ha bu arada dialog olayınında da kitabın etkisi oldukça küçük bence. benim lise sınıfımdaki bi arkadaşım komposizyon ödülü almış deli gibi kitap okuyan bi insan ama benim bu işle ilgilendiğimi duyduğunda ilk söylediği şeylerden biri "ben karakterleri asla konuşturamam" olmuştu. adamın komposizyonları seni alıp başka bi yere götürüyo resmen çok güzel eywallah da senaryo öyle bişey yapmaz.
dialog yazmayı geliştirmek için kitapla uğraşanlar bence daha da körelir. hatta bazıları ota boka edebiyat karıştırır iş iice boka sarar. sosyal olmak lazım çıkın insanların arasına gezip tozun sohbet edin. bişeylerle uğraşın spor yapın müzik falan... hatta masa üstü oyunları oynayın kitaptan çok daha fazla katkısı var. hayalgücü patlaması yaşarsınız illa orta çağ olması gerekmiyo günümüzde oynayın ne farkeder. hem dungeon keeper olmanın yönetmenliğede katkısı olur...
film izlemek çook daha önemli yönetmen nasıl konuşturmuş napmış inceliceksin dikkat etçeksin. amatör veya profesyönel olark film işiyle uuraşan bi insan dier insanlardan daha farklı izlemek zorunda filmi. ilgilenmeyen bi insan istediği kadar film izlesin hiç bişey yapamaz ama filmleri çoumuzun izlediği şekilde izlemek herşeyden önce gelir, katkısı tartışılmaz...
tekrar dialog olayı... eğer bi insan hergün yaptığı şeyi kağıda geçiremiyosa o kişide sorun vardır bence. ya mongoldur yada asosyal... çünkü o şeyi ya dooru dürüst yapamıyo veya boş konuşuyo ne söylediğinden haberi olmadan konuşuyo demektir bu.
"filmdeki dialoglar iyi olmamış" derler ya orda asıl sorun genellikle diolaglarda deil onları seslendiren oyuncudadır.
kim nederse desin bence senaryo yazımı kitap için "kitap olkumak şart!!" deil "okursan işe yarar, faydası var..." denmeli...
bunu saten çoğu kişi yaparki. yaptığın herşeyin bi faydası var.
kitap okumak, film izlemek, insanlarla konuşmak, birilerine birşeyleri anlattırmak herşeyin faydası var.
kimse kitap okumayan senaryo yazamaz demedi ki...
ben mesela insanlara anlattırırım olayları eski-yeni yaşadıkları olayları konuşmaların içinden yakalarım gusel şeyleri. çekerim kameraya konuşurlarken. anlattırırım soru sorarım. vs. vs.
herşey faydalı...
hasan benim lafım sana veya bi başkasına deil bi kere onu belirtiim yani yanlış anlaşılmasın...
ama kitap okumak şart dendi ben ona diorum ve belirttiğim gibi şart deil faydası var o kabul. ama şart deil işte...
eger amator kisa film cekecekseniz size gore sart olmayabilir,ama profesyonel arenada sart,daha otesi yok,tartisilacak birseyde yok,eger hala goremiyorsaniz unlu senaristlerin hayatini incelersiniz.
❗
Konuya çok geç de olsa katılmam gerektiğini düşündüm çünkü açıklanmayan bir nokta var.
Hassanoya bence çok haklı. Çok kitap okuyan bir insan , çok kelime bilir. Çok kelime bilen bir insan da ifade etme özgürlüğüne açıkca sahiptir. Çoğu yolu açan anahtardır kelime hazinesi. Zaten kimse senaryoda edebiyat parçalanmalı demiyor. Hassanoya zaten sinema konusunda çok bilgili, bunlar yazılarından belli oluyor.
çok kitap okuyan insan kısa ve öz cümle kurmayı bilir. Bu da senaryoda çok önemlidir. Fazla gereksiz lafla insanı oyalayıp sıkmaz. Şunun gibi ;
Dİyelim bir karakteri anlatıyorsun. Adam doktor, şişman, bıyıklı , 1 kızı bir oğlu var, karısı ölmüş. Bunları şu şekilde anlatmak var
"Abi başka kadınlara sarkmak senin hem doktor kimliğini zedeler, hem de kızının ve oğlunun annesi olan Zehra'nın kemikleri sızlar. Zaten bu şişko ve bıyıklı halinle sana kimse bakmaz"
2 cümlede adamın tüm özelliklerini saydık.
Bir de uzuuuun uzun hepsini ayrı ayrı belirten diyaloglar kurmak var. Bunu herkes akıl edemez ve okuyan insanın ayrımı burda devreye girer.
Herkes senaryo yazabilir. Ama çok okuyan mükemmel senaryo yazmaya daha yatkındır. .
Tanrı'yı güldürmek istiyorsan , ona hayallerinden bahset...
Ben olaya biraz daha katı bakıyorum...
Sadece senaryo yazmak için değil iyi bir yönetmen olmak için de okumak gerekiyor.
Çünkü her yönetmenin felsefi bir anlayışı ve altyapısı olmalı (hayat algılayışı) Bu da okuyarak kazanılır.
bu dedigine de katiliyorum kezzap, zaten hayata karsi herhangi bir durusu olmayan adamdan degil yonetmen,yonetilmen bile olmaz.
Biraz klasik olacak ama hangi alanda olursa olsun başarılı olmanın ön koşulu bence okumak.
