Forum

Masada Masaymış Ha

12 Gönderi
9 Üyeler
0 Reactions
3,776 Görüntüleme
(@goldera)
Gönderi: 0
Başlığı açan
 

Merhaba arkadaşlar Edip Canseverin bu şiirini çok severim bu şiiri senaryolaştırmak istiyorum ama bir yol bulamadım fikirlerinizi bekliyorum.

Adam yaşama sevinci içinde
Masaya anahtarlarını koydu
Bakır kaseye çiçekleri koydu
Sütünü yumurtasını koydu
Pencereden gelen ışığı koydu
Bisiklet sesini çıkrık sesini
Ekmeğin havanın yumuşaklığını koydu
Adam masaya
Aklında olup bitenleri koydu
Ne yapmak istiyordu hayatta
İşte onu koydu
Kimi seviyordu kimi sevmiyordu
Adam masaya onları da koydu
Üç kere üç dokuz ederdi
Adam koydu masaya dokuzu
Pencere yanındaydı gökyüzü yanında
Uzandı masaya sonsuzu koydu
Bir bira içmek istiyordu kaç gündür
Masaya biranın dökülüşünü koydu
Uykusunu koydu uyanıklığını koydu
Tokluğunu açlığını koydu.
Masa da masaymış ha
Bana mısın demedi bu kadar yüke
Bir iki sallandı durdu
Adam ha babam koyuyordu.

 
Gönderildi : 17/04/2013 11:18 pm
(@payitaht)
Gönderi: 0
 

Sakın o aklına ilk geleni yapma 😀

 
Gönderildi : 18/04/2013 12:10 am
(@fayrap)
Gönderi: 0
 

Sakın o aklına ilk geleni yapma 😀

+1 . Çok zorlar seni bu şiir. Böyle güçlü metinleri senaryolaştırırken birkaç kez düşünmek lazım bence, kağıtta durduğu gibi durmuyor.

yaşamak mı zor yoksa yuvarlak masa aks mı?

 
Gönderildi : 18/04/2013 1:34 am
(@onucuncu_1605504554)
Gönderi: 0
 

Bir eseri veya şiiri senaryolaştırmak istiyorsan bence;
1) Şairin ne anlatmak istediğini,
2) Senin ne anlatmak istediğini
belirleyip, metne sadık kalmadan (masaya dokuzu koymadan) bir senaryo yazabilirsin.
Ancak, bu tip soyut ve duygusal konuların gerek senaryoya yazılması gerekse de senaryo daki bu duyguların oyuncu tarafından verilmesi gayet zor olmaktadır.
Allah kolaylık versin (başkasından da başka bir şey bulamazsın 🙂 )

Deccal, gördüm seni sobe.

 
Gönderildi : 18/04/2013 2:14 pm
(@trade_mark)
Gönderi: 0
 

şiiri okurken; yarı deneysel,yarı kurmaca olur gibi geldi..
animasyon ve görsel efect destekli bir yapım olmalı...
kit lenslerle olcak iş değil 🙂
elindeki imkanlarla çeksen; heyecan uyandırmaz...vs......vs.....vs. 🙂

 
Gönderildi : 18/04/2013 11:29 pm
(@goldera)
Gönderi: 0
Başlığı açan
 

Aslında benim istediğim direk şiiri öyküye dökmek değil arkadaşlar forumda izlediğim bir kısa filmden sonra bende şiirden yola çıkarak birşeyler yapayım fikri geldi ve bu şiiri seçtim.
Biri açık olsun isimli kısa film Cemal Süreyyanın "iki çay söylemiştik orda, biri açık,keşke yalnız bunun için sevseydim seni." sözünden esinlenilmiş o tarz birşey yani.
Bir adamın yaşadığı tüm zorluklar karşısında dimdik ayakta durmasını anlatan bir senaryo çıkarmak istiyorum.

 
Gönderildi : 18/04/2013 11:46 pm
(@rodin)
Gönderi: 54
 

aslında şiiri direk öyküye bile çevirmesi güzel 🙂 çok sevdiğim bir şiirdir...

IÇ. EV- GÜNDÜZ
Odanın açık penceresinden gün ışığı içeriyi aydınlatmaktadır. Dışardan belli belirsiz sokak sesleri çok net duyulur. Top oynayan çocuk sesleri, bisikletin pedalının çıkardığı zincir sesleri birbirine karışmaktadır. Pencerenin kenarında Üstü bomboş Retro tarzı, Kahverengi, ince ayaklı, ahşap küçük bir çalışma masası durmaktadır. Rüzgarın savurduğu perdeler arada bir masanın üzerinde uçuşur. Görüntüde buraya sabitken Evin kapısının kilidinin açılma sesini işitiriz. Kapı kapanma sesi. Dudaklarında neşeli bir melodiyi ıslıkla çalan bir adamın sesi odayı doldurur. Pencere önündeki masaya sabit görüntüye sağdan bir el girer, elindeki anahtarları masanın üstüne koyar, görüntüden çıkar. Görüntü yine masaya sabittir. Bir lamba anahtarının çıtlama sesi, eldeki dolu Market alışveriş poşetinin hışırtılı sesinin mutfak tezgahının üstüne koyma sesi. Bir cam süt şişesinin granit tezgahın üstünde çınlama sesleri, teneke kutu biraların tek tek tezgahın veya dolabın içine diziliş seslerini işitiriz.
El tekrar sağdan tuttuğu çiçeklerle, adamın ağzındaki ıslık melodisiyle görüntüye girer. Bakır bir kasenin içine çiçekleri koyar ve görüntüden çıkar. Görüntü masaya sabit kalmaya devam ederken mutfakta kapkacak gürültüleri duyarız. Yanan ocaktaki tavada cızırdayan tereyağın sesi, yumurtanın kırılıp, tavada cozurdamasını duyarız. Sütün bardağa lık lık dökülüşünü işitiriz.
Sabit masa görüntüsüne sahanda yumurta girer. Adam özenle Sahanda yumurtayı masanın ucuna yerleştirir. Bir bardak Süt ve bir parça ekmeğide yanına koyar.
Masanın diğer ucuna iki adet uçak bileti ve bir Truzim şirketi broşürü koyar. Broşürde bir baba ve oğul kamp yapmaktadır sayfa sayfa onların fotoğraflarını görürüz.
Süt ve dumanı üstünde tüten yumurtanın yanına bir Anne ile 9 yaşında bir çocuğun gülen fotoğrafını koyar. Annenin fotoğraftaki yüzü belli belirsiz karalanmıştır.
Masanın cam gibi cilalı üstüne gökyüzünde kanat çırpan beyaz bir güvercinin yansıması düşer.
DİŞ-GÖKYÜZÜ-GÜN
Güvercin gökyüzünde bembeyaz bulutların arasından kaybolur.
IÇ.EV-GÜN
Adam masanın üstüne boş bir bardak koyar. Teneke biranın kapağını açma sesi işitiriz. Bardağa birayı boşaltır. Köpük taşar. Masanın diğer ucunda ekmeğe uzanıp bir parça ekmek alıp ağzına atar. Çiğner ve yutar.
Boş bira bardağı başucunda, Masanın ucuna kafasını koyup uyuklamaktadır.
Telefon çalma sesi işitilir.
Adam masaya yanağını dayamış uyumaya devam eder.
Telefon ısrarla çalar.
Adam gözünü zorlukla açar. Ağır ağır doğrulup ceplerini yoklar. Cebinden cep telefonunu çıkarır. Görüntü masada üstüne sinekler konan sahanda yumurta, bir bardak süt ve gülen çocuk fotoğrafının üstündedir.
ADAM (GÖRÜNTÜ ÜSTÜNE)
Alooo!
TELEFONDAKI KADİN (GÖRÜNTÜ ÜSTÜNE)
Artık çocuğumu sana göstermeyeceğim. Mahkeme kararı elimde. Tatile tek başına çıkıyorsun. Bize 100 metreden fazla yaklaşman bile yasak haberin olsun. Alkol ve diğer bağımlılıkların ile ilgili rehabilitasyonda sanaaaaaaaa......
Telefondaki ses belli belirsiz sonlarınken adamın elindeki telefon yere düşer, Adam ayağa kalkar ve sendeler, Masaya tutunur. Kendisiyle birlikte masa sallanır. Masa sallanmaya devam eder. Adam gömleğini çıkartır masanın üstüne koyar, atletini çıkarır koyar, pantolonunu çıkarır koyar, çırılçıplak kalır, masanın üstüne çıkıp açık pencere önünde dikilir. Masanın ince ahşap ayakları çatırdamaya başlar. Masa sallanırken açık pencere kuvvetli bir rüzgarı içeriye üfler, perdeler uçuşurken son kuvvetli bir ahşap çıtırdaması işitilirken ekran kararır...

