Merhaba arkadaşlar, yaklaşık 5 yıldır amatör olarak hikaye ve senaryolar yazıyorum. Yaşım 25. Şuan hayatımı yoluna koydum ve iş yerimden 1 senelik bir izne ayrıldım. Bu 1 sene boyunca günde 10 saat çalışmayı göze alıyorum ve iyi bir senaryo ortaya çıkaracağımdan da eminim. Bir komedi filmi yazma planım var ve sorum şu;
Satabilir miyim?
Senaryo yazmaya başladığımdan beri beni bu işi yapmaktan soğutan tek bir şey var o da bu satış kısmı. Çünkü pek çok forumda ve sözlükte konuşulan şey senaryo satmanın imkansıza yakın olduğu, sipariş usulü senaryolar ürettirildiği ve belirli senaristlerle çalışıldığı.
Kısacası yeni bir senarist bu camiaya ağzıyla fil tutsa giremezmiş. Ki ben bunu kısmen yaşadım. Senaryomu bitirmemiş olmama rağmen yapım şirketlerine (yaklaşık 40 tane farklı şirkete) "bitmiş bir senaryom var değerlendirmek ister misiniz?" sorusunu mail aracılığıyla sordum. 40 tane şirketten sadece iki tanesi dönüş yaptı, onlarda değerlendirme yapmadıklarını söylediler.
Yazmakta olduğum senaryom bittiğinde yapımcıları tek tek dolaşıp yüz yüze görüşerek satmaya çalışacağım ancak şüphelerim büyük ve 1 senelik tek şansımla kumar oynuyormuş gibi hissediyorum. Ne önerirsiniz?
Sektörde ilk senaryosunu yazan bir senarist , allameyi cihan bir senaryo yazsa dahi alacağı para 10 bini geçmez.
Sektörde köşeleri tutmuş olan şirketler (bkm , tims, ay yapim ) senaryo konusunda bolluk yaşıyor çünkü hem tecrübeli kadrolu senaristleri var hemde senin gibi onlarca senaristin hazır senaryoları ellerinin altında , bu şirketler yılda 1 -2 bilemedin 3-4 film film çektikleri düşünüldüğünde şansının yüzde kaç olduğunu var sen düşün.
Bu yüzden senaryoyu satmak yerine senaryonu çekmeyi denersen ayni cabayla iyi bir senaryo sana istediğin parayi kazandırır.
Bunun için senin gibi ilk filmi olacak bir yatırımcı bul yada kendin finanse edebilecek gucteysen et bence .
Sektörde ilk senaryosunu yazan bir senarist , allameyi cihan bir senaryo yazsa dahi alacağı para 10 bini geçmez.
Sektörde köşeleri tutmuş olan şirketler (bkm , tims, ay yapim ) senaryo konusunda bolluk yaşıyor çünkü hem tecrübeli kadrolu senaristleri var hemde senin gibi onlarca senaristin hazır senaryoları ellerinin altında , bu şirketler yılda 1 -2 bilemedin 3-4 film film çektikleri düşünüldüğünde şansının yüzde kaç olduğunu var sen düşün.
Bu yüzden senaryoyu satmak yerine senaryonu çekmeyi denersen ayni cabayla iyi bir senaryo sana istediğin parayi kazandırır.
Bunun için senin gibi ilk filmi olacak bir yatırımcı bul yada kendin finanse edebilecek gucteysen et bence .
Teşekkür ederim hocam yorumun için, bende benzer fikirlerdeydim doğrulamış oldun.
Senaryomu bitirmemiş olmama rağmen yapım şirketlerine (yaklaşık 40 tane farklı şirkete) "bitmiş bir senaryom var değerlendirmek ister misiniz?" sorusunu mail aracılığıyla sordum. 40 tane şirketten sadece iki tanesi dönüş yaptı, onlarda değerlendirme yapmadıklarını söylediler.
Yapım şirketleri dışarıdan proje kabul etmezler. Çünkü ya kendileri zaten senaristtir ya da kalemine güvendikleri hali hazırda çalıştıkları senarist - yönetmen vardır.