Ama her okuyanın da iyi senaryo yazacağını düşünmüyorum açıkcası. Özellikle diyalog yazmak ayrı bir beceri istiyor ki, o da bence okumanın yanı sıra iyi bir gözlemcilik gerektiriyor. Özellikle bazı dizilerde diyaloglara dikkat edin öyle komikleri var ki aklınız durur. Geçen akşam bir dizide, hasta kadın, hiçmetçisinden su istiyor, o arada gelini atılıyor. "Ben kendi ellerimle getireyim" diyor. 😀 "ben getireyim" demek varken, araya kendi ellerini de katmış. 😆 Demek başkasının elleriyle getirmek gibi bi seçenek de varmış 😛
Bir başka dizide de kadın oğlunu arıyor, bir tanıdğının zilini çalıyor, kapıyı açana oğlunu soruyor. Kapıyı açan da oğlunu görmediğini söylüyor. Oğlunu arayan kadının dediği lafa bakın: "Anlıyorum" Tipik Yeşilçam kalıbı. İnsan oğlunun orada olmadığını öğrendiğinde böyle bir tepki mi verir?
Üstelik hepsi aynı dizide geçiyor ve diziyi de sözüm ona ünlü bir senarist yazıyor. Bir akşam oturup sırf komik diyaloglar toplansa acaip internet geyikleri çıkar..
Yani demem o ki; 😉 diyalog yazmak için sadece okumak değil gözlem ve biraz dünyadan bi haber olmamak gerekiyor..
bence dünyada herşeyin anahtarı okumak!
hayat biz gelecek hakkında planlar yaparken ba$ımızdan geçenlerdir. J.L.
"okumak şart"
işte benim katılmadığım şey bu daha önce de sööledim. okumak işe yaramaz demedim hiç bi zaman ama okumadan olmaz gibi dogma bi düşünceye karşıyım. okumanın hemen hemen her şeye katkısı vardır ama okuyan yapar veya okumayan yapamaz gibi durum kesinlikle yok.
yani okumak bence önşart deil. okumaktan önce gelmesi gereken şeyler var. ilgi alaka gözlem bunlar sonucunda gelişen beceri. bunlar ortaya güzel şeyler çıkarır. okumakla birleşince daha güzel şeyler de çıkarabilir.
Benim düşüncem şudur; dünyada yılda kaç film çekiliyo ve kaç kitap yazılıo dengesi. kitap hayal gücünü daha çok çalıştırır, çünkü yönetmen sizsinizdir! herşey sadece kafanızda geçer ve direk beyninize müdahale eder.. senaryo kesinlikle bir yazım tekniğidir. eğer gözlemek ve hayal gücü diyosanız; evet öyküye faydası olur, ama dünyada hiç kimse okumadan iyi cümle kuramaz. okumak insanın kelime haznesini güçlendirdiği gibi. yazma yeteneğinide güçlendirir. senaryo yazmak; hayal işi değil, teknik işidir! bi kitabı bile senaryoya çevirmek, büyük ustalık ister. okumak bu konuda vazgeçilmez ilk öğedir. gözlemleye bildiğin çevrendir, izleye bildiğin yönetmenin çektiğidir. ama okuduğun sonsuz bi dünyadır. kimsenin görmediği,sadece senin duyduğun sesler ve görüntüler. dünyada hiç kimse yazmanın, okumakla ilişkisi olmadığını inandıramaz bana. okumak emek ister. filmi koyarsın dvd ye oturur karşına bakarsın. ama okumak öle değil, sağlam bi konsatre gerektrir. eğer konsantre olamazsan, hiç bişey anlamazsın. ama film bişekilde akar. kitap okumak film izlemekten daha zordur, daha yararlıdır... ve kesin ve kesin okumayan adamdan bişey olmaz. gözlem, film ve benzeri şeylerin verdiği etki, özellikle senaryo için. bi kitabın verdiğiyle kıyaslanamaz bile. öyküyle senaryoyu karıştırmayalım, ki karıştırsak bile bu sonuç değişmez! saygılar
hayat biz gelecek hakkında planlar yaparken ba$ımızdan geçenlerdir. J.L.
ve kesin ve kesin okumayan adamdan bişey olmaz.
😆 Çakkkk !...
hayat,iş ve teknik tecrübesi olan bi büyüğümün , eline çakmak yerine o eli anca öpeblirim. saygılar.
hayat biz gelecek hakkında planlar yaparken ba$ımızdan geçenlerdir. J.L.
not : yıllardır felsefe, psikoloji, deneme, şiir, yani edebiyata ve hayata dair ne varsa okurum. beynimi kuruturcasına okurum ve yazarım.. ama şunları söğlemeliyim okudukça ,düşünceler, konuşma, yazma ve hatta okumada çok büyük bi gelişmem olduğunu farkettim. çok öykü yazdım zamanında.. ama senaryolaştırmak? kişileştirmek, yani bi nevi karakter yaratmak, çok zordur. o adamın ne söyliyeceğini ve nasıl söyleyeceğini donanımlı olmadan çözemez ve başaramazsın. kilit noktaları, aynı bi tablo daki gibi serpiştiirirsin.. ben öyküyü yazarım ama senaryolaştırmak işi bilen ellerden çıkmalı. o işi bilen ellerin yorumlarını, röpartajlarını ve konuşmalarını.. görüyorum okuyorum dinliyorum. ve anlıyorum ki bu adamlar.. çoktan kitabın gücünün farkına varmışlar. sinema toplama bi sanattır. müzik edebiyat fotoğraf. ve senaryo bunun edebiyat kısmıdır. ve kıpkırmızıdır!
bağırır! farkına varmadıysanız, varın ve kelimeler okyanusuna ayaklarınızı daldırın 😀 insan oğlu ilk yazıyı bulmuş ama neden? saygılar
hayat biz gelecek hakkında planlar yaparken ba$ımızdan geçenlerdir. J.L.
🙂 Teşekkürler Hal..
Hayat, iş tamam da teknik kısmı sandığın gibi değil ne yazık kii... 🙂