Bye
oh be 😀
ne sorduğunu anlamadım arkadaşım.
Bye
oh be 😀
bence kafaya takılacak ilk şey iyi bir senaryo...sonra dediğin şeyler geliyor...hepsine kafayı takmalı sadece sıra olarak öncelikli senaryo 🙂
gerçi oyuncuya göre de senaryo yazabilirsin, saçmaladım yaa...
iyi bir film için tüm faktörlerin iyi olması gerekiyor bence demek istediğim bu.
Film senaryosu mu, dizi senaryosu mu, kendin çekebilecek misin, yapımcılara muhtaç mısın vb. sorulara verdiğin cevaplara göre kolaylık zorluk derecesi değişir. Misal, sektördeki işlerin çoğuna, özellikle dizilere laf söylenir. Ama her hafta 90 sayfa yazacak disiplinde kaç adam bulabilirsin? Bir elin parmağını geçmez. Film senaryosu yazsan, bunu yapımcılar okur mu okumaz mı, beğenir mi beğenmez mi durumu var. Hadii, yine iş formüllere bindi. "Ben bağımsız film çekicem ulen! " dersen de, hem senaryoda, hem de yönetmenlikte yapacağın işin hakkını vermen lazım ki ikinci bir film çekebilesin.
yaşamak mı zor yoksa yuvarlak masa aks mı?
genel olarak film çekme işinin total zorluğunu soruyorsan evet - senaryo aşamasından ışık ayağının konulacağa yere , kurgudan efekte oyunculuğa ve bir sürü alt dala ayrılan kombinasyonlarına varana kadar her yönüyle zor bir iştir. Ama zorluğunda göreceli olduğunu düşünürsen içinden çıkılabilecek bir mevzuu oldugunuda fark edersin. Senaryo yazım aşamasına gelince, öncelikle hedefin ben bir senaryo yazacağım ama diziye mi filme mi, acaba sahneleri çekilebilir mi ( atıyorum şatoda geçen sahnelerin var ya da ne bilim araba kazası ve içindeki tiplemenin ağır çekimde yaralanmasını göstermeyi hedefliyorsun vs vs ) diye düşünmeden yazman lazım. Niye dersen ben bir kamera bir kaç arkadaş çekebilsin diye senaryo yazmaya calışmayı ya da oscar alacağım mekan efekt her seyi dibine kadar zorlayacağım bir senaryo yazacağım diye çabalarsan yanlış yapmış olursun. Sen senaryonu bağımsız bir sekilde yaz bence gerisini düşünme derim... Hani bu şuna benziyor %100 ispatlanmış bir durumun varda işi niteliğine göre üretmeye çalışıyorsun, ya da bir iş verenin var vs gibi... Eğer böyle bir durum yoksa sen ne yazman gerekiyorsa yaz, birilerini etkileyeceğim ya da çekilebilir olsun (adam gökdelenden düşmesin gökdeleni kim bulacak en iyisi çekilebilir olsun bulunabilecek çekilebilecek bir mekandan düşsün ) diye uğraşma derim...
kötü iş kötü iştir en iyi teknoloji kullanılsa bile; iyi iş iyi iştir sadece kağıt kalem olsa bile....
Bye
oh be 😀
Kime göre düşük olur, eğer mantık böyle olsaydı hic bir zaman "yuzuklerin efendisini" ya da "matrixi "ya da "esaretin bedelini " vs. vs. seyredemezdik. Eger senaryolarını cekilebilir kılmak için ekstra fikir yürütselerdi senaryoları çekilmezdi. Basta da söylediğim gibi eğer belli bir hedefin varsa - kısa film cekilecek 2-3 kisi bir kamera vs diyorsan o zaman tabi, ama ben senaryo konusunda bir seyler yazacağım diyorsan o başka. Sen senaryonu yaz çekilir mi çekilmez mi o kısım prodüksiyonu, yapımcıyı gücünü vs ilgilendirir...
[ not: örnek verdiğim filmlerin senaryoları kitaptan uyarlama demeyin kızarım heheh ]
kötü iş kötü iştir en iyi teknoloji kullanılsa bile; iyi iş iyi iştir sadece kağıt kalem olsa bile....
Bye
oh be 😀
ben de aleste'ye katılıyorum açıkçası-kendini dinletecek kimseyi bulamayacaksın yapımcı tanıdığın yoksa-
bence yapacağın en doğru hamle uzun metraj bi senaryo üzerinde çalışırken diğer yandan kısa metraj senaryolar yazacaksın, onları da çekeceksin, yönetmenlik tecrüben artacak...sen uzun metraj senaryonu bitireceğin sıralarda(en azından 2-3 sene sürecek yazım aşaması çünkü sadece bu senaryoyla uğraşmıyacaksın) epey bi tecrüben olmuş olacak yönetmenlik anlamında ve uzun metrajını çekecek cesaretin de...ve çekeceksin 🙂
sanırım kendi hedefimi, kendime çizdiğim yolu anlattım sana 😀
Bye
oh be 😀
tekrar okudum yazılanları ve başlığı, aslında konuyu ya ben kaçırdım ya da iyi anlatamadım, örnekleyeyim bari ,
simdi sen diyorsun ki piyano cok buyuk cok pahallıda bir ensturman, ayrıca ortalama 100-150kg taşınamazda, üstelik adam gibi çalabilmek için 7 ile 10 yıl debelenmek gerekiyor, üstelik diyelim ki tanrı vergisi piyano çalma yeteneğimde var ama piyanoyu kim dinleyecek - piyanoyu nereden bulacağım - kime çalacağım - hani senfoni bestelesem kime ulaştırabilirim ki kim ne yapsın benim yaptığım senfoniyi - bu işte üstadlar var hani adam doğmuş doğduğu gibi çalmaya başlamış yaa - hem taşınmazda sokakta ya da arkadaş ortamlarında çalamam en iyisimi vazgeceyim, şöyle arkadaş ortamında çalınacak başka bir sey bulayım öğrenmesi de 1-2 ay olsun cokta uğraşmayayım vs vs
sim biz ne diyoruz: en azından ben diyorum ki sen dinleyiciyi düşünme madem bir karın ağrın var otur çalış çabala, kim dinlerse dinlesin ama sen sen bunu düşünme kendini iyi hissedene kadar çalış.
