Sahne 1: Dış/Gece-Sokak
'Gece hafif loş sokak ışığında kamerayla sokakta ara görüntü çekilir daha sonra bir evin pencerisine önüne getirilen kamera pencereden içeri zoom yaparak evin içerisi gösterilir.'
Sahne 2: İç/Gece-Serdarın evi
(Bir bilgisayar masası, bir yemek masası, bir soba, bir koltuk ve kitaplıktan oluşan odada çekim devam ettirilir.)
'Kamera önce evin içini çeker. Daha sonra sabitlenen kamera, evde bir kişinin bilgisayar başında elinde kağıt kalemle birşeyler yazdığını görür. Bilgisayar başından kalkan kişi, elindeki kağıtla yemek masasına oturur. Masaya oturan kişinin önünde masada bir ilaç kutusu, zehir, silah, ip ve bıçak duruyordur. Bıçak diğer intahar aletlerine göre kana bulanmıştır. Masaya oturduktan birkaç dakika sonra, cebinden bir zar çıkartır. Zarın beş köşesine ölümü için ayrı ayrı intihar aleti seçen kişi, zarın tek yönünede yaşama ihtimalini koymuştur. Daha fazla vakit geçmeden zarı atar ve zarın üç kısmı gelir. Buda bıçakla intahar edeceği anlamına gelir.
Kamera son bölümde intahara eden kişinin yüzünü zoomladıktan sonra, tam arkaya 180 derece döner. Ekranda bir kişinin öldüğü görülür ve iyice yaklaştıktan sonra ekran kararır, iki gün önce yazısı çıkar. Geçmişe dönüş yapar.(Flashback)
Sahne 3:İç/Gece-Serdarın evi
Çekim evde odada devam eder. Bilgisayar masasının önünde evde iki kişinin kendi aralarında hararetli bir şekilde konuştuğu görülür. Bu iki kişinin daha sonra tek bir kişi olduğu anlaşılır ve hayalinde yarattığı karakterle konuştuğu görülür.
(Hasan ve Serdar kardeştir. Serdar yıllar önce bir kaza sonucu ölen kardeşinin, ardından devamlı kafasında kardeşi Hasan’ın hayaliyle yaşayan biridir.)
Serdar: Seninle bir şey konuşmam lazım, Hasan.
Hasan: Konuş bekliyorum.
Serdar: Eliften hoşlanıyorum, Hasan ama sen benim kardeşimsin. Bu yüzden Eliften uzak durursan sevinirim.
Hasan: Serdar senin bahsettiğin kadar kolay bir konu değil bu.
Serdar: Nesi kolay değil. Anlamadım kızı seviyorum ve ondan uzak durmanı istiyorum.
Hasan: Senin sevdiğin kıza benim aşık olamıyacağımı mı ima ediyorsun.
Serdar: Hayır ama bundan öncekilere engel oldun ve bu sefer engel olmana izin veremem.
Hasan: Göreceğiz Serdar göreceğiz.
Serdar: Yarın onunla konuşacağım, yanımda olmasan iyi edersin.
Hasan: Bensiz biryere gidemezsin, bunu şimdiye kadar öğrenmen lazımdı.
(Daha sonra içeriye Serdarın yaşayan kardeşi, Engin girer.)
Engin: Abi sana çay getirdim.
Serdar: Saol engin.
Engin: Ne yapıyorsun bakalım.
Serdar: Hasanla konuşuyorum.
Engin: Abi o kafanın içinde ürettiğin bir hayal sadece, Hasan abim yıllar önce bir kazada ben daha doğmadan önce öldü, at artık onu kafanın içinden.
Serdar: Ben bırakmak istesemde, o devamlı kafamın içinde.
Engin: Ben içeriye gidiyorum. Çayın biterse haber ver bana.
Sahne 4:Dış/Gündüz-Otobüs durağı-Deniz kenarı
(Kamera Serdarın aşık olduğu kızı sokaktan geçerken çeker. Daha sonra kamera eşliğinde Serdar kızı takip etmeye başlar. En sonunda Serdar cesaretini toplar ve kızın karşısına çıkar. Serdar ve Elif deniz kenarında oturur ve konuşmaya başlarlar. Elif, Serdarı mahallede birkaç kez görmesine rağmen, hasta olduğunu bilmiyordur. Elif, Serdarın hasta olduğunu oturduklarında çelişkili konuşmalarından anlar.)
(Otobüs durağı)
Serdar: Merhaba sen bizim mahallede oturuyorsun, galiba.
