Forum

PERŞEMBE

1 Gönderi
1 Üyeler
0 Reactions
1,677 Görüntüleme
(@gevende)
Gönderi: 23
Başlığı açan
 

2006 Kasım'da yazdığım bir senaryo.İlk halinde kurgusu normaldi.Ama çok durağan geldiğinden böyle bir kurgu oluşturmaya karar verdim.
Şu an için çekilecek gibi görünmüyor.Paylaşmak istedim.
Eminim okuduktan sonra bir çoğunuz "ee?" diyecek.Perşembe, aslında çekilmiş olan bir kısa filmin öncesi.Bahsi geçen ve beni çok etkileyen olayı merak ediyorsanız size "Perşembe ve Kasım" diyorum.
Birçoğumuz unuttuk bile değil mi?

yorumlarınızı bekliyorum...

SAHNE 1: (RÜYA-GÖRÜNTÜLER-PATLAMA) DIŞ/GÜN

(Film çok sakin başlar.Barış; etrafı bomboş, uçsuz bucaksız bir çayırda gözleri kapalı bir şekilde duruyordur.Yüzünde huzur ve mutluluk vardır.Ortamdaki ışık ve sessizlik, huzuru temsil ediyordur.Steadycam, Barış'ın etrafında yavaşça tur atıyordur.Bu sessizlik uzunca bir süre devam ettikten sonra birkaç saniye aralıklarla kesik kesik görüntüler girmeye başlar.Görüntülerin ve seslerin ne olduğunu anlayamayız.Görüntülerin sonrasında rüya sahnesi ve etrafındaki dönüş devam ediyordur.Bu görüntüler bir süre sonra artmaya başlar.Gerilimin yükseldiği, dönüşlerin hızlandığı ve görüntülerin merak uyandırdığı bir anda görüntüye siyah ekran gelir.Birkaç saniyelik sessizliğin ardından levent'te metrocity'nin önünde Barış'ı görürüz.Yüzünde gülümseme, elinde bir handycam vardır.Karışı tarafta birini çekiyordur.(-Bu sahne üç-dört saniyelik-) Bir anda büyük bir patlama sesi duyulur ve Barış yüzünde büyük korku ve şaşkınlıkla yere düşer.
Ekran kararır.PERŞEMBE)

SAHNE 2: LEVENT METROCITY ÖNÜ DIŞ/GÜN

(Görüntü handycam'dedir ve yerde yan duruyordur.Kamera önünden koşuşan telaşlı ayaklar görürüz.Koşanlardan bazıları kameraya çarpar-basar ve kamera birkaç kez hareket eder)

SAHNE 3: ARD ARDA GÖRÜNTLER İÇ-DIŞ/GÜN

(Az önceki kamera önündeki telaşlı ayaklardan şehrin sokaklarındaki telaşlı ayaklara geçeriz.Herkes bir yerlere yetişmeye çalışıyordur.Metroda, ışıklardan karşıya geçerken, istikalde yürürken vb.)

(TÜM KONUŞMALAR KAMERAYA BAKARAK YAPILIYORDUR)

EMRE:
Geliyomuş seninki ha? Gözün aydın.
(Şehrin kalabalığından çok kısa görüntüler)

DENİZ:
Ya biliyorum, sana sormalıydım ama...
(Şehrin kalabalığından, keşmekeşinden birkaç kısa görüntü)

BARIŞ:
(eliyle ağzını kapatır, şaşkındır) Oooff! Hadi be! Nasıl yani? Nasıl, kaçta olmuş?

EMRE:
Ne?! Haydaa... Oğlum nerden çıktı lan şimdi bu iş?

DENİZ:
He bu arada, inince bir yarım saat şirkete uğramam gerek.Buluşuruz orda.

BARIŞ:
Dur be kızım.İki dakika çekiyoruz şurda.

EMRE:
Ben de sabah Şişli'deydim.O yolu da hep kullanırım.Allah korudu valla.

BARIŞ:
(Emre’nin repliğinden hemen sonra sessizlik yaşanır.elindeki kamerayla çekim yaparken bir an durur, şaşırır ve kamera yavaşça yere doğru eğilir.dikkatlice karşıya bakıyordur)

(-buraya, filmin başındaki ve sonundaki patlama sahnesindeki kamera eğilme görüntüsü gelebilir-)

DENİZ:
Bi bırak artık şunu.Bak, bişey dicez sana.

EMRE:
(üzgün) Ölü sayısı 23'e çıkmış galiba.

(FİLMİN ORTASI. EKRAN 3'E BÖLÜNÜR. EN BAŞTA BARIŞ. İKİNCİ KISIMDA DENİZ ve SON KISIMDA DA EMRE VARDIR. REPLİKLER SIRASIYLA GELİR)

BARIŞ:
(şaşkındır.yüzündeki şaşkınlık yerini yavaşça gülümsemeye bırakır) Na...nas...nassı yani?
(güler)

DENİZ:
(gülmser.eliyle karnını tutar ve kafa sallar)
Hamileyim.

EMRE:
İyi, hadi bakalım.Allah kavuştursun ne diyelim.
(Şehirden görüntüler)

DENİZ:
Sabreeet.Son üç gün.Perşembe ilk uçağa aldım bileti.
(Şehirden görüntüler)

BARIŞ:
Hadi ya... Bana bak, hasta falan olma bi de orda.
Üşürsen kazak falan al.
(Şehirden görüntüler)

EMRE:
(gülerek) Lan oğlum sizin çocuk orda doğmasın sakın.

DENİZ:
Birkaç ay... Yaa, bak belki daha bile kısa olabilir.İşe bağlı.

BARIŞ:
Offf! Şişli felçtir şimdi.Akşama kadar açılsa bari.

EMRE:
Eh, iyi yine ya.Uzamadı en azından.Geliyomuş.

DENİZ:
Kasım'ın ikinci haftası gibi düşünüyoruz.Bilmiyorum, değişebilirde.

BARIŞ:
(üzgün)
Ya yol falan diyorum bende ama...
Kaç kişi ölmüş biliyor musun?

EMRE:
Bilmiyorum abi.Ne yapıcak orda kadın başına?

DENİZ:
Hayatım, bak... Evet deseydim hayatımdan...
(dili sürçmüştür-düzeltir)
öff, yani hayır deseydim işimden olucaktım.

SAHNE 4: LEVENT METROCITY ÖNÜ DIŞ/GÜN

(Görüntü, Barış'ın el kamerasındandır.Metrocity'nin önünde durmuş karşıdaki Deniz'i çekiyordur.Titreyerek zoom yapıyordur)

BARIŞ:
(Kameranın lcd ekranına bakarak)
Eveeet.Bizimkiler göründü.El sallayalım.

(Karşıda metro çıkışındaki ışıklarda bekleyen Deniz, Barış'ı görmüştür.Gülümseyerek el sallıyordur.Birkaç saniye sonra yayalara yeşil ışık yanar ve kız karşıya geçmek için hamle yaptığı sırada çok büyük bir patlama sesi duyulur.Burada görüntü el kamerasından devam etmektedir.Barış'ın patlamayla yere düştüğü kameranın düşüşünden anlaşılır.Filmin başındaki patlama sesi, çığlıklar, ambulans sesleri birbirine girer.Yerdeki kameranın önünde koşuşan ayaklar vardır.Hepsi hızlı bir şekilde akarken gürültü bir anda kesilir.Görüntüye karıncalı ekran gelir.Karıncalı ve hışırtılı ekran birkaç saniye sonra yerini siyah ekrana bırakır.)

-Jenerik-

 
Gönderildi : 22/02/2007 5:33 pm
Paylaş: