Varmı entresan fikirleri olanlar, "ben yapamam ama belki yapan olur diye fikirlerimi açıklayayım" diye düşünerek bir şeyler yazsak nasıl olur?
Mesela benim aklımda 2 farklı olay var, ama ikisinide yapmam kısa vadade imkansız.
1. Fikrimde ana tema şu, bir adam tuvalette başı kanamış şekilde uyanıyor ve elinizi yüzünü yıkayarak evine gidiyor. (ara detayları yazmıyorum) Ancak evinin kapısını çaldığında karısı onu tanımıyor, dahası karısı başkası ile evli. İşe gidiyor ama iş yerinde kimse onu tanımıyor. Tabi o herkesi tanıyor.
Bu fikir üzerinden dehşet bir senaryo hazırlanabilir.... Tabi çekimi ve hazırlığı ciddi emek gerektiren bir iş olacaktır.
2. Fikrimde ise kadın ve erkeğin cinselliğinde önemli bir rol oynayan masturbasyon sahnesini belgesel tadında çekmek isterdim. Bir kadın gözlerini kapattığında düşüncelerini ekrana dökmek, farklı düşünce ve karakterleri hayal etmesini ekrana yansıtmak ve bu gizli dünyayı belgesel tadında diğer insanlara sunmak isterdim. Tabi kesinlikle pronografik bir iş olarak değil de, hafif erotizm çizgileri ile tamamen yüzeysel bir görselliğe sahip olmalı ki derdini tam olarak anlatabilsin.
Çok yapıldı bunlar. Ortaya konuşuyorum: Araştırma merakımız olmadığından aklımıza gelen ilk şeyi çok özgün, dehşet bir şey sanıyoruz. Geçmişi taramak, ne dehşet hazineler olduğunu görmek lazım. Görkem bu anlamda çok önemli şeyler söylüyor, değerini bilmek lazım.
Mesela "Carnival Of Souls" (1962)
http://www.archive.org/details/CarnivalofSouls " onclick="window.open(this.href);return false;
" onclick="window.open(this.href);return false;
Kalem Oynatan İle Ayı Oynatanın Buluştuğu Yer
Çok yapıldı bunlar. Ortaya konuşuyorum: Araştırma merakımız olmadığından aklımıza gelen ilk şeyi çok özgün, dehşet bir şey sanıyoruz. Geçmişi taramak, ne dehşet hazineler olduğunu görmek lazım. Görkem bu anlamda çok önemli şeyler söylüyor, değerini bilmek lazım.
Mesela "Carnival Of Souls" (1962)
http://www.archive.org/details/CarnivalofSouls " onclick="window.open(this.href);return false;
" onclick="window.open(this.href);return false;
iyi ama bir şeyin yapılmış olması onun farklı bir gözle tekrar yapılabilmesinin önüne geçmez ki! Her beyin her fikri farklı işleyip sunabilme kapasitesine sahiptir.
iyi ama bir şeyin yapılmış olması onun farklı bir gözle tekrar yapılabilmesinin önüne geçmez ki! Her beyin her fikri farklı işleyip sunabilme kapasitesine sahiptir.
Ama öyle olması için de üç cümlelik fikirlerden daha fazlasına ihtiyaç var. Üç cümleyle anlatınca ilk anlattığın Aah Belinda oluyor netekim. İkincisi enteresan ama ilgimi çekmedi pek, zaten orayı yansıtacak yönetmen 20 senede bir tane gelir, o da bu işle uğraşmaz :).
Hikâyeden çok nasıl anlatıldığı önemli. O nedenle özgür bir hikâye değil diye çok da yüklenmemek lazım volkan'a. Zaten ben muhteşem bir fikirle geldim de demiyor, böyle bir film çekmek isterdim diyor.
Ben de Wes Anderson filmleri gibi filmler çekmek isterdim, ben de özgün değilim. Ama bu özgün işler çıkmayacak demek değil. Biraz daha yapıcı bir çerçeveden yaklaşmak lazım.
Bildiğim kadarının, anlatabildiğim kadarı.. Eylem Planı.
Ömrünüzde duymadığınız bir sporla ilgili Türkiye'de ve dünyada neler yaşanıyor diye meraktan çatlıyorsanız Laff Ultimate'a beklerim.
Yok canım, yüklenmiyoruz ama fikirler böyle bir kaç cümleyle söylenince sen bana birini android oluyor gibi geliyor bana. Yani mutlaka volkan kafasında farklı kurmuştur ama onu biz iki cümleyle anlayamıyoruz onu dedum ben haole.