mesela intercapillar ne diyor: sen piyano çalma, hem şef yada pro muzisyen tanıdığın yok sonuçsuz bu iş sen en iyisi mi biraz gitar çal tıngırtad hemde 2-3 kişiye çalabilirsin hemde biraz reaksiyon alırsın hemde bakarsin ki ooo oluyor o zaman piyanoya vs ye gecersin,
Sonuç olarak şu bir gerçekki sen organizasyonun buyukluğune niye bu kadar aldırıyorsun sen adam gibi bir senaryo yazmaya calış diyelim kl çekilmedi ne olacak? Diyelim ki elinde kaldı ne olacak? ama yazmadın çabalamadın zaten boyle bir şansın olamaz. Eğer yorumlayabilirsen yukarıdaki örnekten devam edersek diyelim ki piyano çalma için çabalamaya başladın bu arada öyle farklı disiplinler keşfeder ve sahip olursun ki sana katkısı tartışılamaz ek beceriler kazandırır.
En son olarak henüz tanımadığın disiplinini bilmediğin insanlara derdini anlatıp fikir almaya çalışarak yol yön çizmeye çalışmassın, kusura bakma ve lütfen üzerine alınma ama ben bu durumu biraz samimiyetsiz buluyorum. Çünkü eğer bir şeye karar vermişsen 1. yolu yarılamışsın demektir, 2. yanlızlığının değerini biliyorsun demektir, 3.daha sipesifik sorular sorunlar yöneltebilirsin demektir, ama sen daha karar verme aşamasında fikir istiyorsun ki bence bu en sonuçsuz işlerden birisidir.
Not: Populer kulturden, Mesela acaba harry porter oykusunu/lerini yazan kadın acaba böyle düşünerek mi başlamıştır yolculuğuna , ben bir kadınım hemde sıradan, binlerce kurgulanmış epik / vs masal var, hem ingiltere bunun için doğru yer değil, çok üstadlar buyuk sektorler, hem yazsam ne olacak sanki çekilebilecek mi neredeyse her sahnem özel vfx gerektiriyor, kim ne yapsın benim masalımı hikayemi hem köşelerde kapılı, tek bir sinemacıyı tanımıyorum vs vs
ya da öyle bir öykü yazmalıyım ki hem dakikada bir tane satuılsın hem dunyanın bu konudaki en zengin insanı olayım hem dev film studyoları kitabımın hakları için astronomik tekliflerde bulunsun, hem dünya oyuncak sektörü saniye başına bana para ödesin
hadi bakalım oturuyorum
heheheh
bi düşünmek lazım dimi?
kötü iş kötü iştir en iyi teknoloji kullanılsa bile; iyi iş iyi iştir sadece kağıt kalem olsa bile....
Bye
oh be 😀
Aleste anladığım kadarı ile biraz sinirlenmişsin, ama ben seni sinirlendirmek istediğim için yazmadım, ayrıca "yazıp fikir isteme bu nasıl saçmalık vs " de demedim, eğer kelimelerimin içeriğine bakarsan hem gerçekten fikir vermek için çabaladığımı hemde belli konularda uyarıcı olduğumu farkedeceksin. Ayrıca belirttiğim gibi özellikle "üstüne alınma lütfen " diye de yazdım, çünkü evet burası bir forum seninle benim ve inter arasında özel bir mesajlaşma alanı değil, yazdıklarımız herkese açık ve herkes okuyabiliyor, belki nasıl senin yazdığından ya da inetrin yazdığından birileri bir şey anlıyorsa, belki benim yazdıklarımda birilerine itekleyici güç olabilir umudu ile yazıyorum. Sen yazdıklarımı tasvip etmeyebilir, karşıt fikirde olabilirsin ama dediğim gibi sadece birebir biz mesajlaşmıyoruz.
Ayrıca tabi her konuda fikir alabilirsin, biz kimleri gördük ve görüyoruz bu forumda , şunu sorma bunu danışma diye öyle bir kuralda yok forumda, sadece yazdıklarını ciddiye aldığım için sanırım uafkta olsa uyarmak istedim ve bunu tüm iyi niyetimle sundum ve tekrarlıyorum görsel sanatlarda ve pek çok sanat dalı / yaratılıcığında ilk fikir aşamasında ya da karar aşamasında daha sessiz daha kendine kalman gerekli diye, yineliyorum sen bunu sormuşsun ben söylemişim demedim....
kötü iş kötü iştir en iyi teknoloji kullanılsa bile; iyi iş iyi iştir sadece kağıt kalem olsa bile....
“Hayal etmek bilgiden daha değerlidir" demiş Albert Einstein. Sen fikrini yaz da çekilmesin. Yeterki yaz. Sen çekemesende en azından senaryosunu yazmış derler. Ki zaten birşeyi yapamayacağına inanıyorsan o işi yapamazsın hocam. Önce inanmak gerek. Başladınmı zaten gerisi gelir. Belki uzun sürer ama başarının tadı hiçbirşeyde yoktur bana kalırsa denemeye değer. Sen yine kendini geliştir tabiyki ama yaratıcılığını köreltmeden. Milletin ne yaptığını düşünmeden kendi içinden geleni yap. Nacizane fikrimdir.