan seçmeye başlar. Bu esnada ekrana siyah camlı bir araba girer.

SELİM-Abi zaten burada topu topu iki kilo kadar soğan var. Hepsini bir kilo parasına alayım.

Selim butun soğanları poşete doldurur.

MANAV-Bak bakayım alnıma keriz yazıyor mu! Bak!

Manav eli ile alnını işaret eder. Ani bir silah sesi ile beraber manavın alnına delik açılır ve manav yere düşer. Selim, elindeki poşetle kaçmaya başlar. Araba Selimi takip eder.

İÇ/GÜN/PENTAGON
Bir grup, ekrana bakmaktadır.

ELEMAN1- (Altyazı) Çip tekrar hareket etmeye başladı.

İÇ/GECE/KREMLIN
Bir grup, toplantı masasındadır.

RUS1-O çipi önce biz bulmalıyız.

RUS2-Bütün adamlarımız bu iş için teyakkuz olmuş durumda.

DIŞ/GECE/TREN RAYLARI
Selim elinde poşet, telefonla konuşarak yürümektedir.

SELİM: Aşkım, birileri soğanları eve ulaştırmamı istemiyor. Belki de soğan mafyası. Ama babayı alırlar. Mutlaka başarıcam.....................
........................(bir sürü olaylar..kovalamacalar..cinayetler..)
........................
SON SAHNE
Selim soğan yüklü Tırla mahalleye girer. Ortalık gazeteci doludur. Sallasan kameraya değer. Herkes balkonlardadır. Gülnaz karşı apartmana seslenir.
GÜLNAZ- O benim abim. Sizin değil.

Selim'in annesi mutlu görünmektedir. Babası şaşkındır. Selim Tırı balkonun altında park eder ve tırın üstüne çıkar ve babasına bakar.

SELİM- Baba! 1 kilo soğan almayı beceremezsin dedin. Ama ben bir tır getirdim.

CÜNEYT- Oğlum ben sana soğan getiremezsin demedim. Adam olamazsın dedim.

SELİM-Bakalım ne demişsin!

Selim telefonunu çıkarıp ses dosyasını açar.

CÜNEYT'İN SESİ- O salağı yollama. Soğan almayı bile beceremez.

CÜNEYT-Hangi ara kaydettin lan onu

Selim göğsünü gerer ve kükrer gibi konuşur.

SELİM-Salak olabilirim! Ama moron değilim!!

Bütün mahalleli alkışlar. Cüneyt ağlamaya başlar. Selim'in sevgilisi kalabalığı yarıp gelir ve tırın üstüne çıkar ve sarılırlar. Mahalleli bie kez daha alkışlar.

SON

:))) Yapmayın yav. Bunu çekin. Ama biraz daha işleyin. Kısa film olarak çekip, yükleyin derim. Bazı çocuklar vardır. Sürekli onlar o evin işini görür. Görmeyenlerde laf söyler. Onu işleyin mesela:) Ama Bir ara Pentagon nerden girdi. KGB, CİA, Ne lan bu dedim. Devreler yandı 🙂
Güzel bir kısa metraj komedi olur bence... Devam kardeş. Sahne ve geçişleri konusunda burada daha önce yayınlanmış senaryo kitapları ile ilgili konulara bir bak istersen.
Sevgiler.

Beğenmene sevindim 🙂 çok daha güzelleri var bende. hem de uzun metraj. İnşallah birisini bir gün çekebilirim de burada paylaşabilirim.

Bence de kısa metraj için daha uygun bir konu. Uzun metraj film olabilmesi için konunun karekteri çok güçlendirmek gerekir öyle bir durumda da sizin hikayedeki espriler geri planda kalabilir. Ön hazırlıksız bir Yazım için güzel ama bu haliyle buna senaryo denilemez. Yine de güzeldi. Iyi çalışmalar

Teşekkürler.