Forumda senaryosu olup da ne yapması gerektiği konusunda yardım isteyen epey bir yazar var.
Bu arkadaşlara en iyi bildiğim yolu söyleyeceğim. Eğer gerçekten senaryolarına güveniyorlarsa, Kültür Bakanlığı Senaryo Yazım desteğine başvursunlar. Destek verilen eserleri seçen ekip, senarist ve yönetmenlerden oluşuyor.
Hikâyeniz gerçekten çarpıcı ise, size mutlaka destek vereceklerdir.
Destek alan senaryonuzu yapımcılara götürürseniz, senaryonuzu mutlaka okuyan bulursunuz. Hatta Yapım Desteği ihtimali yüksek olduğundan, ilgi gösterebilirler.
Aksi halde yapım şirketlerine senaryo okutmak çok zor. Okuyan da ilk 5 sayfayı okuyup çöpe atıyor genelde
Bir ufak tüyo daha vereyim. Diyelim ki çok güzel bir aşk hikayeniz var. Anlattığınız arkadaşlarınız etkilenip salya sümük ağlıyor. O senaryonuzu, başrol olarak hayâl ettiğiniz oyuncu ya da sanatçıya da okutabilirsiniz. Onlara senaryo okutmak, yönetmene okutmaktan çok daha kolay.
The End
Merak ediyorum da senaryo desteği için başvurduğumuzda hikayemiz ayrıntılarıyla duyulmuş oluyor. Uyarlanmayacağına nasıl emin olabiliriz ki? Yada hikayemizi okuyanlara eserimizi gölgede bırakacak şekilde ilham kaynağı olursa? Bizden önce bizim fikrimiz film haline getirilirse korkusu...
[?]Zihninde dolaşan sorulara cevap arıyorsan:
http://filmfabrikasi.com/forum/viewtopic.php?f=3&p=185301#p185301
Merak ediyorum da senaryo desteği için başvurduğumuzda hikayemiz ayrıntılarıyla duyulmuş oluyor. Uyarlanmayacağına nasıl emin olabiliriz ki? Yada hikayemizi okuyanlara eserimizi gölgede bırakacak şekilde ilham kaynağı olursa? Bizden önce bizim fikrimiz film haline getirilirse korkusu...
Hikaye çalınma riski her zaman var ne yazık ki. Ama bunun Kültür Bakanlığında olma riski hemen hemen yok gibi. Çünkü bu güne kadar yapımcıların fikir çaldığını duydum, ama Kültür Bakanlığına sunulan fikirlerin çalındığına yönelik hiçbir şey duymadım.
2 yil sonra gelen cevap 🙂
2 yil sonra gelen cevap 🙂
2 yıl yine normal sayılır, 8 yıl önceki soruya cevap verildiğini de görmüştüm burada 🙂 😀
"Cahille girme münakaşaya. Ya sinirini zıplatır tavana, ya da yazık olur adabına.” Mevlâna 8)