Senaryo yazıyor olmanız hiç bir şey ifade etmez. Çok "senarist" var (fark ettiyseniz tırnak içine aldım) önüne gelen senarist olmuş. Çevremde bile sinema ile hiç alakası olmayan adam "ben senaryo yazarım" diyor. Televizyona bir kaç kez çıkan soytarılığı ile dikkat çeken maskotlar bile sosyal medya hesaplarından "bir film senaryosu yazmaya başladım" diyerek reklamını yapıyor. Oyunculardan bile "senaryo yazmaya başladım" diye haberler okursunuz. Bu kadar kolay yani...
Evet haklısınız. Siz belki okulunu okudunuz, senaryoya çok kafa yordunuz ve işin tekniğini biliyorsunuz. Bu sağlam bir senaryo yazmanız konusunda iyi bir şey ama kendinizi sektöre kabul ettirmeniz konusunda hiçte yeterli değil. O yüzden bir çok senarist sadece senarist kalmıyor, yönetmen oluyor ve kendi yapım şirketini kuruyor. Bu kadar çok yapım şirketi nasıl türedi sanıyorsunuz. Yani yinede deneyin şansınızı ama zannetmiyorum zira olumsuz sonuçla da karşılaşmışsınız. İllede senaryolarınızı film haline getirmek istiyorsanız yapımcılık kısmına kafa yormanızın vakti gelmiş geçiyor bile.. Tabi yapımcılık ta hiç kolay değil, o başka bir başlık altında irdelenmeli...
Hangi işi yaparsanız yapın, eğer Türkiye'de film sektöründe bir şeyler yapmak istiyorsanız "referanslarınız" olmak zorunda.. Yani senaryonuz daha önce filme çekilmiş olmalı ki ve de beğenilmiş olmalı ki sektör sizin senarist olduğunuza inanmalı. Yoksa çok zor...
Bir senaryo geliyor yapımcıya. Sıradan. Klişe. Espirisi olmayan bir komedi filmi hikâyesi vs. Aynı konuların birebir aynı şekilde yazılmışı. Sadece karakter isimleri farklı. Adam zaten çekmez öyle bir işi. Yada çekmek isterse bile aynı işi yazmış yada yazabilecek tanıdığı güvendiği senarist var. O vakit senden almaz. Burada veya diğer platformlarda herkes senaryo satamadığından şikayetçi. Yapımlara gidiyorum senaryo bulamadığından şikayetçi. Yada senaryosuna baktıkları senaristte bir ışık gördüklerinde direkt ekibine alıyorlar yani en fazla yaptıkları bu. Peki bir şey soracağım size dostlar müsaadenizle. Burada ki suç yada suç demeyeyim yanlışlık sektördeki heriflerde mi yoksa sektöre giriş yapmak isteyen senarist adayı arkadaşlarımızda mı? Yani eli yüzü düzgün bir senaryo bulmak nerdeyse imkansız. Benim bile mailimde belki de yüz tane senaryo var. Sadece bir tanesi belki de film olabilecek kapasitede gözümde. Senaryo satamayan bir çok arkadaşımız aslında elindekinin senaryo olmadığının farkında değil. Hani çocuğunun kıymetini bilmeyen kişilere parlayan ebeveynler gibiler. Halbuki çocuğunun hiçbir vasfı yok. Ya yazdığın iş gerçekten kaliteli ise bir denersin olmaz, iki denersin olmaz ama üçüncü denemende olur. Yani eninde sonunda elindeki işin değerini bilen biri çıkar. Ama elindeki iş gerçekten değerli ise. Yoksa sıradan basit bir senaryoysa özellikle ülkemizde o tarz işleri çeken yönetmenler belli. Haydar Işık, Biray dalkıran vb bu adamlar basit işler çekiyorlar ve bir basit iş daha çekmek için senden on bin yirmi bin lira verip senaryo almaz. Oturur bir haftada kendi ekibiyle birlikte yazar. Adamla konuşuyorum; vallahi billâhi 3 günde yazıp, kısa bir sürede hazırlanıp, 9 günde çekip vizyona soktuğu film ile övünüyor bana. Çöp ya film çöp. Bizim sektördeki sinemacıların bir çoğu böyle zaten. Bu adamlar almaz senden senaryo. Sağlam yönetmen veya yapımcılar da zaten senaryon hikayen sağlam değil diye almıyorlar. Dostlar önce elimizdeki işlere bakalım. Objektif yaklaşalım. Acaba gerçekten güzel mi hikayeniz. Sana ilginç gelen o karakterin yaşadıkları genele nasıl hitap eder, yoksa sadece sana mı ilginç? Tabii ki haklı olduğunuz taraflar var ama tüm hata da ulaşamadığımız adamlarda değil.