Benim için SAÇMA fikir yoktur, herkesin fikrine saygı duyarım. Sadece bazıları ilgimi çekmeyebilir.

 
Gönderildi : 19/04/2013 2:56 pm
(@muratferhat)
Gönderi: 26
 

Bir çocuğun gözünden zor günler geçiren her şeyini kaybetmiş babasının hayata bağlanıp umutla savaşmaya devam etmesi ve her çırpınışında bir kez daha kaybeden baba yorulmadan bıkmadan yeniden mücadeleye devam eder,mahalle her kesin bir birinin kapısını çaldığı çocukların sokaklarda koşturduğu samimi ve dar gelirli insanların olduğu bir mahalledir yıllar geçmiştir o baba verdiği hayat mücadelesi ile oğlunu okutmuş adam etmiş ve oğlu babasının mezarı başında o günleri hatırlar.
bir giriş yaptım hoşuna giderse çalışırız üstüne....

FERHAT...

 
Gönderildi : 22/04/2013 8:11 am
(@kultablasi)
Gönderi: 33
 

Ekmeğin havanın yumuşaklığını nasıl çekerdiniz?

Truffaut'u severim Godard'dan ötürü!

 
Gönderildi : 23/04/2013 3:02 am
(@muratferhat)
Gönderi: 26
 

ailece yapılan bir sabah kahvaltısında nasıl olurdu?

FERHAT...

 
Gönderildi : 23/04/2013 3:06 am
(@maver)
Gönderi: 19
 

Başrolünde masanın oynadığı, kadraja insanların girip çıktığı... açısı problemli bir şekilde masaya odaklanmış. İnsanların yüzünü bile göremediğimiz... belki bel kısmına kadar ya da boyun kısmına kadar gördüğümüz bir açıdan hikaye anlatılabilir. Ya da başka bir metne göndermede bulunabiliriz hikaye içinde...

Çok iyi bir mizansen ve dekor gerektiriyor. Ayrıca kostüm, orta sınıf şapkalı bir amca hayal ettim nedense...
Ayrıca şiir Türkçe açısından önemli... çünkü masa M harfi ile başladığı için "mukim" ve sağlam bir nesneye gönderme yapmaktadır. Almanca veya İngilizce düşündüğünüzde "T" böyle bir nesne değil. Kelimelerin harfleri ile büyük ilişkileri vardır. Bence masa "M" şeklinde olmalı. Ya da en azından bize bir "M" işareti çakmalıdır. Ben fotograf projesi olarak bu şiiri yıllar önce düşünmüştüm ama senaryolaştırmak hiç aklıma gelmemişti...

Bizim bir arkadaşla sadece ayakları konu edinen bir hikayemiz vardı, hikayeden vazgeçip çekmemiştik...

Ayaklar ve masa iyi bir bileşim olabilir.

(ben varım!)

 
Gönderildi : 07/05/2013 2:02 pm
(@goldera)
Gönderi: 0
Başlığı açan
 

Üzerinde çalıştıkça ağır bir konu olduğunu böyle bir projeye girmek için daha çok zaman,daha geniş ekipman,daha tecrübeli bir kamera arkası ve senaryo üzerinde geniş bir çalışma gerektiğine karar verdim.Fikirlerinizi okudum arkadaşlar kafanızdan silip atmayın bir köşede dursun harekete geçmek için yazı bekliyorum yapabildiğimizin en iyisini yapalım.İlginiz için teşekkürler 🙂

 
Gönderildi : 07/05/2013 11:57 pm
Paylaş: