Bilirsiniz, senaryoda yönetmenin işine karışmamak için bazı şeyler yazılmaz.
Ben yazarken hep bu konuda ikilemde kalıyorum.
Bu konuda detaylı bilgi edinmek istiyorum.
Ne yazılır, ne yazılmaz, hangi detaylara yer verilmez, duygular ifade edilir mi veya nasıl edilir vs...
Hayır, duygu vb yazılamaz. Sadece karakterlerin yaptıkları eylemler ve diyaloglar esas alınır. Diyaloğa esas olan eylemler (oturma, kalkma, içeri girme, dışarı çıkma vb) yazılır ama kararını görüntü yönetmeni ya da yönetmenin vereceği kamera hareket ve açıları yazılmaz. Senaryo hikayeyi esas alır.
Elbette bunları olduğu yani yazıldığı bazı senaryolar da görmek mümkündür ama esas olan budur. Senaryocu öykü, karakter ve motivasyonlar ile "beat"lere odaklanır. Gerisi yönetmenin işidir.
Sinema hem bir hastalık hem de tedavisinin ortak adıdır.
Sorularınızı özel mesaj yerine forum üzerinden herkese açık sormanızı rica ediyorum.
İyi senaryo zaten duyguları;
mekan, karakterin davranış, mimikleri hatta mekan ve sahnede kullanılacak aksesuarlar veya bunların renklerini detaylı bir şekilde tasvir ederek yazılır. Karakterin üzgün veya sevinçli veya depresyonda olduğunu bulunduğu detaylı mekan tasvirleri, karakterin detaylı hareket ve mimikleri ile anlatmak gerekir.
Senaryo yazarken yönetmenin işine karışma geyiği;
Çekim planının, kamera açılarının, ışık uygulamalarının, zoom yapılır, görüntü donar, görüntü hızlı akar ve benzeri dandik 🙂 hususların yazılmamasına yöneliktir.
Deccal, gördüm seni sobe.
Senaryo hantal olmamalı. Gereksiz detaylara girilmemeli. Neyi anlatmak istediğinizi, senaryoyu okurken anlamalıyız bu nedenle gerekli olan ne ise onlar senaryoda bulunmalı. Bazen karakter duyguları, kamera açıları hatta ışık bile senaryoda yazılabilir. Tek kural hikaye için gerekli olması şartıyla yazılmalı.
Mesela senaryoda araba kullanan bir adamın sinirli göründüğü veya yorgun göründüğü gibi detaylar verilebilir bu hikaye için gerekli olabilir. Fakat tartışan iki karakterin diyaloglarında karakter sinirlenir, kaşlarını çatar vs gibi oyuncunun zaten çekim esnasında kullanacağı hareketleri yazmak, veya sahneye giriş yapan bir karakterin, şuradan girer, buradan çıkar, vs gibi yönetmenin işine müdahale eden açıklamalar gereksizdir.
Basit kural hikaye için gerekli ise yaz, gereksiz ise çıkar at.
“The first draft of anything is shit.” Ernest Hemingway
iki tiyatrocudan örnek vereyim. birincisi tiyatronun en temel kurallarından biridir. sinemada görsel malzemeler açısından pek dikkat edilmez ancak senaryoda aynı şekilde geçerlidir. Çehov'un bir sözüdür bu. Eğer sahnede bir silah görünüyorsa o silah ateşlenmek zorundadır.
tabii bu metaforik bir anlatım. illa ki her silah ateşlenecek diye bir kaide yok. Fakat önemli olan, önemli olan şeyin görünmesidir. Senaryoda eğer yazacağınız bir duygu, bir mimik ya da herhangi bir ayrıntı illa olması gereken bir ayrıntıysa ve siz bunu yazdığınız sahneyi okuyan insana geçiremiyorsanız yazılabilir.
ikinci örneğim de bununla ilgili. shakespeare'in oyunlarında, bir tane parantez içi yoktur. oyunların başında, sahne başlarında yazarlar bazen bir sayfa dekor tarif ederler, ışık, kostüm anlatırlar. repliklerde gerekli aksiyonları parantez içinde belirtirler. ancak shakespeare oyunlarını okuduğunuzda yalnızca repliklerle karşılaşırsınız ve neyin nerede durması, kimin ne hareketi yapması gerektiğini anlarsınız.
senaryo da böyledir.
bir de ekleme yapayım. dramatik metin yazarlığında şöyle bir söz geçer sık sık. tiyatro yazarın, sinema yönetmenin eseridir diye. düşünürseniz yazar adıyla anılan bir film göremezsiniz. ancak bütün tiyatro oyunları yazar adıyla anılır. bu da senaryonun en nihayetinde yönetmen için bir taslak olduğunu doğrular. yazar için zor bir durum fakat sinemada durum böyle.