Not: Şahıs hedef gözeterek yazmadım bunları. Sadece son bir kaç senedir tecrübe ettiklerimden yola çıkarak yazdım canlar. Başarılar.
Yapımcıya düşük bütçeyle çekilmesi mümkün şahane bir bilim kurgu gitse, Düğün dernek filmine 14 milyon harcanırken o paraya çekilebilecek bir fantastik film gitse, içinde cin olmayan bir korku filmi gitse ya da mafyasız, cinsellik vurgusuz bir komedi senaryosu gitse (örneğin bir politik komedi) ve dahası matematik olarak ve dil olarak da istendiği gibi olsa ( ki istenilen şey çok da matah bir dil falan değil, yayınlanmış bir kaç Türk senaryosu örneğinde açıkça görülüyor) yapımcı tamam ben risk alıyorum bu senaryonun hakkını da şu yönetmen verir der ve işe başlar mı yoksa ne koyup ne kazanacağını önceden kestirebildiği sıradan, esprisi olmayan müşterisi belli bir filme mi girişir?
Burada da ne anlatım dilinden, ne diyalog yazmaktan bir haber örnekler görebiliyoruz, senaryo satmak diye aradığımızda çok daha vahim word dosyalarıyla karşılaşabiliyoruz ama bu kadar kalabalık bir ülkede bu kadar çok insan bu işlerin hayalini kurarken, içlerinden on tane olsun bu özgün işleri yazabilecek yetenekte adam çıkmıyor mu yani? hepsi mi berbat, yeteneksiz herifler? tamam amenna, kimse yoğurdum ekşi demez ve bu yüzden bir sürü saçma örnek elinize ulaşır ama bu ekşi yoğurtların arasından tek bir manda yoğurdu çıkmıyor mu yani?
İsmi lazım değil, kulağıma geldiği kadar söyleyeyim bir yapımcı 30 bin yapım maliyeti koyup 800 bin küsür gişe yapan bir film çekmiş. gelen bana yeter diyor, seriye de bağlamış bu filmi, çorba kaynasın kafasında bir korku filmi yapan bu adam yine 30 bin koyup 800 bin gişe yapmayı mı ister yoksa risk alıp cesur bir film çekmeyi mi?
Taff, Bkm kalkıp politik bir komedi yapabilir mi? yaparsa ne kadar yapar? hadi piyasadan senaryo toplayamıyorlar herkes kötü o zaman kendi senaristlerinin yazdıkları neden kötü?
Biraz yetenekli görüp kadrosuna kattığı adama neden bin birinci kez zengin yakışıklı oğlan ve peşindeki güzel kız denklemini yazdırmayı tercih etmek yerine düşük bütçeli, az mekanlı ama şahane dialoglar ve alt metinlerle bezeli bir film yazdırmıyorlar? Yetenekli görüp ekibe kattığı adamların aslında yeteneksiz olduklarından mı yoksa diğer şekilde ilerlemenin yapımcı için güvenli liman olmasından mı kaynaklı?
bende bu soruların cevabı yok, cevabı olan beri gelsin.
Sektörü yeterince takip ederseniz bıkkınlık veren popüler türlerin dışında da denemeler yapıldığını görürsünüz. Bilim - kurgu da dahil birçok film türünü deneyen insanların emeği boşa çıkıyor. Yani birileri hayal ederken birileri benzer hayalleri filme çeviriyor ama gerisi yok. Bizim sinema alanımız tek filmi olan yönetmenler mezarlığı bu yüzden biraz da. Sadece oturmamış sinema kültürü ve dağıtım çarpıklığı değil, sinemacıların yetersizliği, farksızlığı da bunda etmen. Bunlar kendi senaryosuyla ya da güvendiği senaryoyla girişenler. Yaptığı yatırımı geri almak isteyen yapımcıların filmlerinin senaryoları belli bir tek düzelik gösteriyorsa bunun nedeni sektöreldir, gerekliliktir bir nevi. Ezber bozacak hareket de doğru kaynaktan gelmeli. Senaryo satacak kaynak olarak kendinizi ne kadar ve neye göre doğru bulduğunuz önemli.
