TRT Tv Filmleri sitesinde bu kıstas en az %4 olarak geçiyor ki bu kıstas ne kadar geçerlidir orasını bilemem. Ayrıca, senaryoyu piyasaya sürme konusundaki yazılanlar benim için geçerli değil galiba 🙂 RTS bölümü okumama rağmen çevremde yapımcı, yönetmen vs yerine kameraman, kurgucu, ışıkçı gibi tanıdıklar olmasına rağmen senaryolarım için yaptığım tek şey sinopsislerini forumlarda paylaşmaktı. Hava atmak gibi algılamayın ama özel mesajdan telefon numaramı istediler, birisi yapım şirketiydi, diğeri ise ismini duyurmak isteyen ve bu yolda yürüyen bir ekip. İkisi de senaryolarım için kendilerince teklifler yaptılar. Ben de bu teklifleri senaryo hocama danıştım ki, kendisi hem senarist hem de roman yazarıdır ve senaryoları da az çok bilinen iki-üç adet filme aittir. Hocam teklifleri senaryonun yapım maliyetinin bilmem kaçına göre değil de, senaryonun konusu, olay örgüsü, özgünlüğü v.b kriterlere göre değerlendirerek tekliflerin çok az olduğunu söyledi ve ben de hocama uydum ve olumsuz cevap verdim.

Bence bu biraz şans işi gibi 🙂 Ben onların ayağına gitmeden onlar benim ayağıma geldi ama sonra... eh biraz pişmanlık var tabi ama yapacak bir şey yok. 🙂 Olmadı TRT Tv Filmleri'ne başvurmayı düşünüyorum, hakkımızda hayırlısı. 🙂

düz film yapmaları bir yana azcık film izleyen birisinin bile anlayabileceği bir şekilde sahneleri olduğu gibi koyuyorlar. bence kafalarının çalışmamasına en büyük kanıt bu, izleyici aa amerikan sinemasından ne güzide örnekler sundular artık hep giderim bu adamın filmine demiyorlar sonuçta.yapımcılar hiç olmadı çıkart kardeşim şunları yahu akıl var mantık var deselerde bizler evlerimizde kafayı yemesek.

edit: technical forum-lar derken başka kaliteli forumlarda mı var? var ise bizede söyle yahu! fiyat konusunda ne gibi bi fark vardı

düz film yapmaları bir yana azcık film izleyen birisinin bile anlayabileceği bir şekilde sahneleri olduğu gibi koyuyorlar. bence kafalarının çalışmamasına en büyük kanıt bu, izleyici aa amerikan sinemasından ne güzide örnekler sundular artık hep giderim bu adamın filmine demiyorlar sonuçta.yapımcılar hiç olmadı çıkart kardeşim şunları yahu akıl var mantık var deselerde bizler evlerimizde kafayı yemesek.

edit: technical forum-lar derken başka kaliteli forumlarda mı var? var ise bizede söyle yahu! fiyat konusunda ne gibi bi fark vardı

Hepsi de edebiyat forumuydu, hepi topu 5 tane forum. Birisi burası, diğeri KayıpRıhtım diğerleri ise zira şu an aklımda değil. Laptop bozuldu, site adresleri ise yer imlerine kayıtlıydı ve ezbere bildiğim iki forum da belirttiğim forumlar... Diğerleri çok da takıldığım ve ezbere bildiğim forumlar değildi zira 🙂

tamam teşekkürler 🙂 yer imleri için ilaç, firefoxta sync var google da vesaire daha farklı istediğin pcde oturum aç tüm yer imlerine ulaşabilirsin.

Neredeyse herkesin ortak görüşü olan yapımcıların yeniliğe kapalılığı, network olmaksızın proje pazarlanmasının imkansızlığı gibi kısır döngü yaratan noktaları aşmak için düzenlenen senaryo yarışmaları (yedirenk, türsak vb) hakkında ne düşünüyorsunuz?
Pratikte nasıldır bilmiyorum ama dışarıdan bakıldığında normal şartlarda ulaşması çok zor olan yetkin ve piyasadan kişilere senaryonuzu okutma şansı buluyorsunuz. Bu açıdan bakınca bu tip yarışmalar kayda değer bir fırsat gibi gözüküyor...