Elif: Evet doğru görmüşsün. Birkaç kere mahallede gördüm seni, ama tanışma fırsatımız olmadı. Ben Elif.
Bende Serdar.
Elif: Memnun oldum.
Serdar: Bende, bir yerde oturup konuşalım mı ne dersin.
Elif: Olur, zaten benimde bir işim yoktu zaten.
(Deniz Kenarı)
Elif: Oturduk konuşmayacakmısın.
Serdar: Okuyormusun.
Elif : Edebiyat bölümü ikinci sınıftayım. Ama bunları konuşmak için gelmedik değil mi? Mahalleden beri peşimdesin. Neden beni takip ediyorsun.
(Serdar susar)
Elif: Neden konuşmuyorsun.
Serdar: Ben senden hoşlanıyorum Elif.
Elif: Hoşlanıyormusun.
Serdar : Evet hoşlanıyorum
Elif: Anladım
Serdar: Hasan Gördün mü konuştum kızla.
Elif: Kiminle konuşuyorsun sen.
Serdar: Bu sefer bana engel olamıyacağını söyledim sana.
Elif: Kim engel oluyor.
Serdar : Duydun mu engel olamayıcaksın artık bana.
Elif: Bende salaklık oturmuş delinin tekiyle konuşuyorum. Bir daha sakın yaklaşma bana anladın mı beni.
Serdar: Tamam
Sahne 5:İç/Gece-Serdarın evi
(Serdar hayalindeki ölmüş kardeşiyle evde önce tartışmaya ardında kavga etmeye başlar. Serdar kafasındaki hayalden kurtulmanın tek yolunun onu yok etmekten geçtiğini zanneder. Ama Serdar yanılıyordur. Daha önce kendisi yüzünden ölen kardeşini bu sefer hayalinde öldürmeye çalışır. Önce cebinden kelebeği çıkartır ve evde boşa savurmaya başlar. Sonra içeriye kardeşi Engin girer ve abisine ne yaptığını sorar. Ama abisinin onu görecek hali yoktur. Serdar daha sonra bıçağı hayalindeki kardeşi Hasana saplar ve hayalindeki kardeşini öldürdüğünü zanneder. Ama beş dakika sonra kendine geldiğinde ölenin kardeşi Engin olduğunu anlar.)
Serdar: Senin yüzünden, sevdiğim kız beni akıl hastası zannediyor.
Hasan: Benimle alakası yok. İşi berbat eden sendin.
Serdar: Hayır senin suçun, eğer kafamın içinden çıksaydın bunlar olmazdı.
Hasan: Kendini kandırmaktan başka yaptığın bir şey yok. Eğer yıllar önce beni ormanda beni yere itip kafamı vurduğumda, ailemden korkmayıp her şeyi açıklasaydın, şimdi için rahat olurdu.
Serdar: O bir şakaydı.
Hasan: Şakaydı ama ailemin seni artık sevmeyeceğini düşünerek. Hepsini sakladın. Ben senin kafanın içindeki vicdanınım.
Serdar: Sus artık.
Hasan: Sen beni susturmak istesen bile, kafanın içindeyim. Sense beni hala gerçek zannediyorsun.
Serdar: Yıllar önce senden nasıl kurtulduysam şimdide kurtulacağım.
(Serdar kelebeği çıkartıp boş odada savurmaya başlar. İçeriye çok geçmeden Engin girer ve Serdar bıçağı Engine saplar.)
Engin: Abi ne yapıyorsun. Bırak elindeki bıçağı. Ben Engin.
Serdar: Şimdide beni böyle mi kandıracaksın.
(Aradan biraz vakit geçtikten sonra, cesedin başında duran, Serdar kendine gelir.)
Serdar: Engin kalk kendine gel kardeşim. Bu kadarı olamaz,bu kadarı fazla.
Sahne 5.1:İç/Gece-Serdarın evi(Sahne 2 devamı)
'Kamera önce evin içini çeker. Daha sonra sabitlenen kamera, evde bir kişinin bilgisayar başında elinde kağıt kalemle birşeyler yazdığını görür. Bilgisayar başından kalkan kişi, elindeki kağıtla yemek masasına oturur. Masaya oturan kişinin önünde masada bir ilaç kutusu, zehir, silah, ip ve bıçak duruyordur. Bıçak diğer intahar aletlerine göre kana bulanmıştır. Masaya oturduktan birkaç dakika sonra, cebinden bir zar çıkartır. Zarın beş köşesine ölümü için ayrı ayrı intihar aleti seçen kişi, zarın tek yönünede yaşama ihtimalini koymuştur. Daha fazla vakit geçmeden zarı atar ve zarın üç kısmı gelir ve bıçağı alan kişi bileklerini keser.