Turkiyedeki temel sorun tekellesme , sinema para ile yapılan bir sanat ve geliri sadece gişe ve tv hakları ile sınırlı türkiyede.
Dolayısıyla ne oluyor? bir süre sonra sinema işletmecisi, tv yöneticisi,yapımcılar arasında bir ahpap Çavuş ilişkisi oluyor,onlar etin hasını yogurdun kaymagini yerken sana bana kemiği hatta suyu kalıyor .
Buda piyasada kısır döngü yaratıyor çünkü bağımsız sinemacı için yaptığı işten para kazanacak mecra yok , sen bir senaryo yazıyorsun yada güzel bir hikayen var .
ya gidip yapimci ahpap cavuslarin kucağına oturup seni kendi mesrepkerince sekillendirmelerine izin vereceksin ya da kendin para yatırıp çekeceksin bu sefer çektin hoop sinema işletmecisi ahpap cavusun kucagindasin, 1 salon için 40 dereden şu getircen, hadi bunuda yaptın . Filmin hala parasini cikarmadi tvye satayım diyorsun orda da adam kayırma.
Kısacası bu adamlara illa bi yerde gebe kalıyorsun.
Oysa Amerikada, okadar stüdyoların milyon doların olduğu yerde bağımsız sinema diye birşey var .
Adam kendi mesrebince bir film çekiyor , vizyonu gişesi yok sadece dvd olarak çıkarıyor satıp para kazanabiliyor ya da koyuyor internete orda izleyenlerden destek istiyor para kazanıyor .
Çünkü seçeneği çok para babalarının kucağına oturmak zorunda değil.
Hep örneğini veriyorum , ya abd de bir film şirketi var adamların işi ne biliyormusun? o sene vizyona girecek büyük bütçeli filmlerin çakmalarini yapıp filmden önce dvd olarak satmak.
Herifler bu şekilde kendilerini döndürüyor yıllardır, misal Transformers mi vizyona girecek o sene bunlar Transmorpers diye film yapıp hemen dvdsini çıkarıyor. Sektöre bak aradaki farkı gör işte .
sen burda yap filmi sadece dvd olarak ertesi gün torrenten indirip bide yorum yazarlar , 100 tane satamazsin. Koy internete destek iste adam alır linki kopyalar kendi sitesine koyar daha fazla kendi sitesine girilsin diye kısacası burda bu sektöre mecbur kalmisiz.
Efendim iyi senaryo yazamiyorsunuz özgün senaryo yok , yürüyün gidin abi türkiyede ne bilinmeyen deha senaristler var , reklam şirketlerinde orda burda maasli sürünüyor çünkü karnını doyurmak zorunda .
Adama fırsat verecek bir sektör yokki.
Neymiş iyi senaryo iyi hikaye yazan yokmuş !
Söyle bi kaldirda kafani son 10 senedir Türk sinemasında çekilen filmlere bi bak ,
Recep İvedik mi iyi senaryo ?
Maskeli Beşler, temelini şifresi, deliha ,emicem hospital? Dabbe , siccin ,Xcin bunlar mi iyi senaryo ?
İyi senaryo oldukları için mi cekildiler gişe yaptılar yada tvde boyna dönüp duruyorlar?
İşte bu filmler gişeyi salonları işgal ettiği için o iyi senaryolar çekilip para kazanıp yeniden film çekmiyorlar .
...en mantıklı yolun ufak ufak kendi projelerimizi hayata geçirmek olduğuna inanıyorum. ...
Bütün bu yazılanların özeti bu gibi görünüyor.