eski yazarlara veriyorlarda ne oluyor işte? satması amacıyla korku filmi senaryosuna başladım şu sıra, bi yandan çok yabancı film izlediğim için bizimkiler neye korkuyor diye bakayım dedim türk korku filmlerini izliyorum hasanıdır şusudur busudur, adamlarda yaratıcılık yok, yeteneksiz doğmuşlar yada kolayına kaçıyorlar bilmiyorum. yüzde 60 amerika avrupa korku filmlerinin sahnelerinin başarısız taklitleri yüzde 30 ise kore, yüzde on işte türkleştirmişler yapımı.

ben başladım şimdi, ne esinlendiğim bi film nede başka bişey var, öyküsü bitti. şu haliyle bile daha orjinal hikayem. neyse herkesin süper bi senaryosu var zaten. bi bitsin hele, koyacam masaya, göster amcalara pipini diyeceğim.

🙂 Umarım pipisini sünnet zamanı geldi diye kesmezler:) Geçen gün burada bir dostumuz yazmıştı. Korku senaryosu lazım falan diye. Sinopsis ile birlikte Tretman yazdım heralde 🙂 kafamdaki konuyu 6/7 sayfa yazmışım. Halen konuya giremedim:) En son konuya girdiğimde, beynim uyuşmuş, tüm duygularım gerilmişti.
Dedim,
- Korku benim işim değil.
Korku senaryosu özel yetenek istiyor. Arada orjinal bir korku filmi yazayım diyorum. Kafamda komediye dönüşüyor. Kendi kendime gülümsüyorum. Bende o yetenek yok. 🙂
Tekrar sana kolay gelsin dostum. Umarım projelerinin düğününü, yiğitliğini, sevdasını ve başarısını görürsün. Sevgiyle.

Neredeyse herkesin ortak görüşü olan yapımcıların yeniliğe kapalılığı, network olmaksızın proje pazarlanmasının imkansızlığı gibi kısır döngü yaratan noktaları aşmak için düzenlenen senaryo yarışmaları (yedirenk, türsak vb) hakkında ne düşünüyorsunuz?
Pratikte nasıldır bilmiyorum ama dışarıdan bakıldığında normal şartlarda ulaşması çok zor olan yetkin ve piyasadan kişilere senaryonuzu okutma şansı buluyorsunuz. Bu açıdan bakınca bu tip yarışmalar kayda değer bir fırsat gibi gözüküyor...

http://www.evrensel.net/haber/76006/en- ... enmektedir
Benim de bir ara katıldığım bir yarışmaydı:) aynen böyle olmuştu.
Bu makaleyi okumanı tavsiye ederim.
Ayrıca bu yılki yarışmasına Denizbank sponsor olduğu için biraz daha ciddilerdir umarım.
Bu tür yarışmaların en önemli yanı; kıyıda köşede duran bir projenizi yarışmaya göndereceğim diye güncelliyorsunuz 🙂 hepsi bu.... En azından bir zorunlulukla yeni bir proje yazıyorsunuz. Yada yazılmış olanı güncelliyorsunuz. Bana göre başka bir anlamı yok. Ercan Kesal sanırım geçen yılki jüride de vardı. İyi bir insandır.
Umarım bu kez hak eden alır.

eski yazarlara veriyorlarda ne oluyor işte? satması amacıyla korku filmi senaryosuna başladım şu sıra, bi yandan çok yabancı film izlediğim için bizimkiler neye korkuyor diye bakayım dedim türk korku filmlerini izliyorum hasanıdır şusudur busudur, adamlarda yaratıcılık yok, yeteneksiz doğmuşlar yada kolayına kaçıyorlar bilmiyorum. yüzde 60 amerika avrupa korku filmlerinin sahnelerinin başarısız taklitleri yüzde 30 ise kore, yüzde on işte türkleştirmişler yapımı.

ben başladım şimdi, ne esinlendiğim bi film nede başka bişey var, öyküsü bitti. şu haliyle bile daha orjinal hikayem. neyse herkesin süper bi senaryosu var zaten. bi bitsin hele, koyacam masaya, göster amcalara pipini diyeceğim.

