Hikaye düzenlenip yeniden yollanacaktır.
Kilitlenirse sevinirim.
Aslında pek çok gerilim hikayesinde karşımıza çıkan hatta klişe bir konu diyebileceğimiz sıradan suçsuz,masum birinin başının yok yere derde girmesi,hapse düşmesi ve devamında yaşanan olaylar konu edilmiş.Bu yönünü bir kenara bırakıyorum.Zaten bütün hikayeler birbirine benzer.Aradaki fark sizin hikayeyi yorumlayışınızdır.
Karakterin başta tanımlanmasında bir sorun var sanırım.Deniz ismi hem kadın hem erkek ismi olabileceğinden hikayenin ortalarındaki "Hapishanenin Baş Gardiyanı Denizi kızı gibi seven" cümlesine kadar kafamda erkek karakter olarak canlanmıştı.Belki benim dikkatsizliğim.Bu cümle ile birden zihnimdeki başkahraman Deniz'in saçları uzadı,memeleri belirip,kalçalaları genişleyiverdi.
Buraya yazdığınız hikayeyi özetin özeti olarak kabul ediyorum.Yani bir sinopsis.
Açılması gereken detaylandırılması gereken çok şey var.Mesela en azından hiç kimse elinde bıçakla bir cesedin başında bulundu diye müebbet hapse mahkum olmaz.Hele ki çok sevilen sayılan biri!
Ne oldu da müebbet hapse mahkum oldu.Hangi gerekçe ile? Gerekli şartlar ustaca oluşturulursa müebbet hapse mahkum olabilir ama işte bu şartların çok iyi verilmesi lazım.Şu nedenle mahkum olmaktan kurtulamadı deyin mesela.
Hazırlayıcı bir takım sebeplerin olması gerekir.Bir takım terslikler,istenmeyen tesadüfler ile işler yavaş yavaş çıkmaza girmeli,kahraman kurtulmaya çalıştıkça daha da batmalıdır.Tıpkı Hitchcock gerilimlerinde olduğu gibi.Bu tarzı seviyorsanız Hitchcock'u bilirsiniz.Bilmiyorsanız mutlaka tavsiye ederim.
10 yıl dile kolay, bu kaçış kararının alınması için çok uzun bir süre.10 yıl boyunca hiç işlemediği suçtan hapis yatan birinin psikolojisini çok iyi anlamak lazım.
O hapishane müdürü madur kahramanımızı ortadan kaldırıp huzura ermek için niye on yıl boyunca böylesine aptalca bir plan yapmasını beklemiş. İsteseymiş bu kadar zaman içinde yüz kere ölmesine sebep olabilirmiş.
Tabut sahnesi aklıma Kemal Sunal ve Şener Şen'in oynadığı bir filmi getirdi.
Öldürdüğü kadının resmini on yıl boyunca çekmecesinde saklayıp ikide bir bakma budalalığını gösteren müdürün bu kafayla on yıl boyunca kendini nasıl ele vermediği konusu da ayrı bir muamma.
Ben de bu tarz hikayeleri severim.Ama kurgusu olduça zor,kendini kolay ele veren,ustaca hazırlanmaz ise kolay sırıtan bir tarz bu.Hikaye örgüsünü çok iyi yapmak lazım.Öncelikle benzeri tarzdaki hikayeleri bol bol okumak lazım.
İmla kurallarına da dikkat etmek lazım tabii ki.
Kolay gelsin diyor çalışmanızda başarılar diliyorum.
Eleştiriniz için çok teşekkür ederim.
Bu arada başka kimse yorumda bulunmamış o kadarmı berbattı yahu 😀
Baştada belirttiğim gibi üzerinde pek çalışılmayan 1-2 saatlik bir doğaçlamayla oluşturduğum bir karalama.
Zaten 1-2 saat içerisinde çok ustaca hazırlanmış ve kimsenin aklında soru işareti bırakmayacak hikayeler oluşturabilsek hepimiz bir Alfred HITCHCOCK olurduk 🙂
Tabi çok ustaca hazırlanması gereken bir hikayeyi karalama olarak yapınca sizinde belirttiğiniz gibi bir çok soru işareti doğurabiliyor.
O nedenle gözden geçirilip düzeltilmesi gereken çok ayrıntı olmuştur elbetteki.
Misal bu hikayeyi 2-3 haftalık bir uğraşı ile iyice tutarlı bir hale getirmiş olsam çok daha etkileyici bir hale gelebilir eminim ama karalama olduğu için üzerinde çok çalışmadan direk paylaşmak istedim.
Yinede eleştirdiğiniz bazı konulara açıklık getirmek isterim.
Şaşırtıcı bir final olması için müdürü finalde katil olarak göstertmem gerekiyordu bunun içinde o sahneyi kullandım.Ölen kadını deniz dışında kimse tanımadığı için resmini görselerde zaten tanıyamazlar onun için deniz bir anda odaya girdiğinde telaşlanıp resmi çekmeceye geri koyuyor.
Hapishane müdürünün denizi ortadan kaldırmak gibi bir niyeti yok zaten mübbet hapis cezası almış ama dışarı çıkmak için yaptığı planı öğrenince nasıl olsa ölmüş olacağı için bunu kendi avantajına kullanıyor.
Müebbet hapis konusundada haklısınız orada daha dikkatli davranabilirdim denizi elinde bıçakla gören bir çok şahit olduğu ve poliste o an oradan geçtiği için tüm şüpheler üzerine yoğunlaşmıştı başkada şüpheli olmadığı için hapse giren deniz oldu.
Aslında basit gibi görünsede türkiyede bir çok insan bu gerekçeyle hapis yatmakda :=
Türkiyedeki adalet sisteminin problemli olduğunu düşünürsek denizi ömür boyu içerde yatırmak için yeterli bir gerekce gibi görünebilir aslında :=
Tabi bu işin şakası izleyici bu şekilde düşünmez daha haklı bir gerekçe arar o nedenle size hak veriyorum.
Benim aslında yazmak istediğim gerilim senaryosu çok farklı ve sıradışı bir konu.Onun hikayesini oluşturmak için bile 1 ay uğraşırım sanırım çünkü çok detaycıyımdır.
Dün gece içimden böyle bir hikaye geçti ve bitirip paylaşmak istedim sadece ama 2 saate elimden bu kadarı geldi :=
En azından fikir bazında iyi.Bu tarz hikayelerin vazgeçilmezi finaldeki sürpriz.Bunu bir taslak olarak görebiliriz.Hani esas resmi çizmeden önce hazırlanan eskizler gibi.Bu karalamalar olmadan zaten direk sağlam bir hikaye çıkmaz ortaya.Şahsen ben de hikaye yazacak olsam sizin gibi önce böyle bir karalama yapar.Sonra onu birileriyle paylaşır ve zayıf noktalarına dikkat ederek hikayeyi derinleştiririm.Ben hikaye yazmayı resim çizmeye benzetirim.Önce kaba hatlar,giderek detaylar belirginleşir,renkler tonlar yerini alır ve tablo ortaya çıkar.
Önemli olan hayal gücü ve sizin bunu yorumlama üslubunuz.Yazarlar da böyle yapıyor zaten.Karalama notları hazırlıyorlar.Defalarca silip yazıyorlar.En sonunda hikaye ortaya çıkıyor.Hikaye yazmak zor ama bir o kadar da keyifli bir uğraş.Yılmadan devam etmeli.