Kalem Oynatan İle Ayı Oynatanın Buluştuğu Yer
senaryo satmak hem imkansız hem de piyasanın istediği bir şey değil. kaç tane iyi senaryoya sahip vizyondaki filmlerin? hatta kaç tanesinin senaryosu var? insanlar skeç izlemeye gidiyor. önemli olan oyuncular, prodüksiyon vs. iyi bir senaryo çok önemlidir film için ama %20'si falan. %80'i diğer şeyler. yapımcılar da dandik bir senaryo ve diğer %80 ile işi götürüyor. e izleyicilerin beklentileri de bu yönde.
Senaryo yazmak, olmayanı üretmek. Sabahlara kadar revize etmek. Yazmaktan bir beklenti ( Maddi ) içine girmek! Emin olun çok meşakkatli. Bazen genç arkadaşlar bir şeyler yazmış geliyorlar, yazıyorlar.
Karamsar hiç değilim ama yolda uzun bir yolculuk eden kardeşiniz olarak bir kaç deneyimimi sizinle paylaşmam gerekiyor.
1- Hiç durmadan yazmanız gerekiyor.
2- Yazmanın dışında + bir sizi geçindirecek mesleğinizin olması gerekiyor.
3- Bol bol kitap okumanız, iyi oyuncuları analiz etmeniz gerekiyor...
...
Diyelim hepsini yaptınız. Mükemmel bir senaryo hazırladınız.
1- Yarışmalara gönderin.
2- Çok beğendiğinizi arada bir dönüp okuyun. Mutlaka eksiklikleri çıkacaktır. Güncelleyin. Başka karakterler eklenir mi? düşünün.
....
Diyelim Yarışmadan bir sonuç çıkmadı.
1- Doğru yerde, doğru insanlarla buluşmanız, onlarla karşılaşmanız gerekiyor.
Yapımcıların kapısında yatmanız gerekiyor. O zamanda bir değeriniz kalmıyor. Sürekli mail bombardımanına tutacaksınız. Siz avcısınız, onlar av. Bugün biraz sıkıntılı geçmiş olabilir, yarın başka bir gün...
Ama dediğim gibi bunun peşinden koşmanız için genel bir bütçe hazırlamanız, bir masraf yapmanız gerek.
Yukarıda kapısını çaldığınız insanlar, senaristler, yapımcılar sizin bulunduğunuz yerlerden oraya geldiler. Ve başkası çıkamasın diye çıktıkları yerde merdivenleri de yukarı çektiler.
Birisinin sizi yukarıya o tepeye çekmesi için iyi olduğunuzu, farklı olduğunuzu göstermeniz gerekiyor.
Ben bazen yaptığım iş görüşmesinde sorduğum bir soru vardı?
- İyi de seni farklı kılan ne? Seni niye işe alalım?
Senin oyunun başlıyor orada.
Sen kimsin?
Ve senin hikayeni niye okuyalım?
Bozuk saat bile günde iki kez doğruyu gösterir. Zaman sizi de gösterecek. Saatiniz çaldığında hazır olun.
Bu Eylülde de bir çok dizi başlayacak. %70'i Ocağı göremeyecek. %30'unu ilk 2 ayda isimlerini bile hatırlamayacaksınız.
Bu toprakları yazın.
Mutlaka filizlenecek ve bir gün kaleminizin değerini bulacaksınız.
Bir arkadaş yazmış, 40 kişiye gönderdim. 2'si geri döndü.
Doğru yerdesin. Yeni yapım şirketlerinin iletişim numaralarını bul.
Göndermeden önce senaryonu onaylattır. Ve gönder.
İlk başta senaryonun benzerini başkasının yaptığını göreceksin:)
- La tam da ben düşünmüştüm diyeceksin.
Bunlarda uğraşman gereken sorunlar.
Sonra, kaynağı sen olanı onlar çalsa da batacaklar zaten. Senaryoyu götüremeyecekler.
Sen yazmaya devam edeceksin.
Bir gün o senaryonu çalanlar, sana mail atacak. !
O zamana kadar bu belirsizliklerde ne yaptığı belli bir senarist olarak, sürekli döngüyü tamamla.
Bıkmadan devam et.
Sevgiler.
KDC
======================
www.e-senarist.com
[email protected]
Hepinize teşekkür ederim arkadaşlar.Bilgi dağarcığımıza attık yine doğru bilgileri 🙂