🙂 Umarım pipisini sünnet zamanı geldi diye kesmezler:) Geçen gün burada bir dostumuz yazmıştı. Korku senaryosu lazım falan diye. Sinopsis ile birlikte Tretman yazdım heralde 🙂 kafamdaki konuyu 6/7 sayfa yazmışım. Halen konuya giremedim:) En son konuya girdiğimde, beynim uyuşmuş, tüm duygularım gerilmişti.
Dedim,
- Korku benim işim değil.
Korku senaryosu özel yetenek istiyor. Arada orjinal bir korku filmi yazayım diyorum. Kafamda komediye dönüşüyor. Kendi kendime gülümsüyorum. Bende o yetenek yok. 🙂
Tekrar sana kolay gelsin dostum. Umarım projelerinin düğününü, yiğitliğini, sevdasını ve başarısını görürsün. Sevgiyle.
Teşekkür ederim kuzeydeniz senin iyi dileklerin hepimizi motive ediyor inan 🙂 şu an ard öykü üç sayfa ve ilerliyoruz temeli sağlam bana kalırsa, her karakterin kendi amaçları belli sahneler aşağı yukarı belli, sahneleri bir mantık çerçevesinde bağlayıp sıraya koyduktan sonra gerekli araştırmalarıda yapıp tretmanı halletsem gerisi çorap söküğü gibi gelir diye umuyorum 🙂 Saygıyla ve sevgiyle.

eski yazarlara veriyorlarda ne oluyor işte? satması amacıyla korku filmi senaryosuna başladım şu sıra, bi yandan çok yabancı film izlediğim için bizimkiler neye korkuyor diye bakayım dedim türk korku filmlerini izliyorum hasanıdır şusudur busudur, adamlarda yaratıcılık yok, yeteneksiz doğmuşlar yada kolayına kaçıyorlar bilmiyorum. yüzde 60 amerika avrupa korku filmlerinin sahnelerinin başarısız taklitleri yüzde 30 ise kore, yüzde on işte türkleştirmişler yapımı.

ben başladım şimdi, ne esinlendiğim bi film nede başka bişey var, öyküsü bitti. şu haliyle bile daha orjinal hikayem. neyse herkesin süper bi senaryosu var zaten. bi bitsin hele, koyacam masaya, göster amcalara pipini diyeceğim.

🙂 Umarım pipisini sünnet zamanı geldi diye kesmezler:) Geçen gün burada bir dostumuz yazmıştı. Korku senaryosu lazım falan diye. Sinopsis ile birlikte Tretman yazdım heralde 🙂 kafamdaki konuyu 6/7 sayfa yazmışım. Halen konuya giremedim:) En son konuya girdiğimde, beynim uyuşmuş, tüm duygularım gerilmişti.
Dedim,
- Korku benim işim değil.
Korku senaryosu özel yetenek istiyor. Arada orjinal bir korku filmi yazayım diyorum. Kafamda komediye dönüşüyor. Kendi kendime gülümsüyorum. Bende o yetenek yok. 🙂
Tekrar sana kolay gelsin dostum. Umarım projelerinin düğününü, yiğitliğini, sevdasını ve başarısını görürsün. Sevgiyle.
Teşekkür ederim kuzeydeniz senin iyi dileklerin hepimizi motive ediyor inan 🙂 şu an ard öykü üç sayfa ve ilerliyoruz temeli sağlam bana kalırsa, her karakterin kendi amaçları belli sahneler aşağı yukarı belli, sahneleri bir mantık çerçevesinde bağlayıp sıraya koyduktan sonra gerekli araştırmalarıda yapıp tretmanı halletsem gerisi çorap söküğü gibi gelir diye umuyorum 🙂 Saygıyla ve sevgiyle.

Sevgili Aleste 🙂 Korku filmi deyince kafasına o çığlık şeklindeki hayaleti geçirmiş elinde tırpanla bekleyen adam geliyor:) Birde yazıyoruz derken ekip mi var? Mayısta bir şiir kitabım çıktı, Eylül'de olmadı ama Ekim gibi Çocuk hikayeleri, Ocakta bir Roman var. Senaryo'dan az uzaklaşayım dedim. Ama gece belki konsantre olur, bir şeyler yazarım diyorum. Aklımda o kadar şey oluyor ki. Sonra bakıyorum Alex de Souza'nın gollerini izlerken buluyorum kendimi. Yada Spartacüs. Dün kalan hikayeyi bitirip kitabı yayınevine teslim edecektim:) Oturup Gladyatör'ü tekrar izlemişim:)))