Kamera son bölümde intahara eden kişiyi gösterdikten sonra. Masanın üstündeki kağıdı gösteriri ve kağıdın üstünde yazılanlar okunur.
Yazan:Tuncay AKGÖL
Arkadaşlar çekip çekmemeye yorumlara göre karar vereceğim.
Bence şurda şu, burda bu demeye gerek yok çekme sen bunu.
After Effects Blog | http://www.sinankaracam.com
http://videohive.net/user/dijihane/portfolio?ref=dijihane
Benimde böyle bir senaryom var kendim çekeceğim ilk senaryom olduğu için diğer senaryolarımı bu foruma ekliyorum çekmek isteyen olursa diye.O şizofreniyle ilgili olan senaryom klasik bir konu diye çok eleştiri aldı.Bunun göze batmaması için kurguya çok dikkat etmelisin.Bu senaryoda gözüme çarpan bölümleri söyliyeyim.Çocuk odaya giriyor.Abisinin olmayan birisiyle konuştuğunu görüyor sadece bir kez uyarıp çayın biterse seslen diyip gidiyor.Orada kardeşi biraz telaşlansın.Hoşlandığı kız deli diyor ve çekip gidiyor serdar "bir dakika konuşmama izin ver" tarzı gitmesini engellemeye yönelik birşey söylemeli sadece tamam demesi saçma.Kardeşinin ölüm sebebide basit geldi.Kardeşini itiyor başını taşa vurup ölüyor bunun yerine biraz daha düşünüp yaratıcı birşey bulabilirsin.Başta söylediğim gibi konu klasik diyenlere aldırma ama konu klasik olsada işleniş önemli gelen eleştirilere göre düzenle senaryonu gerekirse flashbacki baştan yaz ama bir kere kafanda oluşturduğun taslağı değiştirme gerekirse kurguyu değiştir.Ve bu filmi çek okuduğum kitapların birinde şöyle bir cümle vardı. "Sanatçı sanat eserini kimseye beğendirmek zorunda değildir." Sen bu işi maddiyat için yapıyor olsan yapımcılara götürcek olsan tabiki izlenirmi beğenilirmi olarak düşünürsün ama şuanda bu işi sevdiğin için birşeyler yapıyorsan.Senaryonu senin beğenmen önemli.Bence bu filmi çek.
Kardeşim çok teşekkürler yorumun için,dediklerine dikkat edeceğim.Ama konu dram türü olduğundan çekerken zorlanacağız.Umarım yüzümüzü kara çıkartmayız.Bazen bakıyorum üniverste öğrencileri kısa film çekiyor.Kardeşim ve yiğenimle izliyoruz,hiçbirşey anlamadık diyorlar.Umarım öyle olmaz,bizimkide.En büyük korkum o.
Onu kendim çekeceğim için yazmışımdır.Unutmayayım diye ama saol yorumun için.
merhabalar. arkadaşlara katılıyorum. çekmek istersen bu senaryoyu çekersin. ama ben de kendi görüşlerimi söylemek isterim. arada açıklamalar var. bunun yanında konuşmalar yine bazı şeyleri açıklamak için yapılmış. mesela kardeşinin çay getirme kısmı olmasa hikaye bir şey kaybetmez diye düşünüyorum. kazayla kafayı taşa çarpıp ölme konusu çok içime sinmedi ve yine orada kazayı dinliyoruz. bence üzerine çok çalışılması gereken bir senaryo. bir de eğer bu senaryoyu çekmeye karar verisen öncesinde mustafa hakkında her şey filmini izlemeni (izlediysen bir kez daha izlemeni) tavsiye ederim. nihayetinde üzerinde çalışmaya devam etmelisin.
Doğrudur haklısın bazı yerlerde açıklamaları konuşma şeklinde koyma gibi bir huyum var.Bunu yazdıkça geliştirmeye çalışıyorum.Filmi çekme konusuna gelince, daha değişik şekilde çekmeyi düşünüyorum.O kıvamada henüz gelmedim.Yüz yarası makyajı felan diğer şeyler ekleyip ilerde çekmeyi düşünüyorum.Oda askerden sonra gerçekleşir.Yorumun için teşekkürler...