Başlığı açan arkadaşın böyle bir başlık açma amacını anlayabiliyorum, ben de benzer yaklaşımda olmuşumdur çok kez ama ne yazık ki o yaklaşım kişiyi nadiren net bir yerlere ulaştırabilir. Ve aslında arkadaşın mesajındaki fikirlerle başlığın adı birbirini tam olarak karşılamıyor. "NAsıl bir film" ifadesiyle "ne üzerine" ya da "çıkış noktası şu olan" apayrı şeyler. "Nasıl" ifadesi yanlış olmuş. "HIzlı" da bir cevap olabilir, "erotik" te bir cevap olabilir, "ne üzerine olduğunu çaktırmayan ama voleyi de öyle vuran" da bir cevap olabilir.
Arkadaşların söyledikleri hep doğru, artık ne anlattğınızdan nasıl anlattığınız önemli.
Ama bir de şöyle bir nokta var: parlak çıkış noktası aramak her zaman ama her zaman çok değerli olmuştur. Birçok örnek sayabiliriz ki sadece çıkış noktasının sağlamlığından olayı götürmüştür. Volkan'ın verdiği örnekleri bende çok önemli bulmadım kendime göre, kendisi için bunlar cazip olabilir tabi. Ama bu konu üzerine düşünmekten vazgeçmemek gerekir.
Kendim için "nasıl bir film" sorusunun cevabını kolayca özetleyemem, birçok isteğim var. Ama örneğin birini söyleyeyim: çok iyi oyunculuk gerektiren, bol yakın çekimli, oyuncuların yüzlerini açığa çıkaran ışıklı, hararetli bir tartışma filmi çekmek isterim. Masa başında karşılıklı oturan bir çift. Mesela iki sevgili bir konu hakkında tartışacaklar. Konuşulanlar öylesine güçlü oynanacak, öylesine özenli çekilecek ki izleyen anlatılanları paylaşmadan edemeyecek, koşulsuz ortak olacak. Bol kamera açısı, bol kadrajla anlam, bol "oyna babam oyna!" durumu, doğaçlamalar. Keyif verici bir film olurdu.
Çevremizdeki "önem"leri, önemli görünmeyi başaran önemsizler yüzünden fark edemiyoruz....
https://twitter.com/gorkemoge" onclick="window.open(this.href);return false;
içinde filmin ana temasından bağımsız sahnelerin olduğu, izleyenlerin "değişik" diyeceği, içinde eski arabaların olduğu bir film çekmek isterdim. ayrıca içinde gece çekilmiş otoban ve yol çizgileri olan planlar gördüğümde kendimden geçiyorum. mutlaka böyle bir sahne, böyle bir plan çekmek istiyorum.
ayrıca içinde gece çekilmiş otoban ve yol çizgileri olan planlar gördüğümde kendimden geçiyorum. mutlaka böyle bir sahne, böyle bir plan çekmek istiyorum.
Böyle bir hikayem var. Senaryosunu zaman bulduğumda yazacağım. Bende senin bahsettiğin çekimlerden ilham aldım çünkü gecenin bir saatinde şehirler arası yolda araba sürmüşlüğüm var bol bol.
Çevremizdeki "önem"leri, önemli görünmeyi başaran önemsizler yüzünden fark edemiyoruz....
https://twitter.com/gorkemoge" onclick="window.open(this.href);return false;
Ben de apartmanın tepesinden atlamadan önce uzun uzun düşünmeli, sigara yakmalı içeyi beceremeyip öksürmeli söndürmeli bi film istiyorum.
Ben de kovboy filmi. Ama müzik olarak sadece rap tarzı bateri çalacak arka planda.
ayrıca her şeyde dalga geçecek bir şeyler arayan insanların olmadığı bir dünya istiyorum.
Böyle bir hikayem var. Senaryosunu zaman bulduğumda yazacağım. Bende senin bahsettiğin çekimlerden ilham aldım çünkü gecenin bir saatinde şehirler arası yolda araba sürmüşlüğüm var bol bol.
senaryoyu tamamladığında -sorun olmazsa- okumak isterim. ya da hikaye taslağı falan varsa elinde o da olur.
Bir de şöyle bir durum var arkadaşlar:
Yönetmen arkadaşlara sordum uzun uzun, "nasıl senaryolar istiyorsunuz?" falan diye. Fazla ilgi görmedi o konu ama bence çok önemli.
Neyse....
Profesyonel sinemacılara, dramaturglara, yazarlara baktığınızda, henüz bir proje olmamış fikirlere bile abartılı bir ilgiyle yaklaştıklarını görürüz. Fİlmlerde, film arkası belgesellerde falan sık rastlarız böyle söylemelere. Bİrçok salak film izleriz, "yahu bu filmi hangi akla çekmişler?" deriz. Yönetmen oyucu hep aynı şeyi der: "Şu şu fikir çok ilgimi çekti"
Ne yazık ki, bizde tam tersi durum söz konusu. Kİm ne fikir yakalamış olursa olsun, diğer kişilerin ilgisini çekmiyor o fikir. Bunun öyle sanıyorum ki 2 temel sebebi var:
1- Hemen herbirimiz, kendimize ait hikayeler, kendi hikayelerimizi anlatmanın derdindeyiz herşeyden önce. İyi film yapmak, becerimizi/görsel gücümüzü sergilemek, hayranı olduğumuz isimlere gönderme yapmak, set deneyimimizi güçlendirmek falan değil önceliğimiz. "Dert"imizi anlatmak istiyoruz. Bu madde 1 ve aynı zamanda yanılgı 1.
2- Fikrin iyiliğini kötülüğünü değerlendirirken "o fikirden çıkabilecek film"i değerlendirmemiz lazım. Biz direk fikri değerlendiriyoruz. Nasıl çekilirse çekilsin, ortaya iyi bir film çıkarabilecek fikirlere değer veriyoruz sadece ki böyle fikirler çok çok çok nadirdir hatta belki de yoktur. Çünkü birçoğumuz, "orta derecede iyi bir fikirden, nası iyi bir film çıkarılır" sorusunun cevabını bilmiyoruz. Bİlmediğimiz için başkasının yapabileceğine de aklımız yatmıyor, fikre "kötü" diyoruz. Birisi, aklındaki fikri sorarken sorduğu soru, "bu nasıl bir fikir" derken esas sorduğu şey "bu fikirden nasıl bir film çıkabilir?"dir. Biz, "her şartta iyi film çıkmaz" diye cevap veriyoruz o fikri beğenmezken, çünkü orta karar bir fikri hakkıyla sinemasallaştıracak, değerlendirecek güçte değiliz. Fikrin, o anda, duyduğumuz anda bizi çarpmasını bekliyoruz ki yok böyle birşey. "Orta derecede iyi" fikir de az rastlanan birşeydir. Biz bunun değerini bilmiyoruz.
Biz, ya harika fikre sahip bir avuç filme ağzımız sulanarak baktığımızdan onlara benzer işler yapmak istiyoruz. Ya da kendimize ait dertleri insanlar dinlesin istiyoruz. BU iki bakış "saplantısı"ndan kurtulursak fikirlere, projelere, bambaşka açılardan bakmayı öğrenebiliriz. O zaman herşey farklı görünür. Ve ortalık kısa film kaynar. Ve mutlaka bunların baızları iyi film olur.
Masturbasyon yapan bir kadının gözlerinin önünden geçenler benim zerre kadar umrumda değil. Kimin çekeceği, nasıl çekeceği, kimin oynayacağı da hiç umrumda değil. BU yüzden bu konuyu geyiğe almaya, işin şakasını yapmaya hazırım bile. Mesela yönetmenin çekimde penisini düzeltmekten kadraj alamayacağı dedikodusunu şimdiden yapalım isterseniz. Proje sahibinin ciddi olmamızı istendi anda babacan bir tavır takınarak projenin gerçekleştirilmesine engel teşkil edecek şeyleri, proje sahibinden daha iyi bildiğimizi hissettirecek bir ses tonuyla yapacağımız konuşmayı da şimdiden yazabiliriz. BU projeden iyi bir film çıkmayacağını düşünmek ve projenin gerçekleşmesine engel olacak sorunları önceden fark etmek gerçek profesyonelliktir belki.
Evet, umrumda bile değil bu proje, accayip de geyik konusu. Ama bunun enfes bir kısa film ortaya çıkarabileceğine de eminim. Yeter ki proje sahibi, bu projeyi gerçekten üstlensin.
Peki: bu fikri ortaya atan projeyi ne kadar üstleniyor? Fikir, fikri beğenmeyenin neden ilgisini çekmiyor. İkinci sorunun cevabı zor değil ve anlaşılır. PEki birinci sorunun cevabı ne? Ve neden bu cevapla karşı karşıyayız?
Arc, özelden konuşalım.
Çevremizdeki "önem"leri, önemli görünmeyi başaran önemsizler yüzünden fark edemiyoruz....
https://twitter.com/gorkemoge" onclick="window.open(this.href);return false;