Korku filmi için havaların soğuması gerekiyor. Yazın beynimiz pek konsantre olamıyor. Sokak lambalarının aydınlattığı kaldırımlara yağmur yada kar düşmeli mesela. Yapraklar yağmurun ve rüzgarın şiddetiyle yere düşmeli. Elinde şemsiyesi ve paltosuyla akşam yürüyüşüne çıkan bir çift soğuğa aldırmadan yürümeli. Karşı ki binanın camından küçük bir kız çocuğu onları izlemeli.
- " Anne Bak. " diye parmağıyla göstermeli.
Çift çılgınca bir birine sarılırken, çift kız çocuğunu görüp el sallamalı. Adam,
- Seviyorum bu hayatı ve seni demeli yanındaki kadına. Kız çocuğuna dönüp,
- Seni de seviyorum küçük kız.
Kız camın ardından el sallamaya devam etmeli.
Gülümseyerek birbirlerine bakıp el sallarken;
- " Küçük Kız, kanlar içinde cama yaslanmalı. " Arkasında bir gölge geçmeli 😀
Yada geçmemeli. :))

Dostum güzel dileklerin için teşekkür ediyorum.
Biraz önce bir arkadaşa özelden yazdım.
Buradaki tüm dostlara da bunu belirtmek istiyorum.
Şimdi Eylül'de bir ton dizi başlayacak; geçen yıldan devam edenler, 2 ay sonra sezon finali yapacak. Bu yıl eylülde yayına girenler, Ocağı göremeyecek. Ama aynı senaristler yine iş alacak. İş yapmaya, köşe başlarını tutmaya devam edecek.
Bu dönemlerin tamamı geçici. Yandaşla, avanta lavantayla bu işler yürümez ve yürümeyecek. Hak eden ve emek veren, bu işi severek yapanların dönemi kısa süre sonra mutlaka gelecek.
O zaman geldiğinde, hazır olun.
Birbirinize destek olun, güç verin. Senaristin yakıtı ve enerjisi kendi içindedir. İyi bir senaristin jeneratörü kendisidir.
Senarist, gücü ve ilhamı bittiğinde, mutlaka yazacak bir hikaye bulur.
İlham ve umudunuz hiç bitmesin.
Sevgiyle 🙂

yazıyoruz derken "ben"ler yazıyor biri deli, biri normal, biri sadist, biri mantıklı 🙂
eserleriniz ise şimdiden hayırlı olsun, isimlerini verinki bizlerde bilelim, gözümüze ilişir belki bir kitapçıda 🙂
hele antalyanın sıcağında ne zor iş odaklanmak hocam birde bana sorun onu...
sıramız gelecek olsa dahi sıramızı beklemeyelim diyorum ben, hakkımız olanı gidip söke söke alalım. önce elime alayım eserimi, sonra bizlere sıra vermemeyi aklından geçirenler düşünsün diyorum 🙂 bakacağız göreceğiz, olmazsa kickstarter deneyeceğiz, olmazsa pilot çekeceğiz, hiçbiri olmazsa YAŞASIN GERİLLA FİLMCİLİK! 😀 olduracağım yani. ben koydum kafaya. 🙂

yazıyoruz derken "ben"ler yazıyor biri deli, biri normal, biri sadist, biri mantıklı 🙂
eserleriniz ise şimdiden hayırlı olsun, isimlerini verinki bizlerde bilelim, gözümüze ilişir belki bir kitapçıda 🙂
hele antalyanın sıcağında ne zor iş odaklanmak hocam birde bana sorun onu...
sıramız gelecek olsa dahi sıramızı beklemeyelim diyorum ben, hakkımız olanı gidip söke söke alalım. önce elime alayım eserimi, sonra bizlere sıra vermemeyi aklından geçirenler düşünsün diyorum 🙂 bakacağız göreceğiz, olmazsa kickstarter deneyeceğiz, olmazsa pilot çekeceğiz, hiçbiri olmazsa YAŞASIN GERİLLA FİLMCİLİK! 😀 olduracağım yani. ben koydum kafaya. 🙂

İnşallah dostum:) Umut güzel şeydir der, Esaretin Bedelinde. En iyi şeydir.
Umudun daim, kalemin keskin, ilhamın bol olsun.
Sevgiler.

ben de bilimkurgu senaryosu hazırlıyorum amerikaya satmak için sağlam senaryo merak ettiğim bu senaryoyu amerikaya göndermeden önce neler yapılmalı? wahhowskilere nasıl ulaşabilirim mesela 🙂